AK Parti, 31 Mart mahallî seçimleri için yürüttüğü kampanya stratejisinin hazırlığı sırasında, referandumlar dâhil son 14 seçimdeki seçmen davranışını ayrıntılı bir incelemeye tabi tuttu. Seçmenin hangi gerekçelerle AK Parti’ye oy verdiği, kaç kere oy verdiği veya hangi gerekçelerle partiden uzaklaştığına yönelik kapsamlı bir analiz çıkarıldı. Buna göre 2002’den itibaren yapılan 14 seçimde seçmenin en az yüzde 75’i hayatında bir kere bile olsa AK Parti’ye oy verdi. AK Parti kurmayları, yapılan bu çalışma ile çok ideolojik olmayan toplum kesimlerinden her zaman AK Parti’ye oy geldiğinin görüldüğünü, 31 Mart seçimleri için kullanılan ‘gönüllere girme’ söyleminin de bu verilerden kaynaklandığını dile getirdi. MHP ile yapılan ittifakın ve milliyetçi adayların avantajlarını da kullanarak, seçimlerden en az yüzde 50 oy oranı ile çıkmayı hedeflediklerini belirten AK Parti kaynakları “Bu çalışmalarda gördük ki, zaman zaman AK Parti’ye oy vermiş seçmen kitlesinin bir bölümü bir diğer seçimde MHP’yi destekliyor. Bir anlamda, MHP’den kaçan seçmenin yerini AK Parti seçmeni dolduruyor. İki parti arasında oy geçişkenliği yüksek” görüşünü dile getirdi.
KÜRT SEÇMEN DAVRANIŞI
AK Parti kurmayları, Kürt seçmen davranışı konusunda da ilginç tespitler yapıyor. Metropollerde yaşayan Kürt seçmenin daha ideolojik olduğunu, bölgede ise seçmenin artık farklı bir tutum içinde girdiğini belirten AK Parti kurmayları “İstanbul, İzmir, Adana, Mersin ve Antalya gibi şehirlerde Kürt seçmenin tercihinin seçim sonucuna büyük etkisi olacaktır. Çünkü metropollerdeki HDP seçmeni kolaylıkla ‘Cumhur İttifakı’ karşıtlığı ile hareket edebiliyor ve PKK baskısını buralarda hissetmiyor. Hâlbuki bölgedeki seçmen PKK zulmünün ne olduğunu biliyor. Şimdi bu baskı büyük ölçüde kalktığı için de tercihini daha kolay değiştirecektir. Bunu sahada da görüyoruz. Bize selam vermeye korkanlar, sokakta boynumuza sarılıyor. 31 Mart’ta AK Parti’nin bölgedeki oyunu artıracağını ve sürprizler yaşanacağını göreceğiz. Referandumda da bunu gördük. ‘Evet’ oylarında Kürt seçmenin büyük etkisi oldu” değerlendirmesini yaptı.
ANKARA VE İSTANBUL
AK Parti’nin Binali Yıldırım’la İstanbul seçimlerini kazanmakta problem yaşamayacağı değerlendirmesi yapılırken bu şehirdeki HDP seçmenin tamamının Millet İttifakı’nın adayı Ekrem İmamoğlu’na yönelmeyeceği görüşü dile getiriliyor. AK Parti kaynakları, büyük kentlerdeki Kürt seçmen her ne kadar ideolojik sebeplerle hareket etse de Yıldırım’a HDP seçmeninden de oy geleceği tespitini yapıyorlar. Ankara’da ise, Kürt seçmenin oy potansiyelinin düşük olduğunu, bu ildeki seçim sonuçlarında milliyetçi seçmenin etkili olacağı belirtiliyor. AK Parti’nin adayı Mehmet Özhaseki’nin ‘tanınırlığının’ arttıkça, 31 Mart’ta sandıktan çıkması konusunda problem olmayacağını dile getiren AK Parti kurmayları “Seçimlerin bıçak sırtı geçeceği yerlerin başında Ankara geliyor. Kazanan da kıl payı sayılacak küçük farklarla kazanacak, kaybeden de kıl payı kaybedecek. Tüm kamuoyu yoklamaları da bunu gösteriyor” değerlendirmesini yaptı.
