SAĞLIK - 26 Ekim 2015 Pazartesi 09:39

65 yaş üstüne önemli uyarı

A
A
A
65 yaş üstüne önemli uyarı

Kış mevsiminin gelmesiyle solunum yolları hastalıkları grip, soğuk algınlığı, sinüzit, zatürre, astık atağı ve KOAH alevlenmelerin de artış yaşanacağı belirtildi.

Gözde İzmir Hastanesi doktorlarından Göğüs Hastalıkları Uzmanı Dr. Pınar Saraç, 65 yaşın üzerindeki kişilerin zatürre ve grip aşılarını yaptırması gerektiğini söyledi.

Soğuğun vücudumuzdaki tüm sistemleri yavaşlatabileceğini, çalışmasını bozarak tahrip edebileceğini ifade eden Dr. Saraç, havanın soğumasıyla birlikte kış hastalıklarının artmaya başladığını dile getirdi. Özellikle solunum yollarını etkileyen kış hastalıklarının başında grip, soğuk algınlığı, farenjit, sinüzit, zatürre, astım atakları ve KOAH alevlenmeleri geldiğini anlatan Dr. Saraç, “Astım ve KOAH gibi kronik (müzmin) akciğer hastalıkları olanlar, soğukta bronş sistemlerinde meydana gelen spazm sonucunda nefes darlığı, öksürük şikayetlerinde artışla birlikte atak geçirebilirler” uyarısında bulundu.

"ASTIM ATAĞI ACİL BİR DURUMDUR"
Astım atağının astımlı bir hastada ilerleyen nefes darlığı, öksürük, hışırtı ve göğüste baskı hissi yakınmaları ile birlikte solunum fonksiyon testi değerlerinde azalma olması ile seyrettiğini anlatan Dr. Saraç, atağın acil bir durum olduğunu ve ciddiyeti değerlendirilerek uygun tedavinin planlanması gerektiğini söyledi.

“KOAH ALEVLENMESİNDE SOLUNUM YETMEZLİĞİ GELİŞEBİLİR”
KOAH (kronik müzmin) Obstrüktif (tıkayıcı) akciğer hastalığı hakkında bilgi veren Dr. Saraç, “KOAH alevlenme, KOAH tanısı olan hastanın hastalığının seyrinde mevcut olan nefes darlığı, öksürük, balgam miktarı ve renginde tedavide değişikliklere neden olacak kadar belirgin ve akut olarak gelişen olaylardır. Bu alevlenmelerin yarıdan fazlasında etken nefes borusu ve bronşlarda enfeksiyona neden olan bakteri ve virüslerdir. Alevlenmeler özellikle sonbahar ve kış aylarında sık görülmektedir. Dolayısıyla KOAH hastalarının sonbahar ve kış aylarında acil servis başvurularında ciddi artış olmaktadır. Alevlenmenin ciddiyetine göre ayaktan, hastanede yatarak ya da solunum yetmezliği bulguları olan hastalarda yoğun bakım ünitesine yatışı yapılarak tedavileri sağlanmaktadır” diye konuştu.

“SOĞUKTA KALMAKLA ZATÜRRE GELİŞEBİLİR”
Halk arasında zatürre olarak bilinen pnömoni hastalığının bazı kişilerde soğukta kalmaktan dolayı gelişebileceğini vurgulayan Dr. Saraç, şu bilgileri verdi:
“Zatürre, bazı kişilerde soğukta kaldıktan sonra gelişir. Burun ve akciğerin içindeki temizlik ve korunmaya yönelik kirpiksi yapıların soğukta çalışmasının bozulması sonucu meydana gelen akciğer iltihabıdır. Bakteri, virüs, mantar gibi çeşitli mikroplarla oluşabilir. En sık görülen, hekime başvurmaya neden olan, en fazla ölüme yol açabilen hastalıklar arasındadır. Özellikle çocuklarda, 65 yaş üstü yaşlılarda, kronik bir hastalığa sahip olanlarda (böbrek, şeker, kalp ve akciğer hastalığı gibi), sigara kullananlarda, bağışıklık sistemini baskılayan bir hastalık veya ilaç kullanımı varlığında daha sık görülür.”
Zatürrenin belirtileri ve tedavi şeklini anlatan Dr. Saraç, “Bakterilerin neden olduğu zatürrede ateş, titreme, öksürük, sarı, yeşil renkte veya kanlı balgam, göğüs ağrısı ve terleme sık belirtiler arasında yer almaktadır. Viral kaynaklı zatürrede daha çok baş ağrısı, kuru öksürük, yaygın kas ağrısı ve halsizlik belirtileri görülmektedir. Antibiyotikler, bol sıvı alımı, istirahat, ağrı kesiciler ve ateş düşürücüler gibi tedaviler kullanılır. Hastaneye yatması gereken hastalarda daha farklı tedavi gerekebilir. Çok ağır zatürre durumlarında yoğun bakımda yatış, solunum desteği uygulanma zorunluluğu doğabilir” diye konuştu.
Dr. Saraç, bu hastalıktan altta yatan kronik hastalıkların kontrolünün sağlanması, dengeli beslenme, hijyenik önlemler, zatürre ve yıllık grip aşılarının yapılması, sigaranın bırakılmasıyla korunulabileceğini sözlerine ekledi.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ankara Bakan Yerlikaya: “BTÖ’ye yönelik düzenlenen ‘Bozdoğan-30’ operasyonlarında 147 örgüt üyesi şüpheli yakalandı” İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya, Bölücü Terör Örgütüne (BTÖ) yönelik düzenlenen “Bozdoğan-30” operasyonlarında 147 örgüt üyesi şüphelinin yakalandığını açıkladı. İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya’nın paylaştığı bilgilere göre, İl Jandarma Komutanlıklarınca Adıyaman, Ağrı, Aydın, Burdur, Diyarbakır, Edirne, Erzurum, Gaziantep, Giresun, Hatay, İstanbul, Kocaeli, Kilis, Osmaniye, Rize, Siirt, Şırnak, Tekirdağ ve Van’da operasyonlar düzenlendi. Jandarma tarafından 19 ilde düzenlenen operasyonlarda şüphelilerin, sosyal medya hesapları üzerinden terör örgütü propagandası yaptıkları, terör örgütüne üye olma ve terör örgütüne yardım ve yataklık etme suçlarını işledikleri tespit edildi. Emniyet Müdürlükleri tarafından ise İstanbul, Mersin, Ankara, Antalya, Aydın, Denizli, Elazığ, İzmir, Kilis, Manisa, Mardin, Sivas, Şanlıurfa, Şırnak ve Van’da operasyonlar düzenlendi. İstanbul İl Emniyet Müdürlüğü, İstihbarat ve TEM Şube Müdürlüğünce yapılan çalışmalar sonucu İstanbul merkezli Ankara ve Şanlıurfa’da düzenlenen operasyonlarda şüphelilerin, bölücü terör örgütünün “Basın Yapılanması” içerisinde faaliyet gösteren, terör örgütüyle bağlantılı ve terör örgütü lehine yayın yapan haber sitelerinde faaliyet yürüterek propaganda içerikli program ve haberler yaptıkları, sosyal medya hesapları üzerinden terör örgütü propagandası yatıkları ve terör örgütünün basın komitesi içerisinde faaliyet yürüterek, örgüte yönelik yayın yapan kanallarda muhabirlik yaptıkları tespit edildi. Emniyet ekipleri tarafından diğer illerde yapılan operasyonlarda ise şüphelilerin, nevruz etkinliklerine katılarak terör örgütünün propagandasını yaptıkları, 2022 yılı içerisinde ülkemize illegal yollardan geçtikleri tespit edilerek yakalanan terör örgütü mensuplarına ülkemize geçişleri sırasında yardım ettikleri, geçmiş dönemlerde terör örgütü içerisinde faaliyet yürüttükleri ve haklarında kesinleşmiş hapis cezası ve aranma kayıtları bulundukları tespit edildi. Operasyonlar sonucunda çok sayıda ruhsatsız tabancaya, çok sayıda av tüfeğine, plastik el bombası ve çok sayıda dijital materyal ve örgütsel dokümana el konuldu.
Bayburt Çoruh’un su seviyesi yağışlarla birlikte yükseldi etrafında çay keyifleri başladı Bayburt kent merkezinin ortasından geçen, Türkiye’nin en hızlı, dünyanın ise ikinci hızlı akan nehri unvanına sahip Çoruh Nehri’nin su seviyesi, kar sularının erimesiyle ve bahar yağışlarının bol olmasıyla birlikte yeniden yükseldi. Kışın donan, bu aylarda ise kar sularıyla beslenerek artan debisiyle güzel görüntüler oluşturan Çoruh’a karşı Bayburtluların çay keyfi başladı. Havaların ısınmasıyla beraber nehir kenarında bulunan çay evlerini dolduran Bayburtlu vatandaşlar Çoruh’a karşı çay içerek, dondurma yiyerek keyifli vakit geçiriyorlar. Bahar aylarında su seviyesi bir hayli artan, yaz aylarında suyu çekilen nehir kenarında vatandaşlar hem yürüyüş yapıyorlar, hem de dalga sesleri eşliğinde çay içerek sohbet ediyorlar. Dalga sesleriyle huzur bulan Bayburtlular, nehrin önceki yıllarda taştığını şimdilerde ise su seviyesinin yeterli olduğunu belirttiler. Çoruh’a karşı arkadaşlarıyla birlikte çay içmeye gelen Kemalettin Demir isimli vatandaş, havaların biraz daha ısınmasıyla nehrin suyunun giderek yükseleceğini, debisinin artacağını belirterek, "Çoruh’un suyunun daha yüksek olduğu zamanlarda, su köprünün alt kısmına vururdu. Su köprüden taşardı, çarşı sele uğrardı. Şu an su seviyesi normal aşırı değil ancak kurumuş da değil. Yağmur sularıyla nehir beslendi, havalar biraz daha ısındıkça su seviyesi daha da çoğalır. Çoruh’a karşı çay içmeyi çok seviyorum. Benim işim çay içmek. Çoruh’un kenarı, temiz hava, suyun sesi bundan iyisi mi var? Çoruh’a karşı çay içmek sevdiğim bir aktivite, ben seviyorum. Nehir boyunca siz de insanları görürsünüz herkes Çoruh kenarında, genellikle Çoruh’a karşı oturuyorlar" dedi. Temiz havada rıhtımda çay keyfi yapan Orhan Çınar isimli Bayburtlu, "Dağdaki karların erimesinden dolayı, Nisan yağmurlarının yüksek yerlere yağmasından dolayı nehrimizin suları yükseldi. Biz de rıhtımda çay keyfi yapıyoruz. Çoruh kenarında hava almak, çay içip sohbet etmek benim için büyük bir zevk" diyerek konuştu. Bahar yağmurları ve kar sularıyla Çoruh’un debisinin arttığını belirten Adem Aka, "Yağan yağmurlar, kar sularının nehire karışması sonucu Çoruh’umuzun su seviyesi bayağı bir arttı. Önceki yıllarda suyun köprünün üzerinden taştığı zamanları da hatırlıyorum. Bu sene su seviyesi yüksek ama taşkına neden olmaz. Şu an Çoruh’un bu durumu ideal, su seviyesi bir hayli yüksek" ifadelerini kullandı. Su seviyesinin bir ay daha yükseleceğini tahmin eden Fatih Demirer isimli vatandaş ise, "Eriyen karlarla, yağmur sularıyla beraber kaynaklar çoğaldı, Çoruh Nehri’nin debisi yükseldi. Eskiden bu köprünün üzerinden suların taşarak taşkına neden olduğunu bizler iyi biliyoruz, hatırlıyoruz. Bu yükseliş hemen hemen bir ay daha devam eder. Mayıs ayından sonra sulama sezonu başlayınca biraz daha su seviyesi düşer. Bundan sonra yağışlarla beraber sel baskınları da olabilir" şeklinde konuştu.
Erzincan Annesini ayı yiyen ve ölmekten gazeteci tarafından kurtarılan keçi yavrusu büyüdü Erzincan’da yaklaşık 1 ay önce annesini ayı yiyen ve ölmekten gazetecinin sayesinde kurtulan oğlak büyüdü. Kendisini ziyarete giden gazeteciyle adeta hasret giderdi. Erzincan’ın Çağlayan beldesinden Munzur Dağlarına trekking yapmak için yaklaşık 2 bin metre rakıma çıkan Murat Aydemir ve beraberindeki arkadaşı doğadan gelen inleme sesi üzerine irkildi. Bir süre etrafa bakınan Aydemir, yarısı yenmiş kalan kısmı da toprağa gömülen keçiyi ve kış uykusundan uyanan ayının ayak izlerini gördü. Ayı tarafından öldürülen keçinin yanına giden Aydemir ve arkadaşı çalılıkların dibinden bir ses duymaları üzerine baktıklarında kısa bir süre önce dünyaya gelen keçi yavrusunu fark ettiler. Murat Aydemir, bitkin ve ölmek üzere olan keçi yavrusuna, şeffaf eldivenin parmak kısmını biberon gibi kullanıp içerisine ılık su ve şeker katıp süt niyetine içirdi. Bir süre sonra karnı doyan yavru keçi kendini toparladı. Sırt çantasına yavru keçiyi koyarak köye dönen Aydemir, keçinin sahibi olan Çağlayan Beldesinden Abdullah Anlar’a ulaştı. Munzur Dağından köye yaklaşık 2 saatlik yolu gazetecinin sırt çantası içerisinde gelen yavru keçi, kanguru yavruları misali çantayı barınağı gibi sahiplendi. Şirinliğiyle mutluluk kaynağı olan yavru keçi, dışarı çıkarıldığında dönüp dolanıp çantanın yanından ayrılmak istemedi. “O oğlak büyüdü” Murat Aydemir aradan geçen yaklaşık 1 ay sonra oğlağı görmek için Abdullah Anlar’ın ağılına gitti. Diğer oğlaklarla birlikte gayet sağlıklı görünen keçi yavrusu, hayatını kurtaran insana adeta vefa gösterisinde bulundu. Aydemir ile hasret gideren oğlak tebessüm ettirdi.