GÜNDEM - 03 Nisan 2017 Pazartesi 09:32

Antik DNA çalışmaları ile kemik parçaları kimliklendiriliyor

A
A
A
Antik DNA çalışmaları ile kemik parçaları kimliklendiriliyor

Türkiye’deki ilk antik DNA çalışmalarını yürüten İstanbul Aydın Üniversitesi bu kez de Kırım Hanı Hacı Giray Han Türbesi’nden çıkarılan kemik parçalarını kimliklendiriyor.

İstanbul Aydın Üniversitesi (İAÜ) ve İstanbul Üniversitesi Tıp Fakültesi işbirliğinde yürütülen antik DNA çalışmaları ile birlikte geçmişe ışık tutup geleceğe yön verebilen bilimsel veriler ortaya konulmaya devam ediliyor. Ukraynalı Arkeolog Aliye İbragimova, yürütmüş olduğu Hacı Giray Han’ın türbesi ile ilgili ortaya çıkan kemik parçalarını İstanbul Aydın Üniversitesi’ne kimliklendirilmesi için müracaat etti. Başlatılan çalışmalar sonucunda Kırım Hanı’nın oğulları ve torunları olmak üzere 18 farklı kişinin bulunulduğu iddia edilen türbede kemik parçalarından şimdilik 13 kişinin kimliği saptandı. Yapılan analizler doğrultusunda 2 küçük çocuk, bir tane 12-13 yaşlarında çocuk ve bir de 15-16 yaşlarında ergenlik döneminde olan bireyler belirlendi. Bunların dışındakilerin ise yetişkinlere ait olduğu tespit edildi. Çok düzgün olmayan ve artık toz haline gelen iskeletlerin de araştırılması bittiği takdirde sayının artacağı bekleniyor.

“DÜNYA ÇAPINDA ÇALIŞMALAR YAPIYORUZ”

Bu çalışmaları kazılardan çıkan örneklerle genişleteceklerini vurgulayan İAÜ Genel Cerrahi ve Adli Antropoloji ve Kriminalistik Uzmanı Yrd. Doç. Dr. Mehmet Görgülü yurtdışına herhangi bir envanter göndermeye gerek duyulmadan tümüyle kendi birikim ve olanaklarıyla bütün analizlerin yapılabileceğini söyledi. Yrd. Doç. Dr. Mehmet Görgülü aynı zamanda yapmış oldukları DNA çalışmaları ile elde edinilen bilgilere de değinerek, “Bu çalışmalar dünyada yeni yapılmaya başlanan araştırmalar. İngilizler bu çalışmalara 'High Science' yani yüksek bilim diyorlar. Dünya çapında çalışmalar yapıyoruz. Laboratuvar ortamımız bu anlamda oldukça uygun. DNA analizinde Mitokondriyal DNA'yı kullanarak bu insanların anne soylarının nereden geldiğini, saç ve göz renklerini, genetik olarak iz bırakmış bir hastalık yaşayıp yaşamadıklarını saptayabiliyor ve genetik yolculuğunu ortaya çıkarabiliyoruz. Bu bireylerin nereden geldiğini ve 200 yıllık bir tarihi göç sürecini ortaya koyuyoruz. Bizler DNA analizleri dışında element analizleri üzerine de çalışmayı planlıyoruz. Böylelikle sodyum, potasyum, hidrojen ve azot gibi analizlerle bireylerin beslenme modellerini ortaya çıkarabileceğiz. Radyasyon analizleri yaparak o dönemde yaşadıkları ortamlarda bir radyasyon var mıydı, bariz bir radyasyona maruz kaldılar mı gibi soruları cevaplayabileceğiz. Genişletmiş olduğumuz bu çalışmalar ile geçmişte yaşayan insanlar nasıl besleniyordu, nasıl bir ortamda yaşıyorlardı, radyasyonla ilgili herhangi bir kirlenme var mıydı gibi bütün soruları cevaplayabileceğiz” dedi.

EN UYGUN BESLENME MODELİTESİ ÇIKARILACAK

Organik beslenmenin oldukça gündemde olduğunu ve bununla ilgili en uygun beslenme modelitesini yine antik DNA çalışmaları ile ortaya çıkarabileceklerini vurgulayan Mehmet Görgülü, “Bizler bu analizlerle ile bilimsel verileri de birleştirerek bir beslenme modelitesi ortaya koymak için ciddi çalışmalar yapıyoruz. Geçmişteki atalarımızın beslenme ve yaşam biçimlerini inceleyerek vücudumuza en uygun ve daha doğal bir beslenme modelitesi geliştireceğiz. Bu çalışmalar atalarımızdan genetik miraslarla devam eden yaşamımıza en uygun beslenme, en uygun yaşam biçimi, genetik hastalıkları anlama hatta en uygun tedaviyi öğrenmemiz için ciddi anlamda katkı sağlayacaktır” şeklinde konuştu.

150 BİN YILLIK DNA’LAR ELDE EDİLEBİLİYOR

Literatür çalışmalarında 150 bin yıla kadar DNA elde edilebilme ihtimalinden bahsedildiğini ülkemizde de 10-15 bin yıllık iskeletlerle çalışabilecek donanıma sahip olduklarını dile getiren Görgülü, "Literatür çalışmalarında 150 bin yıla kadar DNA elde edilebilme ihtimalinden bahsediliyor. Örneğin Denisova insanı olarak adlandırılan 78 bin yıllık bir diş parçası bulundu. Bu parçada DNA izolasyonu yapılarak bunun bir genç kız olduğu ortaya çıktı. Çok daha geriye doğru gidilebiliyor fakat bizler daha yakın tarihli, en fazla 3 bin yıllık çalışmalar yapıyoruz. Çalışmaları ülkemizde bulunan 10-15 bin yıllık iskeletlerle genişletmeyi hedefliyoruz. Biz bu donanıma, bilgi birikimine ve ekibe sahibiz. Bu çalışma ülkemizde yeni bir çalışma. Sadece biz yapmıyoruz ancak biz yeni şeyler başlatmaya çalışıyoruz. Ülkemizin bilimsel hayatına oldukça büyük bir hizmet verecektir. Elde edilecek veriler birçok konuya ışık tutacaktır. Başlattığımız bu çalışmalarla umarım genç arkadaşlarımıza örnek oluruz ve Türkiye'de bilimin yükselmesine katkı sağlayabiliriz” diye konuştu.
 

ŞEYDA CEYLAN GÖRGENÇ

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Karaman Karaman’da bir kişi boşanma aşamasındaki karısını öldürerek intihar etti Karaman’da boşanma aşamasındaki 2 çocuk annesi eşini boğarak öldüren koca intihar etti. Olay, gece saat 23.00 sıralarında Valide Sultan Mahallesi 202. Sokak üzerinde bulunan 5 katlı apartmanın son katındaki dairede yaşandı. Edinilen bilgiye göre, Fatma Çetinkaya’dan (22) öğle saatlerinden itibaren haber alamayan ailesi, polis merkezine giderek kayıp başvurusunda bulundu. İhbar üzerine çalışma başlatan polis ekipleri, kadının boşanma aşamasındaki eşi Mithat Çetinkaya’nın (24) evine gitti. İtfaiye yardımıyla eve giren ekipler, 2 kişinin cansız bedeniyle karşılaştı. Yapılan inceleme sonucunda, Mithat Çetinkaya’nın karısını boğarak öldürdükten sonra kendisini asarak intihar ettiği belirlendi. Olayı duyarak gelen Fatma Çetinkaya’nın annesi kızının öldüğünü öğrenince fenalık geçirdi. Bunun üzerine adrese sağlık ekipleri sevk edildi. Adreste gelen çok sayıda polis ekibi de olayın yaşandığı sokakta güvenlik önlemi aldı. Cumhuriyet Savcısı ve olay yeri inceleme ekibinin yaptığı incelemenin ardından hayatını kaybeden karı kocanın cenazesi otopsi yapılmak üzere Karaman Eğitim ve Araştırma Hastanesi Morgu’na kaldırıldı. Öte yandan, Mithat Çetinkaya’nın evi terk ederek kendi ailesinin yanına giden karısını avukatla görüştürme bahanesiyle eve çağırdığı ileri sürüldü. Olayla ilgili başlatılan tahkikat sürüyor.
Ankara Bakan Kurum, tamamlanan asrın inşa seferberliğini Hatay’da anlattı Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum, tamamlanan asrın inşa seferberliğini Hatay’da anlattı. Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum, 27 Aralık Cumartesi günü Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın katılımıyla gerçekleştirilecek 455 bininci afet konutunun teslim töreni öncesi Hatay’da canlı yayına katıldı. Bakan Kurum, 81 ilde 500 bin sosyal konutun inşa edileceği Yüzyılın Konut Projesi kapsamında da deprem bölgesine özel kontenjan ayrılacağını belirterek, "29 Aralık’ta ilk kuramızı Adıyaman’daki konutlar için çekeceğiz. İlk teslimatlarımızı da Mart 2027’de dedik ama 2026 yılı içerisinde teslim edeceğimiz konutlar var" dedi. "Hatay’ın ışıkları bir daha sönmemek üzere yanacak" Hatay’ın yine önemli sembollerinden olan Anadolu’nun ilk camisi olan Habib-i Neccar Camisi ve ‘dünyada ilk aydınlatılmış cadde’ olan Kurtuluş Caddesi ile ilgili de konuşan Bakan Kurum, "Habib-i Neccar Camisi’nin restorasyonunu, Konya Büyükşehir Belediye’miz yaptı ve inşallah cumartesi günü ibadete açacağız. Artık ezan sesleri bir daha dinmemek üzere Hatay’ımızda, Habib-i Neccar Camisi’nde yankılanacak. Yine Kurtuluş Caddesi’nin aydınlatma törenini, Sayın Cumhurbaşkanımız yapacak. Yeniden Hatay aydınlanacak. Yeniden Hatay’ın o ışıkları bir daha sönmemek üzere yanacak" dedi. "Hatay’da 153 bin 755 konutumuzu cumartesi itibarıyla kurasını çekeceğiz" Bakan Kurum, tamamlanan asrın inşa seferberliğine ilişkin cumartesi günü ulaşılacak sayıları açıkladı. Kurum, şöyle konuştu: "Hatay’da 153 bin 755 konutumuzu cumartesi itibarıyla kurasını çekeceğiz ve vatandaşlarımıza teslim ediyor olacağız. Malatya’da yaklaşık 80 bin konutun teslimi ve kurası gerçekleşecek. Kahramanmaraş’ımızda 74 bin bağımsız bölümün kurasını çekiyor olacağız. Adıyaman’ımız depremde enkazın altında kaldığı düşüncesinden bugün modern bir şehir haline geldi. Adıyaman’ımızda 43 bin bağımsız bölümü, Gaziantep’te 31 bin konutu teslim ediyor olacağız. Diyarbakır’ımızda 17 bin, Elazığ’da 15 bin, Şanlıurfa’da 13 bin 400, Osmaniye’de 12 bin 500, Adana’da 12 bin, Kilis’te 2 bin 500, Tunceli’de 298, Kayseri’de 288, Sivas’ta 164 ve Bingöl’de 89 olmak üzere 455 bin konutu inşallah depremzede kardeşlerimize cumartesi günü buluşturmuş olacağız." "İlk Adıyaman’daki konutlar için kura çekeceğiz" Bakan Kurum, 500 bin sosyal konut projesi kapsamında ilk kuraların 29 Aralık’ta Adıyaman’da çekileceğini açıklayarak, "İlk Adıyaman’daki konutlar için kura çekeceğiz. Yani deprem bölgesinden başlayacağız ve mart ayının içine kadar da kuralarımız devam edecek. İlk teslimatlarımızı da Mart 2027 dedik ama 2026 yılı içerisinde teslim edeceğimiz konutlar var. 2026’da konutlarımızı teslim ediyor olacağız. Bu kapsamda Hatay’a 33 bin 289 sosyal konut yapılacak. 6 bin 800’ü Antakya ve Defne’de olacak. Yine Hassa’da, İskenderun’da, Reyhanlı’da, Kırıkhan’da sosyal konutlarımız şu an itibariyle yapılıyor, başladı. Onun da müjdesini milletimize verelim. Yine deprem bölgesindeki diğer illerimize kontenjanlarımızı ayırdık ve oradaki talep doğrultusunda bu projelerimizi gerçekleştiriyor olacağız" diye konuştu.