SAĞLIK - 22 Şubat 2022 Salı 10:40

Almanya’da yaşayan hasta Türkiye’de şifa buldu, ameliyat İstanbul’da kamuda ilk oldu

A
A
A
Almanya’da yaşayan hasta Türkiye’de şifa buldu, ameliyat İstanbul’da kamuda ilk oldu

Almanya’da yaşayan tedavi için Türkiye’yi tercih eden 52 yaşındaki Harun Erarslan, Cerrahpaşa Tıp Fakültesi’nde cerrahinin en büyük ameliyatlarından biri olan robotik whipple yöntemiyle başarıyla ameliyat edildi. Doç. Dr. Emin Köse: “İstanbul’daki kamu hastaneleri içinde ilk kez Cerrahpaşa Tıp Fakültesi’nde yapıldığını söyleyebilirim" derken hasta Erarslan: "Türkiye çoğu dalda tıbbi olarak çok ileride. Eskidendi o ameliyat için Amerika’ya, Avrupa’ya gitmek” dedi.

Almanya’da terzilik yapan 4 çocuk babası 52 yaşındaki Harun Erarslan, bir süre önce Türkiye’ye ziyarete geldi. Burada rahatsızlanınca hastanede yapılan tahlillerde pankreasında tümör olduğu belirlenirken Erarslan, tedavi için Türkiye ve Almanya’da çözüm yolları aradı. Araştırmalarının ardından tedavi için Türkiye’yi tercih eden Erarslan İstanbul Üniversitesi Cerrahpaşa- Cerrahpaşa Tıp Fakültesi’nin uluslararası hastalara sağlık hizmeti sunmak üzere kurduğu İnternational Kliniği’ne başvurdu.

Hızla tedavisine başlanan hasta için pankreas başı, bu bölgeye yakın safra yolları ve 12 parmak bağırsağı tümörlerinde uygulanan cerrahinin en büyük ameliyatlarından biri olan whipple ameliyatı planlandı. Doç. Dr. Emin Köse, Doç. Dr. Süleyman Demiryas, Doç. Dr. Şenol Emre, Op. Dr. Egemen Özdemir, Anestezi Uzmanı Doç. Dr. Emre Erbabacan'ın katıldığı robotik whipple operasyonu saatler sürse de başarıyla tamamlandı.

Almanya’da yaşayan hasta Türkiye’de şifa buldu, ameliyat İstanbul’da kamuda ilk oldu

Doç. Dr. Emin Köse: “Operasyon İstanbul’da kamuda ilk”

Cerrahpaşa Genel Cerrahi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Emin Köse robotik whipple ameliyatının İstanbul’da kamuda ilk olduğuna dikkat çekti. Dr. Köse, robotik yöntemlerle gerçekleştirilen operasyonlarda hastaların hastanede yatış sürelerinin kısaldığını, daha az ağrı hissederek rutin yaşamlarına daha hızlı adapte olduklarını ifade etti. Köse, Almanya’da yaşayan Harun Erarslan’ın tedavisi için Türkiye’yi tercih ettiği gibi yurt dışından birçok hastanın Türkiye’ye gelerek tedavisini burada sürdürdüğünü belirtti.

Almanya’da yaşayan hasta, şifayı Türkiye’de buldu

Köse, Erarslan’ın tedavisinin başarılı şekilde devam ettiğini anlatırken, kısa zaman içerisinde taburcu edileceğini söyledi. Öte yandan Cerrahpaşa Tıp Fakültesi’nde son teknolojiyle birçok ameliyat gerçekleştiriliyor. Robotik cerrahi alanında Doç. Dr. Emin Köse, Doç. Dr. Server Sezgin Uludağ, Op. Dr. Egemen Özdemir, Doç. Dr. Süleyman Demiryas’ın yaptığı operasyonlarla birçok hastaya şifa dağıtılıyor.

Almanya’da yaşayan hasta Türkiye’de şifa buldu, ameliyat İstanbul’da kamuda ilk oldu

“İstanbul’daki kamu hastaneleri içinde ilk kez Cerrahpaşa Tıp Fakültesi’nde”

Robotik whipple ameliyatının İstanbul’da kamuda ilk kez Cerrahpaşa Tıp Fakültesi’nde gerçekleştirildiğini ifade eden Cerrahpaşa Genel Cerrahi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Emin Köse: “Hastamız 52 yaşında bize pankreasında kitle sebebiyle başvurmuştu. Yapılan tetkikler neticesinde ameliyata karar verdik. whipple ameliyata karar verdik ve planladık. Bu ameliyat açık ve kapalı yöntemle yapılabilmekte. Kapalı yöntem dünyada ve Türkiye’de giderek yaygınlaşmakta ve son yıllarda teknolojik gelişmelerle robotik olarak da gerçekleştirilmekte. Biz de Cerrahpaşa’da başlattığımız robotik cerrahi program dahilinde hastamıza robotik whipple ameliyatı planladık ve gerçekleştirdik. Bu yöntemin en büyük avantajı daha kısa sürede iyileşmenin sağlanması ameliyat sırasında çok daha rahat bir hareket kabiliyeti sağlaması, başarılı şekilde tamamladığımız ameliyat sonrası erken dönemde hastamızın ayağa kalkması, yürümesi, ağızdan gıdaya başlaması mümkün olmakta. Şu an ameliyatından sonraki birinci haftadayız. Gayet rahat, hareketlerini günlük aktivitelerini yerine getirmekte. Artık taburculuk planlıyoruz, İstanbul’daki kamu hastaneleri içinde ilk kez Cerrahpaşa Tıp Fakültesi’nde yapıldığını söyleyebilirim” dedi.

“Türk tıbbının çok ileri noktada olduğunu son yıllarda çok iyi anladık”

Türkiye'nin özellikle son yıllarda sağlık alanında önemli ilerlemeler kaydettiğine dikkat çeken Doç. Dr. Emin Köse: “Whipple ameliyatı oldukça büyük ve uzun süren bir ameliyat ve geniş bir cerrahi ekibe ihtiyaç duyulmakta. Neredeyse bu ameliyat tüm günümüzü kapsamakta ama ameliyat sonrası iyileşme süreci çok hızlı olduğu için bu bizler ve hasta için bir avantaja dönüşüyor. Planımız Cerrahpaşa Tıp Fakültesi’nde robotik cerrahi, hepatobiliyer cerrahide program dahilinde bu ameliyatlarımıza devam etmek ve kamu hastanelerinde bu programı hem eğitim anlamında hem hastalara hizmet anlamında devam ettirilmesi. Hastamız Almanya’da da birtakım hekimlerle görüşmüş, muayeneler olmuş ama daha sonrasında Türkiye’de de fikirler almak istemiş ve bir süredir hastanemizin devam eden Cerrahpaşa İnternational Kliniği’nde bize bir başvurusu oldu. Biz de tetkitlerini yapıp tedavi seçeneklerini sunduğumuzda özellikle robotik, laparoskopik cerrahinin de bizde uygulandığını duyunca sanırım o yüzden bizi tercih etmek istedi. Türk tıbbının çok ileri noktada olduğunu son yıllarda özellikle çok iyi anladık. İki tarafı da gören birisi olarak Türkiye’de hiçbir eksikliğin olmadığı hatta birçok noktada hastalarımızın avantajlı olduğunu söyleyebilirim. Bu avantajı gören, her iki tarafı da bilen hastalarımız özellikle Türkiye’yi tercih etmekte” ifadelerini kullandı.

Almanya’da yaşayan hasta Türkiye’de şifa buldu, ameliyat İstanbul’da kamuda ilk oldu

“Ameliyat için Amerika’ya, Avrupa’ya gitmek eskide kaldı”

Türkiye'nin sağlık alanında önemli gelişme gösterdiğini ve Türk hekimlerine güvendiği için ameliyatını burada yaptırmak istediğini anlatan 52 yaşındaki Harun Erarslan: “Şu an Almanya’da yaşıyorum ama 6 aylığına Türkiye’ye gelmiştim hiçbir şekilde fark etmedim. Amasya’daki doktor bey idrarımda biraz kan olduğunu söyledi. Bunun pankreas dediğimiz hastalığın belirtilerini gösterdiğini söyledi. Bu şekilde süreç başladı, Almanya’da aslında bununla ilgili çok bir şey yapmadım. Almanya çok güzel bir ülke ama ben Türk hekimlerine çok güvendiğim, sevdiğim için gerçekten çok ileri olduklarını bildiğim için Türk hekimlerini tercih ettim. Sonuç şu anda gerçekten çok başarılı, Komple her tarafımın kesilmesindense ameliyatın bu şekilde yapılması tabi ki daha güzel bir şey. Türkiye çoğu dalda tıbbi olarak çok ileride. Eskidendi o 20 sene önce ameliyat için Amerika’ya, Avrupa’ya gitmek gerek yok” şeklinde konuştu.

Hasibe Karadağ - Harun Özcüler
 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Bolu Muhtarın zor anları: "Benim hiçbir şeyden haberim yok" Bolu’nun Mudurnu ilçesinde Avdullar Köyü Muhtarı Ahmet Temel, köyündeki su kaynaklarının ihaleye çıkarılmasını basından öğrendiğini belirterek duruma tepki gösterdi. Köylünün kendisine "Sattığın suları git durdur" diyerek tepki gösterdiğini söyleyen muhtar, "Benim hiçbir şeyden haberim yok. Ben bu konuyu dün medyadan öğrendim. Köylüm bana ’Köyümüzün sularını sattın’ diyor" ifadelerini kullandı. Mudurnu Belediyesi Düğün Salonu’nda, Mudurnu Muhtarlar Derneği Başkanlığı Genel Kurul Toplantısı gerçekleştirildi. Tek liste ile gidilen seçimde mevcut başkan Birol Taşkın güven tazeleyerek yeniden başkan seçildi. Toplantı sırasında eline mikrofonu alan Avdullar Köyü Muhtarı Ahmet Temel, köyündeki doğal mineralli ve jeotermal su kaynaklarının ihaleye çıkarılması sürecini değerlendirdi. İhaleye ilişkin kararı yerel medyadan öğrendiğini dile getiren Temel, bu durumun köy halkı arasında huzursuzluğa neden olduğunu ifade etti. "Böyle mi muhtarlık yapacağız?" Vatandaşların kendisini sorumlu tuttuğunu belirten Temel, kendisine söylenen ’Sattığın suları git durdur’ sözüne tepki göstererek, "Biz muhtarlar olarak neden her şeyden sorumluyuz? Maden ocağı konusunda mücadele verdik, 1,5 yıldır. Onun için Allah’a şükür bir şeyler yaptık ama şimdi de su olayı çıktı başımıza. Bunun için köylüyle akşam toplandık, karar aldık. Kararımızda itirazımızı beyan ettik. Biz sesimizi kime duyuracağız? Benim hiçbir şeyden haberim yok. Biz muhtarlar masada alınan kararları neden medyadan öğreniyoruz? Ben bu konuyu dün medyadan öğrendim. Köylüm bana ’Köyümüzün sularını sattın’ diyor. Böyle mi öğreneceğiz, böyle mi muhtarlık yapacağız?" dedi. Öte yandan, Resmi Gazete’de yayımlanan ilana göre, İl Encümeninin Mudurnu ve Mengen ilçelerindeki 4 farklı noktada jeotermal ve doğal mineralli su arama ruhsatı için ihaleye çıkacağı öğrenildi.
Trabzon Trabzon Film Festivalinde Altın Taka ödülleri sahiplerini buldu Trabzon Büyükşehir Belediyesi’nin ev sahipliğinde düzenlenen Trabzon Film Festivali’nin ödül töreni, sinema dünyasının önemli isimlerini bir araya getirdi. Farklı kategorilerde dereceye giren yapımlar ve sanatçılar, Altın Taka Ödülleri ile onurlandırıldı. Trabzon Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Metin Genç, uzun metrajlı filmleri de dahil ederek festivali geleneksel hale getireceklerini açıkladı. Trabzon Büyükşehir Belediyesi’nin öncülüğünde, Kültür ve Turizm Bakanlığı, Trabzon Valiliği ve Sinema Genel Müdürlüğü’nün destekleriyle bu yıl ilki düzenlenen Trabzon Film Festivali’nin ödül töreni yoğun katılımla gerçekleşti. Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Metin Genç’in ev sahipliği yaptığı törene, Trabzon Valisi Aziz Yıldırım, Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Batuhan Mumcu, sanatçılar ile sanatseverler katıldı. "Trabzon sinemayla yeni tanışmış bir şehir değildir" Konuşmasında "Trabzon sinemayla yeni tanışmış bir şehir değildir" diyen Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Metin Genç "1900’lü yılların başından itibaren sinema salonları, seyircisi ve sanatçılarıyla güçlü bir sinema kültürüne sahiptir. Belediyemizin arşivlerinde yer alan 1930’lu yıllara ait sinema ve tiyatro düzenlemeleri, bu kültürel birikimin somut göstergesidir. Merhum Erol Günaydın’dan Tanju Gürsu’ya, Ertem Eğilmez’den bugün aramızda bulunan çok kıymetli sanatçılarımıza kadar Trabzon, Türk sinemasına iz bırakan pek çok değer kazandırmıştır. Bu kadim mirası sinema yoluyla geleceğe taşımayı bir vefa ve miras sorumluluğu olarak görüyoruz. Altın Taka ödülümüz, 101 yıl önce Karadeniz’den cepheye cephane taşıyan isimsiz kahramanların hatırasına adanmıştır. Bu yıl İlkini gerçekleştirdiğimiz Trabzon Film Festivali’ni her yıl daha da büyüterek sürdürme sorumluluğunu taşıdığımızı huzurlarınızda bir kez daha ifade ediyorum" dedi. Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Dr. Batuhan Mumcu ise "Bu festivalin Karadeniz’e ve özellikle Trabzon’a çok yakıştığını açıkça ifade etmek isterim. Kültür ve Turizm Bakanlığı olarak, Türkiye Yüzyılı vizyonu doğrultusunda sanatı ve sanatçıyı merkeze alıyor, Trabzon’un doğası ve kültürüyle sinema için çok güçlü bir plato olduğunu görüyoruz. Bu kıymetli festivali hayata geçiren tüm ekibe, sanatçılarımıza ve emeği geçen herkese bakanlığımız adına teşekkür ediyor, bu tür projeleri desteklemeye devam edeceğimizi özellikle vurguluyorum" şeklinde konuştu. Hülya Koçyiğit ve Hüseyin Avni Danyal’a onur ödülü Onur Ödülü’ne layık görülen Hüseyin Avni Danyal da duygularını şu sözlerle dile getirdi: "Doğup büyüdüğüm topraklarda bir film festivalinin düzenleniyor olması beni inanın hepinizden daha çok heyecanlandırıyor. Geç kalınmış ama çok değerli bir adım olduğunu düşünüyorum. Bundan büyük bir onur ve gurur duyuyorum. Trabzonlu bir sanatçı olarak bu festivalin büyümesi ve uluslararası bir nitelik kazanması için üzerime düşen her türlü katkıyı vermeye hazırım." Onur Ödülü’ne layık görülen Türk sinemasının duayen isimlerinden Hülya Koçyiğit ise konuşmasında şunları söyledi: "Trabzon Film Festivali’nin ilk kez düzenlenmiş olmasına rağmen, bundan sonra geleneksel hale gelerek güçleneceğine ve yalnızca Trabzon’un değil tüm Karadeniz’in kültür ve sanat hayatında söz sahibi olacağına yürekten inanıyorum. Biraz geç kalınmış olsa da atılan bu cesur adımın arkasında durulacağına ve tüm Trabzon’un bu festivali sahipleneceğine inanıyor, emeği geçen herkese şükranlarımı sunuyor, başarılar diliyorum." Ödüller sahiplerini buldu Konuşmaların ardından, Trabzon Film Festivali’nde başarılı bulunan yapıtların sahiplerine ödülleri takdim edildi. Öğrenci Kısa Film Yarışması Jüri Ödülü, ’Çalınan Yük’ filmine verilirken, Öğrenci Kısa Film Yarışması En İyi Film Ödülü’nün sahibi ’Gülümse’ oldu. Ulusal Kısa Film Yarışması’nda belgesel kategorisinde Erol Günaydın Jüri Özel Ödülü, ’İyi Ölüm’ filmine layık görüldü. Altın Taka Deneysel En İyi Film Ödülü’nü ’Kim’ filmi kazandı. Belgesel dalında verilen ödül ’Pirlerin Düğünü’ filmine giderken, Ulusal Belgesel Film Yarışması’nda Jüri Özel Ödülü ’Muzaffer’ filmine, En İyi Film Ödülü de ’Berona’ filmine verildi.
Kütahya Kütahya’da "Dilek Arabası" ilgi odağı oldu Kütahya’da bir işletmenin öncülüğünde hayata geçirilen "Dilek Arabası" uygulaması, kısa sürede vatandaşların yoğun ilgisini çekti. Atatürk Bulvarı’nda faaliyet gösteren döner işletmesinin sahibi Kıymet Akgün, başlangıçta reklam amacıyla başlatılan çalışmanın beklenenden çok daha büyük bir etki oluşturduğunu söyledi. Uygulamanın ortaya çıkış sürecini anlatan Akgün, "Asıl amacımız reklamdı. Oğlumun hibrit arabası vardı, bir değişiklik olsun istedik. ‘Bu arabaya dileklerinizi yazın’ dedik. İlk başta bu kadar ilgi göreceğini düşünmemiştik ama çok güzel geri dönüşler aldık" dedi. Vatandaşların sadece dışarıdaki kağıtları kullanmakla kalmadığını belirten Akgün, "Kağıt kalmayınca içeriden kağıt isteyip dilek yazmak isteyenler oluyor. Her gün yüzlerce kağıt gidiyor, bazen rüzgarda uçanlar bile oluyor" ifadelerini kullandı. Uygulamanın sosyal medyada da etkili olduğunu vurgulayan Akgün, Instagram’da Levent Önerişleri hesabından yapılan paylaşımların büyük katkı sağladığını belirterek, "Bir akım başlattık. Dileklerini yazıp paylaşanlara yüzde 10 indirim yaptık. İlgi çok güzel oldu, memnun kaldık" diye konuştu. Dilek kağıtlarında her yaştan insanın hayallerinin yer aldığını söyleyen Akgün, "Öğrenciler sınavlarında başarılı olmak istiyor, KPSS yazanlar var. Kimi araba, kimi motor, kimi ev dilemiş. Asgari ücretle ilgili beklentiler var. Çocuklar aileleriyle gelip birlikte yazıyor. Çok samimi ve komik notlar da çıkıyor" dedi. Araca "Dilek Arabası" adını verdiklerini belirten Akgün, uygulamanın hem işletmeye hem de insanlara moral kaynağı olduğunu sözlerine ekledi.