Sinanpaşa ilçesi Düzağaç Belde Belediye Başkanı Muammer Işıklı, iddiaya göre İzmir’de yaşayan ancak köyde arsası bulunan Halil Başak ve Recep Er ile yol meselesi yüzünden makam odasında tartışmaya başladı. Sözlü tartışmanın kavgaya dönüşmesiyle Başkan Işıklı çekmecesinde bulunan zarf açma aparatını çıkartarak Halil Başak’ın koluna sapladı. Kendi imkanları ile hastaneye giden Halil Başak, burada yapılan müdahalenin ardından jandarmaya giderek belediye başkanı hakkında suç duyurusunda bulundu.
Arsadan geçen bir yol nedeniyle Başkan Işıklı’nın makam odasına Recep Er ile birlikte giden Halil Başak, başkanın kendisini kesici bir aletle yaraladığını öne sürerek şunları söyledi:
“Bizim Düzağaç kasabasında bir arsamız vardı. Belediye buraya yol açmış. Yolun komple 12 metresini bizden açmış. Biz fen memurunu çağırdık olay yerine ve bunun adaletsiz olduğunu söyledik. Zaten biz yoldan herhangi bir ücret talep etmedik. Bu yolun bir hizmet olduğunu düşünerek açılmasını istedik. Oraya 12 metre yol açmış ve 12 metreden sonra da elektrik direklerini bizim arsamıza dikmiş.”
“Direkt geldi koluma sapladı”
Sorunun çözümü için Başkan Işıklı’nın makamına gittiklerini ancak kendilerinin hiç hoş karşılanmadıklarını belirten Başak, “Biz başkanın odasına gittiğimizde dedik ki ‘Başkanım kazı izni almak için geldik. O da dedi ki; ‘dilekçenizi yazın değerlendirme yapalım’ diyerek el kol hareketiyle bizi dışarı çıkarmak istedi. Eniştem de dedi ki ‘Başkanım zorluk çıkartmayın halledelim’ dedi. Sonra bize hakaretler etti. Sonra enişteme küfür ederek git dedi. Eniştem hazmedemeyince arbede yaşandı. Oradaki personel gelerek eniştemi kollarından tutarak savunmasız hale getirdiler. Orada ben tek kalmıştım. Zaten orada kavga yapma gibi bir amacımız yoktu bizim. Düzağaç Belediye Başkanı olarak gidebileceğimiz bir merci olduğu için oraya gittik, kavga amaçlı gitmedik. Ben tek kalınca direkt çekmecesinden sarı bir cismi çıkartıp mutlaka kesici bir aletti. Direkt geldi koluma sapladı” dedi.
“Başkan ‘bu burada bitmedi bunun hesabı sorulacak’ diyerek camdan bağırdı”
Başkanın kendisini yaraladıktan sonra makam odasının camını açarak kendisini tehdit ettiğini savunan Başak, “Beni yaraladığı halde ben olay büyümesin diye müdahale bile etmedim. Ondan sonra küfürler hakaretler etmeye devam etti bize. Tekrar bu kesici aletle peşimizden geldi. Bu yine hazmedemedi yukarı odasına çıktı ve camını açıp camdan sarkarak ‘bu burada bitmedi bunun hesabı sorulacak’ dedi. Haklıyken haksız konumdayım. Yaraladı beni ve şuan mağdurum. Sonuna kadar şikayetçiyim. Yüce adaletin vereceği kararlar neyse olaydan sonra gittim Sinanpaşa Devlet Hastanesi’ne pansuman yaptırdım. Oradan Jandarma Karakolu’na gidip suç duyurusunda bulundum. Kolumu şuanda kullanamıyorum, sürekli ağrılarım oluyor ve kasılma yapıyor kolum” diye konuştu.
“Kalemi rastgele salladım”
Olayla ilgili konuşan Başkan Işıklı ise şahısların odasına gelerek kendileri ile yol konusu yüzünden tartıştığını kaydederek, “Recep Er aileme ve bana küfür ederek üstüme yürüdüler, beni darp ettiler. Ben de masanın üstünde bulunan kalemle rast gele salladım o da Recep Er'in kayın biraderi Halil Başak’ın koluna gelmiş herhangi bir adam bıçaklama ve hayati tehlike durumu yok. Kendilerinden davacı oldum makam odamda bu yapılan saldırı adli duruma dönüşmüştür” diyerek kendisini savundu.
Hayati Kanat
