GÜNDEM - 04 Ocak 2018 Perşembe 11:59

726 yıllık Osmanlı tarihini yaşatan Göynük havadan görüntülendi

A
A
A
726 yıllık Osmanlı tarihini yaşatan Göynük havadan görüntülendi

Bolu'nun Göynük ilçesinde, 726 yıllık Osmanlı mimarisi, kültürü, örf ve adetleri korunarak yaşatılmaya devam ediliyor. 726 yıllık tarihi yaşatan ve geçmişin izlerini bugüne taşıyan ilçenin havadan görüntüleri izleyenleri etkiliyor.

Bolu'nun Göynük ilçesinde 726 yıldır bozulmadan korunan, sahip olduğu doğal güzelliklerini, kendine has kent dokusunu, tarihi ve kültürel mirasını koruyarak sürdürebilir kılan ve 2017 yılı Şubat ayında Uluslararası Cittaslow (Sakin Şehirler) arasından en sakin şehir seçilen ilçe, turistler tarafından yoğun ilgi görüyor. Göynük ilçesinin geçmişin izlerini bugüne taşımasıyla birlikte, Anadolu Türk yaşayışının ve yerleşme kültürünün önemli örneklerini gözler önüne seriyor. Göynük türbe, çeşme, cami gibi 162 tane sivil mimari esere sahip. Tarihi eser yapıları ve kendine ait örf, adet ve gelenekleri ile turistlerin ilgisini çeken Göynük havadan da görüntülendi.
Tarihi evlerin sıra sıra dizili olduğu ve Osmanlı kültüründe ki saygıdan dolayı hiçbir Göynük evinin arkasındaki diğer bir evi kapatmaması da ilçeyi ziyaret için gelen turistlerin dikkatini çekiyor. İlçede 1922 yılında Sakarya Zaferi'nin anısına hakim bir tepeye Zafer Kulesi yapıldı. Onarımlardan geçerek bugüne kadar gelen ve saat kulesi olarak kullanılmaya devam edilen kule, ilçeye nostaljik ve büyüleyici bir güzellik sunuyor. İlçenin simgesi haline gelen ve güzel bir Göynük manzarası vadeden Zafer Kulesi, Cumhuriyet Dönemi'nde yapılan ilk tarihi yapı olma özelliğini de koruyor. Göynük Belediye Başkanı Kemal Kazan, Bolu kent merkezine 96 kilometre uzaklıkta bulunan Göynüğün; tarihi evleri, Zafer Kulesi, Arnavut Kaldırımları ve Akşemseddin Hazretleri ile Ömer Sikkin Hazretleri'nin türbesinin bulunduğu tarih ve kültür anlamında çok güzel bir ilçe olduğunu belirtti. İlçelerinde Osmanlı kültürü, örf ve adetlerini yaşatmaya çalıştıklarını ifade eden Başkan Kazan, Göynüğe gelen turist sayısından da memnun olduklarını söyledi.

"Osmanlı kültürü, örf ve adetlerini yaşatmaya çalışıyoruz"

Göynüğün tarihinden bahseden ve ilçenin Osmanlı'ya 1292'de geçtiğini belirten Göynük Belediye Başkanı Kemal Kazan, "Göynük tarihinden bahsedecek olursak, Göynüğün tarihi aslında çok eskiye dayanıyor. Bizans döneminden, Frig döneminden, Osmanlı'ya 1292'de geçiyor. Çok eski bir tarihi ilçemiz. Hepsinden önemlisi, Göynüğün tarihi evleri, Zafer Kulesi, Arnavut Kaldırımları ve Akşemseddin Hazretleri ile Ömer Sikkin Hazretleri'nin türbesinin bulunduğu tarih ve kültür anlamında çok güzel bir ilçemiz. Biz örf, adet ve geleneklerimize bağlıyız. Ve hala daha bunu ilçemizde yaşatıyoruz. Kadınlarımız hala eski Osmanlı'dan kalma kıyafetleri ilçemizde giymeye devam ediyorlar. İlçemizde Osmanlı kültürü, örf ve adetlerini yaşatmaya çalışıyoruz. Belediyemiz olarak da Yöresel El Sanatları Eğitim Merkezi'ni oluşturduk. İlçemizde bulunan kadınlarımızın giyinmeye devam ettikleri örtülerimizi dokuyoruz o merkezde, Göynük dokulu örtüdür ismi. Onun da coğrafi işaretini almış bulunmaktayız Göynük Belediyesi olarak" dedi.

"Hiçbir Göynük evi arkasındaki diğer bir evi kapatmaz"

Göynük evlerinin en önemli özelliklerinden bir tanesinin Osmanlı kültürünü yaşatmak olduğunu söyleyen Başkan Kazan, "Göynük Belediyesi olarak biz tarihi evlerimizi, tüm tarihi eserlerimizi koruyoruz ki gelecek nesillerimize bunu anlatabilelim diye bütün evlerimizin restorasyonunu peyderpey, belli aralıklarla, bütçemize göre yapıyoruz. Göynük evleri taş temel üzerine ahşap olarak yapılan ve genelde 2 ila 3 kat arasında ki evler şeklindedir. Göynük evlerinin en önemli özelliklerinden bir tanesi de Osmanlı kültürünü yansıtır. Ve Osmanlı kültüründe de birbirine saygı, insana saygı ön planda olduğu için hiçbir Göynük evi diğer arkadaki evi kapatmaz" diye konuştu.

"Sakin şehir Göynük"

Göynüğe gelen ziyaretçi sayısının günden güne arttığını ve ilçenin hem sakin hem de huzurun başkenti olduğunu belirten Başkan Kazan, "Turist sayısından memnununuz, giderek artıyor. Göynük ilçemiz geçen Şubat ayında sakin şehir olarak seçildi. Bir yerin sakin şehir olabilmesi için yaklaşık 82 tane kriter var. Bu kriterleri sağlayarak olduk. Bunların en başında da kendine özgün kimliğini korumak, örf ve adetlerini koruyarak gelecek nesillere aktarabilmek alanında. Biz bunları Göynük'te yaşatıyoruz, bu sebepledir ki Göynük sakin şehir seçildi. Ve ziyaretçi sayımız da günden güne artıyor. Burası için aslında hem sakin hem huzurun başkenti diyebiliriz. Gelen ziyaretçilerimizin izlenimlerini aktarayım; huzur bulduklarını söylüyorlar. Ve gerçekten huzurlu bir şehir. Osmanlı zamanında da sakin bir şehirdi. Aynı zamanda tarihi İpek Yolu koridorunun da güzergahında olan bir şehir. Akşemseddin Hazretleri'nin Göynüğü seçerek Göynüğe yerleşmesinin ve burada kalmasının bir nedeni, sebebi var. Bizde yaptığımız tüm çalışmaları onun ruhuna, onun felsefesine uygun olacak şekilde yapmaya gayret ediyoruz. Ben kendilerinin burada olmasından dolayı onur ve gurur duyuyorum. Ona laik olmaya çalışıyoruz" şeklinde konuştu.

Osmanlı döneminin izlerini hala ilk günkü gibi taşıyan Göynük'ün havadan görüntüsü de izleyenleri etkiliyor. Osmanlı mimarisinin en güzel örneklerini hala bünyesinde bulunduran Göynük'ün havadan görüntüsü tarihi gözler önüne seriyor. 

Burak Can Tokyürek - Refik Fidan

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Zonguldak Taksi durağında dehşet anları kamerada Zonguldak’ın Ereğli ilçesinde evinin geçimini sağlamak için taksi şoförlüğü yapan oğlunun durakta darp edildiğini öğrenen anne şikayetçi oldu. Darp anı ise güvenlik kamerasına yansıdı. İddiaya göre, Karadeniz Ereğli ilçesinde taksi şoförlüğü yaparak geçimini sağlamaya çalışan 19 yaşındaki Özay Kızıl, aynı durakta taksicilik yaptığı öğrenilen T.Y. ve M.A.’nin şiddetiyle karşılaştı. Daha önce geçirdiği motosiklet kazası sebebiyle iki kez beyin ameliyatı geçiren Kızıl, durağın güvenlik kamerasına yansıyan görüntülerinde bir tartışma sonrası darp edildi. Evini geçindirmek için çalışan oğlunun şiddete maruz kaldığını kendisine ulaştırılan güvenlik kamerası görüntüleriyle öğrenen anne Özlem Ak, 2 kişi hakkında Cumhuriyet Savcılığı’na şikayette bulundu. Yaşadıklarını gözyaşlarıyla anlatan anne Ak, “Oğlum eve alın teriyle ekmek getiriyor sanıyorduk meğerse kan teriyle getiriyormuş” dedi. Oğlu Özay Kızıl’ın saldırganlardan korktuğunu söyleyen anne Ak, “Görüntüler elime geldi. Daha önce de çocuğuma üç kez yapılmış aynı kişiler tarafından, benim çocuğum korkuyor. Neyle tehdit ediliyor bilmiyorum. Ben yardım istiyorum. Çocuklarıma hem annelik hem babalık yaptım. Çocuğum küçüklüğünden beri çalışıp bize bakıyor. İki kız kardeşi var. Ben bir yerde çalışmıyorum. Çocuğumun getirdiği parayla geçiniyoruz. Çocuğum alın teri getiriyor derken kan teri getiriyormuş. Neden yani bu, bütün annelere, bütün büyüklere sesleniyorum. Bana yardımcı olun. Çocuğum neden dayak yiyor” diye gözyaşı döktü. Oğlu Özay Kızıl ile görüştüğünde “Konuyu kapat anne” dediğini söyleyen Ak, “Çocuğum korkuyor. Üç aydır çocuğumu tanıyamıyorum. Savcılığa gittik şikayetçi olduk. Ben çocuğumun hayatından endişeliyim. İki yıl önce motosiklet kazası geçirdi. İki kere beyin ameliyatı oldu. Ameliyatlı olduğu halde çalışmaya çalışıyor. Bu dayağın sebebi ne? Benim çocuğum ne yapmış da dayak yiyor. Ben görüntüleri izledikçe içim parçalandı. Anne olarak ne yapacağımı bilmiyorum” dedi. Olay sonrası taksi durağının başkanını aradığını söyleyen anne Özlem Ak, “Durak başkanını aradım. Olay üç gün önce olmuş. Daha hiçbir şey yapmamış. Pazar günü toplantıyı beklediğini ve ceza keseceğini söyledi. Ben de durak başkanına ‘Bu ceza beni tatmin etmez. Bu olayın sebebini öğrenmek istiyorum. Neden benim çocuğum sürekli bunlar tarafından darp ediliyor. Çocuğuma ne yaptırmak istiyorlar. İstedikleri ne, bunu öğrenmek istiyorum’ dedim. Çocuğumu darp edenlerden birinin telefonunu aldım. Kendisini aradım. Çocuğumu neden darp ettiklerini sorup, beyin ameliyatı geçirdiğini hatırlattım. Bana ‘Sen bu konuyu kapat. Sonu iyi olmaz’ deyip kardeşinin de avukat olduğunu söyledi. Ben gariban biriyim ben uğraşamam diye düşündüler. Kardeşi avukat olan önüne geleni darp mı etsin” ifadelerine yer verdi.
Niğde Niğde’de yağışlar tarım arazilerine zarar verdi Niğde Ziraat Odası Başkanı Veli Kenar; son günlerde etkili olan dolu ve yağmur yağışı sonrası birçok tarım arazisinin zarar gördüğünü belirterek, üreticilere TARSİM sigortası yaptırmaları konusunda çağrıda bulundu. Veli Kenar yaptığı açıklamada Niğde’de son günlerde etkili olan dolu ve yağmur nedeniyle tarım arazilerinin zarar gördüğünü belirterek üreticilere yardımcı olunacağına dair beklentilerini dile getirdi. Kenar; "Son günlerde ilimizde yağışlar etkisini gösterdi. Bu etkili olan yağışlar neticesinde bölgesel olarak dolu yağışı, yağmurun etkisini arttırmasıyla sel meydana geldi. Dolu ve yağmur yağışı fazla olan bölgelere baktığımızda Kiledere, Alay ve Ağcaşar’da dolu yağışı nedeniyle tarım arazilerinde zarar meydana geldi. Patates ekimlerinin devam ettiği şu günlerde buğday ve hububat gibi ürünlerimiz meydana gelen selden dolayı zarar gördü. Geçen yıla oranla baktığımızda buğdaylarımızın boyu 20-30 santim olması gerekirken, bu yıl 40-50 santim. Buğdaylarımızın boyu normalinden büyük olunca etkili olan dolu nedeniyle buğday ve arpa gibi hububat ürünlerimizde zarar meydana geldi. Yine ilimizde Aktaş, Ovacık, Ballı ve Güllüce gibi köylerimizde de etkili olan dolu ve yağmur sonrası tarım arazilerinde zarar meydana geldi. Çiftçilerimize her zaman hatırlattığımız gibi TARSİM sigortalarını yaptırmaları konusunda uyarılarda bulunmuştuk. Artık küresel ısınmayla birlikte bu tür yağışların bundan sonra da devam edeceği öngörülüyor. İlimizde meydana gelen tarım arazilerinin zarar görmesiyle ilgili gerekli bilgiler verildi ve gidilip incelemeler yapıldı. Yapılan incelemeler neticesinde devletimizin nasıl bir destekleme yapacağını şuan itibariyle bilmiyoruz ama önümüzdeki günlerde devletimizin yardımcı olacağını tahmin ediyoruz” dedi.