GÜNDEM - 22 Eylül 2020 Salı 13:11

Adalet Bakanı Gül: 'Kimsenin mahkemeleri etkilemeye, tesir altına almaya hakkı ve yetkisi yoktur'

A
A
A
Adalet Bakanı Gül: 'Kimsenin mahkemeleri etkilemeye, tesir altına almaya hakkı ve yetkisi yoktur'

Türkiye Adalet Akademisi bünyesinde kurulan Akademi Uygulama Adliyesi açılışında konuşan Adalet Bakanı Abdülhamit Gül, “Kimse toplum yargıçlığına soyunmasın. Kimsenin mahkemeleri etkilemeye, tesir altına almaya hakkı ve yetkisi yoktur” dedi.

Hakim ve savcı adaylarının mesleğe uyum sağlamalarını hızlandırmak için, meslek öncesi eğitimlerde teorik eğitimlerin yanı sıra, adayların pratik bilgi ve becerilerini geliştirmek amacıyla Türkiye Adalet Akademisi bünyesinde “Akademi Uygulama Adliyesi” kuruldu.

“Uygulama Adliyesi hukuk camiamız için hayırlı olsun”

Türk eğitim ve yargı sürecine çok önemli bir müesseseyi kazandırdıklarını belirten Adalet Bakanı Gül, "Hukuk Fakültelerinin eğitimi ile birlikte mezun olduktan sonra, kürsüye çıkmadan önce güven veren ve erişilebilir bir adalet için uygulamalı ve pratik bir şekilde eğitimin yapılması çok önem kazanıyor. Akademide sizlerin almış olduğu bu eğitim, hem teorik hem de pratik eğitim ile yargının güçlenmesine ve hukukun daha da egemen olmasına katkı sağlayacaktır. Adliyelerde hangi imkan ve hangi sistem varsa burada cübbenizi giyerek bu uygulamayı bu pratiği yapmış olacaksınız. Bu 'Uygulama Adliyesi' hukuk camiamız için hayırlı olsun. Böylece cübbenizi giyip bir ildeki, ilçedeki adliyede ilk heyecanı orada değil burada yaşayıp uygulamayı, UYAP girişleri, taraflarla ilgili diyalog nasıl kurulur, karar yazımı gibi tüm bu uygulamaları burada yapmış olacaksınız. Hepinize ve tüm genç arkadaşlarıma hayırlı uğurlu olsun” ifadelerini kullandı.

“Hukuk Fakülteleri'ne giren daha başarılı öğrenci sayısını artırmayı hedefliyoruz”

YÖK'le yapılan değerlendirme sonucunda Hukuk Fakülteleri'ne girişte başarı puanının 190 binden 125 bine indirildiğini ve bunun ilk kez bu yıl uygulandığını belirten Adalet Bakanı Gül, "Böylece Hukuk Fakülteleri'ne giren daha başarılı öğrenci sayısını artırmayı hedefliyoruz. İnşallah önümüzdeki dönemde daha da başarılı olanların Hukuk Fakülteleri'ne girebilmesi için gerekli düzenlemenin olabilmesi için her türlü çabayı göstereceğiz. Bir diğer gelişme bildiğiniz gibi hukuk mesleklerine giriş sınavları. Fakülteden mezun olduktan sonra bir hukuk mesleğini icra edebilmek için ayrıca bir sınavla bu değerlendirilmiş, tespit edilmiş ve ölçülmüş olacak. Bu da Türkiye'de nitelikli hukukçu meselesindeki çok önemli bir aşamayı kat etmemize katkı sağlayacak. Esas itibariyle hakim-savcı yardımcılığı modeli de yine önümüzdeki dönemde son halini vereceğimiz bir çalışma olacak. Böylece hakim ve savcı yardımcılığından sonra cübbeyi giyerek bir yargısal ödev yapmış olunacak bu sistemden geçtikten sonra. Dolayısıyla bu müessesenin de son halini verip yine inşallah düzenlemenin yapılması için gerekli çalışmayı yapacağız ve hukuk sistemine çok önemli bir reformu kazandırmış olacağız” şeklinde konuştu.

“Kimsenin mahkemeleri etkilemeye, tesir altına almaya hakkı ve yetkisi yoktur”

Türkiye'de adaletin ancak bağımsız mahkemelerde tecelli ettiğini ifade eden Bakan Gül, "Kimse toplum yargıçlığına heves etmesin. Kimse toplum yargıçlığına soyunmasın. Kimsenin mahkemeleri etkilemeye, tesir altına almaya hakkı ve yetkisi yoktur, bu kanunlarımızda suçtur. Böyle tahkir ve tahrip siyaseti içerisinde, adeta bir tribün amigosu gibi beğenmediği kararlar karşısında yargı mensuplarını hedef gösterme cür'etini kimse kendinde bulmamalıdır. Elbette milletimiz nezdinde adalet nezdinde adil kararın yerine geçebilecek hiçbir değer yoktur. Yargısal işleyişte, hakim ve savcı faile değil, fiile bakar. Ne söylendiğine değil, delile bakar. Dosyasında delil yok ise bunlar istediği kadar değerlendirilsin. Burada asıl olan savcının, hakimin kendi dosyasına bu delillerin intikal etmesi ve buna göre karar vermesidir. Yargının ideolojisi yoktur. Yargının tek ideolojisi vardır o da adalettir, adaletin tecelli etmesidir. Hakim ve savcıların bağlı olduğu yer anayasadır kanunlardır. Hakim ve savcılar, mahkemeler bağımsız ve tarafsızdır. Hiçbir mahkeme Adalet Bakanlığı’nın taşra teşkilatı değildir. Hiçbir mahkeme Adalet Bakanlığı’nın il müdürlüğü değildir. Adalet Bakanı’nın da bir cübbesi yoktur, asla olmayacaktır, olmamalıdır da. Öyle ayak ayak üstüne atarak Adalet Bakanı şunu tutuklasın bunu serbest bıraksın gibi telkin verenlerin hukukta asla karşılığı yoktur. Bunlar adeta birer vesayet çağrılarıdır. Bunlar geçmişte çok görüldü. Ancak Türkiye’de işleyen bir hukuk sistemi vardır” diye konuştu.

Öte yandan, hakim ve savcı adaylarının yargısal uygulamaları yerinde görüp tecrübe edecekleri bir atmosfer oluşturma amacıyla aslına uygun bir şekilde 280 metrekarelik alan üzerine inşa edilen Uygulama Adliyesinde, gerçek bir adliye gibi hâkim ve savcı odaları, duruşma salonu, icra müdürlüğü, ön büro, mahkeme ve savcılık kalemi gibi birimler bulunmakta.

Ayrıca uygulama adliyesinde günümüz mahkeme yönetim sistemine uygun bir şekilde UYAP ve SEGBİS altyapılarına da ulaşılabilmekte.

Utku Şimşek - Nurullah Geylani
 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Trabzon Türk balıkçı tekneleri okyanusları mesken tuttu Türkiye’de bin 600 kadar endüstriyel balıkçı teknesi bulunurken bu tekneler yurt içi ve yurt dışı sularda avcılık yapıyor. Ülkemizde denizlerde 15 Nisan’da başlayan av yasağının ardından bazı balıkçı tekneleri ağırlıklı olarak Atlas ve Hint Okyanusu’na yönelerek avcılık yapıyor. Türkiye, Afrika ülkeleri başta olmak üzere 12 ülkeyle balıkçılık konusunda antlaşması yaparken, 15 ülke ile de antlaşma yapmak üzere müzakereler sürüyor. Türkiye’den yapılan uluslararası anlaşmalar kapsamında Türk balıkçı gemileri ağırlıklı olarak Atlas Okyanusu’nun Batı Afrika sahilleri olmak üzere Fas, Moritanya, Fildişi Sahili, Somali gibi ülkelerin sularında tıpkı Karadeniz, Ege, Marmara ve Akdeniz’de olduğu gibi farklı balık çeşitlerini avlıyor. Uluslararası sularda avlanan gemilerin çoğunluğunu Doğu Karadeniz’den giden balıkçı gemileri oluştururken, Türkiye şu ana kadar Afrika ülkeleri başta olmak üzere 12 ülkeyle balıkçılık konusunda antlaşması yaptı. 15 ülke ile anlaşma yapmak üzere müzakereler devam ediyor. Türkiye karasuları dışında onlarca balıkçı teknesi, 2 binin üzerindeki tayfası ile avlanma yaparken, son yıllarda ülkemizde gerek iklimsel değişiklik gerekse çevresel faktörlerden dolayı su ürünleri avcılığı üretiminde yaşanan dalgalanmalar endüstriyel balıkçılık yapan balıkçı teknelerinin zor duruma düşmesine neden oluyor. Hem balıkçıların avlanma miktarını nispi olarak artırmak hem yeni ürün alanları bulmak için son yıllarda Türkiye su ürünleri üretiminin olduğu ülkelerle beraber ikili balıkçılık antlaşmaları yaparak bu doğrultuda Atlas ve Hint Okyanusu’nun yolunu tuttu.
Kayseri ERÜ, THE 2024 Asya Üniversiteleri sıralamasında ilk 500’de Dünyanın en itibarlı üniversite derecelendirme organizasyonlarından birisi olan Times Higher Education (THE) 2024 Asya Üniversiteleri Sıralaması açıklandı. Açıklanan sıralamaya göre Erciyes Üniversitesi (ERÜ) en iyi 401-500 üniversite aralığında sıralanarak önemli bir başarı elde etti. THE 2024 Asya Üniversiteleri Sıralaması açıklandı. 2023 yılına ait kurumsal veriler dikkate alınarak gerçekleştirilen THE Asya 2024 sıralamasında Türkiye’den 75 üniversite sıralamaya girdi. Açıklanan sonuçlara göre, ERÜ en iyi 401-500 üniversite aralığında sıralanarak önemli bir başarı göstererek, devlet üniversiteleri arasında ise 13. sırada yer aldı. THE Sıralama Sistemi Asya üniversitelerini, dünya üniversiteleri sıralamasında kullandığı Öğretim, Araştırma Ortamı, Araştırma Kalitesi, Endüstri ve Uluslararası Görünürlük olmak üzere 5 ana başlıkta 18 göstergeye göre derecelendirmekte olup, toplam puan belirlenirken Araştırma Kalitesi yüzde 30, Araştırma Ortamı yüzde 28, Öğretim yüzde 24.5, Endüstri yüzde 10 ve Uluslararası Görünürlük ise yüzde 7.5 oranında ağırlığa sahip bulunmaktadır. Erciyes Üniversitesi’nin kuruluşundan itibaren her zaman kendinden söz ettiren ve her zaman üst derecelerde yer alan bir Üniversite olduğuna dikkat çeken ERÜ Rektörü Prof. Dr. Fatih Altun, bu önemli başarıya katkı sağlayan tüm ERÜ mensuplarına teşekkür etti.
Amasya Türkiye şampiyonu güreşçi Kaan Buğra Yüksel ve arkadaşları şehir turu attı Okullar Arası Küçükler Serbest Güreş Türkiye Şampiyonası’nda Türkiye şampiyonu olan güreşçi 13 yaşındaki Kaan Buğra Yüksel ve madalyalar kazanan arkadaşları Berat Öztürk ile Emirhan Kadir Şehri, döndükleri memleketleri Amasya’nın Taşova ilçesinde araçlarla şehir turu attı. Taşova Belediyesi Spor Kulübü ve Atatürk Ortaokulu güreşçileri Türkiye şampiyonu Kaan Buğra Yüksel, Türkiye üçüncüsü Berat Öztürk ve Türkiye beşincisi Emirhan Kadir Şehri, Edirne’deki şampiyona sonrası döndükleri memleketlerinde okul arkadaşlarının alkışları eşliğinde belediye başkanının makam aracına binerek konvoyla şehit turu atıp başarılarını kutladılar. Pikapla halkı selamlayarak belediye binasına geçen güreşçilere altın hediye eden Taşova Belediye Başkanı Ömer Özalp, “Sporcularımızı bu başarılarından dolayı kendileri başta olmak üzere hocalarımı, ailelerini kutluyorum. Evlatlarımızdan inşallah dünya birinciliği bekliyoruz. Sonuna kadar yanlarında olacağız” dedi. 6. sınıf öğrencisi Türkiye şampiyonu Kaan Buğra Yüksel, “Birinci olmak çok güzel bir duygu. İnşallah daha da çalışıp, daha büyük dereceler yapmayı düşünüyorum” diye konuştu. Berat Öztürk ve Emirhan Kadir Şehri de daha çok çalışacaklarının sözünü verdiler. Antrenör Abdulkadir Duyum, “Sporcularımın böyle bir başarı elde etmesi bizleri çok mutlu etti. İnşallah daha iyi başarılarla, daha iyi yerlerde bu çocuklarımızı göreceğiz. Bundan sonraki hedefimiz büyük yaş gruplarında sporcularımızı şampiyon olup milli takıma katmak. Sonrasında Avrupa, dünya şampiyonalarına kadar başarı elde etmek ve madalya kazanmak” şeklinde konuştu. Beden Eğitimi Öğretmeni Okan Aydın ile Taşova Gençlik Merkezi Müdürü Sercan Şenel ise sporcularıyla gurur duyduklarını söyledi.