GÜNDEM - 17 Ocak 2021 Pazar 09:24

Alparslan-1 ve 2 barajlarındaki su yüksek seviyelerde seyrediyor

A
A
A
Alparslan-1 ve 2 barajlarındaki su yüksek seviyelerde seyrediyor

Türkiye genelinde yaşanan kuraklık nedeniyle birçok baraj susuzluk alarmı verirken, Muş’taki Alparslan-1 ve 2 barajları yüzde 88 ve 65 seviyelerinde seyrediyor.

Alparslan-2 Barajında incelemelerde bulunan Devlet Su İşleri (DSİ) 172. Muş Şube Müdürü Servet Fırat, kentin su sorunu yaşamayacağını ifade etti. Yıl içerisinde yaşanan kuraklığa rağmen Alparslan-1 ve Alparslan-2 barajlarında su seviyelerinin gayet iyi durumda olduğunu kaydeden Fırat, yaz mevsiminin ağustos ayında Alparslan-1 Barajında yapılan onarım çalışmalarından dolayı suyun kullanılmadığını ve bu sebeple Alparslan-1 Barajında şu anda yüzde 65 seviyesinde su bulunduğunu kaydetti. Alparslan-2 Barajında ise yüzde 88 civarında su olduğunu dile getiren Fırat, kuraklığa rağmen bu sene barajlarda herhangi bir su sıkıntısı yaşanmayacağını kaydetti. Fırat, “Ülkemizde yaşanan kuraklık sebebiyle çoğu ilimizde kuraklık yaşanmıştır. İlimizde herhangi bir su sıkıntısı yaşanmamıştır. Zaten yağış sezonu da bugünlerde kendisini hissettirmektedir. Bundan dolayı su sıkıntısı yaşanmayacak” dedi.

“İki barajımızda yıllık yaklaşık 1.3 milyar kilovatsaat enerji üretilmektedir”

Barajlardaki su seviyesinin yeterli miktarda olmasından dolayı enerji üretiminde de herhangi bir düşüş yaşanmayacağını aktaran Fırat, “Enerji üretimimiz yüksek bir şekilde devam edecektir. Bu iki barajımızda yıllık yaklaşık 1.3 milyar kilovatsaat enerji üretilmektedir. Alparslan-2 Barajımızda 8 Kasım 2020 itibariyle enerji üretimine başlanmış olup, şu anda da enerji üretimi devam etmektedir. 

Uğur Ulu

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Çorum Sungurlu’da KKKA eğitim semineri düzenlendi Çorum’un Sungurlu ilçesinde, baharın gelmesi ve havaların ısınması ile ortaya çıkan ve Kırım Kongo Kanamalı Ateşi (KKKA) Hastalığına sebep olan kene ısırmalarına karşı vatandaşlar uyarıldı. Sungurlu Devlet Hastanesi’nde görevli Uzm. Dr. Mustafa Akıncı tarafından Kırım Kongo Kanamalı Ateşinden Korunma Yolları temalı eğitim düzenlendi, seminer sonrasında hasta ve hasta yakınlarına farkındalık oluşturmak amacıyla danışma biriminde stant açıldı. Konuya ilişkin olarak hastane başhekimliğinden yapılan açıklamada, “Kırım Kongo Kanamalı Ateşinden korunmak için tarla, bağ, bahçe, orman ve piknik alanları gibi kene yönünden riskli alanlara gidilirken, kenelerin vücuda girmesini engellemek maksadıyla mümkün olduğu kadar vücudu örten giysiler giyilmeli, pantolon paçaları çorapların içerisine sokulmalı ve ayrıca kenelerin elbise üzerinde rahat görülebilmesi için açık renkli kıyafetler tercih edilmelidir" denildi. Kene yönünden riskli alanlardan dönüldüğünde kişi kendisinin ve çocuklarının vücudunda (kulak arkası, koltuk altları, kasıklar ve diz arkası) kene olup olmadığını kontrol etmesi istenilen açıklamada, "Yapılan kontrollerde kene tutunmuş ise hiç vakit kaybetmeden çıplak el ile dokunmamak şartıyla vücuda tutunduğu en yakın yerden tutarak uygun bir malzeme ile (bez, naylon poşet, eldiven gibi) çıkarmalıdır. Kişi keneyi kendisi çıkaramadığı durumlarda en yakın sağlık kuruluşuna başvurmalıdır. Kene ne kadar erken çıkarılırsa hastalığın bulaşma riskinin de o kadar azalacağı unutulmamalıdır. Hastalık hayvanlarda belirti göstermeden seyrettiğinden hastalığın sık olarak görüldüğü bölgelerde bulunan hayvanlar sağlıklı görünse bile hastalığı bulaştırabilirler. Bu sebeple hayvanların kanlarına, vücut sıvılarına veya dokularına çıplak el ile temas edilmemelidir. Hastalığa yakalanan kişilerin kan, vücut sıvıları ve çıkartıları ile hastalık bulaşabildiğinden, hasta ile temas eden kişiler gerekli korunma önlemlerini (eldiven, önlük, maske vb.) almalıdır " ifadeleri kullanıldı. Kene tutunan kişiler kendilerini 10 gün süreyle halsizlik, iştahsızlık, ateş, kas ağrısı, baş ağrısı, bulantı, kusma veya ishal gibi belirtiler yönünden izlemeli ve bu belirtilerden bir veya bir kaçının ortaya çıkması halinde derhal en yakın sağlık kuruluşuna müracaat etmeleri konusunda da ikaz edilen açıklamada, "Hastalığa sebep olan mikrobun taşıyıcısı, saklayıcısı ve bulaştırıcısı olan keneler uçmayan, zıplamayan, yerden yürüyerek vücuda tırmanan eklem bacaklı hayvanlardır. Vücuda tutunan veya hayvanların üzerinde bulunan keneler kesinlikle çıplak el ile öldürülmemeli ve patlatılmamalıdır. Keneler üzerine sigara basmak, kolonya, gaz yağı gibi maddeler dökmek kenenin kasılmasına sebep olarak vücut içeriğini kan emdiği kişiye aktarmasına sebep olacağı için yapılmamalıdır" bilgileri verildi.