DÜNYA - 23 Mayıs 2025 Cuma 21:22 | Son Güncelleme : 23 Mayıs 2025 Cuma 21:23

ABD yargısı, Trump'ın "Harvard" kararını geçici olarak durdurdu

A
A
A
ABD yargısı, Trump'ın "Harvard" kararını geçici olarak durdurdu

ABD'de Boston Bölge Yargıcı Allison Burroughs, ABD Başkanı Donald Trump’ın Harvard Üniversitesi'nin uluslararası öğrenci kayıt hakkını iptal etme kararını geçici olarak durdurdu.

ABD Başkanı Donald Trump’ın Harvard Üniversitesi ile arsına yargı girdi. Boston Bölge Yargıcı Allison Burroughs verdiği kararla, Trump yönetiminin Harvard Üniversitesi'nin uluslararası öğrenci kaydetme hakkını engelleyen kararını geçici olarak durdurdu. Karar, üniversitenin açtığı dava sonucunda alındı.
Yargıcın verdiği geçici kısıtlama emri, İç Güvenlik Bakanlığı'nın dün aldığı ve Harvard'ın Öğrenci ve Değişim Ziyaretçi Programı (SEVP) veri tabanına erişimini iptal eden kararını askıya aldı.

"Yasa dışı ve haksız"

Harvard Rektörü Alan Garber yaptığı yazılı açıklamada, alınan kararın üniversitenin ifade özgürlüğünü ve akademik bağımsızlığını açıkça ihlal ettiğini vurguladı. Garber, "Bu yasadışı ve haksız eylemi kınıyoruz. Bu iptal, federal hükümetin müfredatımız, öğretim kadromuz ve öğrenci topluluğumuz üzerinde yasadışı kontrol kurma çabasının bir parçası" dedi.
Harvard Üniversitesi tarafından mahkemeye sunulan dilekçede, Trump yönetiminin aldığı kararın 6 bin 800’ü aşkın uluslararası öğrencinin geleceğini tehdit ettiğini ve bu öğrencilerin üniversiteye önemli katkılar sunduğu belirtildi.

Beyaz Saray’dan sert yanıt

Karara ilişkin açıklama yapan Beyaz Saray Basın Sekreter Yardımcısı Abigail Jackson, üniversiteyi kampüslerindeki antisemitik ve terör yanlısı ifadeleri engellememekle suçladı. Jackson, "Harvard bu sorunu en başından ciddiye alsaydı, bugün bu dava ile uğraşmak zorunda kalmazdı" şeklinde konuştu. Jackson ayrıca üniversitenin davalar açmak yerine, güvenli bir eğitim ortamı oluşturmak için çaba göstermesi gerektiğini söyledi.

Öğrenciler tedirgin

Harvard’da okuyan uluslararası öğrenciler, üniversite ile Beyaz Saray arasındaki gerilimin kendilerini ülkelerine dönmeye zorlayabileceği endişesini dile getirdi. Üniversite yönetimi ise öğrencilerine destek mesajı verirken, süreci yakından takip ettiklerini açıkladı.

Federal fonlar donduruldu, vergi muafiyeti tehdidi

Trump yönetimi, yalnızca Harvard’ı değil, benzer elit üniversiteleri de hedef alarak, bu kurumların Filistin yanlısı eylemleri yeterince denetlemediğini ve muhafazakar görüşlere karşı ayrımcılık yaptığını savunuyor. Bu çerçevede Nisan ayında Harvard’a ayrılan 2,2 milyar dolarlık federal fonlar dondurulmuş ve üniversitenin vergi muafiyeti statüsünün kaldırılabileceği açıklanmıştı.Üniversite, yönetimin aldığı bu kararların ardından daha önce de mahkemeye başvurmuştu.

Anlaşmazlık tırmanıyor

Boston’un hemen dışında, Massachusetts eyaletinin Cambridge kentinde bulunan Harvard, ABD’nin en köklü eğitim kurumlarından biri olarak biliniyor. Harvard, İsrail’in bakış açısını temsil etmediği gerekçesiyle eleştirilen Orta Doğu Çalışmaları Merkezi’ndeki bazı yöneticileri görevden alsa da, Trump yönetimiyle arasındaki hukuk mücadelesinden geri adım atmıyor. Üniversite, davada savunmasını güçlendirmek için Trump’ın eski danışmanlarından ve Biden’ın gizli belgeler soruşturmasını yürüten özel danışman Robert Hur gibi tanınmış Cumhuriyetçi avukatları görevlendirdi.

Dilek Kaya

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Manisa Manisa’da iş yeri hırsızlığına 5 tutuklama Manisa’nın Turgutlu ilçesinde Organize Sanayi Bölgesi’nde bir iş yerinde meydana gelen hırsızlık olayıyla ilgili adım adım iz takip eden Manisa İl Emniyet Müdürlüğü ekipleri 7 şüpheliden 3’ünü İstanbul’da yakaladı, şüphelilerden 2’sinin farklı suçlardan cezaevinde oldukları öğrenildi. Mahkemeye çıkarılan 5 kişi tutuklanırken, 2 şüpheliyi yakalama çalışmaları devam ediyor. Manisa İl Emniyet Müdürlüğü ekiplerince, 13 Ekim 2025’i 14 Ekim 2025’e bağlayan gece saatlerinde Turgutlu ilçesi Selvilitepe Mahallesi Organize Sanayi Bölgesi’nde yaşanan iş yeri hırsızlığı olayıyla ilgili geniş çaplı çalışma başlatıldı. Asayiş Şube Müdürlüğü ve İstihbarat Şube Müdürlüğü ekiplerince yapılan çalışmalarda, iş yeri ve çevresinde bulunan çok sayıda güvenlik kamerası görüntüsü incelendi. Yapılan incelemelerde, yüzleri maskeli 4 şüphelinin iş yerine girdikleri, iş yerinde bulunan çelik kasayı keserek içerisindeki paraları aldıkları ve olayın ardından ara yolları kullanarak Manisa’dan ayrıldıkları belirlendi. Şüphelilerin yakalanmasına yönelik olarak 13-14 Ekim tarihlerinde kente giriş ve çıkış yapan yaklaşık 3 bin 500 araç incelemeye alındı. Yapılan çalışmalar sonucunda şüphelilerin İstanbul’dan Turgutlu’ya geldikleri tespit edilirken, olaya karıştığı belirlenen toplam 7 şüpheli şahıs belirlendi. Şüphelilerden H.K. (31) ve M.T. (25), İstanbul’da yakalanarak gözaltına alındı. 26 Aralık 2025 tarihinde Manisa’ya getirilen 2 şüpheli, sevk edildikleri adli makamlarca tutuklandı. D.Ç. (27) ve M.K. (24) isimli şüphelilerin ise farklı suçlardan cezaevinde bulundukları tespit edildi. Söz konusu 2 şüpheli, 29 Aralık 2025 tarihinde dosya kapsamında SEGBİS yöntemiyle sevk edildikleri adli makamlarca tutuklandı. Z.S. (27) isimli şüpheli ise İstanbul’da yakalanarak gözaltına alındı. 30 Aralık 2025 tarihinde Manisa’ya getirilen şüpheli, çıkarıldığı adli makamlarca tutuklandı. Olayla bağlantılı 2 şüphelinin yakalanmasına yönelik çalışmaların sürdüğü belirtilirken, soruşturma kapsamında şu ana kadar toplam 5 şüpheli tutuklandı.
İstanbul Somali Cumhurbaşkanı Mahmud: "Netanyahu’nun bu saldırgan tavrı, Somali’yi de içeren bu tavrı kabul edilemez" Somali Cumhurbaşkanı Hasan Şeyh Mahmud, "Netanyahu’nun bu saldırgan tavrı, Somali’yi de içeren bu tavrı kabul edilemez. Aslında bu saldırgan tavır, uluslararası hukukun da ihlalidir" dedi. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Somali Cumhurbaşkanı Hasan Şeyh Mahmud ile Dolmabahçe Çalışma Ofisi’nde bir araya geldi. Toplantı sonrasında Somali Cumhurbaşkanı Hasan Şeyh Mahmud basın açıklaması yaptı. Cumhurbaşkanı Erdoğan’a Somali’nin zor zamanlarında yanında olduğu ve liderliği için teşekkür eden Somali Cumhurbaşkanı Hasan Şeyh Mahmud, "Özellikle Somali’nin toprak bütünlüğü ve egemenlikle ilgili tehditle karşılaştığı bu dönemde biz, Türkiye’nin, Türk milletinin desteğini hissettik. Somali olarak biz de kendi kuvvetli hükümetimizi kurmak toprak bütünlüğümüzü eğemenliğimiz korumak için çalışıyoruz. Türkiye çok uzun yıllar önce Somali arasında arabuluculuk çalışmaları yapmıştır. O zamandan beri bu sorunun barışçıl dostane bir şekilde çözülebilmesi içinde çalışmalar yürütmüştür. Bugün Sayın Cumhurbaşkanı Erdoğan, yine Türkiye’nin Somali’nin yanında olduğunu bir kere daha tekrarlamıştır. Türkiye, Somali’yi desteklemek üzere Somali’nin yanında olacaktır. Türkiye’nin desteği, Somali’nin ilerlemesinde son derece önemli. Barış, istikrar ve iyileşme için Türkiye’nin işbirliği bizimle çok önemli" dedi. "Son 2 yılda Somali ve Türkiye farklı alanlarda yaptıkları çalışmalarla dikkat çekiyor" Türkiye ve Somali’nin yaptığı çalışmalarla dikkat çektiğini belirten Mahmud, "Netanyahu’nun bu saldırgan tavrı, Somali’yi de içeren bu tavrı kabul edilemez. Aslında bu saldırgan tavır, uluslararası hukukun da ihlalidir. Birleşmiş Milletler kurucu anlaşmasını ihlal eder niteliktedir. Yine Afrika Birliği’ni bir araya getirmiş olan anlaşmaların da diplomasinin de her türlü ilkesini ihlal eder niteliktedir. Toprak bütünlüğü, egemenlik ve bunlara müdahale etmemek bütün uluslararası sistemlerin altındaki temel değerlerdir. Somalili gruplar içerisinde de bazı gerginlikler var. Bu ayrımcılığı aşırı uç gurupları destekleyerek daha da derinleştirmek uluslararası ve dışarıdan müdahalelerle bunu derinleştirmek kimseye faydalı olmaz. Son 2 yılda Somali ve Türkiye farklı alanlarda yaptıkları çalışmalarla dikkat çekiyorlar. Güvenlik alanındaki çalışmalar buna bir örnek. Yine insani yardım çalışmaları da Somali’nin geçmiş olduğu en zor dönemde Türkiye’nin uzatmış olduğu yardım eli de çok önemli" şeklinde konuştu. Mahmud, "Bugün ortak olarak dedik ki Somali’nin petrol ve gaz kaynaklarının tetkik edilmesinde beraber çalışmalar yapıldığını ve anlamlı başarılar elde edildiğini duyurduk. Bu alanda uzun zamandır çalışma yapıyoruz. Türkiye’ye çok müteşekkiriz bu alanda öncülük ettiği için ve Somali’nin yanında durduğu için. Teknik ve bilimsel değerlendirmeler yapıldı ve bunun sonucunda olumlu sonuçlar elde edildi. Bu uzun süreli bir iş birliği ve yatırım. Bundan sonraki fazda yine sondaj çalışmaları devam edecek bu da çok büyük bir çalışma. Ağır bir görev. Fakat çok kısa süre içerisinde sondaj çalışmaları da başlayacak. 2026’ya çok iyi bir başlangıç yapacağız" diye konuştu. "Petrol ve gazın keşfedilmiş olmasının Somali’nin ulusal anlamda tekrar güçlenmesinde etkili olacaktır" Petrol ve gazın keşfedilmiş olmasının önemli olduğunu vurgulayan Somali Cumhurbaşkanı Mahmud, "Petrol ve gazın keşfedilmiş olmasının Somali’nin ulusal anlamda tekrar güçlenmesinde etkili olacaktır. Somalili insanın hayatını da iyileştirecektir. Somali insanı bu sayede daha yüksek bir refah seviyesine ulaşacaktır. Bunların yönetimi de hesap verebilirlik, eşitlik ve nesiller arası sorumluluk ile sürdürülmelidir. Biz bugün bu ilkelerin, bu sürecin temellerini atıyoruz. Biz, Somali-Türkiye işbirliğinin daha da kuvvetlenmesi yönünde kararlılığımızı bir kere daha tekrarlamak istiyoruz. Allah’ın izniyle bu çabaların somut sonuçlarını artık görmeye ve ülkemize bahşedilen bu zenginlikten fayda sağlamaya biz de başlıyoruz. Bu son derece önemli ve tarihi bir başarı bizim için. Ülkemizin egemenliğini ve toprak bütünlüğünü zayıflatmaya çalışanlara karşı kararlılıkla mücadelemizi sürdürürken bu zorlukların bizi doğal kaynaklarımızın sorumlu ve sürdürülebilir biçimde geliştirilmesi yönündeki hedefimizden alıkoymasına asla izin vermedik. Ve bu süreçte de Sayın Erdoğan’dan ve Türkiye’den her zaman destek gördük. Amacımız, halkımız için daha iyi ve daha müreffeh bir geleceği güvence altına almaktır" dedi.