SPOR - 08 Mayıs 2022 Pazar 11:16

71 yaşındaki Dünya Boks Şampiyonu Kemal Sonunur ringlerden uzak kalamıyor

A
A
A
71 yaşındaki Dünya Boks Şampiyonu Kemal Sonunur ringlerden uzak kalamıyor

İlerleyen yaşına rağmen genç boksörlerle antrenman yapan 71 yaşındaki Dünya Boks Şampiyonu Kemal Sonunur, azmiyle görenleri hayrete düşürüyor. Sporu hayatının merkezine yerleştiren dünya şampiyonu, gençlere taş çıkartıyor.

Boks sporuna ömrünü veren Kemal Sonunur (71), 1972 yılında Dünya Boks Şampiyonu olarak ringlerde İstiklal Marşı’nı okuttu. 5 yıl boyunca Türkiye’de kendi sıkletinde kimseye şampiyonluğu kaptırmayan Sonunur, aynı zamanda Emniyet Teşkilatı’na katıldı. Uzun yıllar boyunca boks ve polislik mesleğini sürdürmesinin ardından ringlerdeki mücadelesini bırakarak antrenörlüğe başladı. Yıllık izinlerini kullandığı dönemde Boks Milli Takımı’nda antrenörlük yapan Sonunur, burada da şampiyonluk yaşadı.
Dönemin Cumhurbaşkanı Turgut Özal’ın korumalığını da yapan Sonunur, Ardahan İl Emniyet Müdürü görevine kadar yükseldi. Şimdilerde ise Sonunur ilerleyen yaşına rağmen boksörlere el dersi vermeye devam ediyor. Dünya Boks Şampiyonu Kemal Sonunur, spor ve iş hayatında yaşadığı zorlukları İHA muhabirine anlattı.

“Haksız yere rakibim dünya şampiyonu oldu”

Dünya Boks Şampiyonu olduğu dönemde yaşadığı zorlukları anlatan duayen boksör Sonunur, “1971 yılında çıktığım finalde üç maç yaptım. Dördüncü maçımda sayıyla maçı rakibime verdiler. Halbuki ben 5-0 kazanmıştım. Haksız yere rakibim dünya şampiyonu oldu. Ben ikinci oldum. Bunun üzerine hocam Kemal Yalçınkaya, ‘Bunları siz nakavt etmezsiniz mümkün değil bunlar size maç vermez’ dedi. O zamanlar doğru dürüst cebimizde para yok. Bir sene sonra Amerikalı rakibimle İtalya’da tekrar karşılaştım. Final maçı öncesi abdestimi aldım, namazımı kıldım. Rakibim, karşısında bana İstiklal Marşı’nı okutmayı nasip et dedim. Ben nakavt etmezsem rakibimi, bana madalya vermeyeceklerini biliyorum. Yaklaşık 25 saniye birbirimize yumruk vurduk. Ardından bir sağ kroşe vurdum rakibime ve hakem saymaya başladı. Rakibim beşinci saniyede ayağa kalktı ama bir kez daha yere çakıldı ve nakavt oldu. Orada İstiklal Marşımızı okuttum. Spiker, ‘Şampiyonluğunu neye borçlusun?’ diye sorunca, namazıma borçluyum dedim. Kıldığım namazın bana yüzde yüz bir manevi etkisi olduğunu düşünüyorum” ifadelerini kullandı.

“Konuşmamdan ötürü beni Çin Konsolosluğu’nda nöbete verdiler”

Boks şampiyonalarına hazırlandığı dönemde gece konsolosluklarda nöbet tuttuğunu dile getiren Sonunur, “Bursa’da Balkan Şampiyonu olduğum zaman ‘Namaz kılmama borçluyum’ demiştim. O dönem polistim ve müdürler beni çağırdılar ve ‘Hristiyanlar da şampiyon oluyor. Sen neden böyle konuşuyorsun’ dediler. Konuşmamdan ötürü beni Çin Konsolosluğu’nda nöbete verdiler. O dönem Ankara Valisi değişti. Yeni gelen valinin de sporu çok sevdiğini öğrendim. Gidip ona derdimi anlattım. Ankara Emniyet Müdürü’nü arayıp Vali Vecdi Gönül’ün koruması oldum. Yaklaşık iki sene çalıştıktan sonra Cumhurbaşkanı Turgut Özal, Vali Gönül’ü arayıp bir istihbarat aldığını ve güvenilir bir koruma istediğini belirtiyor. Beni uygun görmüşler ve hemen gidip Cumhurbaşkanı Özal’ın yanında koruma olarak başladım” diye konuştu.

“Senelik izinlerimde Milli Boks Takımını çalıştırıyordum”

Ringlerden ayrıldıktan sonra Boks Milli Takımı’nda 9 sene baş antrenörlük yaptığını aktaran Sonunur, “Polis iken de sporu hiç bırakmadım. Senelik izinlerimde Milli Boks Takımını çalıştırıyordum. Milli takımı da dünya üçüncüsü yaptım. Bu da bana büyük moral oldu. O zaman da Tansu Çiller bana 5 bin lira vermişti. Milli takımda da yaklaşık 9 sene baş antrenörlük yaptım. Sporculara verdiğim el dersini dünyadaki hiçbir hoca veremiyordu” değerlendirmesinde bulundu.

Sonunur’un 9 yıllık boks sporundaki başarıları ise şöyle; 1971’de Dünya Boks Şampiyonası 2.’si, 1972’de Dünya Boks Şampiyonu, 1973’de 50. Yıl Uluslararası Cumhuriyet Kupası Şampiyonu, 1974’de 51. Yıl Uluslararası Cumhuriyet Kupası Şampiyonu, 1976 Balkan Boks Şampiyonu, 1977 Balkan Boks Şampiyonu.

Oğuzhan Halil Özbek - Ali Nargüner - İbrahim Çakmak
 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Samsun Thomas Reis: "Takımımın performansı sebebiyle hayal kırıklığı yaşıyorum" SAMSUN (İHA) – Samsunspor Teknik Direktörü Thomas Reis,Mainz 05 maçının ardından takımının performansı nedeniyle hayal kırıklığı yaşadığını söyledi. UEFA Konferans Ligi 6. hafta maçında deplasmanda Almanya temsilcisi Mainz ile karşılaşan Samsunspor sahadan 2-0 mağlup ayrılarak ilk 8’e adını yazdıramadı. 12. sırada lig aşamasını tamamlayan kırmızı-beyazlılarda Alman Teknik Direktör Thomas Reis, maçın ardından düzenlenen basın toplantısında mücadeleyi değerlendirdi. "Takımımın performansı sebebiyle hayal kırıklığı yaşıyorum" Futbolcularının gösterdiği performanstan memnun olmadığını dile getiren Samsunspor Teknik Direktörü Thomas Reis, "Açıkçası bir sonraki karşılaşmayla alakalı çok bir şey söylemek istemiyorum. Bugünkü göstermiş olduğumuz performans sebebiyle hayal kırıklığı yaşıyorum. Mainz’e baktığımızda bugün galip gelmeyi hak ettiler. Çünkü biz ikili mücadelelerde o agresifliği gösteremedik ve ikinci topları da onlar kazandı, bizler kaybettik. Emre Kılınç ile yakalamış olduğumuz çok net bir pozisyon vardı. O pozisyonu golle sonuçlandırabilmiş olsaydık normalde 1-0 öne geçen taraf olacaktık ve belki de şu an farklı şeyler konuşuyor olurduk. Göstermiş olduğumuz performanslar ötürü üzgünüz" dedi. Dar bir kadro ile mücadele ettiklerini ve sakatlıktan dönen Ntcham’ın tekrar sakatlanmasının kendilerini üzdüğünü ifade eden Reis, "Olivier Ntcham’ın bir kas sakatlığı oldu. Arka adalesinden sakatlandı Tabi bu bizim adımıza iyi olmadı. Zaten çok eksikle devam etmek zorunda olduğumuz bir dönemde bunun gerçekleşmiş olması bizi üzdü. Maçta da belli oldu. Takımın bir yorgunluğu da var. Birçok eksiğimiz olması sebebiyle genç oyunculara da şans vermeye çalışıyoruz. Ama tabi bu durum onlar için de zor olabiliyor. Çünkü sonradan oyuna girmek her oyuncu için zor olduğu gibi genç oyuncular için de zor oluyor. Bir şekilde yolumuza devam etmemiz gerekiyor. Sonuçta çok kısa bir süre sonra Pazar günü oynamamız gereken bir karşılaşma var. Daha sonrasında yine kısa bir aradan sonra oynamamız gereken bir kupa karşılaşması var. Umarım sakat oyuncularımız en kısa sürede tekrardan bize katılırlar. Açıkçası bu durum bizim adımıza zor bir dönem. Var olan sakatlıklar sebebiyle zoe bir süreçten geçiyoruz ama bir şekilde yolumuza devam etmek zorundayız" diye konuştu.
İstanbul Bakırköy Adliyesi’nde tahliye vaadiyle dolandırıcılık yapan polis memuru hakkında 17 yıla kadar hapis talebi Bakırköy Adliyesi’nde 2021 yılında görev almış polis memurunun, ‘tefecilik’ suçundan tutuklanan 2 şahsın yakınından tahliye vaadiyle 95 bin euro talep eden ve para alışverişi sırasında 1 şüpheliyle beraber tutuklanmasına ilişkin iddianame hazırlandı. İddianamede, 2 şüpheli hakkında 17 yıla kadar hapis cezası talep edildi. Bakırköy Adliyesi’nde, 2021 yılında polis memuru olan H.K.’nin, ‘tefecilik’ suçundan tutuklanan C.B. ve B.B.’nin, Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yürütülen soruşturmanın bilgi ve belgelerine erişerek bunları 3’üncü şahıslar ile paylaştığı iddia edildi. İstanbul Emniyet Müdürlüğü Organize Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü’nde görevli polis memuru H.K.’nin eriştiği belgeleri, tutuklu şüphelilerin yakını olan A.D. ile Whatsapp üzerinden paylaştığı, bu bilgiler karşılığında ise A.D.’nin ise tutuklulardan tahliye vaadiyle 95 bin euro, işe başlamak için ise ön ödeme olarak 50 bin euro talep ettiği olaya ilişkin yürütülen soruşturma tamamlandı. Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığı’nca hazırlanan iddianamede, A.D. ve H.K. isimli şahıslar ‘şüpheli’ sıfatıyla yer aldı. Şüphelilerin serbest bırakılmaları için 95 bin euro talep etmiş Hazırlanan iddianamede, 30 Eylül 2020 tarihinde haklarında yürütülen bir soruşturma kapsamında gözaltına alınan Z.Y. ile A.M.Y. isimli şahısların yakını olan A.D.’nin, H.K. aracılığıyla, gözaltındaki şahısların serbest bırakılmaları ve el konulan malların iade edilmesi şüphelilerden 95 bin euro talep ettiği, işe başlamadan önce ise 50 bin euro almak için sözleştikleri aktarıldı. İddianamede, A.D. isimli şahsın, 2 Ekim 2021 tarihinde, M.A. ile Bakırköy’de buluşup, 40 bin euro teslim alacağı sırada gözaltına alındığı, ardından ise bir diğer şüpheli H.K. ile birlikte tutuklandıkları anlatıldı. 17 yıla kadar hapis talebi İddianamede, şüpheliler A.D. ve H.K. hakkında, ‘soruşturmanın gizliliğini ihlal’, ‘kişisel verileri hukuka aykırı olarak ele geçirme ve yayma’ ve ‘kamu görevlileriyle ilişkisinin olduğundan, onlar nezdinde hatırı sayıldığından bahisle ve belli bir işin gördürüleceği vaadiyle dolandırıcılık’ suçlarından toplamda 6 yıldan 17 yıla kadar hapis cezasıyla cezalandırılması istendi. Ayrıca, iddianamede, şüpheli H.K. hakkında ise ‘kamu görevlisi tarafından görevinin verdiği yetkiyi kötüye kullanmak’ suçundan 2 yıl 6 aydan 4 yıl 6 aya kadar hapis cezasıyla cezalandırılması talep edildi.