SAĞLIK - 05 Nisan 2021 Pazartesi 09:42

Antioksidan deposu: Krill yağı

A
A
A
Antioksidan deposu: Krill yağı

Uzman Diyetisyen Eda Balcı, balık yağı ile krill yağının farkını anlattı. Krill yağının, balık yağına göre 48 kat fazla antioksidan içerdiğini söyleyen Balcı, krill yağının aynı zamanda daha uzun ömürlü olduğunu söyledi.

Beykent Üniversitesi Sağlık Bilimleri Yüksekokulu Beslenme ve Diyetetik Bölümü Arş. Gör. Eda Balcı, balık yağı ile krill yağı arasındaki farklardan bahsedip hangisinin daha faydalı olduğuna dair önemli bilgiler verdi. Balcı, balık yağının balıkların dokularından elde edilen bir yağ olduğunu ve genellikle ton balığı, hamsi, ringa balığı ve uskumru gibi yağ oranı nispeten fazla olan balıklardan elde edildiğini belirtirken, krill yağının ise, Antarktika okyanusunda yaşayan karidese benzeyen küçük kabuklu bir deniz canlısından elde edilen yağ olduğunu söyledi. Balcı, Antarktika krilinin diğer balıklar gibi kirleticileri ve ağır metalleri tüketmediğinin altını çizdi.

Balık yağında bulunan Omega 3 yağ asitleri olan EPA ve DHA’nın başta kardiyovasküler hastalıklar olmak üzere, bağışıklık sisteminin güçlenmesinde, enflamasyonu azaltmada, bazı psikiyatrik bozuklukların semptomlarının iyileştirilmesinde pozitif etkilerinin mevcut olduğu konusuna dikkat çeken Balcı, “Bu sebeple bu hastalıkları önlemek amacıyla balık veya balık yağı tüketimi önerilmektedir. Balık yağına alternatif olarak ise EPA ve DHA’yı içeren krill yağı, içerdiği yağ asitleri sebebiyle balık yağına benzer bir şekilde, başta kardiyovasküler hastalıklar olmak üzere birçok diğer hastalık üzerinde olumlu etkiye sahiptir. Fakat krill yağındaki yağ asitleri yapısal olarak balık yağındaki yağ asitlerinden farklıdır ve bu durum, vücudun bunları kullanma şeklini etkilemektedir” dedi.

''Krill yağı antioksidan deposu''

Balık yağından elde edilen Omega 3’lerin trigliserit formunda bulunduğunu söyleyen Balcı, “Bu sebeple hem ağızda hoş olmayan balık tadına yol açabilmekte hem de ekşime, geğirme, yanma gibi şikayetlere sebep olmaktadır. Aynı zamanda vücudumuz trigliserit formundaki bu desteklerden daha az oranda yararlanabilmektedir. Fakat krill yağındaki Omega 3’ler fosfolipid şeklinde bulunmaktadır. Fosfolipid yapısındaki Omega 3’lerin biyoyararlanımları, yani vücut tarafından sindirilen ve emilen miktarları, trigliserit formunda olanlardan çok daha yüksek olduğu yapılan çalışmalarda bildirilmiştir” şeklinde konuştu.

Krill yağının antioksidan yapısında olduğunu ve balık yağına oranla 48 kat daha fazla antioksidan özelliğine sahip olduğunu söyleyen Balcı, “Aynı zamanda balık yağının hızlı bir şekilde oksidatif bozulmaya eğilimi olduğu için raf ömrü krill yağına göre daha kısadır. Balık yağı sarı veya altın rengindeyken, krill yağı içeriğindeki antioksidan özelliğini sağlayan astaksantin pigmentinden dolayı kırmızı renktedir” dedi.

Krill yağının plazma EPA ve DHA konsantrasyonlarını arttırdığı, enflamasyonunu azalttığı, “kötü kolesterol” denilen LDL kolesterolünü düşürdüğü, “iyi kolesterol” denilen HDL kolesterol konsantrasyonunu ise arttırdığının da bilindiğini söyleyen Balcı, sözlerini şu şekilde sonlandırdı: “Tüm bu bilgilere rağmen, krill yağı ile ilgili yapılan bilimsel araştırmalar henüz yetersizdir ve yan etkileri hakkında kesin bilgiler bulunmamaktadır. Krill yağı nispeten yeni bir ürün olduğundan sağlık üzerindeki etkilerini açıklayabilmek ve balık yağı ile doğru bir şekilde kıyaslayabilmek için daha fazla bilimsel çalışmaya ihtiyaç vardır.”
 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul Galatasaray Futbol Direktörü Yardımcısı Ayhan Akman görevinden ayrıldı Galatasaray’da Futbol Direktörü Yardımcısı olarak görev yapan Ayhan Akman, görevinden ayrıldığını duyurdu. Galatasaray Futbol Direktörü Yardımcısı Ayhan Akman, sosyal medya hesabından yazılı bir açıklama yaparak, görevinden ayrıldığını açıkladı. Sarı-kırmızılı formayla yaşadığı başarılara değinen Akman, şu ifadeleri kullandı: "Değerli Galatasaraylılar. Herkese sağlıklı, mutlu seneler diliyorum. 11 yıl boyunca Galatasaray formasını gururla taşıdım. Şanlı Galatasaray’ı en güzel şekilde temsil etmek için mücadele ettim. Şampiyonluklar yaşadım, kupalar kazandım, kaptanlık yaptım. Muhteşem sevinçler tattım, harika anılar biriktirdim. Tarifi imkansız duygularla Kadıköy’de kaldırdığımız efsanevi 2011-2012 şampiyonluk kupasıyla birlikte, Galatasaray forması üzerimde iken kaptan olarak futbolu bıraktım. Ancak bu bir son olmadı benim için, bu camianın bir ferdi olarak Galatasaray’a hizmet etmeye devam ettim. Antrenörlük ve profesyonel idarecilik görevlerinde bulundum, kulübümüz için daima en iyisini yapmaya çalıştım. Üyesi olma şansına eriştiğim Galatasaray’ımızda 4’ü futbolcu olarak toplam 7 şampiyonluk kazandık, hep birlikte. Yeni bir şampiyonluğun daha yolda olduğuna, 2025-2026 sezonu sonunda da zirvede olacağımıza yürekten inanıyorum. Bugün itibarıyla 3,5 yıldır yürütmekte olduğum futbol direktörü yardımcısı görevinden ayrılıyorum. Kulübümüze ligde ve Avrupa’daki hedeflerimiz yolunda sonsuz başarılar diliyorum. Bu akşam kaybettiğimiz Gökmen Abimize de Allah’tan rahmet, ailesine, yakınlarına ve camiamıza sabırlar diliyorum."