GÜNDEM - 01 Şubat 2018 Perşembe 11:45

"Afrin Harekâtıyla terör koridorunun önü kesildi"

A
A
A
"Afrin Harekâtıyla terör koridorunun önü kesildi"

Türkiye'nin Afrin'e gerçekleştirdiği Zeytin Dalı Harekâtı'yla ilgili değerlendirmelerde bulunan Dr. Mehmet Sadık Akyar," Amonos ve Hatay bölgesinde meydana gelen bütün terör olaylarının hem lojistik hem de personel desteği Afrin bölgesinden sağlanmaktadır. Bu harekâtla birlikte terör koridorunun önü kesilmiştir" dedi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın 'Afrin operasyonu sahada fiilen başlamıştır' sözlerinin ardından başlatılan 'Zeytin Dalı Harekâtı' ile birlikte terörle mücadeleye devam ediliyor. Türkiye'nin meşru müdafaa hakkını kullandığı harekâtla ilgili değerlendirmelerde bulunan Girne Amerikan Üniversitesi (GAÜ) Siyasal Bilimler Fakültesi Uluslararası İlişkiler Bölümü Öğretim Üyesi Dr. Mehmet Sadık Akyar, "Sınırlarımızda yapılmak istenen bir terör koridorudur. Amonos ve Hatay bölgesinde meydana gelen bütün terör olaylarının hem lojistik hem de personel desteği Afrin bölgesinden sağlanmaktadır. Bu harekât Afrin, Azez ve El Bab ile birleştirildiğinde terör koridoruna kapıyı kapatmıştır. Dolayısıyla terör koridorunun ilerlemesini durdurmuştur. Yıllardır güneyimizde meydana gelen terör eylemlerinin ve terörün bu harekâtla sonu gelmiştir" dedi

"Diplomaside doğru adımlar atılıyor"

Türkiye'nin Afrin harekâtında izlediği diplomasiyi değerlendiren Dr. Mehmet Sadık Akyar, " Türkiye, Afrin Harekâtı'nda izlemiş olduğu diplomaside yapılması gerekenleri harfiyen yerine getirmiştir. Mekik diplomasi şeklinde öncelikle bölgede bulunan güçlerin ve Amerika, Rusya, İran gibi ülkelerin büyükelçilikleri çağılırmış ve bilgilendirilmiştir. Birleşmiş Milletler (BM) gibi uluslararası örgütler bilgilendirilmiştir. En önemlisi de Türk kamuoyu ve uluslararası kamuoyu bilgilendirilmiştir. Böylece harekâtla ilgili oluşturulmak istenen dezenformasyonun önüne geçilmiştir" dedi.

"Bu harekâtta ABD bizim tarafımızda olmalı"

Amerika'nın soğuk savaştan sonra algılamış olduğu güvenlik algısına da değinen Dr. Mehmet Sadık Akyar, "Konseptleri, stratejileri farklı olsa da buna şebeke merkezli güvenlik algılaması diyebiliriz. Amerika kendi menfaatleri doğrultusunda hangi grup cevap veriyorsa bağını onunla kuvvetlendiriyor. Böylece stratejisini ve planlarını o grupla paylaşıyor. NATO'da yıllardır müttefikimiz olan ABD'nin bu süreçte bizim yanımızda olması gerekiyor" yorumlarında bulundu.

"Kullanılan silahların yüzde yetmişi millidir"

Son olarak harekâtın zamanlaması ile ilgili de konuşan Dr. Mehmet Sadık Akyar," Zaman konusunda harekât eleştirilmektedir. Fakat zaman ve şartlar şu anda oluşmuş. Ancak bu noktada önemli olan harekât için şartların oluşmasıdır. Bu şartlara; birlikler bazında, uluslararası diplomasi bazında şekillendirilme diyoruz. Bu şekillendirmeye göre planlar yapılmıştır. Savunma sanayimiz açısından da harekât çok doğru bir zamanda gerçekleştiriliyor. Bugün Afrin Harekâtında kullanılan silahların yüzde yetmişi Türkiye'nin kendi üretimidir. Sahada bulunan atak helikopterleri, ciritler, gece görüş sistemleri millidir. Dolayısıyla Türkiye artık kendi alternatiflerini oluşturacak durumdadır" diyerek sözlerini sonlandırdı.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Bursa Gençler, bayramlarını robotlarını yarıştırarak kutladı Bursa’da 3’üncüsü düzenlenen ulusal robot yarışması Robolution’24, renkli görüntülere sahne oldu. Gençler, 19 Mayıs Atatürk’ü Anma, Gençlik ve Spor Bayramını robotlarını yarıştırarak kutladı. Bursa’da düzenlenen Robolution’24 yarışmasına Türkiye’nin dört bir yanından ilk okuldan liseye kadar bütün sınıflar katıldı. Birbirinden çekişmeli anlara sahne olan yarışlar 2 gün boyunca heyecanla devam edecek. İlk günü mini sumo ve temel çizgi yarışmalarına sahne olurken, ikinci gün ise arazi yarışları ve serbest kategoride öğrenciler birbiriyle yarışacak. Teknoloji Editörü Furkan Karaca, VR Sanal Gerçeklik Gözlüğü ile bir sunum gerçekleştirdi. Teknolojinin artık en ufak cihazlara kadar indirgendiğini söyleyen Furkan Karaca, VR Sanal Gerçeklik Gözlüğü’nün insan uzvu gibi işlev gördüğünü belirtti. VR Sanal Gerçeklik Gözlüğü ile yapılan işlemler hakkında da bilgiler veren Furkan Karaca, canlı bir şekilde uygulamaları izleyenlere aktardı. Kimi arkadaşını, kimi ağabeyini, kimi ise çocuğunu desteklemek için salonu hınca hınç doldurdu. İlk elemeleri başarıyla geçen gençler, çok heyecanlı olduklarını dile getirdi. Yaptıkları robotların ileride geliştirerek daha güzel projelere imza atacaklarını belirten gençler, böyle bir etkinliğin 19 Mayıs Atatürk’ü Anma, Gençlik ve Spor Bayramı’nda yapılmasının ise çok özel olduğunu söyledi.
Malatya Malatya Turgut Özal Üniversitesi 6 Yaşında Malatya Turgut Özal Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Recep Bentli, “Merhum Cumhurbaşkanımız Turgut Özal’ın adını taşıyan üniversitemizin kuruluşunun altıncı yılını kutlarken, akademik, idari ve fiziki gelişimini sürdürmeye devam ediyoruz. “dedi 2018 yılında 2 bin 625 öğrenci ile akademik yaşamına başlayan Malatya Turgut Özal Üniversitesi’nin 2023-2024 Eğitim-Öğretim yılında ilk defa öğrenci alınan 3 ön lisans, 21 lisans ve 17 lisansüstü programı ile öğrenci sayısını 8 bin 662’ye yükseltti. 2024 yılında yeni teklif edilen 5 ön lisans, 5 lisans ve 4 lisansüstü programlarının öğrenci almaya başlamasıyla bu sayının artarak devam etmesi beklenirken, üniversite ile ilgili gelinen noktaya dair açıklamalarda bulunan Malatya Turgut Özal Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Recep Bentli, "Üniversitemiz Ziraat Fakültesi ve 8 ilçede yer alan meslek yüksekokullarıyla çıktığı eğitim öğretim yolculuğuna, kuruluşundan bu yana geçen 6 yıllık süreçte 8 farklı yerleşkede 1 Enstitü, 6 Fakülte, 9 Meslek Yüksekokulu ve 2 Yüksekokulla devam ederken, ek olarak her biri belirli ve özellikli alanlara yönlendirilmiş 10 Araştırma ve Uygulama Merkezimiz bulunmaktadır. Akademik, idari ve fiziki gelişimimizi belirli bir program çerçevesinde yaparken, dünya, ülkemiz ve özelde bölgemizin gerçeklerini ve ihtiyaçlarını göz önünde bulundurarak, kontrollü ve sürdürülebilir bir gelişim için özen göstermekteyiz. Üniversitemizde 2019 yılında, 142 akademik, 214 idari personel görev yaparken, yeni programlar ve öğrenci sayımızın artması ile birlikte bugün 35 profesör, 78 doçent, 144 doktor öğretim üyesi, 132 öğretim görevlisi, 26 araştırma görevlisi ve 468 idari personelden oluşan özverili bir aile ile 92 bin metrekare kapalı alana sahip üniversitemizde, ülkemiz ve öğrencilerimiz için çalışmaya devam ediyoruz. Bu gelişim çabaları sürecinde, 2023 yılında karşı karşıya kaldığımız deprem sonrasında üniversitemiz imkanları ölçüsünde vatandaşlarımız için barınma ve gıda temini konusunda elimizden geleni yapmaya çalıştık. Ayrıca ilgili alan uzmanı hocalarımızın katkıları ile Malatya’mızın yapı inceleme ihtiyaçlarına da destek verdik. Bu vesile ile depremde kaybettiğimiz canlarımızı rahmetle anıyor, tüm vatandaşlarımıza sabırlar diliyorum. Göreve başladığımız günden bu yana; araya giren deprem felaketini de göğüsleyen ve ilerleme motivasyonunu kaybetmeden çalışan bir ekibe ve tüm imkanlarını öğrencilerin ve üniversitenin yararına kullanan bir ekip anlayışına sahip olmanın verdiği güvenle hareket etmekteyiz. Bir yandan akademik faaliyetleri sürdürmeye çalışırken, diğer yandan üniversitemizin fiziki ve sosyal yönden eksiklerinin nasıl giderilebileceği hususunu da sürekli olarak gözden geçirmeye ve gerekli müdahaleleri yapmaya gayret etmekteyiz. Üniversitenin; yalnızca öğretim faaliyetleri ile sınırlı olmadığı ve olmaması gerektiği bilinciyle hareket ederek; sosyal ve kültürel etkinliklerin yapılması ve planlanması için çalışmaya devam ediyoruz" dedi. "Fiziki gelişim çalışmalarımız hızla devam ediyor" Üniversitede fiziki gelişim çalışmalarının hızla devam ettiğini aktaran Malatya Turgut Özal Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Recep Bentli, "Tüm yerleşkelerimizde, binalarımızın bakım-onarımı ve hasarlı yapıların yıkım faaliyetlerini sürdürürken, Yeşilyurt yerleşkemizin çevre düzenlemesi ile Sanat Tasarım ve Mimarlık Fakültemizin binasının fiziki gerçekleşmesi tamamlandı. Aynı zamanda Yeşilyurt yerleşkemizin yemekhanesinin temeli de atılmış oldu. Bununla birlikte diğer önemli ihtiyacımız olan merkezi derslik ihale hazırlıkları tamamlandı. Fiziki gelişim çalışmalarımız hızla devam ediyor. Bilindiği üzere üniversiteler bir yandan eğitim öğretim faaliyetlerini yürütürken, diğer taraftan AR-GE çalışmalarıyla ürettiği bilgiyi toplumun faydasına sunmaktadır. Toplum için yapılan bilim karşılığını ve gücünü toplumdan alacağı için akademik faaliyetlerin vazgeçilmez bir unsurudur. Bu şiar ile hareket edilmesi; başarıya daha emin adımlarla ve daha hızlı ulaşmanın yolunu açacaktır. Üniversitemizin, 2018 ve 2019 yılında dış kaynaklı proje sayısı 1 iken, 2023 yılını 16 dış kaynaklı proje ile tamamlamış olduk. Ayrıca Mart 2023’te Deprem Bölgesi Üniversiteleri Özel Çağrısı olan ’1001 ÇABA’ kapsamında 60 proje başvurumuzun 16’sı kabul edilirken, henüz açıklanmayan 38 başvurunun sonucunu beklemekteyiz. Bilimsel Araştırma Projeleri için 2019 yılında 285 bin 500 TL olan bütçemizin, 2024 yılında 2 milyon 650 bin TL olmasının, üretilen bilginin ürüne dönüştürülmesi ve toplumun yararına sunulması yolunda hızlı adımlar atabilmemizi sağlayacağını düşünmekteyiz.Genç bir üniversite olmanın olumlu yönlerinin zorluklarından daha fazla olduğu ve bu dinamik yapının sürekli değişen ve gelişen yönde kullanılması gerektiği anlayışıyla, önümüzdeki yıllara emin adımlarla yürüyeceğiz. Bundan sonraki her kuruluş yıl dönümünde, bir öncekinden daha ileri gitmiş ve daha olumlu, daha başarılı işlere imza atmış bir üniversite olmanın çabasını göstereceğiz” diye konuştu