ASAYİŞ - 26 Nisan 2010 Pazartesi 09:07

8 çocuk 2 bebeğe tecavüz etti, 1'ini öldürdü!

A
A
A
8 çocuk 2 bebeğe tecavüz etti, 1'ini öldürdü!

Siirt'in Pervari ilçesindeki YİBO’da okuyan 13-14 yaşındaki 8 öğrenci, iki ve üç yaşındaki iki bebeğe tecavüz etti. Bebeklerden birini havuzda boğarak öldürdüler, derede ölüme terk ettikleri bebek ise kurtuldu.

Radikal gazetesinde Cem Emir imzasıyla yayımlanan haber şöyle:

Siirt'te ikinci tecavüz vakasında kurbanlar bebek, zanlılar çocuk: Sekiz YİBO öğrencisi bir kızın çıplak resimlerini çekip 'Bize çocuk getir' dediler. Kız iki ve üç yaşındaki iki kuzenini eliyle 'tecavüz ve ölüm'e teslim etti

“Benden üç -dört yaşlarında çocuk istediler istediler. Amcamın iki yaşındaki oğlunu götürdüm. Niye kız getirmiyorsun dediler, üç yaşındaki kuzenimi de götürdüm...”

“Bize saçları kıvırcık bir çocuk getirdi. Havuzun yanına götürdük. Sırayla hepimiz tecavüz ettik. Sonra içimizden biri birkaç kez havuza sokup çıkardı. Çıkardığında ölmüş olduğunu gördük...”
Bunlar, insanın kanını donduran bir filmden konuşmalar değil. Bir süre önce 14 kişinin tutuklandığı dört küçük kıza tecavüz skandalının ardından Siirt görülmemiş bir vahşetle gündemde: Pervari ilçesindeki Atatürk Yatılı İlköğretim Bölge Okulu’nda (YİBO) okuyan 13-14 yaşlarındaki sekiz erkek öğrenci, çıplak fotoğrafını çekip şantaj yaptıkları kızdan ‘kendilerine çocuk getirmesini’ istedi. 15 yaşındaki kız, bu kişilere biri iki diğeri üç yaşında iki kuzenini teslim etti. Sekiz öğrenci üç yaşındaki kızı tecavüz edip boğdu, iki yaşındaki erkek çocuğu da tecavüzün ardından ölüme terk etti.

Geçen yıl Siirt henüz ‘tecavüz’le manşetlere çıkmamıştı. 15 Nisan 2009 günü H.S. adlı bir baba Pervari İlçe Emniyeti’ne iki yaşındaki oğlu E.S.’nin kaybolduğunu bildirdi. Baba, “Dün akşam yemekten sonra hayvanlara yem hazırlarken oğlum E.’yi kapı önünde bıraktım. Beş dakika sonra çıktığımda çocuğum kaybolmuştu, bulamadım” dedi.

Polis arama başlatırken, evin yakınında bulunan Pervari Askerlik Şubesi’nin güvenlik kamerası incelendi. Aramalar sürerken minik E.S.’nin, YİBO öğrencileri tarafından Serkani Deresi mevkiinde bulunduğu haberi geldi. Çamurlu elbiseleriyle, donmak üzereyken bulunan iki yaşındaki erkek çocuk, hastaneye kaldırıldı. Vücudunda kesik ve çürükler vardı, tecavüze uğradığı saptandı.

Bir gün sonra Pervari polisine ikinci bir kayıp çocuk ihbarı geldi. Üstelik kaybolan, E.S.’nin amcasının üç yaşındaki kızı A.S.’ydi. Olay ilçede duyulunca A.S.’nin ailesini arayan bir kişi, “Ben o çucuğun 13-14 yaşlarında bir kızla birlikte Serkani Deresi yönüne gittiğini gördüm” dedi. Polisler ve ilçe halkından yaklaşık 200 kişi bölgede minik A.S.’yi aramaya başladı. Saat 20.00 sıralarında derenin üst kısmında bulunan havuzun kenarında minik A.S.’nin cansız bedeni bulundu. Tecavüz edilip boğulmuştu.

Polis öldürülen A.S.’nin en son yanında görülen 13- 14 yaşlarındaki kızı aramaya başladı. Amca çocukları olan iki kurbanın evlerinin yakınındaki Pervari Askerlik Şubesi ve bir akaryakıt istasyonun güvenlik kamerası kayıtları da yeniden incelendi.

Kameradaki kız yabancı değil...

Görüntülerde iki çocuğun da kaybolmadan hemen önce 13- 14 yaşlarında bir kız çocuğuyla birlikte Serkani Deresi yönüne gittiği, bu kızın öldürülen minik A.S.’yi kucağında taşıdığı saptandı. Çocuklarının ölümüyle yıkılan iki baba, güvenlik kamerasındaki kızı görünce bir şok daha yaşadı. Bu kız diğer kardeşlerinin kızı olan yeğenleri D.S.’ydi.

O zaman 14 yaşında olan Atatürk YİBO öğrencisi D.S. gözaltına alındı. D.S. kuzenine tecavüz edip birini öldürenlerin, kendisi gibi YİBO’da okuyan ve o tarihte yaşları 13 ile 14 arasında değişen H.T., Y.Ş., H.T., M.T., M.K., C.Ş., S.G. ve A.F.K. olduğunu söyledi. YİBO öğrencileri savcı talimatıyla gözaltına alındı. İfadelere göre vahşet şöyle gelişti:

Kız öğrenci D.S., önce amcasının oğlu iki yaşındaki E.S.’yi, Serkani Deresi’ne götürüp sekiz erkek öğrenciye teslim etti. Öğrenciler çocuğa tecavüz ettikten sonra dereye batırıp çıkardı ve öldü diye terk edip kaçtı. Ertesi gün herkes E.S.’yi ararken yeniden dere kenarına giden sekiz öğrenci, çocuğun ölmediğini görünce ilçe merkezine götürüp onu bulmuş gibi bıraktı.

Aynı gün D.S.’yi yine tehdit eden sekiz erkek öğrenci, bu kez küçük yaşta kız çocuğu istedi. D.S. de diğer amcasının üç yaşındaki kızı A.S.’yi ‘Sana cips alacağım’ diyerek kandırıp çocuklara götürdü. Minik A.S.’ye sırayla tecavüz eden öğrenciler, ardından onu boğarak öldürüp havuz kenarına bıraktı.

D.S. ve sekiz erkek öğrenci önce Çocuk Esirgeme Kurumu’nda gözlem altına alındı, ardından ‘cinayet’, ‘çocuğun nitelikli cinsel istismarı’, ‘çocuğun nitelikli cinsel istismarına yardım etmek’ ve `hürriyeti tahdit’ suçlamasıyla tutuklandı.

Adli Tıp Kurumu da çocuklarla ilgili ‘yaptıklarının bilincinde oldukları’na dair rapor verdi. Pervari Savcılığı hazırladığı fezlekeyi dava açılması için Siirt Savcılığı’na gönderdi.

‘Fotoğrafımı çektiler’

İki ve üç yaşındaki iki kuzenini ‘tecavüz’e teslim eden kız öğrenci D.S.’nin itirafları:

“Bir gün YİBO’nun üst tarafında fidan dikmek için gitmiştik. Fidan poşetlerini toplarken iki erkek öğrenci yanıma geldi. Bana adımı sordular, kendi adlarını söyledi. Fotoğrafımı çekmek istediler. İzin vermedim. Daha sonra bunlar beni iterek yere düşürdü. Biri eşofmanımı çıkardı, biri üzerime uzandı. Bu şekilde fotoğrafımı çektiler. 13 Nisan 2009 günü Kültür Merkezi önünden geçerken onları gördüm. Yanıma gelerek benden onlara kız ya da erkek üç -dört yaşlarında bir çocuk getirmemi istediler. Nedenini sorduğumda, ‘Bu seni ilgilendirmez’ deyip, bana para vereceklerini söylediler. Önce getirmeyeceğimi söyledim. Fakat benim ellerinde bulunan ve İ.’yle olan fotoğrafları aileme göstereceklerini söyleyerek tehdit ettiler. Aileme zarar vereceklerini söylediler. Ben de korktuğum için çocuk getirmeyi kabul ettim. Amcamın oğlu olan E.S.’yi kapının önünden kucağıma alarak, buluşmayı planladığımız yere gittim. Serkani Deresi’ne doğru yoldan biraz uzaklaştık. Patika yol üzerinde durdum ve E.’yi yere bıraktım. İ. ve Y. orada saklanmış bekliyorlardı. Daha sonra tekrar eve döndüm. Akşam E.’nin kaybolduğu haberi duyuldu.

Ben Kültür Merkezi önünde duran Y. ve İ.’yi tekrar gördüm. Bu sefer onların yanına ben gittim. Y. ve İ. bana ‘Niye erkek çocuk getiriyorsun?’ dedi. Ve bana küçük kız çocuğu getirmemi yoksa yine ve aileme zarar vereceklerini söylediler. Ben yine bu çocukların tehditlerinden korktuğum için bu sefer eve giderek yengemin (diğer amcasının) kızı olan A.S.’yi yanıma aldım. Ona kendisine cips alacağımı söyledim.

E.’yi bıraktığım yerden biraz daha yukarı bir yere A.S.’yi bıraktım. Ve ardından tekrar eve döndüm. Zaten o günün akşamında A.S.’nin havuzda boğulduğu haberini duydum. Çok pişmanım.”

‘Havuza atıp bastırdık’

Tecavüz ve cinayetle suçlanan öğrencilerden 14 yaşındaki Y.Ş.’nin itirafları:

“7. sınıf öğrencisiyim. Bir tatil günü ben ve arkadaşlarım S., M., C., H., H., F. ve M. çarşıya indik. Cem büfenin önünde D. isminde daha önce tanıştığımız kızla karşılaştık. S., F., ve C., D.’den bize bir çocuk getirmesini istedi. Yoksa kendisini öldüreceğimizi söyledik. Biz bu çocuğu cinsel arzularımız için istemiştik. D. ‘Tamam’ dedi. Çocuğu bize getireceği günü önceden kararlaştırmıştık. D. yanındaki çocukla beraber ilçenin girişindeki dereye geldi. D.’nin getirdiği, saçları kıvırcık iki yaşlarında bir çocuktu. D. çocuğu bize verdikten sonra biraz sonra gelip alacağını söyledi. D. bizim yanımızdan ayrıldıktan sonra biz çocuğu yukarıda bulunan küçük bir havuzun yanına götürdük. Herkes çocuğa sırayla tecavüz etti. Ben de tecavüz ettim. Daha sonra S. bu çocuğu birkaç kez havuza atıp çıkardı. Bir ara çıkardığımızda ölmüş olduğunu gördük. Orada çocuğu havuzun dışında bırakıp ayrıldık. Çok pişmanım.”

Olay yaşandığında 14 yaşında olan S.G.’nin itirafları:

“7. sınıf öğrencisiyim. Ben bir gün Pervari çarşısında gezerken daha önce tanımadığım D. isminde bir kız ile Y., A., K., F., H. ve H. kardeşler konuştular. D.’den kendilerine tecavüz etmek için bir çocuk istediler. D. de ‘Tamam’ dedi. Bunun üzerine D.’nin bir gün küçük çocukla ilçenin çıkışında bulunan dereye geldiğini gördük. Biz de yanına gittik. D. bize çocuğu verdikten sonra ‘Bunu götürün tekrar gelip alacağım’ dedi. Bunun üzerine ben Y., M., F., H ve H., kardeşler, C., çocuğu alarak ağaçların arasına götürdük. Orada hepimiz çocuğa tecavüz ettik. Kız çocuğunu da tecavüz ettikten sonra F., C., ve H. havuza attı. İlk önce attıklarında kız ölmemişti. Daha sonra bastırdılar suyun altına doğru, kızın öldüğünü gördük. Kızı havuzdan çıkardık, ben ‘Kızı havuza atmayın, D.’ye verin’ dedim. Çok pişmanım.”

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Bursa Meclis üyesini sıkıştırıp, aracı yumrukladı… O anlar kamerada Bursa’da Osmangazi Belediyesi Meclis Üyesi Özlem Bodur, trafikte yol verme tartışması sonrası saldırıya uğradı. İddiaya göre yol vermediği gerekçesiyle öfkelenen şüpheli sürücü, Bodur’u takip ederek aracına saldırdı. O anlar kameraya yansırken, şüpheli çıkarıldığı mahkemece tutuklandı. Edinilen bilgiye göre, Hamitler Mahallesi Recep Tayyip Erdoğan Bulvarı üzerinde seyir halinde olan Özlem Bodur, yol verme meselesi nedeniyle tanımadığı bir sürücünün tepkisiyle karşılaştı. İddiaya göre şüpheli sürücü, bu nedenle trafikte Bodur’u sıkıştırarak sinkaflı el hareketlerinde bulundu. Sıkıştırma nedeniyle durmak zorunda kalan Bodur, bu sırada araçtan inen şahıs A.G.’nin saldırısına uğradı. Şüpheli önce aracın aynasını kırdı, ardından araca yumruk atıp olay yerinden uzaklaştı. O anlar kameraya yansırken, şüphelinin "Seninle görüşeceğiz, seni öldürürüm" şeklinde tehditlerde bulunduğu iddia edildi. Olay sonrası polis merkezine başvuran Osmangazi Belediyesi Meclis Üyesi Özlem Bodur, maddi zarar oluşmadığını ancak hakaret ve tehditlere maruz kaldığını belirterek şikâyetçi oldu. Yapılan araştırmada söz konusu aracın sahibinin A.G. olduğu tespit edildi. Şüpheli A.G.’nin ifadesinde suçlamaların bir kısmını kabul ettiği öğrenildi. Cumhuriyet savcısının talimatı doğrultusunda adliyeye sevk edilen şüpheli A.G., çıkarıldığı mahkemece tutuklanarak cezaevine gönderildi. Öte yandan, olayın ardından AK Parti ve MHP’li milletvekillerinden ve Meclis üyelerinden Özlem Bodur’a destek mesajları geldi. Milletvekilleri, trafikte şiddetin kabul edilemez olduğunu vurgulayarak sürecin yakından takip edileceğini ifade etti.
Aydın Bir kişinin öldüğü kaçak define olayında 1 tutuklama Aydın’ın Efeler ilçesinde iddiaya göre define aramak için kaçak kazı yaparken girdiği tünelde mahsur kalan şahıs ekiplerin saatler süren arama çalışmasının ardından ölü olarak bulunurken, tünelin dışında bekleyen diğer şahıs ise jandarmadaki işlemlerinin ardından sevk edildiği adli makamlarca tutuklanarak cezaevine gönderildi. Olay, sabaha karşı Kalfaköy Mahallesi’nde meydana geldi. Edinilen bilgiye göre, define aramak için kaçak kazı yaptıkları iddia edilen şahıslardan biri açtıkları tünele girdi. Dışarıda kalan T.Y. (44) içerideki Sezer Ayhan (32) isimli arkadaşından uzun süre haber alamayınca durumu 112 Acil Çağrı Merkezi’ne bildirdi. İhbar üzerine bölgeye jandarma, AFAD, UMKE, Jandarma Arama Kurtarma Ekibi (JAK) yönlendirildi. Kısa sürede bölgeye gelen ekipler tünel içerisindeki Ayhan’a ulaşmak için çalışma başlattı. Yaklaşık 20 metre uzunluğundaki tünelin uzun ve dar olması ekiplerin çalışmalarını güçleştirirken, saatler süren kurtarma çalışmalarının ardından Ayhan ölü olarak bulundu. İzmir İl Afet Müdürlüğü’nden getirilen temiz hava besleme sistemi ile mahsur kaldığı tünelden ölü olarak çıkarılan Ayhan’ın cansız bedeni hastane morguna kaldırılırken, kesin ölüm nedeni yapılacak olan otopsinin ardından belli olacak. Tutuklandı Tünel dışında kalan T.Y. isimli şahıs jandarma ekipleri tarafından gözaltına alındı. Jandarmadaki işlemlerinin ardından adliyeye sevk edilen T.Y. çıkartıldığı adli makamlarca tutuklanarak cezaevine gönderildi.
İstanbul Emre Belözoğlu: "Minimum 7-8 oyuncuyla beraber değişmesi gereken bir takımımız var" Kasımpaşa Teknik Direktörü Emre Belözoğlu, minimum 7-8 transfer yapılması gerektiğini söyledi. Trendyol Süper Lig’in 17. haftasında Kasımpaşa deplasmanda oynadığı Galatasaray’a 3-0’lık skorla yenildi. Mücadelenin ardından düzenlenen basın toplantısında konuşan Kasımpaşa Teknik Direktörü Emre Belözoğlu, "Galatasaray’a karşı yapabileceğimiz net bir şekilde detaylandırdığımız yerler vardı. Oyunu tutmak adına bence elinden geldiğince uygulamaya çalışan bir oyuncu grubum var. Oyunu 1-0 tuttuk. Galatasaray geçiş yaparken, topu kaptırdığınızda geçişe geçişte güçlü bir takım. Set hücumda güçlü bir takım. İki tarafı da çok iyi oynayabilen bir takım. Bunun hazırlığını yapmıştık. 1-0 giderken 65-70’te hamle yaptık. Hamlenin karşılığında da biraz daha cüretkar oynamaya çalıştık. Böyle olunca da biraz daha onların daha rahat alan bulmasını vesile oldu. Hücum anlamında isteklerimizi yapamadık. Defans anlamında belli alanlarda Galatasaray’ı sıkıştırdık. Oyuncularımın isteğini, arzusunu görebiliyorum. Devre beraber değişmemiz gerekiyor. Kasımpaşa ilk defa sahasında maç kazanmadan devreyi bitirdi. O yüzden takımımızda değişim kaçınılmaz gibi duruyor. Hemen yarından itibaren 3 gün antrenman yapacağız. 2 Ocak’ta kampa gideceğiz. Minimum 7-8 oyuncuyla beraber değişmesi gereken bir takımımız var. İnşallah bunu yaparız" diye konuştu. Gelmeden önce kadroyla ilgili ekibiyle değerlendirme yaptığını ifade eden Belözoğlu, "Buna rağmen en iyisini yapmak için buradayız. Elinde bir kadroyu güçlendireceğimizi düşündüğümüz bir devre arası var önünde. Bence Kasımpaşa’nın bunu yapması gerekiyor. Kerem (Demirbay) iyi bir oyuncu. İsmi geçen oyunculardan biri de o. Topu tutmadan, yönlendirmede o benim istediğim oyunu ortaya çıkabilecek bu tarz oyunculara ihtiyaç var gibi görünüyor. Ceyhun Bey’le görüştük, başkanlarımızla görüştük. Takımın güçlenmesi adına bir şeyler yapabileceğimizi düşünüyorum. 17 maçın minimum 8-9 galibiyet çıkarabilecek bir takım inşa edeceğiz. Şikayet edecek durumda değilim. Şikayet etmemeliyim bu kadroya geldiysem. Bugün planlarımızın bazıları tuttu, bazıları tutmadı. Karşımıza güçlü bir takım vardı" şeklinde konuştu. "Elimde peynir, domates varken, kimse benden sucuklu ya da sosisli pizza beklememeli" Elindeki kadroyla iyi işler çıkarmaya çalıştığını vurgulayan Emre Belözoğlu, "Elindeki malzemeyle en iyi lezzeti çıkarabilecek oyunu yapmak durumundayım. Elimde peynir, domates varken, ben sadece peynirli domatesli en güzel pizzayı yapmalıyım. Kimse benden sucuklu ya da sosisli pizza beklememeli. Bu işin gerçeği budur. Teknik adamlar bir şeyleri konuşurken biraz daha gerçekçi yaklaşmalılar. Ben burada elimdeki mevcutla bile en iyi neyi yapabilirim, bunun derdindeyim Ofansif anlamda kesinlikle değişmemiz gereken, gelişmemiz gereken yerler var" ifadelerini kullandı. Her çalıştırdığı takımın kendisinde tecrübe olduğunu aktaran Belözoğlu, "Elimizdeki güce göre en lezzetlisini yapmak zorundasınız. Ankaragücü’yle yaşadığımız süreç tamamen bence hakemlerin organize ettiği bir süreçti. Antalyaspor, geçen sene bence yine ligin en sıkıntılı kadrolarından bir tanesiydi ama bence iyi iş çıkardık. Lige çok iyi başladık. 4 maçta 9 puan aldık. Camia mutsuz, 4 maçın 4’ünü de kazanmamız gerekiyor diyorlardı. Ben o yüzden bıraktım. Çünkü bazen ülkede gerçeklerle karşılaşmak istemeyen bir grupla karşı karşıya kalabiliyorsunuz. Gerçekçi bakacağız. Bunları tecrübe olarak görüyoruz. Teknik adamlık kariyerimde iyi de gitse kötü kötü de gitse hedeflerimden vazgeçmeden yoluna devam edeceğim. Bu bir tecrübe. Hep böyle bakarım" diyerek sözlerini tamamladı.
Eskişehir Aynı anda aynı caddede 4 kaza: Başka kaza olmasın diye çaba gösterdiler Eskişehir’de yağmurun etkisiyle aynı yolda aynı anda toplam 4 ayrı kaza meydana gelirken, çekici bekleyen sürücüler diğer araçların kaza yapmaması için yoğun çaba gösterdi. Bir otomobilin duvara çarptığı kazada 1 kişi yaralanırken, aracını pert eden oğluna kızan baba, "Gece vakti burada ne işin var?" diyerek tepki gösterdi. Odunpazarı ilçesi Yenikent Mahallesi Zümrüt Caddesi üzerinde aynı anda 4 ayrı kaza meydana geldi. Edinilen bilgilere göre ilk kazada, Mustafa S.K. (19) idaresindeki 06 BM 8846 plakalı otomobil, yağmurdan dolayı kayganlaşan yolda kontrolden çıktı. Virajı alamayan otomobil, yol kenarındaki duvara çarptı. Kullanılamaz hale gelen araçta bulunan 4 arkadaştan B.E. isimli şahıs kazada yaralanırken, sürücü haricindeki 2 kişi kaza mahallinden uzaklaştı. İhbar üzerine olay yerine polis ve sağlık ekipleri sevk edildi. B.E. isimli yaralı, ilk müdahalesinin ardından Eskişehir Osmangazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi’ne kaldırıldı. Aracı pert eden oğluna kızdı Kazanın ardından şoka giren araç sürücüsü Mustafa S.K. (19) kullanılamaz hale gelen aracı üzülürken, olay yerine gelen yakınları arkadaşını, "Cana geleceğine mala gelsin" diyerek sakinleştirmeye çalıştırdı. Mustafa S.K.’nın olay yerine gelen babası Mustafa K. ise, "Gece vakti burada ne işin var?" diyerek oğluna tepki gösterirken, diğer aile ferleri bu kez de babayı sakinleştirmeye çalıştı. Aynı yolda kaza yapan sürücülerden diğer araçlara örnek hareket Öte yandan, aynı cadde üzerinde bahse konu kazaya sadece 300 metre uzaklıkta 3 ayrı kaza meydana geldi. 2 araç ve 1 motosiklet daha kontrolden çıkarak şarampole devrildi. Bahse konu 3 kazada da yaralanan olmadı. Motosiklet sürücüsü kalkıp yoluna devam ederken, şarampole saplanan 39 FB 525 plakalı otomobil ve 65 HC 935 plakalı kamyonet sürücüleri çekici beklerken, diğer sürücüleri kaza yapmamaları için uyardı.