GÜNDEM - 26 Nisan 2018 Perşembe 13:56

“Arı Varsa Hayat Var” projesi ile arıcılara büyük destek

A
A
A
“Arı Varsa Hayat Var” projesi ile arıcılara büyük destek

Teknik arıcılığı destekleyerek yerel üretime katkı sağlamak, tüketicilerine doğru ve kaliteli bal sunmak amacıyla CarrefourSA tarafından başlatılan “Arı Varsa Hayat Var” projesi düzenlenen basın toplantısı ile tanıtıldı.

Sabancı Holding ve Carrefour iştiraki CarrefourSA, arıcılık ve bal üreticiliğinde verdiği eğitimlerle kovan verimliliğini artırarak yerel üretime destek vermek ve arıcılık mesleğini gelecek nesillere taşımak amacıyla Arı Varsa Hayat Var Projesi’ni başlattı. Arı Varsa Hayat Var projesi çerçevesinde kadın arıcıların sayısı artırılarak istihdama katkı sağlanırken ürün güvenliği ve izlenebilirliği sağlanmış doğru ve kaliteli balların, tüketicilerle buluşması hedefleniyor.

Arı Varsa Hayat Var Projesi’ne ilişkin olarak açıklamalarda bulunan CarrefourSA Gıda Kategori Genel Müdür Yardımcısı Ayşin Işıkgece, “Reyonlarımıza doğru ve kaliteli bal getirebilmek amacıyla Adana, Ardahan ve Kars’ta 40’ı kadın olmak üzere 200 arıcıya toplam 20 gün teorik ve pratik eğitimler verdik. Eğitimlerin yanı sıra reyonlarımızda bulunan balları testlere tabi tuttuk ve bal ürün grubunda kalite kontrol mekanizmamızı güçlendirdik” dedi.

“Projeyi Adana, Ardahan ve Kars’ta başlattık, bir sonraki durak Muğla olacak”

Türkiye’nin dünya ballı bitkiler florasının yüzde 75’in sahip bir ülke olduğunu ve Avrupa ülkelerinde bulunan yaklaşık 11 bin 500 çiçekli bitki türünün 9 binden fazlasının Türkiye’de bulunduğunu belirterek konuşmasına başlayan CarrefourSA Gıda Kategori Genel Müdür Yardımcısı Ayşin Işıkgece, şunları dile getirdi:

“Dünyada bilinen 22 arı ırkının beşine ev sahipliği yapan Anadolu, sahip olduğu flora ile de binlerce yıldır bal denince akla gelen sayılı coğrafyalardan biri olarak karşımıza çıkıyor. Bu çerçevede ülkemizde arı ırkının devamını sağlamak ve kaliteli balın üretimini desteklemek amacıyla Adana, Ardahan ve Kars’ta “Arı Varsa Hayat Var” projesini başlattık. Proje kapsamında öncelikle Adana’yı seçtik çünkü Adana’da doğan, Adanalı bir marka olan Sabancı Holding’in perakende markasıyız. Bir diğer tercihimiz Ardahan oldu. Çünkü Ardahan Balı, ülkemizde coğrafi işaret tesciline sahip nadir ballardan biri olarak karşımıza çıkıyor. Kars ise sahip olduğu zengin bitki örtüsü ve dünyanın sayılı ana ırklarından biri olan Kafkas Arı Irkı’na ev sahipliği yapmasıyla doğru ve kaliteli bal için uygun şartlara sahip illerin başında geliyor. Özellikle Ardahan ve Kars’taki faaliyetlerimizle başta kırsal kalkınmaya, dolayısıyla da sürdürülebilir tarıma destek oluyoruz. Biyoçeşitliliği koruyarak işlenmeyen tarım alanlarının değerlendirilmesini sağlıyoruz. Böylelikle bölgeyi hareketlendirerek kalkınmasına katkı sağlayacağız, yeni istihdam imkânları oluşturularak bölgeye olan talebi artıracağız. Proje kapsamında bir sonraki adımımız dünya çam balının yüzde 80’inin üretildiği Muğla olacak. Böylelikle toplam bal üretimi 114 bin ton olan ve yıllık 2 milyar TL ciroya sahip ülkemizde dört koldan hem bal üretimini verimli hale getirerek artıracağız hem de zamanla yurt dışındaki Carrefour marketlerine Türk balı ihraç edebilir bir duruma geleceğiz.”

“Bu yıl 450 ton bal satıp 16 milyon TL ciro hedefliyoruz”

Arı Varsa Hayat Var projesi kapsamında tüketicilere doğru ve kaliteli bal sunmak amacıyla Adana, Ardahan ve Kars’ta 40’ı kadın olmak üzere 200 arıcıya toplam 20 gün teorik ve pratik eğitimler verdiklerini dile getiren Ayşin Işıkgece, şöyle konuştu:

“Ülkemizde arıcılık ve bal üreticiliği ile uğraşanların yaş ortalaması 50’nin üzerinde olduğu için bu mesleği genç nesillere aktarmak amacıyla eğitim verdiğimiz arıcıların 18 – 45 yaş arasında, Arıcılar Birliği’ne bağlı ve en az 30 adet kovanları olmasına dikkat ettik. Daha çok erkek ağırlıklı bir meslek kolu olan arıcılık ve bal üreticiliğinde hem kadın istihdamını artırmak hem de balın yanı sıra polen – propolis – arı sütü gibi katma değerli ürünlerle daha fazla gelir elde edebilmelerini sağlamak amacıyla çalıştığımız arıcıların eşli olarak projeye katılmasına ya da arıcıların kadın olmasına önem verdik. Bir yandan eğitimler devam ederken diğer yandan da reyonlarımızdaki balları testlere tabi tuttuk. Bal ürünlerine dair kalite kontrol mekanizmamızı güçlendirdik. Bal üretiminin verimliliğini ve insan sağlığını gözeterek reyonlarımızda doğru ve kaliteli ballara yer veriyoruz. CarrefourSA olarak bu yıl toplam 450 ton bal satmayı ve 16 milyon TL ciro elde etmeyi hedefliyoruz. Hedeflediğimiz satış miktarının 160 ton ve 6 milyon TL cirosunun Carrefour markalı ballarımızdan elde edeceğimizi düşünüyoruz.”

“Arılar olmazsa, yalnızca dört yıl ömrümüz kalıyor”

İnsanlık tarihinin başlangıcından bu yana arıcılık ve bal üreticiliği faaliyetlerinin gerçekleştirildiğini, arı ırkının yaşamına devam etmesinin doğanın ve dolayısıyla da dünyanın devamlılığı için anahtar bir rol oynadığının da altını çizen Işıkgece, sözlerini şöyle tamamladı:
“Bilim insanı Albert Einstein’ın da belirttiği üzere arıların yeryüzünden kaybolmasıyla insanlığın yalnızca dört yıl ömrünün kalacağını unutmayalım.”

“Türkiye’de kişi başı 1,3 kg bal tüketiliyor” 

Türkiye’de arıcılık ve bal üreticiliği sektörüne ilişkin rakamlar ile Arı Varsa Hayat Var projesi kapsamında arıcılara verilen eğitimler ve balda doğru bilinen yanlışlara değinen Prof. Dr. Muhsin Doğaroğlu, “Toplam 7,8 milyon kovanın bulunduğu ülkemizde 600 bin kişi, bu sektörden ekmek kazanıyor. Dünyanın üçüncü bal üreticisi olan ülkemizde kişi başı yıllık bal tüketimi, 1,3 kilogramla AB ülkelerine oranlara neredeyse iki katı fazladır. Ancak bu sektörün en önemli sorunlarının başında kovan başına verimlilik geliyor. Arıcılara verdiğimiz eğitimlerle, geleneksel arıcılık yöntemleri yerine modern teknik arıcılık yöntemlerinin kullanılmasını sağlayarak mevcut verimliliği artırmayı hedefliyoruz. Bu vesileyle başlatılan Arı Varsa Hayat Var projesi kapsamında Adana, Ardahan ve Kars’taki arı üreticilerine yalnızca doğru bal üreticiliği değil, propolis – polen – arı sütü gibi farklı ürünlerin nasıl üretileceğini, bugün 14 kilogram kovan verimliliğini doğru yöntemlerle Kanada veya Avrupa ülkelerinde olduğu üzere 50 – 60 kilogram seviyesine nasıl çıkarabileceklerini, ilaç kullanmadan zararlılarla nasıl mücadele edileceğini, kovanın devamlılığı için önemli olan doğru kışlatma şartları ve en önemlisi de arının dolaştığı yerlerdeki hijyen şartlarının ne olması gerektiğini anlattık” şeklinde konuştu.

“Üreticisini bildiğiniz, kalitesine güvendiğiniz balları tüketin”

“Şekerle yapay olarak üretilen, şeker eklenen veya bal üretim döneminde çiçek nektarı yerine şekerle beslenen arının ürettiği bal doğru bal değildir” diyen Prof. Dr. Muhsin Doğaroğlu, sözlerini şöyle tamamladı:
“Arı, yalnızca bal yapmadığı kış mevsiminde uygun şekilde ve miktarda şekerle beslenebilir. Fakat bal ürettiği dönemde nektar yerine şekerle beslenirse o bal, doğal balın sahip olduğu sağlık faydalarını sunmaz sadece bir şeker karışımı olur. Bu şekilde tağşişe uğramış sahte balı gözle, tadarak veya tüketicinin uygulayabileceği başka yöntemlerle ayırt etmesi mümkün değildir. Doğru ve sahte bal ayrımı laboratuvar ortamında ileri teknoloji ile üretilmiş ekipmanlarla yapılan analiz sonuçlarına göre uzman kişilerce yapılabilir. Genel olarak 2 yıl raf ömrü bulunan bal, oda sıcaklığında ve ışık görmeyen bir ortamda saklanabilir. Bal doğası gereği bu süreçte kristalleşebilir. Kristalize balın olduğu gibi tüketilmesi faydalıdır. Fakat mutlaka sıvı olarak tüketilmesi isteniyorsa kristalleşen bal şişesi ile 40 derece santigradı geçmeyen sıcaklıktaki bir su içine oturtularak tekrar eritilip rahatlıkla tüketilebilir.”

  

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul İstanbul’da ’mali müşavir’ operasyonu: 21 tutuklama İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yürütülen soruşturma kapsamında, mali müşavirlerden oluşan şüphelilerin kurdukları şirketler üzerinden gerçekte var olmayan bir ticari ilişkiye dayanarak 2020-2021 yıllarında 6 milyar 971 milyon 991 bin 447 TL değerinde sahte fatura düzenlediği tespit edilen ve gözaltına alınan 37 kişiden 21’i tutuklandı. İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yürütülen soruşturma kapsamında, mali müşavirlerden oluşan şüphelilerin kurdukları şirketler üzerinden gerçekte var olmayan bir ticari ilişkiye dayanarak 2020-2021 yıllarında 6 milyar 971 milyon 991 bin 447 TL değerinde sahte fatura düzenlediği tespit edilmişti. Soruşturma kapsamında komisyon karşılığında mali müşavirler veya şirket yöneticileri aracılığıyla bağlantı sağlanan şirketlere sahte fatura temin edildiği ve bu sahte faturaların şirketler tarafından kullanılarak yasal defterlerine kaydetmek yoluyla kurumlar vergisi beyanlarında gider gösterildiği de belirlendi. Şüphelilerin haksız şekilde KDV iadesi alarak devleti 2020-2021 yılı arasında yaklaşık 69 milyon 552 bin 840 TL zarara uğrattıkları belirlenmişti. Örgütsel faaliyet çerçevesinde hareket ettiği tespit edilen 1 yeminli mali müşavir, 25 mali müşavir, 6 örgüt yöneticisi ve suça konu sahte faturaları kullanarak kamu zararına sebep oldukları tespit edilen Demir Grup Şirketleri, Cavıtech Denizcilik A.Ş ve Ses Taahhüt İnşaat A.Ş’nin yönetici ve ortakları olan 11 şüphelinin dahil olduğu toplamda 43 kişi hakkında gözaltı kararı verilmiş ve 37 şüpheli gözaltına alınmıştı. 6 kişinin yakalama çalışması ise sürüyor. Emniyette işlemleri tamamlanan 37 şahıs, adliyeye sevk edildi. Savcılık ifadelerinin ardından mahkemeye sevk edilen 21 şüpheli tutuklandı, 16 şüpheli ise adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı.
Ankara TŞOF Genel Başkanı Yiğiner, yenilenen Kırıkkale tesisinin açılışını gerçekleştirdi Türkiye Şoförler ve Otomobilciler Federasyonu (TŞOF) Genel Başkanı Mehmet Yiğiner, restorasyonu tamamlanan Kırıkkale Akaryakıt ve Dinlenme Tesisleri’nin açılışını; TŞOF Yönetim ve Denerim Kurulu üyeleri, ESOB başkanları, Ankara, Aksaray, Çorum, Kırıkkale, Nevşehir, Niğde ve Yozgat il ve ilçe şoförler odası başkanları ve yöneticilerinin katılımıyla gerçekleştirdi. Açılış kapsamında Genel Başkan Yiğiner, yürütülen tadilat çalışmaları hakkında katılımcılara detaylı bilgi verdi. Restoran, tuvaletler, yerden ısıtma sistemi, iç ve dış cephe düzenlemeleri ile ibadet ve dinlenme alanlarında tamamlanan çalışmaların, tesisin konfor ve işlevselliğini önemli ölçüde artırdığı vurgulandı. Kurdele kesiminin ardından yenilenen tüm alanları başkanlar ve yöneticilerle birlikte gezen Genel Başkan Yiğiner, tesisin ulaşım teşkilatına ve vatandaşlara daha nitelikli hizmet sunacağını ifade etti. Açılış sonrası gerçekleştirilen istişare toplantısında ise esnafı yakından ilgilendiren korsan taşımacılıkla mücadele, basit usulden gerçek usule geçişi öngören düzenleme, ticari araçlarda mülkiyet hakkı konusu ile odaların teknik donanım ihtiyaçlarının karşılanmasına yönelik bilgisayar, yazıcı ve barkod okuyucu temini başta olmak üzere birçok başlık ele alındı. Yapılan ve planlanan çalışmalar, birlik ve oda başkanlarıyla paylaşıldı. Konforlu ve işlevsel bir mola noktası olarak hizmet verecek Kırıkkale Akaryakıt ve Dinlenme Tesislerinin; ulaşım teşkilatına ve tüm vatandaşlara hayırlı olması temenni edilirken, açılış ve istişare toplantısına katılım ve katkı sunan tüm başkanlar ile yöneticilere teşekkür edildi.