GÜNDEM - 27 Kasım 2014 Perşembe 15:10

Ağca: Ne zaman Allahu ekber diyecek, ben Vatikan’ın hizmetçisi olurum

A
A
A
Ağca: Ne zaman Allahu ekber diyecek, ben Vatikan’ın hizmetçisi olurum

Papa 2. Jean Paul'e yönelik suikast girişimi ile dünya gündemine oturan Mehmet Ali Ağca, Papa Francesco’nun Türkiye’ye gerçekleştireceği ziyaretle ilgili konuştu. Ağca " Papa şeytanın elçisidir. Ne zaman Allahu ekber diyecek, ben Vatikan’ın hizmetçisi olurum" dedi.

 Papa davet etse bile kendisiyle görüşmeyeceğini vurgulayan Ağca, “Bir kurşun 10 lira, Papa’nın hayatı 5 lira etmez” dedi. 

Türkiye'de 1979'da gazeteci Abdi İpekçi suikastı ile tanınan, 1981'de ise Papa II. Jean Paul'e suikast girişiminin ardından uluslararası kamuoyunda ün yapan Ağca, Papa Francesco’nun 28-30 Kasım tarihleri arasında Türkiye’ye yapacağı ziyaretle ilgili açıklama yaptı. Grand Cevahir Hotel’de düzenlediği basın toplantısına siyah takım elbisesi ve kapalı alanda kullandığı güneş gözlüğü ile gelen Mehmet Ali Ağca, İncil’den örnekler verdiği açıklamalarında, “Papa şeytanın elçisidir” dedi. 

Ağca, Papa Francesco’nun iki günlük Türkiye ziyareti ile ilgili değerlendirmesinde, “Yarın Vatikan firavunu gelecek, Ortadoğu firavunlarıyla, dünya firavunlarıyla ne konuşacağız. Bırakın siyaset masalları. Hakikat yoksa huzur yoktur, barış yoktur, hiçbir şey yoktur. Tek hakikat var; La ilahe İllallah ve Allahu ekber. Bakalım firavunlar yarın birbirlerine ne söyleyecekler. ‘La ilahe İllallah ve Allahu ekber’ diyecekler mi? Yoksa bir heykele mi tapacaklar? Allah belanızı versin. Bu yol cehennem yoludur. İki Allah, üç Allah diyen, Allah’ın oğlu var diyen asla cennete adım atamayacak. Bunu söyleyeceksin Papa’ya. Söyleyemiyorsan kafirsin. Papa denilen firavunu dinliyorsunuz; beni dinleyin. Papa sizi cehenneme götürüyor. Vatikan cehennemin kapısıdır. Papa şeytanın elçisidir. Ne zaman Allahu ekber diyecek, ben Vatikan’ın hizmetçisi olurum. Benim şahsi bir problemim yok kimseyle” açıklamasında bulundu. 

Konuşmasında sık sık Papa’yı eleştiren ve onun bir Yahudi olduğunu iddia eden Ağca, sözlerini şöyle sürdürdü: “Şimdi yarın Papa Francesco geliyor. Kim bu adam biliyor musunuz? Papa Francesco Yahudi. Ailesi Yahudi. Bütün insanlar eşit insanlık onuruna sahiptir. Kimseyi suçlamıyorum; ırkçı değilim. Nazizmi de faşizmi de lanetliyorum. Papa’nın, Vatikan’ın şovlarına aldırış etmeyin. Bunlar basit şeyler. Papa basit bir adam ve şu anda Allah’ın en büyük düşmanı. Çünkü şirk günahının sözcüsü. Şeytanın temsilcisi. Ve sözlerimde hakiki insanlık onuruna evrensel vicdana aykırı hiçbir şey yok.”

Ağca, bir gazetecinin “Türkiye'yi ziyaret edecek Papa Francesco ile görüşme istediğinize ne tür yanıt verildi?” şeklindeki sorusuna, “Hayır hiç cevap gelmedi. Çünkü Vatikan ikiyüzlülüğün merkezidir. Papa’ya da hoşgeldin diyorum. Papa ile görüşsem de ona aynı şeyleri söyleyecektim. Görüşse ne olur, görüşmese ne olur” diye yanıt verdi.

“Papa sizin görüşme talebinizi kabul ederse, sizce Papa’nın sizden korkmak için bir sebebi var mı?” sorusuna ise, “Papa ile görüşmeyeceğim. Bu saatten sonra Papa ile görüşmeyeceğim. Kendisi davet etse de görüşmeyeceğim. Papa’nın korkması hikayesine gelince; bakın arkadaşlar Papa bir hiç. Bir kurşun 10 lira, Papa’nın hayatı 5 lira etmez. Allah katında Papa’nın hayatı beş lira etmez” cevabını verdi.
Yaklaşık 1 saat süren konuşmasında bol su tüketen Ağca, ‘La İlahe İllallah ve Allahe ekber’ diye başladığı basın açıklamasını, aynı sözlerle son verdi.

Ağca, Papa 2. Jean Paul'e suikast girişimi nedeniyle İtalya'da 19 yıl cezaevinde kalmış, 13 Haziran 2000'de dönemin İtalya Cumhurbaşkanı Carlo Azeglio Ciampi'nin affını onaylamasıyla Türkiye'ye iade edilmişti. 

SADIK KAHRAMAN

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ankara Palandöken: "Yılbaşında merdiven altı ürünlere dikkat" Yeni yıl öncesi merdiven altı üretimin yaygınlaştığına dikkati çeken Türkiye Esnaf ve Sanatkârları Konfederasyonu (TESK) Genel Başkanı Bendevi Palandöken, "Bu nedenle bildiğiniz, tanıdığınız, güvendiğiniz esnafa yönelmeniz sizin için en doğru tercih olacaktır" dedi. Yılbaşı alışverişlerinde merdiven altı ürünlere karşı vatandaşlara uyarıda bulunan Palandöken, "Bildiğiniz üzere zehirlenme olaylarının birçoğu maalesef bu gecelerde, bu özel günlerde yaşanıyor. Özellikle merdiven altı ürünlere, akşam karanlığında arabanın arkasında satılan kuru yemiş veya karışık kuru yemiş adı altında sunulan, nerede ve ne şekilde muhafaza edildiği bilinmeyen ürünlere karşı çok dikkatli olunmalı. O anda ısıtılmış, cazip gösterilen ve gerçek fiyatının çok altında sunulan bu ürünler ciddi risk taşıyor. Hele hele şarküteri ürünleri bu noktada çok daha önemli. Midye, ciğer, tavuk sote gibi ya da farklı malzemelerden yapılmış, içeriği belli olmayan ürünlere de özellikle dikkat etmek gerekiyor. Aksi halde hem kendinizin hem de misafirlerinizin, konuklarınızın sağlığını riske atmış olursunuz. Bunun için yapılması gereken tek şey; dikkatli olmak, kontrollü davranmak ve tanıdığınız, bildiğiniz, güvendiğiniz esnafa yönelmeniz sizin için en doğru tercih olacaktır. Bilindiği üzere pastırma, sucuk gibi şarküteri ürünleri; balık, ciğer gibi çabuk bozulabilen gıdalar ve sütlü ürünler çok hassas ürünlerdir. Bu ürünlerde ekstra dikkatli olunması gerekir. Fiyat olarak ekonomik gibi görünebilir ama sağlığınızdan olabilirsiniz" diye konuştu. "Yılbaşı gecesi taksici esnafımız 24 saat hizmet verecek" Öte yandan yeni yılda sevdiklerine ulaşmak için yola çıkacak vatandaşlara da uyarıda bulunan Palandöken, "O gece dikkat edilmesi gereken bir diğer önemli konu da trafiktir. İnsanlar alkol alabiliyor, alkollü sürücüler trafiğe çıkabiliyor. Yorgunluk ve yılbaşı gecesinin karmaşasıyla kaza riski de artıyor. Bu nedenle mümkünse toplu taşıma araçlarını kullanmak ya da 24 saat hizmet veren taksi duraklarımızdan faydalanmak en doğru tercih olacaktır. Aracınızı kullanmak yerine, güvenli bir şekilde bu hizmeti veren arkadaşlarımızla yolculuk yapabilirsiniz. Sizin sağlığınız, geleceğiniz ve ailenizle birlikte bulunduğunuz aracın içindeki huzurun bozulmasını kimse istemez. Ancak maalesef bu tür olumsuzluklarla sık sık karşılaşıyoruz. Bu nedenle yiyeceğimize, içeceğimize, alacağımız hediyelere ve bu hediyelerin niteliklerine dikkat etmemiz gerekiyor" şeklinde konuştu. "2026 yılının hayırlara vesile olmasını diliyorum" Herkese huzurlu ve sağlıklı bir yıl dileyen Palandöken şu ifadelere yer verdi: "Bu ürünlerin insan sağlığına zararlı olup olmadığını kısa sürede anlamak her zaman mümkün olmayabilir. Günler azaldıkça korsan satıcıların, insan sağlığını hiçe sayan bu tür kişilerin sayısı da maalesef artıyor. Birincisi, trafik kurallarına mutlaka riayet edilmeli; mümkünse o gece araç kullanılmamalı, toplu taşıma ya da 24 saat nöbetçi olan taksi durakları tercih edilmelidir. Şimdiden 2026 yılının hayırlara vesile olmasını diliyorum. Sağlıklı, huzurlu ve ailenizle birlikte arzu ettiğiniz şekilde bir yılbaşı geçirmenizi temenni ediyorum."
Tokat Orta Asya’dan Tokat’a uzanan üç etek geleneği sürdürülüyor Tokat’ın Zile ilçesinde yaşayan 64 yaşındaki Fındık Bebek, yaklaşık 40 yıldır Orta Asya’dan gelen ata mirası yöresel kıyafetleri dikerek gelenekleri sürdürüyor. Yaylakent köyünde dünyaya gelen Fındık Bebek, 20 yaşındayken evlenip iki çocuk sahibi olduktan sonra eşinden boşandı. Hayatının bu döneminde ne yapacağını bilemez haldeyken, ninelerinden miras kalan yöresel kıyafetlere ilgi duymaya başladı. Herhangi bir ustadan eğitim almadan, tamamen kendi merakı ve gözlemleriyle işe başlayan Fındık Bebek, yıllar içerisinde köyün ve çevre bölgelerin aranan isimlerinden biri oldu. Orta Asya’dan göç eden atalarından kalan kültürün en önemli simgelerinden biri olan ve yörede "3 etek" olarak bilinen kıyafetleri diken Fındık Bebek, bu geleneğin kendileri için kıymetli olduğunu ifade etti. Üç parçadan oluşan kıyafetin üst, fistan ve önlükten meydana geldiğini belirten Bebek, her gelinin sandığında mutlaka bu kıyafetin bulunması gerektiğini söyledi. "Kıyafetler bizim kutsalımızdır" Yöresel kıyafetlerin yaşa göre farklılık gösterdiğini dile getiren Fındık Bebek, yaşlıların daha sade ve düz modelleri tercih ettiğini, gençlerin ise süslü ve işlemeli kıyafetler giydiğini aktardı. Geleneklerin eğitim ya da makamla değişmediğini vurgulayan Bebek, "Bizde her gelin, okusa da okumasa da hatta başbakan bile olsa 3 eteğini giyer. Bu bizim töremiz, bizim kıymetlimizdir" dedi. Yıllardır el emeğiyle diktiği yöresel kıyafetlerle kültürel mirası gelecek nesillere aktarmaya çalışan Fındık Bebek, ata yadigârı geleneklerin yaşatılmasından duyduğu mutluluğu dile getirdi.