GÜNDEM - 23 Aralık 2018 Pazar 17:16

Acılı anne Cumhurbaşkanı Erdoğan’dan oğlu için şehitlik istedi

A
A
A
Acılı anne Cumhurbaşkanı Erdoğan’dan oğlu için şehitlik istedi

İstanbul Arnavutköy’de toplu açılış töreni sonrasında Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a ulaşan acılı bir anne, şehit olduğunu iddia ettiği oğlu için yardım istedi. Mesturiye Varda, “Geçen sene oğlum Şırnak Uludere Hilal Karakolunda kan kaybından şehit oldu. Ne bir tören oldu ne kimse geldi, oğlumun şehitliğini istedim, yardımcı olacaklarını söylediler” dedi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Arnavutköy’de sosyal tesislerin toplu açılış törenine katıldı. Protokol konuşmalarının ardından kurdele kesimi sırasında Cumhurbaşkanı Erdoğan, kalabalığın arasından yanına çağırdığı Ayşegül Güngör isimli kız çocuğu ve diğer çocuklarla fotoğraf çektirdi. Fotoğraf çekiminin ardından Ayşegül Güngör, Cumhurbaşkanı Erdoğan’dan komşusu Mesturiye teyze için yardım istedi. Yardımcılarına talimat veren Erdoğan’ın konuşmasını duyan AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Fatma Betül Sayan da konuyla ilgilenerek, küçük kızla birlikte kalabalığın arasına girdi. Kalabalığın arasında Mesturiye Varda isimli şehit annesine ulaşıldı. Elinde oğlunun fotoğrafıyla dolaşan acılı anne, Fatma Betül Sayan Kaya’ya durumu anlattı. AK Parti Genel Başkan Yarımcısı Fatma Betül Sayan Kaya, beraberinde götürdüğü şehit annesiyle Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın yanına giderek, şehit edildiği iddia edilen oğluna şehit unvanı verilmesini ve konunun takipçisi olunmasını rica etti.

“Oğlumun FETÖ’cüler tarafından öldürüldüğünden şüpheleniyorum"

Yüzlerce kişi arasından Cumhurbaşkanı’na ulaşıp şehit oğlu için yardım istediğini belirten Mesturiye Varda, "Oğlumun şehitliği için yardım istedim, onlar da konunun araştırmasını yapacaklarını söylediler. Geçen sene Şırnak Uludere’de bulunan Hilal Karakolunda kasığından vurularak kan kaybından öldüğünü söylediler, getirip attılar benim üzerime. Ne bir tören ne bir ilgilenen oldu. Oğlum Mehmetcan 7 aylık askerdi, benim iki tane evladım var, her ikisi de askerliğini Şırnak’ta yaptılar. Büyük oğlum da Şırnak Cizre’de askerlik yaptı. Ben küçük oğlumun Şırnak’a gideceğini duyunca 'gitme' dedim ama oğlum ‘Ben vatanım için ölürsem de giderim, ölüme giderim’ dedi ve gitti. Benim evladımı o karakolda birisi öldürdü, öldürenin de FETÖ’cü olduğundan şüpheleniyorum. Vatan haini olmasa benim oğlumu neden öldürsünler. Cumhurbaşkanına ulaşarak derdimi anlattım, konunun takipçisi olacaklarını söylediler. Gerçek neyse ortaya çıkarılmasını istiyorum” dedi.  

Ufuk Kıvık
 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Zonguldak Bitki özlerinden ekmekte küflenmeyi geciktirecek katkı maddesi ürettiler Zonguldak’ta 6. sınıf öğrencisi Ayşe Eslem Yangın, bitkilerin küflenme üzerindeki etkisine bakmak için çalıştığı projesiyle, TÜBİTAK Ortaokul Öğrencileri Araştırma Projeleri Yarışması’nda bölge birinciliği kazandı. Prof. Dr. Şaban Teoman Duralı Bilim ve Sanat Merkezi 6. sınıf öğrencisi Ayşe Eslem Yangın, ekmeklerin daha geç küflenmesini sağlayacak doğal bir madde üretti. Danışman öğretmeni Burcu Atabey Özdemir ile birlikte çalışmaya başlayan Yangın, doğadaki bitkileri ve özelliklerini araştırdı. Yangın, çevresinden öğrendiği tüketilebilir bitkilerin özelliklerine yoğunlaşarak bitki özütleri elde etti. Bu özütleri kullanarak ekmekler hazırladı. Özütlerin bitkilerde küflenme süresi üzerindeki etkisini inceledi. Ot çayı özütünün küflenmeyi geciktirdiğini gözlemleyen Yangın, aynı özütleri kullanarak oluşturduğu biyobozunur ambalajlarında ekmeklerde aynı etkiyi gösterdiğini gözlemledi. Ayşe Eslem Yangın, projesiyle TÜBİTAK 2204-B Ortaokul Öğrencileri Araştırma Projeleri Yarışması Ankara Bölge Finali’nde 1. olarak Türkiye Finali’ne katılmaya hak kazandı. Projesini gazetecilere anlatan Yangın, “Doğal gıda katkı maddeleriyle küflenmeyi önleyelim adlı proje yaptım. Bu projeyi yapmamın sebebi de bitkilerin küflenmeye olan ilgisine bakmak. Küflenme dünyanın bir sorunu olduğu için ben bu sorunu biraz da olsa engellemek istedim. Bazı bitkileri kullanarak bunların özlerini çıkartıp hem biyobozunur ambalaj hem de bunlardan ekmek yaptım. Bitki özütlerini soxhlet ekstraksiyon cihazında özütledim. Özütleme işlemi sonunda da özütleri kahverengi cam şişelere koyarak +4 derecede buzdolabında sakladım. Sonra bunlardan ekmek yaptım. Ekmekte sadece su yerine bitki özütlerini kullandım. Kullandığım bitkiler ot çayı, kuşburnu, ayva yaprağı, çakal eriği bu bitkilerin özütleriyle hazırlanan ekmekleri streç filme sararak her hafta boyunca ne kadar küflenip küflenmediğine baktık. Sonra bunları bir grafik haline getirdik. Ot çay özütü katkılı ekmek üç hafta boyunca küflenmeden dururken diğerleri küfleniyor. Ot çayı özütü katkılı ekmek dördüncü hafta başlarında küfleniyor. Ekmekleri desteklemek için biyobozunur gıda ambalajları yaptık. Biyobozunur gıda ambalajlarının içerisine gliserin, saf su, bitki özütü ve jelatin kattık. Bunları yaptıktan sonra kalıplara dökerek 24 saat boyunca oda koşullarında beklettik. Katkısız ekmekleri bunların içerisinde iki hafta boyunca beklettik. Ne kadar küflenip küflenmediğine baktık. Ot çayı özütü katkılı biyobozunur ambalajına sarılı ekmek dilimlerinde hiç küflenme olmuyorken katkısız biyobozunuru gıda ambalajına sarılı ekmek diliminde küflenme en fazla oluyor. Benim önerilerim ot bitkisinin kimyasal içeriği konusunda üst derece bilimsel araştırmalar yapılabilir. Küflenmeyi önleme mekanizması anlaşılabilir. Hem sadece ekmekte değil diğer gıdalar ve raf ömrünün arttırılıp arttırılmayacağına bakılabilir. Ben bu projem ile TÜBİTAK Ankara bölge birinciliğini elde ettim” dedi. Projesinin ekmek israfına da olumlu katkılarının olabileceğini sözlerine ekleyen Yangın, “İnsanlar ekmeği çok alıyor. Çok alınınca da yenmeden çöpe atılıyor. Ayrıca bu bitki özütlerini katarak ekmeğin ömrünü uzattıkça yenme süresini arttırıyor. Bu bitkileri ben amcamla yazın tarlaya çıktığımda topluyordum. Bu bitkilerden ot çayı bölgemize has bir bitkidir” ifadelerini kullandı.