GÜNDEM - 19 Ocak 2017 Perşembe 10:41

Ankara'nın göbeğinde çadır hayatı

A
A
A
Ankara'nın göbeğinde çadır hayatı

Başkent'te devletin kalbi olarak sayılabilecek Çankaya Köşkü, TBMM gibi kuruluşlara bir kaç yüz metre uzaklıkta ülkenin çeşitli yerlerinden gelen aileler yanlarında çocuklarıyla çadır hayatı sürüyor. Gazi Üniversitesi Yardım Gönüllüleri Başkanı Emrah Altuntaş, “Osmaniyeli, Adanalı yani Türkiye’nin dört bir tarafından gelen buradaki ailelerin hiçbir gelir kaynakları yok, çocuklar derseniz zaten durumları ortada. Neler yapabiliriz dedik ve öğrenci bütçesiyle buna kalkıştık” dedi.

Türkiye Gazetesi Foto Muhabiri Alp Eren Kaya’nın sosyal medyadan Ankara Dikmen’de yaşayan ailelerle ilgili yaptığı paylaşımı gören Gazi Üniversitesi Yardım Gönüllüleri Topluluğu bu duruma duyarsız kalmadı ve ‘Elin Dokunacak Kadar Sıcak Mı?’ adıyla bir yardım faaliyetinde bulundu.

Dikmen Vadisi’nde geçim mücadelesi veren ailelerin sesini duyurmak için böyle bir çalışma yaptığını belirten Foto Muhabir Kaya, “Dikmen Vadisi’nde yaşayan ailelerle geçen yıl gittiğim bir haberde tanıştım. Bölgede gecekondu ve çadırlarda yaşayan insanların hem seslerini duyurmak hem de bir fotoğraf çalışması yapmak için tanıştım. Ailelerle yaklaşık 2 hafta boyunca vakit geçirdim, evlerine gittim, çadırlarında kaldım ve bu süreçte samimi olup bana olan güvenleri de arttığı için daha rahat çalışma yapabildim. Seslerini duyurmak için bir yıl süre boyunca yaptığım çalışmaları sosyal medyadan paylaştıktan sonra, Yardım Gönüllüleri Topluluğu’ndan orada yaşayan ailelere ve çocuklara yardım maksadıyla bir geri dönüş aldım. Toplulukla tanıştıktan sonra birlikte bir yardım çalışmasına ön ayak olduk. Ailelerin durumu ne yazık ki kötü, çocuklar kışın çıplak ayakla ve yazlık kıyafetle dolaşıyorlar. Aileler yakacak kömür dahi bulamayıp belediyeden gelen yardımlarla yetinmek zorunda kalıyorlar. Ayrıca içlerinde kanser hastası olup Dikmen’den Demetevler Onkoloji Hastanesine gitmek zorunda olan maddi zorluk çeken bir hasta da var. Tek geçim kaynakları kağıt ve plastik atık toplamak olan bu insanlar Başkent’in göbeğinde zor şartlar altında yaşıyorlar. Bu zor şartlarına en azından biraz olsun katkı sağlamak beni mutlu etti” şeklinde konuştu.

“Çocukların durumu ortada”
Ailelerin ihtiyaçlarını belirleyip yardım götürdüklerini ve bundan sonra da destek olmaya devam edeceklerini vurgulayan Başkan Altuntaş ise, “Sosyal medyadan Dikmen Vadisi’nde yaşayan ailelerin fotoğraflarıyla ilgili bir çalışma gördük, bu çalışmayı yapan arkadaşa ulaştık ve bizler neler yapabiliriz diye görüştük. Onunla birlikte oradaki aileleri ziyaret ettik, ihtiyaçları neler belirledik ve bugün bu yardımı gerçekleştirdik. Osmaniyeli, Adanalı yani Türkiye’nin dört bir tarafında gelen ailelerin oluşturmuş olduğu bir mahalle gibi olmuş orası. Ailelerin hiçbir gelir kaynakları yok, çocuklar derseniz zaten durumları ortada sizler de gördünüz. Neler yapabiliriz dedik ve öğrenci bütçesiyle buna kalkıştık. Bu konuda Gazi Üniversitesi Rektörü Prof.Dr. İbrahim Uslan’a teşekkür ediyoruz bizlere bu imkanı verdi ve yardım konusunda desteklerini esirgemedi” ifadelerini kullandı.

Zor şartlar
Diyarbakır’dan gelerek kağıt toplayıp geçinmeye çalışan Mahkum Gümüş, kalabalık ailesine bakmanın zor olduğunu, belediyeden gelen kömür desteği dışında maddi olarak çok sıkıntılı olduklarını ifade etti. Ayrıca kanser tedavisi gören kızına da baktığını kaydeden Gümüş, yetkililerden yardım bekliyor. Göğüs kanseri olan ve tedavi gördüğü hastaneye gitmek için bazen yol parası bile bulamadığını ifade eden Seher Bingöl, yaşadığı durumu anlatırken gözyaşlarına da hakim olamadı.  

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Erzurum Erzurum’da 1 Mayıs’ta sessiz kutlama Erzurum’da 1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü dolayısıyla düzenlenen etkinlikler sessiz ve olaysız geçti. Erzurum’da sendikalar 1 Mayıs kutlamaları çerçevesinde farklı alanlarda bir araya geldi. Havuzbaşı Kent Merkezi’nde Hak-İş tarafından düzenlenen kutlama programına 25 kişinin katıldığı gözlendi. Meydanda güvenlik önlemi alan polis sayısı ise katılımcılardan daha fazla oldu. Hak-İş İl Başkanı Erdoğan Çelik, Filistin başta olmak üzere, Suriye, Yemen, Libya, Afganistan, Irak, Somali, Arakan, Doğu Türkistan’da ve yeryüzünün bütün mazlum coğrafyalarında yaşanan insanlık dışı olaylara DUR demek için meydanlarda olduklarını belirterek, “Mazlum coğrafyalarda yaşanan insanlık dışı zulümlerin son bulması için uluslararası işçi hareketini duyarlılık göstermeye ve birlikte mücadeleye davet ediyoruz. HAK-İŞ olarak, Gazze’de ve Filistin’de şehit olan tüm kardeşlerimizi dua ve rahmetle yad ediyoruz. Yaralılarımıza acil şifalar diliyor, bir an önce soykırımın sona ermesini istiyoruz. HAK-İŞ olarak ülkemizi korumak için canlarını feda eden şehitlerimizi rahmet, gazilerimizi minnetle anıyoruz. Türkiye’de ve dünyanın dört bir yanında iş kazası ve meslek hastalıklarında hayatını kaybeden emekçi kardeşlerimizi dua ve rahmetle yad ediyoruz. HAK-İŞ olarak Türkiye Yüzyılının emeğin ve emekçinin yüzyılı olacağına inanıyor, işçilerimizden aldığımız güç ile geleceğe emin adımlarla yürüyoruz. HAK-İŞ olarak, Türkiye’nin geleceği, istikrarı, huzur ve güveni için var gücümüzle çalışmaya devam edeceğiz.” dedi. Konuşmanın ardından katılımcılar toplu fotoğraf çekimine katıldı ve sessiz bir şekilde dağıldılar.
Samsun Mali müşavirler yeşil pasaport istiyor Samsun Serbest Muhasebeci Mali Müşavirler Odası (SMMO) Yönetim Kurulu Üyesi Oktay Ergör, meslek mensuplarına bir an önce yeşil pasaport hakkının verilmesini istediklerini söyledi. SMMO Yönetim Kurulu Üyesi Oktay Ergör ve üyeler, Atatürk Anıtı önünde basın açıklaması düzenledi. Oktay Ergör, çalışma şartlarının her geçen gün zorlaştığını belirterek, “Bizler kamu yarı için her türlü fedakarlığı yapan Samsun’da bin 65, ülke genelinde 130 bin kişiyiz. Bu ailenin baş sorumluluklarından biri olan beyan ve bildirimlerin sayısı her geçen gün artmakta bu beyan ve bildirimlerin içerikleri zorlaştırmaktadır. Aynı verilere dayalı olarak yapılan tekrarlı beyan ve bildirim yüklerinin hafifletilmesini istiyoruz” dedi. “Yeşil pasaport hakkının verilmesini istiyoruz” Yeşil pasaport ve diğer taleplerini de sıralayan Ergör, “Meslek mensuplarımıza bir an önce yeşil pasaport hakkının verilmesini istiyoruz. Uluslararası uygulamalarda olduğu gibi arabuluculuk yetkisinin meslek mensuplarımıza da verilmesinin bir hak olduğu kadar aynı zamanda bir zorunluluk olduğunu düşünüyoruz. Mali müşavirlik ve denetim hizmetlerine erişimin kolaylaştırılması için bu hizmetlerdeki KDV oranının indirilmesini talep ediyoruz. Beyanname imzalatma sınırlarının tamamen kaldırılarak, bütün beyannamelerin mali müşavirler tarafından imzalatılması zorunluluğunun getirilmesini bekliyoruz. Stajyerlerimizin istihdamında işverene destek sağlanmasını, sigorta prim yükünün azaltılmasını istiyoruz. Meslek mensuplarımıza da KOSGEB destek programlarından ve KGF (kredi garanti fonu) destekli kredilerden yararlanma imkanının sağlanmasını talep ediyoruz. Kamu yararı için 130 bin mali müşavirin işlerini daha sağlıklı ve verimli bir şekilde yapabilmesi için haklı ve insani taleplerimizin ivedilikle hayata geçirilmesini bekliyoruz. Bilgisayar başında sabahlamak istemiyoruz, ailelerimize, çocuklarımıza zaman ayırmak istiyoruz. 1-20 Temmuz da mesleki tatilimizin şartlarının bir an önce gözden geçirilip Gerçek anlamda Tatil hakkımızı istiyoruz. Artık sabrımızın kalmadığını kamuoyuna saygıyla duyuruyoruz” diye konuştu.