ASAYİŞ - 10 Aralık 2019 Salı 09:33

Anadolu Adalet Sarayı’nda ‘sahte avukat’ şoku!

A
A
A
Anadolu Adalet Sarayı’nda ‘sahte avukat’ şoku!

Kartal’daki Anadolu Adliyesi’ne avukat gibi girip, cübbeyle dolaşan ve ‘bu dava benim için çerez’ dediği kadını 100 bin lira dolandıran ‘sahte kadın avukat’ hakkında “nitelikli dolandırıcılık” suçundan 10 yıla kadar hapis istemiyle dava açıldı. Dolandırılan mağdur kadın ise, “Sürekli cübbeyle dolaşıyordu, çantasında dosyaları vardı. Bu şekilde güvenimi kazandı. Adaletin yerini bulacağına inanıyorum” dedi.

Kartal’daki Anadolu Adalet Sarayı’na avukat gibi girerek cübbeyle duruşmaları gezen D.G.B.’nin(30) iddiaya göre ‘bu dava benim için çerez’ diyerek güvenini kazandığı kadını 100 bin lira dolandırdığı ortaya çıktı. Konuya ilişkin başlatılan soruşturma kapsamında 17 Ekim 2019 tarihinde tutuklanarak cezaevine gönderilen şüpheli hakkında 10 yıla kadar hapis istemiyle dava açıldı.

Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hazırlanan iddianamede, D.G.B. isimli kadının 30 Mayıs 2019 tarihinde elinde dosyalarla adliyenin B Blok -4. katındaki kapı girişinden adliyeye giriş yapmak istediği, güvenlik görevlisi A.Ç.’ye kendini avukat olarak tanıtıp kimliğinin yanında olmadığını söylediği, güvenlik görevlisinin de şüpheliyi avukat girişinden içeriye aldığı anlatıldı.

“Avukat gibi girip duruşmaları geziyormuş”

Giriş sırasında güvenlik görevlisiyle arkadaş olan şüphelinin avukat olmamasına rağmen adliyeye avukat girişinden giriş yaptığı, adliye içerisinde avukat cübbesi giyerek duruşmaların bulunduğu katlarda gezdiği belirtildi. İddianamede, kardeşinin davası olan müşteki E.A.’nın duruşmalara gelip gittiği sırada tanıştığı güvenlik görevlisi Y.D.’den kendisine bir avukat bulmasını istediği belirtildi. Y.D.’nin de kendisini avukat olarak tanıtan şüpheli D.G.B.’ye durumu anlattığı, şüphelinin hukuki yardımda bulunabileceğini söylediği kaydedildi.

“Avukat sıfatıyla dilekçeler yazmış”

Müşteki E.A. ile şüpheli D.G.B.’nin ile adliyede görüştüklerinin anlatıldığı iddianamede, şüphelinin gerekirse davaya parasız bile bakabileceğini söylediği, bu süreçte müştekiyi telefonla sık sık arayarak adliyeye çağırdığı, adliyede görüştükleri ve şüphelinin adli mercilere hitaben avukat sıfatıyla dilekçeler yazdığı anlatıldı.

“‘Bu dava benim için çerez’ diyerek güven sağlamış”

Şüphelinin müştekiye kardeşini cezaevinden çıkaracağını, istinafta tanıdıkları olduğunu, araya adam sokabileceğini, kardeşini beraat ettirebileceğini, diğer baktığı davalara göre bu davanın çerez olduğunu ve 60 kişiyi bu davadan beraat ettirdiğini söylediği, böylelikle müştekinin güvenini kazandığı vurgulandı.

Yalanını, gerçek avukat ortaya çıkardı

Şüphelinin müştekiden görüştükleri süreç içinde 100 bin lira para aldığı, şüphelinin vaat ettiği şekilde kardeşinin cezaevinden çıkmadığını gören müşteki E.A.’nın bu defa başka bir avukat tuttuğu, bu avukatın D.G.B.’nin avukat olup olmadığı yönünde yaptığı araştırmada, şüphelinin aslında avukat olmadığını tespit ettiği kaydedildi. Müştekinin parasını iade etmesini istemesi üzerine şüphelinin 20 bin lira parasını iade ettiği ancak geri kalanını vermediği kaydedildi.

“100 bin lira haksız çıkar sağladı”

Savcılık, şüphelinin kamu görevi olan avukatlık mesleğini yetkisiz üstlenerek, avukatmış gibi davranıp müştekiyi hileli hareketlerle kandırdığını, toplamda 100 bin lira haksız çıkar sağladığını belirtti.

10 yıla kadar hapsi istendi

İddianamede, tutuklu şüpheli D.G.B.’nin “kişinin kendisini kamu görevlisi olarak tanıtması suretiyle dolandırıcılık” suçundan 3 yıldan 10 yıla kadar hapisle cezalandırılması istendi. İddianame, gönderildiği Anadolu Ağır Ceza Mahkemesi tarafından kabul edildi. Şüphelinin yargılanmasına önümüzdeki günlerde başlanacak.

“Sürekli cübbeyle dolaşıyordu”

Dolandırılan E.A. isimli kadın, “Erkek kardeşimin dava dosyası vardı, onun için sürekli adliyeye gidip geliyordum. Dava sonucunda kardeşim ceza aldı. Güvenliklere, ‘iyi bir avukat tanıdığınız var mı?’ diye sordum. Onlar da bana şüpheli şahsı önerdi. Şüpheli şahıs bana kendisini avukat olarak tanıttı. İstinafta tanıdıklarının olduğunu, kardeşimi içeriden çıkarabileceğini söyledi. Ben de buna istinaden ona güvendim. Sürekli cübbeyle dolaşıyordu, çantasında dosyaları vardı. Dosyaları bana gösteriyordu, ‘bak, bunları içeriden çıkarıyorum’ diyordu. Bu şekilde güvenimi kazandı” dedi.

“Her cübbeli gördüklerini avukat zannetmesinler”

Şüphelinin kendisinden 100 bin lira para talep ettiğini söyleyen E.A., “100 bin lira verdim fakat kardeşimin içeriden çıkmadığını gördüm. Sürekli oyalıyordu, ‘şu gün çıkacak, bu gün çıkacak’ diye. Dolandırıldığımı fark ettim. Kardeşimin ceza dosyasına bakan mevcut avukatıma durumu ilettim. Bunun üzerine o da avukat olmadığını anladı. Paramızı geri talep etti. 20 bin lirasını geri gönderdi. Kalanını göndermedi. Biz de suç duyurusunda bulunduk. Şüpheli şahıs şu anda cezaevinde. Adaletin yerini bulacağına inanıyorum” dedi. Vatandaşları dikkatli olmaları konusunda uyaran E.A., “Her cübbeli gördüklerini avukat zannetmesinler, dosyalara güvenmesinler. ‘Orada, burada tanıdığım var’ diyenlere inanmasınlar” diye konuştu.

“Adalet yerini bulacaktır”

Mağdur kadının avukatı Veysel Kesat ise, “Avukat olarak burada bizim vatandaşlarımıza uyarımız, dış görünüşüne, cübbe giymesine, elindeki dava dosyasına bakarak bir kişiyi avukat olarak nitelendirmemeleri, baro levhalarından, internet üzerinden bir kişinin avukat olup olmadığını teyit etmeleri. Yargılama sonucunda da adalet yerini bulacaktır” dedi.

Öte yandan, şüpheli D.G.B.’nin adliye önünde cübbe ve çantasıyla çekindiği fotoğraflar ortaya çıktı.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Kayseri Büyükşehir’den 7 bin öğrenciye ulaşım kartı Kayseri Büyükşehir Belediyesi, ihtiyaç sahibi ilkokul, ortaokul ve lise öğrencilerinin ulaşım ücretlerini karşılama amacıyla başlattığı uygulamada 7 bin öğrenciye ulaşım kartı yardımı yaptı. Kayseri Büyükşehir Belediyesi tarafından 2 yıldır süren uygulama kapsamında, Melikgazi, Kocasinan, Talas, Hacılar ve İncesu ilçelerinde ikamet eden ihtiyaç sahibi ve dar gelirli öğrencilere otobüs ve tramvayda kullanılmak üzere aylık 150 biniş yüklenen ulaşım kartı veriliyor. İlkokul, ortaokul ve lisede öğrenim gören ihtiyaç sahibi öğrencilerin ulaşım ve kırtasiye giderlerinin Büyükşehir Belediyesi tarafından karşılandığını söyleyen Başkan Büyükkılıç, yaptığı açıklamada, “Geleceğimiz olan gençlerimiz için eğitim de sağlık da spor da bizim olmazsa olmazımız niteliğinde ve bu konuda emeğimizi hiçbir zaman esirgemiyoruz” dedi. Öğrencilere seslenen Büyükkılıç, “Siz gençlerimizin, ülkemize, bayrağımıza, dinimize, vatanımıza, milletimize bağlı ve bu değerleri her zaman el üstünde tutacak bir gençlik olacağına yürekten inanıyoruz. Donanımlı, kendini geliştirmiş, milli-manevi değerler ile kuşanmış bireyler olun. Sizler çalışkanlığınızla, azminizle ilerleyin bizler daima yanınızda yer alacak, sonuna kadar destekçiniz olacağız” diye konuştu. Şuana kadar 7 bin öğrenciye ulaşım kartı yardımı yapılırken, Büyükşehir Belediye Başkanı Dr. Memduh Büyükkılıç, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın elinden ‘genç dostu’ ödülü alan bir Büyükşehir olarak gençlerin ve öğrencilerin daima yanında yer almaya devam edeceklerini söyledi.
Kayseri Dere ıslahı ve su güvenliği sağlayacak ‘Büyük Su Projesi’ başladı Sel taşkınlarına ve doğal afetlere karşı çözüm bulmak adına önemli bir proje olan ve DSİ tarafından yapılan “Büyük Su Projesi”nde çalışmalar başladı. Hacılar Belediyesi, ilçe için öneme sahip olan dere ıslahı ve su güvenliği projesinde yapım çalışmaları devam ediyor. Hacılar Belediye Başkanı Bilal Özdoğan, Devlet Su İşleri Genel Müdürlüğü tarafından, yaklaşık 200 milyon TL’lik bir yatırımla ilçedeki tüm derelerin ıslah edilerek taşkın su kanallarının oluşturulması için çalışmaların hızla devam ettiğini belirtti. Özdoğan, yaptığı açıklamada, "Dere ıslahı ve su güvenliği bizim için önemli ve üzerinde sıklıkla durduğumuz, çalıştığımız konulardan birisiydi. Devlet Su İşleri Bölge Müdürlüğümüz tarafından, Beğendik Mahallesi Gizem Sokak’ta geçtiğimiz yıl yapımı tamamlanan, Güney istikametine doğru 700 metrelik bir kanal yapılmıştı. Yine bu kanalın devamında güney istikametinde yaklaşık 2 km’lik bir kısmın yapımına devam ediliyor. Aksu Deresi’nin memba kısmında 1.869 metre çift taraflı beton ağırlıklı taşkın kontrol kanalı ve 11 adet menfez, mansap kısmında 595 metre çift taraflı beton ağırlıklı taşkın kontrol kanalı ve 3 adet menfez, Lara Deresi’ne 74 metre çift taraflı beton ağırlıklı taşkın kontrol kanalı ve duvar üstlerine pano panel tel çit yapılacak" dedi. Aksu Deresi ve Lara Deresi’nin Hacılar ilçesi içerisinden Erciyes’in eteklerinden inerek Beğendik Bağları, Organize Sanayi Bölgesi’nin güneyinden geçerek Boğaz köprüye ulaştığını ifade eden Başkan Özdoğan, “Bu bütün çalışmalar, ilave projelerle birlikte 3 kilometrelik bir taşkın koruma kanalını 2024 yılında tamamlamış olacağız. Böylelikle küresel iklimdeki değişiklikler, meydana gelebilecek sel baskınları ve ani yağışlarında vatandaşımızın herhangi bir can ve mal kaybına uğramasını engellemiş olacağız” dedi.
Sivas "Babam çekirdeğinden büyüttü" dediği ağaca öyle bir not astı ki gören 2 kez düşündü Sivas’ta bir esnaf, baba yadigârı ağacı korumak için ilginç bir yönteme başvurdu. Meyvelerini alırken vatandaşların zarar vermesinin önüne geçmek isteyen esnaf, ağacın dalına ilginç bir not astı. Sivas’ta Çarşıbaşı Mahallesi’nde bir esnafın beton binalar arasında yetiştirdiği kayısı ağacı, görenlerin ilgisini çekiyor. Yaklaşık 13 yıl önce meyve çekirdeğinden ekilip taşıma suyu ile büyütülen kayısı ağacının meyveleri için zarar görmeye başladı. Dallarındaki meyveleri alırken ağaca zarar verildiğini gören esnaf Mesut Gülle, ağacın zarar görmesini engellemek için ilginç bir yönteme başvurdu. Ağacı ilaçlatan Gülle, yazdığı notta, "Ey iman edenler, dokunmayın çok fenayım. Bakımlarımı yeni yaptırdım. Ben sizin saçınızı sakalınızı yolmuyorsam bir zahmet siz de bana dokunmayın" ifadelerine yer verdi. "Babamızın yadigârı ağaca sahip çıkmaya çalışıyoruz" Yaz geldiğinde vatandaşların hem bu ağacın meyvesinden hem de gölgesinden yararlandığını söyleyen Mesut Gülle, “Bu çevrede hiç ağaç yok. Babam bu kayısı ağacını çekirdekten büyüttü. Çevrede su bile yok, bu ağaca su taşıdı. Biz de babamızın yadigârı ağaca sahip çıkmaya çalışıyoruz. Bu ağaca yazıyı asmamızın sebebi de insanların ağaca zarar vermesi. Meyve yemek adına ağacın dallarını kopartıyorlar. Bu durumun önüne geçmek için kendimizce bir önlem almak istedik ve ‘Ey iman edenler, dokunmayın çok fenayım. Bakımlarımı yeni yaptırdım. Ben sizin saçınızı sakalınızı yolmuyorsam bir zahmet siz de bana dokunmayın’ yazısını yazarak aslında ağacı dillendirdik” dedi. “Yazıyı görüp kıranlar da oluyor” Yazıyı görenlerin şaşırdığını ifade eden Gülle, “Tebrik edenler de var, yazıyı okuduğu halde gelip ağacın dalını kıranlar da var. Her mevsim geçişlerinde ağacın soğuktan etkilenmemesi için ağacı tamamen naylonla kapatıp tedbir alıyoruz. Ağaca özen gösteriyoruz ama insanlar biraz duyarsız. Çevrede hiç ağaç yok ve burada kısıtlı bir alan var. Yaz aylarında bu ağacın gölgesinde insanlar oturuyor, dinleniyor. Fakat meyve yemek adına ağaca çok zarar veren var” şeklinde konuştu.