GÜNDEM - 16 Ağustos 2021 Pazartesi 19:03

Afganistan’daki Türkler tahliye uçağıyla yurda getirildi

A
A
A
Afganistan’daki Türkler tahliye uçağıyla yurda getirildi

Afganistan'da bulunan 324 Türk vatandaşı, THY’nin TK707 sefer sayılı tahliye uçuşuyla yurda getirildi. Terminale alınarak PCR testi yapılan yolcuların 10 gün süreyle evde karantinada tutulması bekleniyor.

Amerikan askerlerinin Afganistan’dan çekilmesiyle birlikte dün Taliban güçleri Kabil’e giriş yapmıştı. Bu nedenle birçok yabancı ülke Afganistan’da bulunan vatandaşlarını tahliye etmek için girişimlere başladı. Bu kapsamda Türkiye Dışişleri Bakanlığı da konsolosluk aracığıyla ülkeden ayrılmak isteyen Türk vatandaşlarına çağrıda bulunmuştu. Bugün ise ülkede bulunan Türk vatandaşları tahliye etmek için THY’nin Boeing 777-300 ER tipi uçağı Afganistan’a gönderilmişti. Bu kapsamda THY’nin TK707 sefer sayılı tahliye uçuşuyla 324 Türk vatandaşı Türkiye’ye getirildi. Tahliye uçağı saat 17.00’de İstanbul Havalimanına inişti yaptı. Uçağın körüğe yanaşmasının akabinde terminale alınan yolcular, pasaport kontrolünün ardından yurda giriş yaptı.

Afganistan’daki Türkler tahliye uçağıyla yurda getirildi

“Afganlar yolumuzu, uçağın önünü kestiler, 5 saat havalimanında bekledik”

Yurda gelen Musa Mutlu adlı vatandaş, yaşadıklarını anlatarak, “5 saat havalimanında bekledik. Afganlar yolumuzu, uçağın önünü kestiler, 5 saat havalimanında bekledik. Rötarlı olarak 5-10 saat üzerinde buraya geldik. Dün Kabil’i Taliban ele aldı. Yolları kesti, Türk vatandaşlarımızı elçilikten alarak Kabil Havalimanına getirdiler. Gece saat 02.00’de havalimanına getirdiler. Sabah Türk Hava Yolları geldi. 10 saat bekledik. Havalimanı yolunu komple kestiler, uçağımız tam çıkacakken geri döndük, sonra 5 saat daha bekledik. Amerikan Kargo uçaklarına yanaştılar, bize yanaşmadılar. Bizim Türk askerlerimiz orada önlemini almıştı. Askerlerimizin önleminden sonra uçağımız geldi ve rahat rahat geldik. Vatanımıza geldik. Türk elçiliğimizden Allah razı olsun” dedi.

Afganistan’daki Türkler tahliye uçağıyla yurda getirildi

“Amerikan kargo uçağı kalktı, ondan düşenler oldu inanılmazdı“

Kabil’de mühendislik yaptığını söyleyen Cem Ayşen, “Kabil’den geliyoruz. Ben şantiyeciyim, daha dün normal işimize devam ediyorduk. Öğleden sonra bir patladı. Her yerden askerler koşuşturmaya başladı, silah sesleri gelmeye başladı. Ondan sonra şirketimiz Türki Hava Yollarıyla irtibata geçti. Tahliye uçakları gelmeye başladı. Bugün sabah bindik, ama yine 3 saat uçakta bekledik. Çünkü Afganlar kaçmak için pistin içine girmişlerdi. 3 saat bizi bırakmadılar, bir türlü uçak havalanamadı. Nihayet Türk askerleri pisti temizledi de biz kalkıp gelebildik. Pistin başında bekledik. Ondan sonra geri döndü, Aprona yanaştı. Orada da bekledik. Ondan sonra temizlendi haber geldi. Bizden önce Amerikan kargo uçağı kalktı, ondan düşenler oldu inanılmazdı. Şu anda biz askeri havaalanı tarafında çalışıyorduk. Sivil taraf çok kötüydü. Dün akşam normal uçakla gidecek arkadaşlar vardı, onlar gittiler. Taliban sivil tarafa girmişti, onları zor aldık. Tabi askeri tarafa girmiyorlar. Askeri tarafta durum sakin. Türk askerlerimiz sakin görevlerini yapıyorlar. Orada tabi Amerikan askerleri de vardı” diye konuştu.

“Vatanımız var olsun, insan böyle durumlarda daha iyi anlıyor”

Elçilik görevlisi Şenol Çelik, “Çeşitli zorlukla yaşadık, saldırılar oldu, bombalar patladı, güvenlik sorunu yaşadığımız anlar oldu. Uçağa bindik uçak kalkmadı, insanlar kendilerini uçağın önüne attılar, tabi binmek istiyorlar, oradan kurtulmak istiyorlar. Bayağı heyecanlı bir yolculuk oldu, çok şükür vatanımıza sağ salim ulaştık. Korktuk, uçak geri dönecek, gitmeyecek tekrar o kaosun içine girecek tabi ki korktuk. O insanlara üzüldük, insanlar kendilerini uçağın önüne atıyorlar. Korunmak için uçağın altına giriyorlar, böyle üzücü şeyler yaşadık. Vatanımız var olsun, insan böyle durumlarda daha iyi anlıyor” şeklinde konuştu.
Afganistan’dan tahliye edilen Türk vatandaşlarının havalimanında yapılacak PCR testinin ardından 10 gün süreyle evlerinde karantinada tutulması bekleniyor.

Ferhat Yasak - Caner Sönmez - Tuncer Cengiz - İsmet Aktaş
 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul İstanbul’da düzenlenen “Mahzen-34” operasyonunda elebaşılığını Sezai Gülmez’in yaptığı organize suç örgütü çökertildi İstanbul’da düzenlenen “Mahzen-34” operasyonunda elebaşılığını Sezai Gülmez’in yaptığı organize suç örgütü çökertildi. Operasyonda elebaşının da içerisinde bulunduğu organize suç örgütü üyesi 9 şüpheli yakalandı. İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada, İstanbul’da düzenlenen “Mahzen-34” operasyonunda elebaşılığını Sezai Gülmez’in yaptığı organize suç örgütünün çökertildiğini belirterek operasyonda elebaşının da içerisinde bulunduğu organize suç örgütü üyesi 9 şüphelinin yakalandığını kaydetti. "Aziz milletimizin bilmesini isterim ki; hangi büyüklükte olursa olsun organize suç örgütlerini çökertip, adalete teslim edeceğiz. Şafak sökerken de gün batarken de operasyonlarımız devam edecek" diyen Bakan Yerlikaya şunları kaydetti: "Emniyet Genel Müdürlüğü KOM Başkanlığı koordinesinde; İstanbul İl Emniyet Müdürlüğü Organize Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğünce yapılan çalışmalar sonucu elebaşılığını Sezai Gülmez’in yaptığı organize suç örgütü üyesi şüphelilerin; suç işlemek amacıyla örgüt kurmak, kasten adam öldürmeye teşebbüs, iş yerlerine yönelik çok sayıda molotofkokteyli ve silahlı saldırı, genel güvenliğin kasten tehlikeye sokulması, 6136 sayılı kanuna muhalefet, tehdit ve mala zarar verme suçlarını işledikleri tespit edildi. Operasyon sonucu 3 adet ruhsatsız tabanca, çok sayıda şarjör ve fişeğe el konuldu. Operasyonları gerçekleştiren kahraman polislerimizi tebrik ediyorum. Allah ayağınıza taş değdirmesin. Milletimizin duası sizinle."
Adana Dede Korkut hikayeleri Türklerde kadının konumunu ortaya koyuyor Çukurova Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Refiye Şenesen, “Türk Kültüründe Dede Korkut Kitabı” adlı konferansında Dede Korkut hikayelerindeki kadının konum ve önemine değindi. Prof. Dr. Şenesen, Çukurova Üniversitesi Türkoloji Araştırmaları Merkezi’nde (ÇÜTAM) verdiği konferansta, Dede Korkut Hikayelerinde genel olarak Oğuzların birtakım mücadelelerinin yer aldığını ifade ederek, “Bu mücadelelerin ikisi Oğuzların kendi aralarında yaptıkları mücadelelerdir. Bunlardan birinde Dirse Han ve oğlu Boğaç Han arasında geçer. Bir başka mücadele ise İç Oğuz ve Taş Oğuz karşılaşır” dedi. Prof. Dr. Şenesen, şunları kaydetti: “Dede Korkut Hikayelerinde sağlam temellere oturtulmuş bir sosyal yapıyla karşılaşırız. Eski kültür hayatımızı ile ilgili zengin bilgiye bu hikayelerde rastlıyoruz. Hikayelerde toplumun başında hanlar hanı diye gösterilen Begil oğlu Emren Hikayesinde padişah olarak ifade edilen Bayındır Han vardır. Bayındır Han’ın hikayelerindeki rolü beylere akın izin vermek, divanı toplamak, yılda bir defa büyük bir ziyafet vermektir. Hikayelerde kahraman olarak görünmez.” Dede Korkut Hikayelerinde hemen hemen tüm hikayelerde kadının önemli bir yer tuttuğunu söyleyen Ç.Ü. Fen Edebiyat Fakültesi Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Refiye Şenesen, “Kadın bir güzellik sembolü olmanın yanında sosyal hayat içinde erkeğin yanında onun eşi ve ortağı olarak yer alır. Kadın sosyal hayat içinde düşüncesi alınan, eş seçiminde özgür, vefa duygusu gelişmiş, anne, iffet sahibi, saygı duyulan biridir. Bu özelliklerinin yanı sıra ata biner, kılıç kullanır, ok atar ve erkeklerle yarışır” şeklinde konuştu. Konferans sonunda Prof. Dr. Refiye Şenesen’e teşekkür belgesi verilirken hatıra fotoğrafı çekimi de gerçekleştirildi.