SAĞLIK - 19 Ocak 2021 Salı 12:56

7 yaşında taktığı küpenin alerji yapması hayatının felaketi oldu

A
A
A
7 yaşında taktığı küpenin alerji yapması hayatının felaketi oldu

Erzincan'da yaşayan Yıldız ailesinin kızları Yağmur'un (17) kulaklarında, henüz 7 yaşındayken taktığı küpelerin alerji yapması sonucu keloid oluştu. Yağmur, tedavi olamazsa duyamayacak.

Erzincan merkezde oturan Yıldız ailesinin 4 çocuğundan Yağmur'un kulaklarında, 7 yaşındayken taktiği küpelerin alerji yapmasıyla yaralar oluşmaya başladı ve keloid oluştu. Kulak yaraları bir türlü iyileşmeyen Yağmur Yıldız, "Okulumdan geri kaldım, derslerime çalışamıyorum. Herkesin bakışlarından rahatsız oluyorum. Doktorlar keloid hastalığı diyor. Her geçen gün kulaklarımdaki yaralar büyüyor. Çaresi bulunmazsa kulaklarım kapanacak, duymayacağım. Kanama yaptığı için günlük üstümü değişmek zorunda kalıyorum. Dışarı çıktığım zaman saçlarımla kapatıyorum. Lütfen bana yardım edin" şeklinde konuştu.

"Her gün kanlı yastığını yıkıyorum"

Yağmur Yıldızın annesi Perişan Yıldız, "Yaklaşık 10 yıldır kızımın tedavisi için elimizden geleni yaptık ama bir sonuç alamadık. Her gün kanlı yastığını yıkıyorum. Kızımın bağırmasını, ağlamasını dinliyorum. Geceleri sabaha kadar yatamıyor. Ankara'ya götürdük, Erzurum'a götürdük, Trabzon'a götürdük hiç bir yerde çaresini bulamadık. 'İstanbul'da tedavisi var' dediler oraya da götürmeye gücümüz yok" diye konuştu.
Yağmur'un babası Halis Yıldız, "İnşaatlarda çalışarak evimi geçindirmeye çalışıyorum. Tedavi ettiremezsem yakında kızımın kulakları kapanacak, duymayacak. Tedavi için yardım bekliyoruz" dedi.

Keloid nedir?

Yaraların iyileşme sürecinde aşırı hücre üretimi sonucunda oluşan aşırı fıbroz dokuya 'keloid' adı verilir. Keloid, pembe, kırmızı veya ten rengi, düzensiz yumru görünümünde, sert, elastik kıvamlı oluşumdur.

Murat Aydemir
 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul İstanbul’da düzenlenen “Mahzen-34” operasyonunda elebaşılığını Sezai Gülmez’in yaptığı organize suç örgütü çökertildi İstanbul’da düzenlenen “Mahzen-34” operasyonunda elebaşılığını Sezai Gülmez’in yaptığı organize suç örgütü çökertildi. Operasyonda elebaşının da içerisinde bulunduğu organize suç örgütü üyesi 9 şüpheli yakalandı. İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada, İstanbul’da düzenlenen “Mahzen-34” operasyonunda elebaşılığını Sezai Gülmez’in yaptığı organize suç örgütünün çökertildiğini belirterek operasyonda elebaşının da içerisinde bulunduğu organize suç örgütü üyesi 9 şüphelinin yakalandığını kaydetti. "Aziz milletimizin bilmesini isterim ki; hangi büyüklükte olursa olsun organize suç örgütlerini çökertip, adalete teslim edeceğiz. Şafak sökerken de gün batarken de operasyonlarımız devam edecek" diyen Bakan Yerlikaya şunları kaydetti: "Emniyet Genel Müdürlüğü KOM Başkanlığı koordinesinde; İstanbul İl Emniyet Müdürlüğü Organize Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğünce yapılan çalışmalar sonucu elebaşılığını Sezai Gülmez’in yaptığı organize suç örgütü üyesi şüphelilerin; suç işlemek amacıyla örgüt kurmak, kasten adam öldürmeye teşebbüs, iş yerlerine yönelik çok sayıda molotofkokteyli ve silahlı saldırı, genel güvenliğin kasten tehlikeye sokulması, 6136 sayılı kanuna muhalefet, tehdit ve mala zarar verme suçlarını işledikleri tespit edildi. Operasyon sonucu 3 adet ruhsatsız tabanca, çok sayıda şarjör ve fişeğe el konuldu. Operasyonları gerçekleştiren kahraman polislerimizi tebrik ediyorum. Allah ayağınıza taş değdirmesin. Milletimizin duası sizinle."
Adana Dede Korkut hikayeleri Türklerde kadının konumunu ortaya koyuyor Çukurova Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Refiye Şenesen, “Türk Kültüründe Dede Korkut Kitabı” adlı konferansında Dede Korkut hikayelerindeki kadının konum ve önemine değindi. Prof. Dr. Şenesen, Çukurova Üniversitesi Türkoloji Araştırmaları Merkezi’nde (ÇÜTAM) verdiği konferansta, Dede Korkut Hikayelerinde genel olarak Oğuzların birtakım mücadelelerinin yer aldığını ifade ederek, “Bu mücadelelerin ikisi Oğuzların kendi aralarında yaptıkları mücadelelerdir. Bunlardan birinde Dirse Han ve oğlu Boğaç Han arasında geçer. Bir başka mücadele ise İç Oğuz ve Taş Oğuz karşılaşır” dedi. Prof. Dr. Şenesen, şunları kaydetti: “Dede Korkut Hikayelerinde sağlam temellere oturtulmuş bir sosyal yapıyla karşılaşırız. Eski kültür hayatımızı ile ilgili zengin bilgiye bu hikayelerde rastlıyoruz. Hikayelerde toplumun başında hanlar hanı diye gösterilen Begil oğlu Emren Hikayesinde padişah olarak ifade edilen Bayındır Han vardır. Bayındır Han’ın hikayelerindeki rolü beylere akın izin vermek, divanı toplamak, yılda bir defa büyük bir ziyafet vermektir. Hikayelerde kahraman olarak görünmez.” Dede Korkut Hikayelerinde hemen hemen tüm hikayelerde kadının önemli bir yer tuttuğunu söyleyen Ç.Ü. Fen Edebiyat Fakültesi Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Refiye Şenesen, “Kadın bir güzellik sembolü olmanın yanında sosyal hayat içinde erkeğin yanında onun eşi ve ortağı olarak yer alır. Kadın sosyal hayat içinde düşüncesi alınan, eş seçiminde özgür, vefa duygusu gelişmiş, anne, iffet sahibi, saygı duyulan biridir. Bu özelliklerinin yanı sıra ata biner, kılıç kullanır, ok atar ve erkeklerle yarışır” şeklinde konuştu. Konferans sonunda Prof. Dr. Refiye Şenesen’e teşekkür belgesi verilirken hatıra fotoğrafı çekimi de gerçekleştirildi.