GÜNDEM - 23 Mart 2019 Cumartesi 04:41

Alper Altun: TGRT Haber'in kalitesi hemen fark ediliyor

A
A
A
Alper Altun: TGRT Haber'in kalitesi hemen fark ediliyor

TGRT kurulduğu yıldan itibaren sektörün en saygın medya kuruluşlarından biri oldu. Ben de tam 11 yıl sonra ilk göz ağrım olan kanala döndüm...

Erzurumlu bir baba ve İstanbullu bir annenin oğlu Alper Altun... Yıldız Teknik Üniversitesi Makine Mühendisliği bölümünde okurken arkadaşlarının ‘Diksiyonun çok güzel, bunu değerlendir’ sözleri ile önce radyoda sonra da kameraların önünde bulmuş kendini. Dönemin en başarılı televizyoncularından eğitim aldı. İlk ekran tecrübesine TGRT HABER’de erişen başarılı sunucu, ardından sırasıyla FOX, Al Jazeera ve TRT gibi birçok kanalda önemli işlere imza attı. Şimdi ise kendi tabiriyle ‘İlk göz ağrım’ dediği TGRT Haber ekranlarından Gün Biterken programıyla sesleniyor seyirciye. Gelin kendisiyle yaptığımız keyifli söyleşiye bir göz atalım.

Radyodan ekran karşısına geçiş serüveninizi dinleyebilir miyiz?
Kurs ve TRT spikerlerinden aldığım özel dersler sonrası bölgesel bir radyoda haber bülteni sunmaya başladım. Sonrasında ulusal bir radyoda programlar ve haber bültenlerine devam ettim. Bu süreç sekiz sene sürdü. Daha sonra TGRT Haber 2004’te kurulduğunda önce bir mail gönderdim. Aynı gün cevap gelmiş ve ertesi günü deneme çekimi için çağrılmıştım. Kamera karşısına geçip bir iki kısa haber okuduktan sonra yeterli olduğunu söylediler. O kadar kısa sürdü ki ‘Beğenilmedim herhâlde’ diye düşündüm. Ama çekim biter bitmez haber koordinatörünün odasına çağrıldım ve işe alındım.

Peki yıllar sonra TGRT ekranlarına yeniden dönmek size neler hissettirdi? Bu süreçte sizde ve TGRT’de nelerin değişmiş olduğunu gözlemlediniz?
TGRT Haber’den ayrıldıktan on bir sene sonra 2017’de ilk göz ağrıma yeniden dönmek beni çok mutlu etti tabii. TGRT kurulduğu yıldan itibaren sektörün en saygın medya kuruluşlarından biri oldu. Bugün de aynı itibarı koruyor. Bütün medya kurumlarıyla bir sinerji hâlinde kalitesi ve farkını hem seyircilerine hem de Türk medya sektöründe çalışanlara hissettiriyor. Yaklaşık iki senedir yeniden buradayım.

Reyting uğruna asla yapmam dediğiniz hassasiyetleriniz var mı?
Ajitasyon, insanların duygularını rencide edecek haberler, vatandaşı kötülüğe özendirebilecek bir anlatım... İsterlerse beni dünyanın en popüler habercisi hâline getirsin. Reyting için böyle tekniklere asla tevessül etmem. Çünkü icra ettiğimiz mesleğimizin bir vebali olduğunu düşünüyorum.

Haberlerinize yorum da katar mısınız?
Evet, çok sık olmasa da kendi yorumlarımı katıyorum. Bunu her kurumda, haber kanalında yapmak mümkün değil. TGRT Haber bu konuda bizi belli ölçüler çerçevesinde serbest bırakıyor hatta yüreklendiriyor.

Sosyal medyayla aranız nasıl?
Oldukça iyi. Adı üstünde biz medyacıyız ve “sosyal medya” da bu durumda bizim işimizin bir parçası oluyor.

Bu meslek sosyal mecralarda size artı bir fren mekanizması oluşturuyor mu?
Çalıştığımız kurumlar ve meslekteki geçmişimiz, bulunduğumuz konum, sosyal medyada kafamıza estiği gibi hareket etmemizi önlüyor.

Aynı zamanda eğitimci yönünüzün olduğunu da biliyoruz. Günümüzde bu işi yapmak isteyen gençlere tavsiyeleriniz nelerdir?
Medipol Üniversitesi İletişim Fakültesinde sunuculuk, moderatörlük, hitabet, diksiyon ve yeni nesil medya üzerine dersler veriyorum. Öncelikle gençlere doğru ve etkili iletişimin önemini anlatıyorum. İyi bir haberci olmaları için de gündeme hâkim olmak, bol bol okumak ve bir konuda uzmanlaşmak son derece önemli. Okuldan mezun olduklarında bir işe girebilmek için haber yazma konusunda da pratik yapmış olsunlar. İşe girince tecrübe kazanırım diye düşünmesinler. Her zaman kendilerini geliştirmek için kendileriyle yarışsınlar.

Değişen dünyada haberciliğin ve televizyonculuğun geleceğini nasıl görüyorsunuz?
‘Vatandaş gazeteciliği’ dediğimiz olgu, sosyal medyanın ve akıllı telefonların yaygınlaşmasıyla daha belirgin bir hâle geldi. Televizyon izleme süreleri düşüyor, internette harcanan zaman artıyor. Gazeteler, televizyonlar, radyolar, dizi ve film sektörü dijitalizm diye adlandırabileceğimiz bu çağa ayak uydurmak zorunda. Medya dijital medya karşısında tamamen buharlaşıp, yok olmaz. Fakat ayakta durmak için de yeni projeler üretip dijital medya ile eş güdüm içinde hareket etmeli.

BAZEN UÇUYORUM BAZEN DALIYORUM
Biraz da özel sorular sormak istiyorum. Kendinize vakit ayırabiliyor musunuz? Sporla aranız nasıl?
Kendime vakit ayırabiliyorum. Ama bunun için gece saat birde işten çıkmama rağmen sabahları erken kalkıyorum. Seyahat etmeyi çok severim. Spor da yapıyorum. Paraşüt, tüplü dalış ve rafting gibi ekstrem sporlara da merakım var. Zaman zaman uçuyorum, kimi zaman dalıyorum.

KARİYERİMİN MİMARLARI
“Kariyerimin şekillenmesinde önemli payı var” dediğiniz isimler kimlerdir?
Radyo 7’den Ferman Karaçam.
FOX’tan Doğan Şentürk.
Al Jazeera’den Gürkan Zengin.
Ve şimdi TGRT Haber’den Aslıhan Ören.

ON DAKİKALIK VİDEO İÇİN ON SAAT ÇALIŞIYORUZ
Farklı projeleriniz var mı?

Zaman zaman üniversitelerin ve STK’ların organizasyonlarında yer alıyorum. Kimi zaman da yurt dışı organizasyonlarında muhtaç ve mazlum insanların yaşadıklarına şahit olup bunları haberleştiriyorum.

Birbirinden değerli konuklarla bir araya geldiniz. En çok heyecanlandığınız anları bizimle paylaşır mısınız?
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı olduğu dönemde ayaküstü 10 dakika süren bir röportaj yapmıştım. Bir elimle mikrofonu tutuyordum, diğer elimle kendisinin elini... Ama bu arada sanırım heyecandan elini bırakmamıştım. Hatta elini o kadar sıkı kavramışım ki koruması Erdoğan’ın elini benim elimden kurtarmak için müdahale etmek zorunda hissetmişti kendini.

Sizin gibi bazı ekran yüzlerinin YouTube kanalı açtığını ve buradan yeni bir tür habercilik yapmaya çalıştıklarını görüyoruz. Bu yeni trende bakışınız nasıl?
Evet bu trendi ilk yakalayan isimlerden biri Cüneyt Özdemir. Bunun devamı da geliyor. Ancak dünyada en çok seyredilen haberci, Filipinlerden Müge Anlı tarzı haber programı yapan ve üç milyon abonesi olan bir anchorman. Bu da 100 milyona yakın eğlence ve vlog yayını yapan YouTuber’ların olduğu bu platformda haber içerikli kanallara pek rağbet olmadığını gösteriyor. Zaten Youtube kitlesi haberi ve siyaseti hatta ünlüleri pek sevmez. Ben de yeni kurduğum kanalımda henüz bir tarz oturtmak için uğraşıyorum. Tabii çok zahmetli, yoğun emek ve zaman isteyen bir uğraş olduğunu da söylemeliyim. Yeri geliyor 10 dakikalık bir video için 10 saat harcamak gerekiyor.

KISA KISA
¥ En son okuduğunuz kitap?

Şu anda Yuval Noah Harari’nin ‘21. Yüzyıl için 21 Ders’ kitabını okuyorum.

¥ En son seyrettiğiniz film?
James Cameron’ın Alita isimli eseri...

¥ Sinema mı tiyatro mu?
Kendimi bildim bileli sinema salonlarındayım.

¥ En son hangi konsere gittiniz?
Harbiye açık hava konserinde Tarkan’ı dinledim.

¥ Kahve mi çay mı?
Kahve de severim ama çay biraz daha baskın gelir.

¥ Twitter mı yoksa Instagram mı?
Gündemle daha iç içe olduğu için tabii ki Twitter.

¥ Trump mı Putin mi?
İkisi de değil.

¥ Basılı kitap mı e-Kitap mı?
Bir zamanlar Amazon’dan Kindle aldım ama basılı kitabın yerini bir türlü tutmadı. 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Muğla Datça’da sahilde görülen balık ölümlerinde tehlikeli bir bulguya rastlanmadı Muğla’nın Datça ilçesinde dün sabah saatlerinde sahile vuran çok sayıda ölü balık, vatandaşlar arasında tedirginliğe neden olurken, Datça İlçe Tarım ve Orman Müdürlüğü ekiplerinin bölgede yaptığı incelemeler sonucunda halk sağlığını tehdit eden herhangi bir olumsuzluğa rastlanmadı. Burgaz mevkiinde sahil şeridi boyunca özellikle belirli bir kesimde yoğunlaştığı gözlenen balık ölümlerinde, mercan balıkları başta olmak üzere farklı tür ve boyutlarda balıkların kıyıya vurduğu görüldü. Sahilde oluşan manzara vatandaşları şaşırttı. Olayın ardından İlçe Tarım ve Orman Müdürlüğü ekipleri hızla bölgede inceleme başlattı. Müdürlük bünyesindeki su ürünleri mühendisleri tarafından yapılan yerinde kontrollerde, kıyıya vuran balıkların büyük kısmının aynı türden olduğu ve mercan balıklarının avlanabilir boy sınırının altında, yaklaşık 13 santimetreden küçük olduğu tespit edildi. Yapılan değerlendirmelerde, balık ölümlerinin denizde faaliyet gösteren trol tekneleri tarafından avlanması yasak boydaki balıkların tekrar denize bırakılması sonucu meydana gelmiş olabileceği ihtimali üzerinde duruldu. Yetkililer, mevcut sonuçlara rağmen olayla ilgili somut bir delil bulunmadığını, bu nedenle kesin bir tespit ya da cezai işlem uygulanmasının söz konusu olmadığını belirtti. Yapılan incelemelerde balık ölümlerinin zehirlenme, çevresel kirlilik ya da halk sağlığını tehdit eden herhangi bir durumla bağlantısının bulunmadığı vurgulandı. İlçe Tarım ve Orman Müdürlüğü, vatandaşların endişe etmesini gerektirecek bir durumun olmadığını belirterek, gelişmelerin takip edilmeye devam edileceğini bildirdi.
Gaziantep Tedavi edilmeyen inflamatuvar bağırsak hastalıkları ciddi sorunlara neden olabilir SANKO Üniversitesi Tıp Fakültesi İç Hastalıkları Anabilim Dalı / Gastroenteroloji Bilim Dalı’ndan Doç. Dr. Sezgin Barutçu, tedavi edilmeyen veya kontrolsüz seyreden inflamatuvar bağırsak hastalıklarının bazı ciddi sorunlara neden olabileceğini söyledi. Doç. Dr. Barutçu, "İnflamatuvar bağırsak hastalıkları; Crohn hastalığı ve ülseratif kolit vb. gibi, bağırsaklarda uzun süreli iltihaba yol açan kronik hastalıklardır. Bu hastalıklar bağışıklık sisteminin bağırsaklara aşırı tepki vermesiyle ortaya çıkar" dedi. Genellikle genç yaşlarda başlayan ve dönem dönem şiddetlenebilen inflamatuvar bağırsak hastalıklarının belirtilerinin kişiden kişiye değişiklik göstermekle birlikte en sık karın ağrısı, ishal (Bazen kanlı), kilo kaybı, halsizlik, yorgunluk ve makatta ağrı görüldüğünü kaydeden Do. Dr. Barutçu, bağırsak dışında eklem, göz, cilt ve karaciğer vb. gibi birçok sistemin de etkilenebileceğini belirtti. "Tedavideki temel amaçlarımız iltihabı azaltmak, şikayetleri gidermek, hastalığın alevlenmesini engellemek ve kişinin normal yaşamına devam etmesini sağlamaktır" diyen Doç. Dr. Barutçu, "Tedavi edilmeyen veya kontrolsüz seyreden inflamatuvar bağırsak hastalıkları bazı ciddi sorunlara neden olabilir. Bağırsaklarda iltihap olduğunda besinlerin emilimi bozulur, bu da vitamin-mineral eksikliklerine ve ciddi kilo kaybına neden olabilir. Özellikle Crohn hastalığında, bağırsak duvarı kalınlaşarak darlık oluşturabilir. Bu durum yemeklerin geçişini zorlaştırır ve cerrahi gerektirebilir. Uzun süren bağırsak kanamaları demir eksikliği anemisine yol açabilir. Crohn hastalığında bağırsak ile başka organlar arasında istenmeyen geçiş yolları (Fistül) oluşabilir. Bu durum ağrı, akıntı ve enfeksiyon riskine yol açar. Uzun yıllar devam eden ülseratif kolit veya tüm kalın bağırsağı tutan Crohn hastalığında kolon kanseri riski artabilir. Bu nedenle düzenli kolonoskopi kontrolleri önemlidir. Günümüzde çok gelişmiş ilaçlar sayesinde hastalık çoğu zaman kontrol altına alınabilmekte ve olumsuz sonuçların önüne geçilebilmektedir. Düzenli takiplere gitmek, doktorun önerdiği ilaçları aksatmamak ve sağlıklı yaşam alışkanlıkları tedavinin önemli parçalarıdır" dedi. Doç. Dr. Barutçu, uzun süren ishal veya karın ağrısında, dışkıda kan görülmesi durumunda, açıklanamayan kilo kaybı yaşandığında, ateş ve halsizlik şikâyetlerinin devam etmesi halinde inflamatuvar bağırsak hastalıkları açısından mutlaka bir gastroenteroloji uzmanına başvurulması gerektiğini söyledi.
Gaziantep Gaziantep Büyükşehir’den evde fizik tedaviyle hayata dokunan hizmet Gaziantep Büyükşehir Belediyesi, Evde Sağlık Hizmetleri Birimi aracılığıyla yürüttüğü evde fizik tedavi uygulamalarıyla, hareket kısıtlılığı bulunan bireylerin sağlık hizmetlerine erişimini kolaylaştırarak yaşam kalitelerini artırıyor. Büyükşehir Belediyesi bünyesinde 2019 yılından bu yana hizmet veren Evde Sağlık Hizmetleri Birimi, sağlık hizmetlerini vatandaşların evlerine taşıyarak önemli bir ihtiyaca yanıt veriyor. Bu kapsamda sürdürülen Evde Fizik Tedavi Hizmeti, özellikle hareket kısıtlılığı bulunan bireylerin günlük yaşam aktivitelerini desteklemeyi ve fonksiyonel bağımsızlıklarını artırmayı hedefliyor. Evde Fizik Tedavi Hizmeti, parkinson hastaları, omurilik felci olan bireyler, inme geçiren hastalar, omurilik yaralanmaları sonucu tekerlekli sandalyeye bağımlı yetişkinler, kas erimesi yaşayan hastalar ile doğumsal anomalilerden spina bifida tanısı bulunan çocuklara yönelik olarak sunuluyor. Hizmet kapsamında hastaların bireysel ihtiyaçlarına uygun şekilde profesyonel fizik tedavi ve rehabilitasyon uygulamaları gerçekleştiriliyor. Hizmetten yararlanabilmek için hastaların "Evde Fizik Tedavi Hizmetinden Faydalanabilir" ibareli sağlık raporuna sahip olması gerekiyor. Bu rapor, fizik tedavi uzmanı tarafından yapılan değerlendirme sonucunda düzenlenerek hastanın ev ortamında tedaviye uygunluğu belirleniyor. Bugüne kadar 102 bin 148 seans fizik tedavi hizmeti verildi Büyükşehir tarafından yürütülen hizmet, 14 araç ve 28 kişilik uzman ekip ile sahada aktif olarak sürdürülüyor. 2019 yılı Ekim ayından bu yana toplam 102 bin 148 seans fizik tedavi ve rehabilitasyon hizmeti verilirken, ortalama 30 dakika süren seanslarla günlük yaklaşık 154 hastaya evlerinde ulaşılıyor.
Muğla Muğla’da üretim kooperatifçilikle güçleniyor Dünya Kooperatifçilik Günü dolayısıyla Muğla İl Tarım ve Orman Müdürü Seyfettin Baydar, kentin lokomotif kooperatiflerini ziyaret ederek üreticilerle bir araya geldi. Ziyaretlerde "birlikten kuvvet doğar" mesajı verildi. Tarımsal kalkınmanın ve yerel üretimin temel taşı olan kooperatifçiliği desteklemek amacıyla sahaya inen Muğla İl Tarım ve Orman Müdürü Seyfettin Baydar, 21 Aralık Dünya Kooperatifçilik Günü’nü üreticilerle kutladı. Program kapsamında S.S. Kızılyaka Tarımsal Kalkınma Kooperatifi ve S.S. Yerkesik Tarımsal Kalkınma Kooperatifi ziyaret edilerek, bölge tarımı için stratejik öneme sahip çalışmalar yerinde incelendi. Ziyaretlerin ilk durağında S.S. Kızılyaka Tarımsal Kalkınma Kooperatifi yönetimi ve üyeleriyle buluşan Baydar, kooperatifin bölgedeki hayvancılık faaliyetlerine sunduğu katkıları takdirle karşıladı. Özellikle süt üretimi ve pazarlanması noktasında sağlanan başarıdan dolayı kooperatifi tebrik eden Baydar, üreticilerin taleplerini dinleyerek karşılıklı görüş alışverişinde bulundu. Günün bir diğer önemli ziyareti ise S.S. Yerkesik Tarımsal Kalkınma Kooperatifi’ne gerçekleştirildi. Bu kooperatifin kadın gücünü destekleyen ve kadın üreticileri ekonomiye dahil eden projeleri, ziyaretin odak noktası oldu. İl Müdürü Baydar, kadın emeğinin kooperatif çatısı altında birleşmesinin bölge ekonomisi için örnek teşkil ettiğini ifade etti. Ziyaretler sonrası açıklamalarda bulunan İl Müdürü Seyfettin Baydar, kooperatifçiliğin sadece bir iş modeli değil, aynı zamanda bir dayanışma kültürü olduğunu belirtti: "Üretici dayanışmasını ve ortak emeği esas alan kooperatifçilik anlayışını güçlendirmeye yönelik çalışmalarımız sahada kararlılıkla devam ediyor. Üreticimizin emeğinin değer bulması için her zaman yanlarındayız" ifadesi kullanıldı.
Antalya ASAT’tan kanalizasyon hattı temizliği ve kapak düzenleme çalışması Antalya Büyükşehir Belediyesi ASAT Genel Müdürlüğü, çevre ve insan sağlığını korumak, altyapı sistemlerinin verimliliğini artırmak amacıyla yürüttüğü kanalizasyon hattı temizliği ve kapak düzenleme çalışmaları kapsamında yaklaşık 80 milyon TL’lik yatırım gerçekleştiriyor. Büyükşehir Belediyesi ASAT Genel Müdürlüğü Kanalizasyon Dairesi Başkanlığı, kanalizasyon hatlarında zamanla oluşan yağ, tortu birikimi ve dış etkenlerle taşınan malzemelerin hat kesitlerini daraltarak tıkanma, taşma ve kötü koku gibi sorunlara neden olabileceğini dikkate alarak temizlik çalışmalarını periyodik olarak sürdürüyor. Bu çalışmalar sayesinde altyapı sisteminin sağlıklı, güvenli ve kesintisiz şekilde çalışması sağlanırken, çevre ve halk sağlığının korunmasına da önemli katkı sunuluyor. 5 ilçede 502 kilometrelik hat temizliği Proje kapsamında Antalya merkezde yer alan 5 ilçede, toplam 80 mahallede Q200 ile Q800 çapları arasında değişen 502 kilometrelik kanalizasyon hattı temizleniyor. Ayrıca 9 bin adet parsel bağlantı bacasının temizliği ve 5 bin adet kanalizasyon kapağının yol ve kaldırım kotuna getirilmesi çalışmaları da sürdürülüyor. Trafik konforu ve hızlı müdahale için önemli düzenleme Kanalizasyon kapaklarının yol ve kaldırım kotuna uygun hale getirilmesi, araç ve yaya trafiğinde konforu artırırken, ASAT ekiplerinin muhtemel arızalara daha hızlı müdahale edebilmesine imkân tanıyor. Bu düzenleme ile güvenli ulaşım sağlanırken, arıza süreçlerinde yaşanabilecek zaman kaybı da en aza indirilmiş oluyor.