POLİTİKA - 29 Ağustos 2018 Çarşamba 18:24

AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik'ten af açıklaması

A
A
A
AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik'ten af açıklaması

AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik, af konusuna ilişkin, “Gündemimizde bu konu yok. Herhangi bir yeni değerlendirme olmadı. Daha önce açıkladığımız pozisyonu koruyoruz” dedi.

AK Parti MYK toplantısı sonrası düzenlediği basın toplantısında gazetecilerin sorularına cevap veren AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik, af konusuna ilişkin daha önceki pozisyonlarını koruduklarını söyledi.

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin gündeme getirdiği af ile ilgili bir gelişme olup olmadığının sorulması üzerine Ömer Çelik, “Gündemimizde bu konu yok. Yetkili kurullarımızda herhangi bir yeni değerlendirme olmadı. Daha önce açıkladığımız pozisyonu koruyoruz. Konu ile ilgili tartışmaları takip ediyorum ama bizim gündemimizde yok” diye konuştu.

“BUNLAR ORTA DÜZEYDE ORYANTALİST YAKLAŞIMLARDIR”

Fransa Cumhurbaşkanı Macron’un açıklamalarının sorulması üzerine Çelik, “Biz Macron’un açıklamalarını büyük bir hayretle karşılıyoruz. Macron’un konuşma metnini okudum, kullandığı kavramlara hakim olduğunu zannetmiyorum. Özellikle ‘Türkiye Atatürk döneminin Türkiye’si değil’ gibisinden bir ifade kullanıyor. Türkiye’nin Kurucu Liderinin dönemi ile diğer dönemleri ayrıştırmak gibi bir şey mantık dışı. Sanki Türkiye’de laiklik ve diğer konularda bir aşınma var gibi değerlendirme yapıyor.

100 sene evvel kendilerinin sömürgesi olan, orada büyük acılar yaşattıkları Suriye’ye olan ilgilerinin doğal karşılanmasını düşünüyorlar. Ama buna karşılık bizim yıllarca barış ve huzur içinde yaşadığımız halkların yaşadıklarına gösterdiğimiz ilgiyi hemen eksen kayması olarak değerlendiriyorlardı. Defalarca uyarılmasına rağmen ‘İslami terör’ gibi son derece yanlış bir ifadeyi kullanmakta ısrar ediyor. Avrupa bütün sağduyulu kesimler İslami terör ifadesinin ne kadar yanlış bir ifade olduğunu dile getirdiler. Bu şekildeki adlandırmaların aşırı grupların tuzağına düşmek olduğunu anlatan Fransız akademisyenlerin makaleleri, kitapları var. Sayın Cumhurbaşkanımıza bir gönderme yapıyor, ‘Her gün görüştüğüm Sayın Cumhurbaşkanının panislamist bir ajandası var’ diyor. Bu kadar sık görüşülmesine ve bu kadar geniş paylaşımlarda bulunulmasına dönük olarak yakışık almayan bir değerlendirme. Bunlar orta düzeyde oryantalist yaklaşımlardır.

Fransa Cumhurbaşkanından hem Türkiye’ye dönük sağduyulu ifadeler duymak isteriz hem de İslam ve terör gibi konuları bir arada kullanmasının ne kadar sakıncalı olduğunu hatırlatmak isteriz. Türkiye’nin AB’den uzaklaştığını, Türkiye ve Rusya ile daha stratejik bir işbirliği kurulması gerektiğini ifade ediyor. Defalarca söyledik, Türkiye sadece terörle mücadeleye indirgeyeceğiniz bir askeri karargah veya sadece göçmenlerin barınmasına dönük olarak bakabileceğiniz bir göçmen kampı değil. Güçlü demokrasisi olan son derece güçlü bir Avrupa devletidir. Fransa ne kadar Avrupa devleti ise Türkiye’de o kadar Avrupa devletidir” dedi.

YEREL SEÇİMLERDE CUMHUR İTTİFAKI OLACAK MI ?

Yerel seçimlerde Cumhur İttifakı’nın devam edip etmeyeceğinin sorulması üzerine Çelik, “Cumhur İttifakı olarak ortaya koyulan ilkelere bağlılığımızı sürdürüyoruz. Bu ittifakın kıymetli olduğunun her zaman altını çiziyoruz. Ama yerel seçimde böyle bir şey olur olmaz gibi bir değerlendirmemiz yok. Cumhur İttifakı’nın ilkelerinin devam etmesi gerektiğinin altını her zaman çiziyoruz” diye konuştu.

HOLLANDA’DAKİ KARİKATÜR SKANDALI

Hollanda’da aşırı sağcı bir milletvekilinin Hazreti Muhammed hakkında bir karikatür yarışması düzenlemesine ilişkin konuşan Çelik, “Bu kişi birinci sınıf bir ırkçıdır. Faşist kelimesini hak eden bir kişidir. Hazreti Peygambere haddini aşarak hakaret etmeye çalışan çeşitli girişimlerde bulunuyor. Burada Hollanda hükümetinin açıklamalarını dikkatle takip ettik. Hollanda hükümeti bu şahsın yürüttüğü kampanyanın doğru olmadığını, kendilerini bağlamadığını ve buna karşı olduklarını söylüyorlar ama şunu ekliyorlar, ‘düşünce özgürlüğü çerçevesinde yapacağımız bir şey yok’ diyorlar. Bu kavramı giderek daha çok tartışmak gerekiyor. Düşünce özgürlüğünün milyonlarca insanın ortak ve en yüksek değerlerinden birisine bu kadar sistematik ve hoyratça saldırması karşısında bunun düşünce özgürlüğü olarak görülmesi aslında düşünce özgürlüğüne yapılacak en büyük haksızlıktır” diye konuştu.

Avrupa’da çifti standart uygulandığının altını çizen Çelik, “Hazreti Peygamberimiz, Hazreti İsa, Hazreti Musa hepsi peygamberlerimiz. Biz onlara dönük saygının her alanda korunması gerektiğini düşünüyoruz. Avrupa’nın DEAŞ’ı bu aşırı sağdır. Avrupa bağlamında düşündüğünüzde Wilders gibi ırkçıların, faşistlerin DEAŞ liderlerinden hiçbir farkı yoktur” şeklinde konuştu.

CUMARTESİ ANNELERİYLE İLGİLİ AÇIKLAMA

AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik, cumartesi anneleri üzerinden yapılan eleştirilere cevap verdi. Cumartesi annelerinin eylemine polisin müdahale edilmesi ve Süleyman Soylu’nun açıklamalarına yönelik CHP ve HDP’nin eleştirilerinin hatırlatılması üzerine Çelik, “Genel Başkanımızın Başbakanlığı döneminde annelerin kabul edilmesi ile ilgili olan tutumuz ile son ortaya çıkan müdahale arasında bir çelişki yok” diye konuştu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Başbakanlığı döneminde grup toplantısında bu konu ile ilgili yaptığı konuşmayı tekrarlayan Çelik, “Evladını kaybetmiş bir annenin acısından, evladına duyduğu özlemden daha büyük bir saygı olamaz, bizim de bu acı karşısında boynumuz kıldan incedir, hepsine hürmet ediyoruz” şeklinde konuştu.

2010 yılından itibaren bu platformun annelerin adalet ve vicdan arayışını temsil eden bir platform olmaktan terör örgütlerinin ele geçirmeye başladığı bir platform a dönüştüğünü söyleyen Çelik, “2010’dan sonra buranın bir terör propagandasının zemini haline gelmesi, anneliğin siyaseti ve ideoloji yoktur demiştik, annelerin açısı üzerinden belli grupların burayı bir terör propaganda merkezine dönüştürmesi ile ilgili ortaya çıkan tedbirleri almak zorunlu olmuştur. İçişleri Bakanımızın yaptığı açıklamada ortaya koyduğu gibi, terör gruplarının tahakkümünden bu alanın kurtarılması gerekiyor. Bu, annelere karşı bur tutum değildir. Oradaki terör gruplarının burayı bir eylem alanına dönüştürmesine karşıdır” ifadelerini kullandı.

Bundan sonra İstiklal Caddesi’nde bu tip eylemlere müsaade edilmeyeceğinin altını çizen Çelik, “Valiliğin ortaya koyduğu yerler dışında bu tip yerlerde eylem yapmak isteyen AK Parti bile olsa izin verilmeyecektir” dedi.

Derya Yetim

 

 

 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul YÖK 2025 raporu açıklandı: İGÜ’nün çok boyutlu akademik başarısı tescillendi Yükseköğretim Kurulu tarafından hazırlanan "Üniversite İzleme ve Değerlendirme Genel Raporu-2025" yayımlandı. Rapor, Türkiye’deki üniversitelerin akademik üretimden uluslararasılaşmaya, erişilebilirlikten kalite güvencesine kadar pek çok başlık altında performanslarını ortaya koydu. Rapora göre İstanbul Gelişim Üniversitesi, "Patent, Faydalı Model veya Tasarım" başvurularında Türkiye genelinde 1’inci sırada yer alarak önemli bir başarıya imza attı. Raporda ayrıca İstanbul Gelişim Üniversitesi’nin; akredite lisans programı sayısı, uluslararası öğretim elemanı istihdamı, uluslararası ödüller ve engelli dostu kütüphane kaynakları gibi başlıklarda da ilk 20 üniversite arasında yer aldığı görüldü. Patent başvuruları sayısında zirve İstanbul Gelişim Üniversitesi’nde Üniversite İzleme ve Değerlendirme Genel Raporu-2025’te yer alan verilere göre İstanbul Gelişim Üniversitesi, "Patent, Faydalı Model veya Tasarım" başvurusu sayısı bakımından Türkiye genelinde 1’inci oldu. Bu sonuç, üniversitenin araştırma, yenilikçilik ve ticarileşebilir akademik çıktı üretme kapasitesinin yüksekliğini ortaya koydu. Vakıf üniversiteleri arasında en fazla akredite lisans programına sahip üniversite 2024 YKS kılavuzu verileri esas alınarak hazırlanan değerlendirmede, akredite lisans programı sayısı en yüksek üniversiteler sıralandı. İstanbul Gelişim Üniversitesi, sahip olduğu 44 uluslararası akredite lisans programı ile bu alanda Türkiye genelinde 3’üncü sırada konumlanırken, vakıf üniversiteleri arasında ise 1’inci sırada yer aldı. Raporda bu tablo, akreditasyonun hem devlet hem de vakıf üniversiteleri için giderek daha belirleyici hâle geldiğini gösteren önemli göstergelerden biri olarak değerlendirildi. İGÜ’den çok boyutlu performans Rapora göre 2024 yılı itibarıyla en fazla uluslararası öğretim elemanı istihdam eden üniversiteler arasında İstanbul Gelişim Üniversitesi de yer aldı. 49 uluslararası öğretim elemanı ile İGÜ, bu kategoride Türkiye genelinde 11’inci, vakıf üniversiteleri arasında ise 5’inci sırada konumlandı. Uluslararası alanda kazanılan ödüller açısından yapılan değerlendirmede ise İGÜ, 14 uluslararası ödül ile Türkiye genelinde 15’inci, vakıf üniversiteleri arasında 9’uncu sırada yer aldı. Üniversite kütüphanelerinde bulunan sesli kitap ve engelli dostu dijital kaynaklara ilişkin verilerde İstanbul Gelişim Üniversitesi, 329 bin 6 kaynak ile bu alanda Türkiye genelinde 20’nci, vakıf üniversiteleri arasında 8’inci sırada yer aldı. Raporda, özellikle milyon ve yüz binler düzeyinde kaynağa sahip üniversitelerin erişilebilirlik ve kapsayıcılık açısından stratejik birer merkez hâline geldiği vurgulandı. "Sürdürülebilir bir yükseköğretim modeli inşa ediyoruz" İstanbul Gelişim Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Bahri Şahin, YÖK tarafından yayımlanan raporda elde edilen sonuçlara ilişkin değerlendirmesinde şu ifadelere yer verdi: "Yükseköğretim Kurulu tarafından yayımlanan bu raporda elde edilen sonuçlar, İstanbul Gelişim Üniversitesi’nin araştırma üniversitesi hedefini bütüncül bir ekosistem anlayışıyla hayata geçirme gayreti içinde olduğunu ortaya koymaktadır. Patent başvurularında Türkiye genelinde birinci sırada yer almamız; üniversite-sanayi iş birliğini merkeze alan, araştırmayı ticarileşebilir çıktılara dönüştüren stratejik yaklaşımımızın somut bir sonucudur. Akreditasyon, uluslararasılaşma ve erişilebilirlik göstergelerinde ilk 3 üniversite arasında yer almamız ise kalite güvencesi, küresel akademik etkileşim ve toplumsal sorumluluk alanlarını birlikte ele alan sürdürülebilir bir yükseköğretim modeli inşa ettiğimizi göstermektedir. İstanbul Gelişim Üniversitesi olarak önümüzdeki dönemde de araştırma, yenilikçilik ve uluslararasılaşma ekseninde şekillenen bu ekosistemi daha da güçlendirerek ülkemizin yükseköğretim ve Ar-Ge kapasitesine katkı sunmayı sürdüreceğiz."
Erzurum Lisede teknolojik dönüşüm Oltu MTAL’de teknolojik dönüşüm başladı, atölyeler yeni nesil makinelerle donatıldı. Erzurum’un Oltu ilçesi Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi, Metal Teknolojisi ile Mobilya ve İç Mekân Tasarımı alanlarında yaptığı büyük teknolojik yatırımla dikkat çekti. Okul bünyesindeki atölyeler, yeni nesil makinelerle yenilenerek öğrencilerin sektör standartlarında eğitim almasına imkân sağladı. "Çelik gibi irade, teknolojiyle buluştu" anlayışıyla hareket eden okul yönetimi, öğrencilerin hem teorik hem de uygulamalı eğitimlerini güçlendirdi. Toplam 13 yeni nesil makinenin kazandırıldığı atölyelerde artık ahşap ve metal alanlarında her türlü üretim yapılabiliyor. Okulda gerçekleştirilen yenileme çalışmalarını yerinde incelemek amacıyla Oltu Kaymakamı Mustafa Çelik, İlçe Milli Eğitim Müdürü İlhami Şahin ve Okul Müdürü Anıl Demircan atölyeleri ziyaret etti. Ziyaret sırasında meslek öğretmenlerinden makinelerin teknik özellikleri ve eğitimdeki kullanım alanları hakkında bilgi alındı. Yetkililer, yapılan yatırımlar sayesinde öğrencilerin iş hayatına daha donanımlı şekilde hazırlandığını belirterek, okulun üretken, geliştiren ve geleceği inşa eden bireyler yetiştirmeye devam edeceğini vurguladı. Öte yandan Bilişim Teknolojileri Alanı atölyesi de yenilenerek 10 adet yeni nesil bilgisayar okul bünyesine kazandırıldı. Oltu MTAL geleceğin yükselen değeri Atölyelerin modern makinelerle donatılmasında emeği geçenlere teşekkür edilirken, Metal Teknolojisi Alanı için alınan makineler şu şekilde sıralandı: Lazer Kaynak Makinesi, Argon (TIG) Kaynak Makinesi, Plazma Kesme Makinesi, Punta Kaynak Makinesi, Mobilya ve İç Mekân Tasarımı Alanı için alınan makineler ise şöyle: Kenar Yapıştırma Makinesi, Planya Makinesi, Şerit Testere Makinesi, Yatay Delik Makinesi, Kalınlık Makinesi, Freze Makinesi, Sütunlu Dikey Matkap, Çoklu Delik Makinesi, Ahşap Lazer Kesim Makinesi, Okul Müdürü Anıl Demircan yapılan 4,5 milyona alınan ve Yapılan yatırımlarla Oltu Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi, bölgenin mesleki eğitimdeki önemli merkezlerinden biri olma yolunda emin adımlarla ilerliyor.
İzmir Gazeteci Yazar Gökhan Çelik’ten yeni roman: ’Hilal Birliği’ Gazeteci ve yazar Gökhan Çelik, aynı zamanda Türkiye Atıcılık Federasyonu As Başkanı olarak görev yaparken, edebiyat alanındaki üretkenliğini de yeni romanıyla sürdürüyor. Çelik’in dokuzuncu romanı olan "Hilal Birliği" okurla buluşarak raflardaki yerini aldı. 42. İstanbul TÜYAP Kitap Fuarı ile birlikte satışa çıkan Hilal Birliği, tarihin gölgelerinde kurulmuş, varlığı hiçbir zaman kayıtlara geçmemiş gizli bir teşkilatın izini sürüyor. Roman, bir milletin hafızasında saklı kalmış, susarak hükmeden ve her dönemde varlığını koruyan bir aklın hikâyesini merkezine alıyor. 1990’lı yılların karanlık sokaklarında bir müzisyenin cebine bırakılan gizemli bir mektupla başlayan hikâye; geçmiş ile geleceği, birey ile devleti, hakikat ile sırrı iç içe geçirerek ilerliyor. Alparslan Türkeş’ten Turgut Özal’a, Muhsin Batur’dan Adil Erdem Bayazıt’a, Barış Manço’dan Necip Hoca’ya uzanan gerçek isimler, romanda tarih sahnesinin perde arkasındaki taşıyıcılar olarak yer alıyor. Yeni eserini okuyucularının beğenisine sunmanın heyecenını yaşadığını ifade eden Çelik, şöyle devam etti: "Hilal Birliği, hayal ile gerçeğin arasındaki en ince çizgide yürürken, okuru yalnızca bir hikâyeye değil bir sorgulamanın içine davet ediyor. İlk satırdan itibaren okur, sanki kendi cebine bırakılmış bir mektubun çağrısıyla baş başa kalıyor ve şu soruyla yüzleşiyor: ’Ben gitmeli miyim?’ " Yeni romanıyla tarihsel derinliği, politik arka planı ve güçlü kurgusuyla, okuru hem düşünmeye hem de hatırlamaya çağıran Çelik, bunu "Çünkü bazı sırlar anlatılmaz; ancak hak edenin kulağına fısıldanır." şeklinde ifade ediyor. Önceki romanları Gökhan Çelik, daha önce "Türk Mülkünün Nizamı: Nizamülmülk", "Ahi Evran", "Denizlerin Tufanı: Piri Reis", "Çaka Bey - Beni Denizlere Gömün", "Fatih Zamanı: Veladet", "Şahzade - Hükümdarlık Satracı", "Kurt Gecesi: İmparatoryum" ve "Kıbrıs Baskını" adlı romanlara imza atmıştı.