EKONOMİ - 22 Şubat 2018 Perşembe 11:40

Ağaç işleme makine sektöründe ihracat ithalatı aştı

A
A
A
Ağaç işleme makine sektöründe ihracat ithalatı aştı

Ağaç İşleme Makine ve Yan Sanayisi İş Adamları Derneği (AİMSAD) Genel Sekreteri Arif Onur Kaçak, ağaç işleme makine sektörünün 2017 yılında ihracatını yüzde 20 arttırdığını ve ilk defa Rusya ve ABD’nin en çok ihracat yapılan ülkeler sıralamasında ilk 10’a girdiğini söyledi.

TÜİK tarafından açıklanan 2017 yılı dış ticaret rakamları hakkında bilgi veren Ağaç İşleme Makine ve Yan Sanayisi İş Adamları Derneği (AİMSAD) Genel Sekreteri Arif Onur Kaçak, Ağaç İşleme Makine sektörünün yaşanan tüm olumsuzluklara rağmen ihracat artışını sürdürdüğünü söyledi. 2013 yılında 94 milyon dolar olan sektör ihracatının, 2014 yılında 81 milyon dolar, 2015 yılında da 64 milyon dolar olarak gerçekleştiğini hatırlatan Kaçak, 2016 yılı sonunda 70 milyon dolarlık ihracata imza atan Ağaç İşleme Makine sektörünün, 2017 yılı sonunda ise yüzde 20 artış göstererek 84 milyon dolar seviyesine ulaştığını belirtti.

Kaçak, “İhracatımız sevindirici şekilde artmaya devam ediyor. Bu rakamın, son 4 yılın rekoru olduğunu gururla ifade etmek isterim. Sektör olarak 2017 sonunda ihracatımızı yeniden 84 milyon dolar seviyesine çıkarmanın başarısını hayata geçirmiş bulunuyoruz” dedi.

Rusya ve ABD sürprizi

İhracat yapılan ilk 10 ülke sıralamasında da çok büyük süprizler olduğuna dikkat çeken Kaçak, 2016 yılında ihracat yapılan ilk 10 ülkenin; Cezayir, İran, Irak, Bulgaristan, Özbekistan, Romanya, Ukrayna, İtalya, İspanya ve Suudi Arabistan olduğunu ve bu 10 ülkeye olan ihracat toplamının 29 milyon dolar olduğunu hatırlattı.

Kaçak, 2017 yılında ise Türk üreticilerinin üstün gayretleri neticesinde Irak, Cezayir, Bulgaristan, İran, Rusya Federasyonu, Romanya, İtalya, ABD, İspanya ve Ukrayna’nın en çok ihracat yapan ülkeler olduğunu ifade etti. Kaçak, “2017 yılında ilk 10 ülkeye yapılan ihracat toplamı 31 milyon dolar olarak gerçekleşti. Görüleceği üzere Rusya ve ABD, 2017 yılında ilk defa ilk 10 ülke arasında yer aldı. İthalat yapan ülkeler olarak öne çıkan Rusya ve ABD’nin, Türkiye’nin en çok ihracat yaptığı ülkeler arasına girmesi sevindirici. Rakamlar henüz istenen seviyeye gelmemiş olsa da, imalatçılarımızın ‘bu pazarlarda artık biz de varız’ demesi bile yeterli olacaktır diye düşünüyorum” diye konuştu.

“İthalat son 5 yılda yüzde 50’ye yakın düştü”

İthalat tarafında ise oldukça ilginç veriler olduğuna değinen Kaçak, 2013 yılında 138 milyon dolar olan dış alımın, son 5 yılda yüzde 50’ye yakın azaldığını bildirerek, bunun nedeninin ithalatçı firmaların üretime yönelmesinden, birçok yabancı ürünün yerli ürünlerle iç piyasada hem fiyat hem de kalite açısından rekabet edemiyor olmasından ve devletin yerlileştirme politikalarından kaynaklandığını dile getirdi. Kaçak sözlerini şöyle sürdürdü:

“Sektörümüzün 2016 yılı sonunda 74 milyon dolar olan ithalatı, yüzde 10 azalarak 67 milyon dolar olarak gerçekleşti. 2016 yılında en çok ithalat yapılan ülkeler Almanya, İtalya ve Çin oldu. Bu 3 ülkeden yapılan ithalat, toplam ithalatın yüzde 80’i yani 61,5 milyon dolar oldu. 2017 yılında ise yine bu 3 ülke en çok ithalat yapılan ülke konumunda bulunuyor. 2017 yılı ithalatının yüzde 84’ü bu ülkelerden gerçekleşti ve toplam değeri 61,5 milyon doları buldu.

Tüm veriler ışığında Türkiye ağaç işleme makineleri sektörü olarak, genel makine sektörünün içinde küçük bir payımız bulunmasına rağmen, ‘ihracatının ithalatını aştığı sektör’ olarak en tepede yer almanın haklı gururunu yaşıyoruz”.

Sektörün üretiminin ise 2017 rakamlarına göre 210 milyon dolar olduğunu tahmin ettiklerini söyleyen Kaçak, yurtiçi satış miktarının 195 milyon dolar, yurtiçi ve yurtdışı satış miktarının ise 280 milyon dolar olduğunu belirtti. 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul İstanbul’da düzenlenen “Mahzen-34” operasyonunda elebaşılığını Sezai Gülmez’in yaptığı organize suç örgütü çökertildi İstanbul’da düzenlenen “Mahzen-34” operasyonunda elebaşılığını Sezai Gülmez’in yaptığı organize suç örgütü çökertildi. Operasyonda elebaşının da içerisinde bulunduğu organize suç örgütü üyesi 9 şüpheli yakalandı. İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada, İstanbul’da düzenlenen “Mahzen-34” operasyonunda elebaşılığını Sezai Gülmez’in yaptığı organize suç örgütünün çökertildiğini belirterek operasyonda elebaşının da içerisinde bulunduğu organize suç örgütü üyesi 9 şüphelinin yakalandığını kaydetti. "Aziz milletimizin bilmesini isterim ki; hangi büyüklükte olursa olsun organize suç örgütlerini çökertip, adalete teslim edeceğiz. Şafak sökerken de gün batarken de operasyonlarımız devam edecek" diyen Bakan Yerlikaya şunları kaydetti: "Emniyet Genel Müdürlüğü KOM Başkanlığı koordinesinde; İstanbul İl Emniyet Müdürlüğü Organize Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğünce yapılan çalışmalar sonucu elebaşılığını Sezai Gülmez’in yaptığı organize suç örgütü üyesi şüphelilerin; suç işlemek amacıyla örgüt kurmak, kasten adam öldürmeye teşebbüs, iş yerlerine yönelik çok sayıda molotofkokteyli ve silahlı saldırı, genel güvenliğin kasten tehlikeye sokulması, 6136 sayılı kanuna muhalefet, tehdit ve mala zarar verme suçlarını işledikleri tespit edildi. Operasyon sonucu 3 adet ruhsatsız tabanca, çok sayıda şarjör ve fişeğe el konuldu. Operasyonları gerçekleştiren kahraman polislerimizi tebrik ediyorum. Allah ayağınıza taş değdirmesin. Milletimizin duası sizinle."
Adana Dede Korkut hikayeleri Türklerde kadının konumunu ortaya koyuyor Çukurova Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Refiye Şenesen, “Türk Kültüründe Dede Korkut Kitabı” adlı konferansında Dede Korkut hikayelerindeki kadının konum ve önemine değindi. Prof. Dr. Şenesen, Çukurova Üniversitesi Türkoloji Araştırmaları Merkezi’nde (ÇÜTAM) verdiği konferansta, Dede Korkut Hikayelerinde genel olarak Oğuzların birtakım mücadelelerinin yer aldığını ifade ederek, “Bu mücadelelerin ikisi Oğuzların kendi aralarında yaptıkları mücadelelerdir. Bunlardan birinde Dirse Han ve oğlu Boğaç Han arasında geçer. Bir başka mücadele ise İç Oğuz ve Taş Oğuz karşılaşır” dedi. Prof. Dr. Şenesen, şunları kaydetti: “Dede Korkut Hikayelerinde sağlam temellere oturtulmuş bir sosyal yapıyla karşılaşırız. Eski kültür hayatımızı ile ilgili zengin bilgiye bu hikayelerde rastlıyoruz. Hikayelerde toplumun başında hanlar hanı diye gösterilen Begil oğlu Emren Hikayesinde padişah olarak ifade edilen Bayındır Han vardır. Bayındır Han’ın hikayelerindeki rolü beylere akın izin vermek, divanı toplamak, yılda bir defa büyük bir ziyafet vermektir. Hikayelerde kahraman olarak görünmez.” Dede Korkut Hikayelerinde hemen hemen tüm hikayelerde kadının önemli bir yer tuttuğunu söyleyen Ç.Ü. Fen Edebiyat Fakültesi Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Refiye Şenesen, “Kadın bir güzellik sembolü olmanın yanında sosyal hayat içinde erkeğin yanında onun eşi ve ortağı olarak yer alır. Kadın sosyal hayat içinde düşüncesi alınan, eş seçiminde özgür, vefa duygusu gelişmiş, anne, iffet sahibi, saygı duyulan biridir. Bu özelliklerinin yanı sıra ata biner, kılıç kullanır, ok atar ve erkeklerle yarışır” şeklinde konuştu. Konferans sonunda Prof. Dr. Refiye Şenesen’e teşekkür belgesi verilirken hatıra fotoğrafı çekimi de gerçekleştirildi.