EKONOMİ - 25 Temmuz 2019 Perşembe 12:04

Ali Kibar: 'Dünya devleri Türkiye’de ve yurt dışında iş yapmak istediklerinde bize geliyorlar'

A
A
A
Ali Kibar: 'Dünya devleri Türkiye’de ve yurt dışında iş yapmak istediklerinde bize geliyorlar'

Kibar Holding grup şirketlerinden, ketçap, mayonez ve sos üreticisi Assan Foods, mevsimin ilk domates hasadının Susurluk Fabrikası’na gelişini çiftçilerle birlikte kutladı.

Assan Foods’un sezon açılışına katılan Kibar Holding Yönetim Kurulu Başkanı Ali Kibar, “Domates ve biber salçası, ketçap, mayonez ve sosta zengin bir ürün yelpazesine sahibiz. Hem üretim hem de ürün çeşitliliği anlamında Türkiye’deki liderliğimizi uzun senelerdir sürdürüyor, yürüttüğümüz AR-GE çalışmalarıyla yepyeni soslar üretmeye, dünya mutfaklarına lezzet katmaya devam ediyoruz. İnovasyon odaklı çalışma anlayışımız sayesinde de dünya devleri Türkiye’de ve yurt dışında iş yapmak istediklerinde bize geliyorlar” dedi.

Kibar Holding grup şirketlerinden, ketçap, mayonez ve sos üreticisi Assan Foods, mevsimin ilk domates hasadının Susurluk Fabrikası’na gelişini çiftçilerle birlikte kutladı. Assan Foods’un 22 Temmuz’da gerçekleştirdiği sezon açılış etkinliği, Kibar Holding Yönetim Kurulu Başkanı Ali Kibar, Kibar Holding CEO’su Haluk Kayabaşı ve Assan Foods Genel Müdürü Hakan Koçoğlu’nun ev sahipliğinde düzenlendi. Büyük bir coşkuyla karşılanan sezon açılış töreninde, üç sene boyunca taahhütlerini eksiksiz yerine getiren çiftçilere de ödülleri verildi. 

“Türkiye’deki zincir restoranların hemen hepsinin soslarını biz üretiyoruz”
Kibar Holding Yönetim Kurulu Başkanı Ali Kibar düzenlenen etkinlikte “Her sene olduğu gibi bu sene de en kaliteli ürünü elde etmek için canla başla, büyük bir gayretle emek harcayan çiftçilerimize ve şirket çalışanlarımıza ayrı ayrı teşekkür ediyorum. Son derece verimli bir şekilde geçireceğimize inandığım sezonumuzun açılışı herkese hayırlı, uğurlu olsun” dedi. 

Türkiye’nin en büyük ketçap, mayonez ve sos üreticisi olduklarına dikkat çeken Kibar, “Domates ve biber salçası, ketçap, mayonez ve sosta zengin bir ürün yelpazesine sahibiz. Hem üretim hem de ürün çeşitliliği anlamında Türkiye’deki liderliğimizi uzun senelerdir sürdürüyor, yürüttüğümüz AR-GE çalışmalarıyla yepyeni soslar üretmeye, dünya mutfaklarına lezzet katmaya devam ediyoruz. İnovasyon odaklı çalışma anlayışımız sayesinde de dünya devleri Türkiye’de ve yurt dışında iş yapmak istediklerinde bize geliyorlar” şeklinde konuştu. 

Türkiye’nin en büyük zincir restoranlarının hemen hepsinin soslarını ürettiklerini vurgulayan Kibar, “Günde 4 bin 500 ton taze domates işleme ve 2,5 milyon adet ürün üretme kapasitesine sahibiz. Türkiye’nin ilk sos ihracatçısıyız. Dolayısıyla bu alanda oldukça iddialıyız. 4 kıtada, 30’dan fazla ülkeye ihracat yapıyoruz. En son Çin pazarında büyük bir başarı yakaladık. Kendi markamız Colorado, Walmart Çin’de on gün içerisinde tüketildi. Oldukça sevindirici olan bu gelişmenin ardından da ürünümüzle ilgili daha büyük bir sipariş aldık” dedi. 

“Endüstriyel domates Türkiye ekonomisine önemli katkılar sağlayan bir tarım ürünü”
Endüstriyel domatesin Türkiye ekonomisine önemli katkılar sağlayan tarım ürünleri arasında olduğuna da değinen Ali Kibar, “Ülkemiz endüstriyel domates üretiminde dünyada 5. sırada yer alıyor. Dolayısıyla pazarda önemli bir noktada bulunuyoruz. Kibar Holding olarak bu alanda daha güçlü bir konumun yakalanması için şirket olarak üzerimize düşen görevleri büyük bir sorumlulukla yerine getiriyoruz” dedi. 

Çiftçilerin daha verimli ürünler elde edebilmesinin ve tarımda sürdürülebilirliğin artmasının öncelikli konularından biri olduğunu ifade eden Kibar, “Tüm dünyada ve her alanda baş döndüren bir hızla gelişen teknolojiyi tarımda da odağımıza alırsak çok önemli gelişimler elde edebiliriz. Doğası ve iklimiyle ülkemiz zaten tarım konusunda oldukça şanslı. Bizim bunun üstüne akıllı tarım uygulamalarını doğru politikalarla devreye sokmamız gerekiyor. Ancak böylelikle tarımdan elde ettiğimiz gelirin çıtasını çok yükseklere taşıyabiliriz. Bu konuda Assan Foods olarak üzerimize düşen görevi uzun senelerdir çiftçilerimizin yanında olarak, onların ihtiyaçlarını bire bir gözeterek ve bu ihtiyaçlar karşısında çözümler üreterek yerine getirmeye gayret ediyoruz. Geçen sene başlattığımız akıllı tarım projesi ile tarlalara yerleştirdiğimiz meteoroloji istasyonları ve sensörler ile 11 veriyi (toprağın nemliliğinden, ürünün üzerindeki neme, hava durumu, rüzgar vb.) toplayıp, değerlendirip çiftçilerimizle paylaşıyoruz. Uygulama sayesinde su kullanımında yüzde 50, ilaç kullanımında da yüzde 35 oranında bir azalma sağladık” şeklinde konuştu.  

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Düzce Düzce Üniversitesi’nden güçlü performans Yükseköğretim Kurulu tarafından, 67 farklı gösterge doğrultusunda hazırlanan ve Türkiye’deki 201 üniversiteye ait analizlere yer verilen "Üniversite İzleme ve Değerlendirme Genel Raporu-2025"te Düzce Üniversitesi, yine başarılı sonuçlara imza attı. "Eğitim ve Öğretim", "Araştırma-Geliştirme, Proje ve Yayın", "Uluslararasılaşma", "Sürdürülebilirlik" ile "Topluma Hizmet ve Sosyal Sorumluluk" olmak üzere 5 ana kategori altında toplam 67 göstergeye göre ülkemizdeki üniversiteler değerlendirildi. Düzce Üniversitesi toplam 9 kategori ile Üniversite İzleme ve Değerlendirme Genel Raporu’nda yer almayı başarırken, Sürdürülebilir Şehirler ve Topluluklar kategorisinde 4. olarak sürdürülebilirlik alanında güçlü bir performans ortaya koydu. Bu sonuç, Düzce Üniversitesi’nin; çevreye duyarlı politikaları, enerji verimliliği uygulamaları, su tasarrufu ve sürdürülebilir kampüs yaklaşımıyla fark oluşturduğunu gözler önüne serdi. "Değişim Programları Kapsamında En Fazla Öğretim Elemanı Kabul Eden Üniversiteler" kategorisinde 6. olan Düzce Üniversitesi, "Uluslararası Kuruluşlara Üyeliği Bulunan Öğrenci Topluluğu Sayısı" kategorisinde ise 11. olarak uluslarasılaşma vizyonundaki başarısını ortaya koydu. "Üniversiteler Tarafından Yürütülen Sosyal Sorumluluk Projesi Sayısı" kategorisinde 13. sırada ile topluma katkı alanında adından söz ettiren Düzce Üniversitesi, Mezunların Yurt İçi İlk 6 Ayda İstihdama Katılma Oranı’nda (%) 14, Lisans Mezunlarının Yurt İçi İlk 6 Ayda İstihdama Katılma Oranı’nda (%) ise 16. olarak eğitim-öğretim alanındaki kalitesini istihdam verileriyle de kanıtlamış oldu. "Uluslararası Kurum ve Kuruluşlar Tarafından Desteklenen Ar-Ge Projeleri Sayısı" kategorisinde 17. sıra ile Ar-Ge ve inovasyon alanındaki küresel başarısıyla dikkat çeken Düzce Üniversitesi, "TR Dizin Tarafından Taranan Dergilerde Öğretim Üyesi Başına Düşen Yayın Sayısı"nda 18. olarak bilimsel yayınlardaki yükselişini sürdürdü. "Yatırım Bütçesinden Ar-Ge’ye Harcanan Bütçe Oranı" kategorisinde ise 19. sırada yer alan Düzce Üniversitesi, Ar-Ge projelerine verdiği önemi istatiksel rakamlarla da göstermiş oldu. Yükseköğretim ekosisteminin en kapsamlı analiz belgelerinden biri olan "Üniversite İzleme ve Değerlendirme Genel Raporu-2025"te Düzce Üniversitesi; sürdürülebilirlikten öğrenci topluluklarına, sosyal sorumluluk projelerinden istihdama, yayın sayısından Ar-Ge’ye kadar birçok alanda üstün bir akademik performans sergileyerek, kuruluşunun 20. yılına girerken, kalite odaklı büyüme noktasında geleceğe yönelik güçlü mesaj verdi.
Sivas Sivas’taki 2 köy, 12 yıl sonra mahkeme kararıyla yeniden belde oldu Sivas’ta 12 yıl önce belde statüsünden düşen Kalın ve Şerefiye köyleri, yeniden belde oldu. Alınan karar, yerleşim yerlerinde sevinçle karşılandı. Sivas’ın Zara ve Yıldızeli ilçelerinde bulunan ve nüfusu diğer köylere oranla yüksek olan Şerefiye ve Kalın köyleri, alınan karar sonrası yeniden belde statüsüne kavuştu. Geçtiğimiz yıllarda belde olan ve 2013 yılında köy statüsüne dönüştürülen yerleşim yerlerinde yaşayan vatandaşlar, yeniden belde olmanın mutluluğunu yaşadı. 34 yıl sonra yeniden belde olma sevinci yaşadılar İl merkezine 76, Zara ilçesine ise 32 kilometre uzaklıkta bulunan Şerefiye, ilk olarak 31 Aralık 1991 tarihinde belediye statüsüne erişmiş, 2013 yılında alınan karar sonrası köy statüsüne düşürülmüştü. Bölgenin en büyük yerleşim yerlerinden birisi olan Şerefiye, 12 yıl sonra tekrar belde oldu. Şerefiye’nin yeniden belde olmasıyla ilgili konuşan muhtar Nuretdin Aslan, "Bu dava için 1 buçuk yıl uğraştık. Çok şükür mutlu sona ulaştık. Gerçekten bir hak kaybımız söz konusuydu. Bu hakkımızı geri aldık. Emeği geçen herkese teşekkürlerimi sunuyorum. İnşallah en kısa zamanda kayyum atanacak. Bölgemize ve Şerefiye’mize hayırlı ve uğurlu olsun" diye konuştu. Kalın, 12 yıl sonra yeniden belde oldu Sivas kent merkezine 30, Yıldızeli ilçesine ise 16 kilometre uzaklıkta bulunan Kalın köyü, 31 Aralık 1998’de belediye statüsü alarak beldeye dönüştü. Yıllar içerisinde göç vererek nüfusu 2 bin kişinin altına düşen Kalın, 2013’te köy statüsüne düştü. Köy sakinleri ve muhtarın girişimleri sonucu belde olmak isteyen Kalın, alınan karar doğrultusunda yeniden belde statüsüne erişti. Bir süre vekalet ile yönetilecek olan belde, yapılacak seçimin ardından Belediye Başkanı’nı belirleyecek. Hukuki yollardan köyün yeniden belde olması için girişimde bulunduğunu ifade eden Kalın muhtarı Kemal Kol, "Mahkeme süreci bir süre devam etti. Sonunda beldemizi geri kazandık. Beldemize hayırlı ve uğurlu olsun" dedi.