GÜNDEM - 06 Nisan 2015 Pazartesi 09:47

Ağaç kesmeden orman ürünleri hazırlıyorlar

A
A
A
Ağaç kesmeden orman ürünleri hazırlıyorlar

Vezirköprü Orman Ürünleri tesisinde Türkiye’nin orman ürünleri ihtiyacını karşılayan Turanlar Group, ağaçların rutin bakımı sonrasında ortaya çıkan atıkları kullanarak üretimini gerçekleştiriyor. Böylece ağaç kesilmeden ve ormanlara zarar vermeden orman ürünleri hazırlanabiliyor.

İş hayatına 1949 yılında kontraplak üretimiyle başlayan Turan ailesi, bugün geldiği noktada orman ürünlerinin haricinde turizm, enerji ve kağıt sektöründe de yatırımlarına devam ediyor. 1996 yılında özelleştirmeden aldığı Vezirköprü Orman Ürünleri tesisinde tutkal hammaddesinden başlayarak laminant parke, MDF, sunta, kontrplak ve kereste başta olmak üzere 13 farklı ürünü tek bir noktada üretiyor. İlk aldıklarında 250 kişiye istihdam sağlayan ve sadece kereste ile sunta kontraplakın üretildiği bir tesis olan Vezirköprü Orman Ürünleri, bugün ise her türlü hammaddesini kendi içerisinde üreten bölge için önemli bir tesis haline geldi. 2008 yılındaki yatırımların ardından ise kağıt sektöründe de dünya genelinde söz sahibi oldu. Vezirköprü Orman Ürünleri tesislerindeki üretim sırasında hiçbir ağacın kesilmediğini belirten Turanlar Group Yönetim Kurulu Üyesi Murat Turan, “Bir ormanın tıpkı bahçemizdeki ağaçlar gibi her sene bakımlarının yapılması gerekir. Ağaçların dipleri temizlenir, dalları budakları ve böylece ağaçlar bakımlı bir hale gelir. Bu sayede bu tip ormanlar endüstriye kazandırılır. Bizim gibi fabrikalar bu ormanlarda üretilen atıkların o ormanın bakımının yapılması için çok elzemdir. Bu atıklar değerlendirilmezse bir anlamda bakım yapılmaz hale gelir. Biz, burada ormanlardan çıkan atıkları tekrar ekonomiye kazandırıyoruz” diye konuştu.
“Türkiye’deki ormanlarının daha fazla gelişmesi için bizim gibi fabrikaların daha fazla olması gerekiyor” diyen Murat Turan, “Bizler istihdam oluşturup Marmara’da değil Türkiye’nin muhtelif ilçelerinde ve ufak kasabalarında faaliyet gösteren fabrikalarız. Hem istihdama hem de Türkiye’nin ormancılığına ve milli ekonomiye ciddi katkıları olan tesisleriz” şeklinde konuştu.

İHRACATI YÜZDE 50 ARTTIRMAYI HEDEFLİYORLAR
Geçen yıl 20 milyon Euro’nun üzerinde olan ihracat rakamlarını bu sene, yüzde 50 oranında arttırmayı planladıklarını belirten Murat Turan, kağıt sektöründe yapılamayan bir kağıdı yaptıklarını belirtti. Turan, “Filtre kağıt dediğimiz poşet çay kağıtları üretiyoruz. Bu sene bunla alakalı yurtdışındaki fuarlara katıldı ve çok olumlu cevaplar aldık. Orman sanayisine yaptığımız yatırımlarla son yıllarda dünyada takdir edilen ve büyüyen bir sanayi haline geldik” dedi.

“HER YERDE PARKE OLSUN İSTİYORUZ”
Bu yazın parke trendleri hakkında da bilgi veren Murat Turan, “Parke çok doğal ve keyif veren bir malzeme ve bu nedenle her yerde kullanılsın istiyoruz. Farklı kullanım yerlerine ve farklı zevklere hitap etmek açısından bu sene koleksiyonlarımızı arttırdık. Islak mekanlarda, genel kullanım yerlerinde ve alışveriş merkezlerinde de artık parke olsun istiyoruz. Bunun haricinde evlerde laminant parke çok rahat uygulanan bir ürün. Bir günde evinizi parke döşetebilir ve çok rahat tadını çıkartabilirsiniz. Bu sene eskitilmiş modeller ve daha açık renkler revaçta” ifadelerini kullandı.
 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Erzincan Erzincan’da kurtlar ahıra girdi: 10 koyun telef oldu, 10 koyun yaralandı Erzincan’ın Otlukbeli ilçesinde kurtların ahıra girmesi sonucu 10 koyun telef oldu, 10 koyun yaralandı. Hayvan sahibi, kurtların yerleşim yerleri için tehdit oluşturduğunu söyledi. Otlukbeli ilçesinde yaşanan kurt saldırısı, hayvan yetiştiricilerini tedirgin etti. İlçede Yasin Yıldırım’a ait ahıra giren kurtlar, 10 koyunu telef ederken 10 koyunu da yaraladı. Edinilen bilgilere göre, kurtlar ahıra girerek kısa sürede büyük zarara yol açtı. Sabah saatlerinde hayvanlarının telef olduğunu gören Yıldırım, yaşanan durum karşısında büyük üzüntü yaşadı. Hayvan sahibi Yasin Yıldırım, kurtların artık insanlardan kaçmadığını belirterek, "Kurtlar köpeklerimizi bile kaçırıp öldürüyor. İnsanlara ve yerleşim yerlerine çok yakınlar. Doğaya salınan ve insanlara alışmış bu hayvanlar yıl boyunca bizim için ciddi bir tehdit oluşturuyor" dedi. Sürü sahibi Yasin Yıldırım açıklamasında şunları söyledi; "Erzincan Otlukbeli Küçük Otlukbeli’nde küçükbaş hayvancılık yapıyorum. 6 yıldır burada hayvancılık yapıyorum. İki senedir, bu son iki senedir bu yırtıcı hayvanlar yani kurtlara karşı mücadele veriyoruz ama mücadelemiz hep yarım kalıyor. Geçen sene iki defa çadırlarıma girdi. Biz bir şekilde uyandık çıkardık, yani üç beş tane telefat verdik. Köpeklerimizi alıp götürüyorlar, geçen sene iki tane köpeğimi götürdü. Şu an gördüğünüz gibi gece girip içeriye girmiş. 10’a yakın hayvanım telef oldu. 10’a yakın hayvanım da içeride, onlar da yaralı yani onların kurtulma şansları da yok. Biz bir türlü bunlara önlem alamıyoruz. Önlem alamamamızın sebebi sopayla kovalıyoruz çünkü bunların avlanması, vurulması yasak. Ama yani biz baş edemiyoruz çünkü meraya gittiği zaman hayvanımız, haftada 3-4 tane hayvanımızı çalıp götürüyorlar. Köpekler baş edemiyor, çok akıllı hayvanlar oldukları için bir tanesi köpekleri alıp götürüyor, bir tanesi çobanı oyalıyor, diğeri de hayvanı alıp götürüyorlar. Yani yaklaşık ben diyeyim, iki yılda benim 200-300 hayvan varlığım yani üç beş üç beş şeklinde katledildi ve öldürüldü. Şu anda gördüğünüz gibi içeride de 15-20 tane hayvanım telef oldu. Yani 10 tane telef oldu, 10 tane de yaralı, onlar da telef olacaklar. Biz buna karşı bir önlem alamıyoruz. Aldığımız önlem şurada, bu sene 3 tane çadır Ankara’dan sipariş ettik. İşte bunlarda sıkıntı yok ama o diğerlerinde maliyetin altında olduğumuz için yani maliyeti çok yüksek olduğu için biz bir türlü yani bunu da seneye artık evvelki seneye bir şekilde toparlamaya çalışacağız ama yetkililerden bir önlem istiyoruz. Yoksa durumumuz kötü çünkü bugün bunu yaptı, yarın bir daha gelecek, öbür gün bir daha gelecek. Şimdi biz de sabahtan akşama kadar hayvanla uğraşıyoruz, akşam da işte yorgun düşüp yatıyoruz. Gece de nöbet tutuyoruz ama bu her gün böyle gidemez." Bölgede benzer olayların sıkça yaşandığını ifade eden Yıldırım, yetkililerden önlem alınmasını talep ederek, hem hayvanların hem de vatandaşların can güvenliğinden endişe duyduklarını sözlerine ekledi.
Trabzon Türk sinemasının usta ismi Hülya Koçyiğit Trabzon’da Türk sinemasının usta ismi Hülya Koçyiğit, "Trabzon Film Festivali" dolayısıyla geldiği Trabzon’da Kadın Yaşam ve İstihdam Merkezi’ni ziyaret etti. Burada atölyeleri gezen Koçyiğit’e Trabzon Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Metin Genç’in eşi Arzu Genç eşlik ederken, Koçyiğit, kadınların sergilediği ürünleri hayranlıkla inceledi. Koçyiğit, Karadeniz yöresinin geleneksel ve yöresel dokumaları arasında yerini alan yaklaşık bir asırdan beri kullanılan coğrafi işaretli keşanı dokumaya çalışması dikkat çekti. Koçyiğit, Trabzon’a ilk kez 5 yaşında geldiğini belirterek, "Trabzon’a ilk kez 5 yaşındayken gelmiştim ve ömür boyu birçok kez geldim. O nedenle bu gelişim ilk değil ama Trabzon’da ilk kez bir Film Festivali düzenleniyor. ’İlk’ demek biraz cesaret demek. Dilerim başladığı gibi bol bereketiyle inşallah hem şehrimize hem de sinemamıza çok büyük katkılarda bulunur bu festival. O nedenle bugün buradayım, çok da mutluyum. İyi ki bu seferki gelişimde böylesine faydalı bir mekânı ziyaret etmişim. Her biri birbirinden değerli geleneksel el sanatlarımız burada tekrardan hayat buluyor. Genç kadınlar burada bu mesleği, bu sanatı öğreniyor ve yaşatmaya devam ediyorlar. Bu beni çok gururlandırdı. Hepsinin ellerine, emeklerine sağlık. Burası bir yaşam merkezi. Buradan istifade eden bütün kadınları sevgiyle selamlıyorum. Daha nice nice kadınımızın bu imkânlardan yararlanmasını diliyorum" dedi.