POLİTİKA - 15 Eylül 2014 Pazartesi 20:30

Arınç: 'Pozitif yaklaşımımızı göreceksiniz'

A
A
A
Arınç: 'Pozitif yaklaşımımızı göreceksiniz'

Bülent Arınç, "62. Hükümetimiz tam üyeliğe yönelik sürecin pozitif anlamda desteklenmesi, kullanacağımız üsluptan pozitif yaklaşımımızı göreceksiniz.” dedi.

Başbakan Yardımcısı ve Hükümet Sözcüsü Bülent Arınç, "Taşeronlarla ilgili bu kanun içinde olmayan hükümleri Meclis'e getireceğiz. Özele yönelik bir çalışma olacağını söyleyebiliriz artık bu kadar çok maddeli tasarılar Meclis'e gönderilmeyecektir. Bir Torba tasarı hazırlığında değiliz" dedi. 

Başbakan Yardımcısı ve Hükümet Sözcüsü Bülent Arınç, Bakanlar Kurulu toplantısı sonrası yaptığı açıklamada, "Bugün yeni eğitim-öğretim yılının başlangıç günü, milyonlarca öğrencimiz, onların öğretmenleri, velileri için, ülkemiz ve milletimiz için hayırlı bir yıl olmasını diliyorum. Büyük bir neşeyle bu yılki eğitim-öğretim yılına başladılar. Sayın Milli Eğitim Bakanımız bazı okullardaki törenlere ve açılışa katıldılar. Biliyorsunuz ülkemizin nüfusu genç bir nüfus, 30 yaşın altında olanlarda bugün 16 milyon öğrencimiz var. Binlerce derslikte bu yılı geçirecekler, 859 bin 699 öğretmenimiz var. Bundan sonra da ihtiyaca binaen öğretmen atamalarımız devam edecek" dedi.

Bugünkü çalışmaların temelinde AB konusunun olduğunu anlatan Arınç, "Sayın Başbakanımız bu konu üzerinde bir çalışma yapılmasını talimatlandırmıştı. Sayın Bakanımız Volkan Bozkır bir sunum yaptı. AB ile yeni ama takvimleştirilmiş, süreç içinde belli zaman dilimleri içinde gerçekleştirilecek bir eylem planı yapılıyor. Bu eylem planı hazırlığı bugünden itibaren 2014 yılı sonuna kadar, 3,5 aylık bir eylem planı. AB Bakanımız Volkan Bozkır yurtdışında yeni AB ile bir çalışma yapmak üzere ayrıldılar. Eylem planı üzerinde müzakere, algı ve iletişim sürecini dikkate aldığımızı ifade edebilirim. 3 aşamalı eylem planı içinde yeni argümanlarımız ne olacaktır, siyasal ve stratejik sürelerde eksiklikler nelerdir? Yapısal reformları 2015-2019 arasına sıkıştırdığımız bir eylem planına dönüştürüyoruz. 62. Hükümetimiz tam üyeliğe yönelik sürecin pozitif anlamda desteklenmesi, kullanacağımız üsluptan pozitif yaklaşımımızı göreceksiniz. Yaşanan son olumsuzlukların karşılıklı diyalogla kolaylıkla çözüleceğini göreceksiniz" şeklinde konuştu.

Milli Savunma Bakanı İsmet Yılmaz'ın Askeri Ceza Kanunu ve bazı kanunlarda değişiklik yapılmasına dair bir tasarıyı gündeme getirdiğini anlatan Arınç, "30 Mart öncesi bu kapsamlı şekilde gündeme gelmiş ancak ön sıralarda yer almamıştı. Bu konuda bazı bakan arkadaşlarımız kendi görüşlerini ifade ettiler. Bundan sonra benim başkanlığımda bazı bakan ve bürokratlarla bir araya gelerek taslağın üzerinde acilen bir çalışma yapacağız" ifadelerini kullandı.

İş güvenliği ve kazalarına yönelik tartışmaların olduğunu belirten Arınç, "Hükümet olarak bu konudaki prosedürleri, belediyelerin, meslek kuruluşlarının yapacağı çalışmaları etraflıca görüşmek, insan hayatından daha kıymetli bir şey olmadığına inandığımıza göre iş kazalarını asgariye indirecek çalışmalar yapılmasıydı. Geçtiğimiz günlerde tarafların tamamının temsil edildiği faydalı bir çalışma yapıldı. Bu çalışma sonunda elde edilen verilen bugün Bakanlar Kurulu'nda görüşmeye açıldı, bunu sonuçlandıracağız. Bütün taraflarla birlikte eylem planı masaya yatırılacak. Fazlalık, eksiklik nedir bunu görmüş olacak. Kanunlar iyi uygulanabilirse iyi sonuçlar alınır. İş sağlığı ve güvenliği konusunda çıkardığımız kanuna rağmen insan hayatı tehlikeye giriyorsa bunun sorumluların tek tek ortaya çıkarılması gerekir" diye konuştu.
Başbakan Yardımcısı Numan Kurtulmuş'un ILO ve G-20 toplantılarına ilişkin ayrıca bilgiler sunduğunu ifade etti.

Toplantıda, Gençlik ve Spor Bakanı Çağatay Kılıç'ın üniversite ve yüksekokullara kaydını yaptıran öğrenciler için yurt kapasitelerinin nasıl artıracağı konusunda ayrıntılı bilgi verdiğini dile getirdi. 2002 yılına göre Bakanlığın bütçesinin 15 kat, Kredi Yurtlar Kurumu'nun bütçesinin ise 11 kat artırıldığını söyledi. Arınç, "Bugünkü kapasitenin de özel sektör yapmışsa asgari 15 yıl kiralayabiliyoruz. Belediyelerimizi de yurt yapma konusunda görevlendirmeler de verildi. Kapasitelerimizi artırıyoruz. Ranzalı sisteme tekrar geçmeyi düşünmüyoruz" ifadelerini kullandı.

PKK'NIN BAZI İLLERDE OKULLARI YAKMASI

Arınç, açıklaması sonrası gazetecilerin sorularını cevapladı. Bir gazetecinin, "PKK'nın bazı illerde 10 okulu yakması kabinenin gündemine geldi mi? PKK tarafından anadilde Kürtçe eğitim amacıyla açıldığı yasadışı olduğu için savcılık tarafından işlem başlatılan okullarla ilgili mesajınız ne olacak" sorusuna, "Son demokratikleşme Paketi içerisinde 2014'ün Ocak ayında kanun olarak çıkan önemli bir demokratikleşme Paketi var. Özel eğitim kurumlarında Kürtçe de dersler verileceği kararlaştırılmıştı, çok öncesinden devletimizin okullarında seçmeli ders olarak Kürtçe'nin okutulabileceği kararlaştırılmıştı. Bunun hayata geçmesi için hazırlanan yönetmelik kapsamında özel eğitim kurumunun olması ve tam donanımlı olması gerekir. Bugün münakaşası yapılmak istenen şey yapay bir tartışmadır. Bir yerde tuğlalar üst üste konuyor buranın Kürtçe eğitim verecek bir okul olduğu söyleniyor. Bu propagandaya ve provokasyona dönük bir çalışmadır. Milli Eğitim Müfettişleri ve güvenlik güçlerimiz oraya gitmiştir ama ilgililer bunun Kürtçe eğitim verecek bir okul olduğunu beyan etmemişlerdir. Ne kadar taş atarlarsa atsınlar bu provokasyona, dönük sadece bir dedikoduyla Türkiye'yi meşgul etmektir" cevabını verdi.

Arınç, konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Diyarbakır merkezde belediyenin bir binasının okula dönüştürüldüğü iddiasının soruşturulmuştur. Ortada açılmış bir kurum yoktur. Öğretmenleriniz nerede, yok. Müracaat ettiniz mi, yok. Hayır yapamazsınız Türkiye bir hukuk devleti. Bu kanunu uygulamak için bir özel eğitim kurumu nasıl kuruluyorsa bunun gibi bir eğitim kurumunu meydana getirme. Bugün Türkiye'de binlerce özel okul var. İzinsiz, kendi ben yaptım oldu mantığıyla hayata geçirmek istenen girişimin yasadışı olduğu Valilik tarafından kendilerine bildirilmiştir."
Bazı yerlerde okullara zarar verildiği ve örgüt tarafından Diyarbakır ve Muş'ta bazı okulları yakma girişiminde bulunulduğunun valilik tarafından bildirildiğini anlatan Arınç, bununla ilgili adli sürecin başlatıldığını ifade etti. Yangına sebebiyet verildiğinin gerçek olduğunu belirten Arınç, bunların derhal giderilmesi ve eğitim-öğretime ara verilmemesi için çalışmaların gerçekleştirildiğini dile getirdi.

Suriyeli vatandaşlara ilişkin bir soru üzerine Arınç, "Gerçek böyle değildir. Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlarına verdiğimiz türden bir nüfus cüzdanının Suriyeli sığınmacıları verildiği doğru değildir. Türkiye'de birkaç yıldan bu yana canlarını kurtarmak için Suriyeli sığınmacılara misafir tanıtma kartı verilmiştir" dedi.

IŞİD'LE MÜCADELE

IŞİD'le mücadele konusunda Türkiye'nin pozisyonunun ne olacağının sorulması üzerine Arınç, "Ülkemizin görüşleri açık şekilde ifade edildi. Biz, terörle mücadelenin bütün dünya için ortak platform haline gelmesinin netice alıcı olarak ifade ediyoruz. Türkiye uluslararası toplumun önemli bir parçasıdır. Kendi çıkarları doğrultusunda birlikte hareket etmeye ve işbirliğine de her zaman açık durumdadır" diye konuştu.
Torba Yasa'ya ilişkin bir soru üzerine Arınç, "Çok maddeli yasa tasarıları yerine sadece o işle ilgili tasarıları getirmeye gayret edeceğiz. Yasama sıfır hata kabul eden birşeydir. Çok uzun çalışmaların sonucunda en iyi şekilde uygulanmak üzere çıkarılmalıdır. Bundan sonra bu kadar maddeli bir tasarıyı umarım ki görmeyeceksiniz. Sayın Başbakanımızın talimatı budur. Taşeronlarla ilgili bu kanun içinde olmayan hükümleri Meclis'e getireceğiz. Özele yönelik bir çalışma olacağını söyleyebiliriz artık bu kadar çok maddeli tasarılar Meclis'e gönderilmeyecektir. Bir Torba tasarı hazırlığında değiliz" dedi.

"ÇALIŞAN İŞÇİLERİN PRİMLERİNE YÖNELİK 'MALİYET YÜKSELDİ BEN BURAYI KAPATIYORUM' DİYE BİRŞEY YOK"

Zonguldak'taki kömür madencilerinin işsiz kalmasına ilişkin soruya Arınç, "İş güvenliği gerçekten yüksek boyutta masraf gerektiren bir iştir. Biz, devlet olarak bunu karşılamayı gerekli görüyoruz. Çalışan işçilerin primlerine yönelik 'maliyet yükseldi ben burayı kapatıyorum' diye bir şey yok. İnsan hayatı Türkiye ve dünyada çok önemli bir şey. Bunların hepsi düzenleme içerisine dikkate alınacak. Hükümet olarak gerekli dersi aldık" karşılığını verdi.

Başka bir gazetecinin, "Bedelli askerlik ilgili hükümetin gündeminde var mı" sorusuna ise Arınç, "Bir beklentinin olduğunu biliyorum ama bu her gün konuşulacak bir konu değildir. Bugünkü toplantıda bir cümle bile sarf edilmemiştir. Yeni bir Askeri Ceza Kanunu yapma arzumuzdan kaynaklanan bir taslağı bugün görüştük" karşılığını verdi.  

ENİSE YAPAR

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Afyon Afyonkarahisar Belediyesinden tescilli ürünlere ‘logo kullanım hakkı’ açıklaması Afyonkarahisar Belediyesi, Türk Patent ve Marka Kurumu’ndan coğrafi işaret tescili alınan yöresel ürünlerin, üretim ve satışını yapan işletmeler için ‘logo kullanım hakkı’ başvuru sürecini 6 Mayıs’ta başlatıyor. Afyonkarahisar Belediyesi’nden yapılan açıklamada, yöresel ürünlerin kalite ve standardının korunması amacıyla Türk Patent ve Marka Kurumu’na yapılan başvurular neticesinde Afyonkarahisar’ın toplam 50 ürününün coğrafi işaret tescilinin alındığı belirtildi. Bu ürünlerden 18’nin Afyonkarahisar Belediyesi, diğer 32 ürünün ise ilçe belediyeler ve diğer kurum ve kuruluşlar tarafından tescillenerek koruma altına alındığı ifade edildi. Yöresel ürünlerin coğrafi işaret tescilini alan kurumların, ilgili ürünün üretim ve satışını yapan işletmelere, bir dizi denetim sürecinden sonra ‘logo kullanım hakkı’ vermeye haiz olduğu belirtilen açıklamada, geçmişte logo kullanım hakkı kazanan birçok işletmenin toplu satış ve zincir marketlere ürün tedariki gibi ticari anlamda önemli kazanımlar elde ettiği vurgulandı. Bu çerçevede Afyonkarahisar Belediyesi’nin ilk etapta tescilini aldığı 13 ürünle ilgili ‘logo kullanım hakkı’ başvuru sürecini 6 Mayıs Pazartesi günü başlatacağı bildirildi. Başvuru sürecinin 13 Mayıs’ta sona ereceği bildirildi. Açıklamaya göre, logo kullanım hakkı için başvurusu alınacak ürünler ise şöyle; ‘Afyon Kaymaklı Ekmek Kadayıfı, Afyon Lokumu, Afyonkarahisar Patatesli Ekmeği, Afyon Hurma Baklavası, Afyon Bükmesi, Ağzıaçık, Afyon Kebabı, Patlıcan Böreği, Afyon Övmesi, Mercimekli Pilav, Göce Köftesi, Ak Pide ve Haşhaşlı Katmer.’
İzmir Selçuk Belediyesi atalık tohumlardan ürettiği fideleri halkla buluşturdu Selçuk Belediyesi Efes Tarlası Yaşam Köyü’nde atalık tohumlardan ürettiği fideleri ve kompost gübreyi halk ile paylaştı. Selçuk Belediyesi Efes Tarlası Yaşam Köyü’nde atalık tohumlardan üretilen 14 bin adet fide, 2 ton kompost gübreyi halkla buluşturdu. Atalık tohumları çoğaltmak, tarımsal üretimi desteklemek, halkı üretime dahil etmek amacıyla Efes Tarlası Yaşam Köyü ile önemli bir tarımsal kalkınma hamlesi başlatan Selçuk Belediyesi, bu yıl da atalık tohumlardan üretilen fideleri Selçuk halkı ile buluşturdu. Aslanlı Havuz Parkı Yanında kurulan stantlarda kıl tatlı biber, Aydın Karasu uzun patlıcan, Selçuk kara karpuz, köy domatesi, kara kavun, topan patlıcan, salatalık fidelerine ve kompost gübre dağıtımına vatandaşlar yoğun ilgi gösterdi. Efes Tarlası Yaşam Köyü’nde atalık tohumlardan üretilen fideleri ve kompost gübreyi vatandaşlara meclis üyeleri ile birlikte dağıtan Selçuk Belediye Başkanı Filiz Ceritoğlu Sengel, "Biz çok uzun yıllardan beri Efes Tarlası Yaşam Köyü’nde park bahçe atıklarından faydalanarak kompost gübrelerimizi üretiyoruz. Kompost gübrelerimizi vatandaşlarımıza ve üreticilerimize dağıtıyoruz. Efes Tarlası Yaşam Köyü’nde atalık tohumlardan fidelerimizi üretiyor, vatandaşlarımız için çok daha sağlıklı bir üretimle çok daha sağlıklı bir gelecek sağlamaya çalışıyoruz. Sağlıklı bir gelecek için çalışmaya, üretmeye devam edeceğiz” dedi. Diğer yandan Efes Tarlası Yaşam Köyü’nde üreticiler için 2 bin adet nektarin, elma ve kayısı fidanının dağıtımı yapıldı.
Hakkari Yüksekova-Şemdinli fay zonunda deprem ihtimali korkuttu: “Irak’ın kuzeyinde ve Güney Azerbaycan’ın Türkiye’ye sınır il ve ilçelerinde yıkım yaşanabilir” Hakkari’de sismik boşluk olan Yüksekova-Şemdinli fay zonu üzerinde muhtemeller dahilinde 7,0 ile 7,6 arası bir deprem olabileceğini ve muhtemel felaketlere sosyal medya hesaplarında dikkat çeken Deprem Araştırmacısı Baturhan Öğüt, “Hakkari depremi komşu illerde, Irak’ın kuzeyinde ve Güney Azerbaycan’ın Türkiye’ye sınır il ve ilçelerinde yıkım yapabilir” dedi. Deprem Araştırmacısı Baturhan Öğüt, Yüksekova-Şemdinli fay sonu üzerinde yaşanabilecek muhtemel depremde ortaya çıkacak felaket senaryolarını şöyle özetledi. “Depremde bütün yollar kapanabilir” Öğüt, muhtemel bir depremde Şırnak Hakkari otoyolu ve Hakkari merkez, Yüksekova ve Van otoyolu aktif heyelan bölgesinde olduğu için heyelan ya da tonlarca ağırlığa sahip koca kaya kütlelerinin ana ikmal yolları olan bu yollara düşebileceğine dikkat çekerek, "Yollar ulaşıma kapanabilir, nitekim bu yolların kapanması durumunda Van merkezden ya da Şırnak merkezden otoyollar vasıtasıyla gerekli yardım ve arama kurtarma ekipleri teçhizatları ile deprem bölgesine ulaşımı aksayabilir. Bu yollardan geçtiğim için biliyorum dik yamaçlardan oluşmakta" ifadelerini kullandı. “Depremde en çok Yüksekova etkilenecek” Muhtemel depremde en fazla yıkım alacak yerin Yüksekova ilçesi olduğunu söyleyen Öğüt, şöyle konuştu: "Zemini ayrılmamış kuvaterner yani depreme karşı en dayanıksız zemin türüdür ve Yüksekova Selahattin Eyyubi Havaalanı da bu zemin üzerine kuruludur ve en düşük ihtimalle bile pisti hasar görebilir ve uçaklar iniş yapamayabilir. Heyelan bölgelerinde düşmeye yani kaymaya müsait kayalar ya da kaya parçaları tespit edilip gerekli müdahale ile yok edilmelidir. Gerekirse ordu devreye girmeli, her türlü -en kötü- ihtimale karşı havaalanı yakınına hem tırlar hem askeri nakliye uçakları ile konteyner, arama kurtarma da kullanılan teçhizatlar, temel ihtiyaç malzemeleri ve çadırlar sevk edilmelidir. Bölge tam anlamıyla depreme karşı hazırlıklı hâlde olmalıdır." “Türkiye’ye komşu ülkeler de muhtemel depremde etkilenecek” Öğüt son olarak, “Ayrıca muhtemel Hakkari depreminde Şırnak merkezde heyelan olabilir. Bu durum için de ayrı bir önlem alınmalıdır, Hakkari depremi komşu illerde ve Irak’ın kuzeyinde ve Güney Azerbaycan’ın Türkiye’ye sınır il ve ilçelerinde yıkım yapabilir” ifadelerini kullandı.