Almanya’da anne ve babasının ayrılmasından sonra annesiyle yaşayan Aleyna Şahin doğuştan böbrek yetmezliği rahatsızlığıyla dünyaya geldi. Almanya’nın Nürnberg şehrinde 1998 yılında doğuştan böbrek yetmezliği ile doğan Aleyna, 10 yıl boyunca Almanya’da tedavi gördü. 2008 yılına kadar diyalize giren Aleyna, bir kadavrada uygun böbreğin bulunması üzerine böbrek nakli oldu. Ancak nakledilen böbrek 3 yılın sonunda işlevini yitirdi. Anne Yasemin Kahyaoğlu, Almanya’da tedavinin yeterli olmadığı düşüncesiyle kızını alıp İstanbul’a geldi.
Anne böbreğini, baba karaciğerini verdi
İstanbul’da özel bir hastanede tedavisine başlanan Aleyna’nın tekrardan böbrek bulunup nakil işlemi yapılmasına karar verildi. Anne Yasemin Kahyaoğlu’ndan alınan örnekler sonucunda kızı Aleyna’ya kendi böbreğini verebileceği anlaşıldı. Bunun üzerine tereddüt etmeyen anne, kızına böbreğini bağışladı. Tüm bu tedavi işlemleri sürerken Aleyna’nın karaciğerinde de sorun olduğu tespit edildi. Bunun üzerine Almanya’da yaşayan baba Ergün Şahin Türkiye’ye çağrıldı ve bazı testlerden geçti. Bu testlerin sonucunda babanın da kızına karaciğerini bağışlayabileceği ortaya çıktı. Hiç zaman kaybedilmeden Aleyna’nın tedavi süreci başlatıldı. Türkiye’de ender görülen ve şu ana kadar sadece 40 defa gerçekleşen kombin ameliyat yapılarak bir gün arayla önce karaciğer nakli, daha sonra böbrek nakli gerçekleştirildi.
“Karaciğer ve böbrek vererek bana hayat verdiler”
Başarılı ameliyatlar sonrası sağlığına kavuşan Aleyna, ”Doğuştan böbrek hastası olarak dünyaya geldim. Yürümede ve nefes almakta zorluk çekiyordum. Vücudumda şişlikler meydana geldi ve bu hayat standartlarımı etkilemeye başladı. Almanya’da tedavi sürecim pek iyi geçti diyemem. Türkiye’ye gelerek iyi yaptığımı düşünüyorum. Annem ve babama da teşekkür ediyorum, karaciğer ve böbreklerini vererek bana hayat verdiler. Bu kadar kısa zamanda iyileşmeyi beklemiyordum. Zamanla daha iyi olacağımı düşünüyorum. Anneme, babama ve doktoruma teşekkür ediyorum” dedi.
“Türkiye sağlık sektöründe Almanya’nın önünde”
Kızına karaciğerini bağışlayan baba Ergün Şahin, zorlu bir süreçten geçtiklerini söyleyerek, ”Almanya’da yaşadığımız tedavi süreci bizi çok yordu. Türkiye'nin tıp konusunda Almanya’nın önünde olduğunu söyleyebilirim. Orada yapılan tedaviler çare olmazken, burada kızım sağlığına kavuştu. Tarif edilemez ve anlatılamaz duygular yaşıyorum. Kızımın sağlığına kavuşması en büyük mutluluğumuz” şeklinde konuştu.
“Anne ve baba fedakarlık yaparak kızlarını hayata döndürdüler”
Organ Nakli Merkez Başkanı ve Aleyna’nın doktoru Prof. Dr. Ayhan Dinçkan, anne ile babanın yapmış olduğu fedakarlığa dikkat çekerek, ”Aleyna’nın durumu daha önce sıklıkla karşılaştığımız bir durum değil. Aleyna bize geldiği zaman böbrekleri çalışmıyordu ve kötü durumdaydı. Diğer tetkikleri yapıldığı zaman sadece böbrekte değil karaciğerde de sorun olduğunu gözlemledik. Aleyna’nın tedavi ve ameliyat süreci bu sonuçlardan sonra daha hız kazandı. Organ yetmezliği olduğu için böbrek naklini de etkiliyor ve müdahale edemiyorduk. Tek çare her iki organın birden değişmesi ve iki vericinin bulunabilmesi gerekiyordu. Anne ve babası bu fedakarlığı yaparak kızlarını tekrardan hayata döndürdüler” diye konuştu.
Erdal Can İçelli
