GÜNDEM - 19 Ekim 2018 Cuma 09:36

Arkadaşları Cemal Kaşıkçı’yı anlattı

A
A
A
Arkadaşları Cemal Kaşıkçı’yı anlattı

Suudi gazeteci Cemal Kaşıkçı’nın arkadaşları Kaşıkçı’yı İHA’ya anlattı. Siyasi Araştırmalar Arap Formu Başkanı Nebil Bekiri: “O yalnızca bir gazeteci değil, aynı zamanda büyük bir siyasi düşünce adamıdır” dedi.

Suudi Arabistan’ın İstanbul Başkonsolosluğu’na giren ve bir daha kendisinden haber alınmayan Suudi gazeteci Cemal Kaşıkçı’nın akıbeti gizliliğini koruyor. Kaşıkçı’nın öldürüldüğüne dair iddialar yapılırken Suudi yetkililer ise bu iddiaları yalanlıyor. Polis ise, Cemal Kaşıkçı’nın izini her yerde arıyor. Kaşıkçı, Suudi Arabistan için sadece sıradan bir gazeteci değil. Arap dünyasında büyük bir etkisi olan ve 2017’den beri Washington Post gazetesinde köşe yazan Kaşıkçı, 1958 tarihinde Medine’de doğdu. İlk ve orta öğrenimini Suudi Arabistan’da bitirdikten sonra Indiana State Üniversitesinden işletme yüksek lisans derecesi ile mezun oldu. Kariyerine muhabir olarak başlayan Kaşıkçı pek çok günlük ve haftalık Arap gazetelerinde çalıştı.
Suudi Arabistan’da birçok gazetede önemli görevlerde bulunan Kaşıkçı, Al Madina isimli gazetede Yazı İşleri Müdürlüğü ve Genel Yayın Yönetmenliği Vekilliğine getirildi, Suudi Arabistan’ın önde gelen Arab News adlı İngiliz gazetesinde Genel Yayın Yönetmeni Yardımcılığı yaptı. Gazeteci kimliğinin yanı sıra siyasette de adından söz ettiren Kaşıkçı, İngiltere ve ABD’de Suudi Arabistan Büyükelçiliği yapan Prens Türki Al Faysal’ın Medya Danışmanlığı görevinde de bulundu. 

Suudi reformistler için önemli bir platform olan Al Watan gazetesinde yazı işleri müdürlüğü görevinde bulunan Kaşıkçı, daha sonra Bahreyn’de açılan ve Suudi Prens El-Velid bin Talal’in finanse ettiği Al-Arab’ta çalıştı.

ARKADAŞLARI İHA’YA KONUŞTU 

Siyasi Araştırmalar Arap Formu Başkanı Nebil Bekiri, Cemal Kaşıkçı’nın kaybolması ile ilgili yaptığı açıklamada, “Cemal Kaşıkçı’nın, kaybolması inanılmaz bir durumdu. Bunu hiç beklemiyorduk. Ben, kardeşim Cemal Kaşıkçı ile Whatsup’tan görüşmek istedim. Fakat cevap gelmedi. Sonra bazı meslektaşlarımla irtibata geçtim ve Cemal Kaşıkçı’nın konsoloslukta kaybolma haberini doğrulattım. İstanbul güvenilir bir şehir. Haber konusunda emin olduktan sonra bu işte bir iş olduğundan emin olduk. Kendi ülkesinin konsolosluğuna nasıl girer de uzun saatler geçmesine rağmen çıkmaz. Çok rahatsız edici bir geceydi. Büyük hayal kırıklığı yaşadım” dedi.

“KAŞIKÇI’NIN BİR DAVASI VE BİR MESAJI VARDI” 

Cemal Kaşıkçı’nın Arap dünyasında büyük bir gazeteci olduğunu söyleyen Bekiri,” Arap dünyasında onun büyük bir etkisi vardı. O yalnızca bir gazeteci değil, aynı zamanda büyük bir siyasi düşünce adamıdır. Onun bir davası ve bir mesajı vardı. Onun Arap arenasından çıkıp da Washington Post vasıtasıyla oynadığı rol çok büyük bir etki etkiye sahipti” ifadelerini kullandı.

“KAŞIKÇI ÇOK CESURDU VE DÜŞÜNDÜĞÜNÜ SÖYLEMEKTEN KORKMAZDI” 

Cemal Kaşıkçı ile 8 yıl önce Katar’ın başşehri Doha’da uluslararası bir konferansta tanıştığını söyleyen Bekiri, “Arap alemi hakkında uzun süre fikir alışverişinde bulunduk. Onunla aynı düşünceyi taşıyordum. Cemal Kaşıkçı çok ihlaslı ve sunduğu düşüncelerde samimiydi. O çok cesurdu ve düşündüğünü söylemekten korkmazdı. Bu Cemal Kaşıkçıyı farklı bir duruma getirmişti. Cemal ayrıca, birçok dil ve milletten bağımsız olarak İslam ulusu birliği fikrine inanıyordu ve ayrımcılıktan nefret ediyordu. Arap halklarının demokrasi haklarına saygı göstererek bölgede ciddi ittifaklar kurmak ve Arap Baharı, özgürlük, adalet ve demokrasinin hedeflerine ulaşmak için geniş bir harekete sahip olmayı istiyordu” dedi.

“CEMAL YEMEN İÇİN SİYASİ DİYALOG ÇAĞRISINDA BULUNDU” 

Kaşıkçı’nın, Yemen’deki krizin savaşla çözülmeyeceğini, savaşın uzun sürdüğünü, büyük bir insani krize neden olduğunu, savaşın sona erdirilmesi için çağrıda bulunduğunu ve bunun devamına karşı olduğunu ifade ettiğini belirten Bekiri, “Cemal siyasi diyalog çağrısında bulundu, Yemen’deki çözümün içsel bir çözüm olduğuna ve bölgesel tarafların başkan değil, yalnızca yardımcı olduğuna inanıyordu. Bölgesel tarafların (Suudi Arabistan ve Birleşik Arap Emirlikleri) Yemen’de varlığını sürdürebilmek için savaşı uzatmaya çalıştıklarının farkındaydı. Başka bir deyişle, ülkesinin Yemen’deki politikasına karşı çıktı” ifadelerini kullandı.

“KAŞIKÇI’NIN GİDİŞİ BÜYÜK BİR KAYBI TEMSİL EDİYOR” 

Bekiri, “Kaşıkçı Batı dünyasında Arap dünyasının halkını temsil eden ilk sesti. Batı dünyasını Arap dünyasında eleştirdi ve Batı düşüncesinin kibirli ve tamamlayıcısı değildi, ama rasyonel bir şekilde eleştireldi. Cemal Kaşıkçı’nın ölümü çok acı verici ve utanç vericiydi. O büyük bir boşluk bıraktı, her zaman bu şehirde bulundu, her zaman bizimle temasa geçti ve periyodik olarak tartıştı. İyi bir arkadaştı. Kaşıkçı herkesin arkadaşıydı ve herkes ona yakın hissediyordu. Onun ayrılışı hepimiz için büyük bir şoktu” dedi.
Cemal Kaşıkçı’nın ölümünün dünya basını için büyük bir şok olduğunu söyleyen Gazeteci ve Politik Analist Yasin El-Tamimi, “Cemal Kaşıkçı’nın ortadan kayboluşunu izleyen birçok insanla birlikteydim, öldüğünü bilmiyorduk ve ölümüyle ilgili kesin bir haber yoktu. Ama sonunda herkesin onun ölüm haberini bekliyordu, çünkü Suudi Arabistan daha önce bu tip muhtelif suikastlarda bulunmuştu” dedi.

“CEMAL DEMOKRASİ, ADALET VE ÖZGÜRLÜK İSTİYORDU” 

Cemal Kaşıkçı’nın ölüm haberinin herkeste şok etkisi yaptığını söyleyen El- Tamimi, “Cemal Kaşıkçı’nın Arap dünyasında büyük bir yeri vardı, çünkü en büyük Arap ülkesi Suudi Arabistan’la çatışan fikirlere sahipti. Cemal demokrasi, adalet ve özgürlük istiyordu. Bu değerler için mücadele etti ve inandığı değerler için hayatını kaybetti” ifadelerini kullandı.

“ÖLÜMÜ HEPİMİZ İÇİN ÇOK BÜYÜK BİR ŞOKTUR” 

El-Tamimi, “Cemal Kaşıkçı’nın ölümü hepimiz için çok büyük bir şoktur. Suudi politikasında bir değişiklik bekledik, ama Kaşıkçı’nın ölümü Suudi Arabistan’ın felaket yolunda olduğunu kanıtladı ve Kaşıkçı’nın ölümü her anlamda büyük bir felakettir” dedi.

“TÜRKİYE’Yİ ÇOK SEVİYORDU” 

Cemal Kaşıkçı, Türkiye’nin deneyimlerinden çok etkilenen büyük bir Arap akımının başında olduğunu Türkiye’yi çok sevdiğini söyleyen El-Tamimi, Cemal, Türk devletine sempati duyuyordu ve Türk deneyiminin başarısına inanıyordu. İstanbul’dan uzaklaşamazdı, burada bir ev satın aldı ve İstanbul’da kalmak niyetindeydi. Türkiye’ye karşı bir komplo var, bu yüzden Türkiye’nin büyük savunucusu oldu. Cemal, Arap-Türk ilişkilerini geliştirmek için mücadele ediyor ve Türk-Arap ilişkilerinin kötüye kullanılmasını reddediyordu” ifadelerini kullandı.

“CEMAL DEMOKRATTI VE LİBERAL FİKİRLERİ VARDI” 

Cemal Kaşıkçı’nın Liberal bir Demokrat olduğunu söyleyen El-Tamimi, “Birçok kez Cemal Kaşıkçı ile buluştum ve kısa bir süre önce birçok televizyon programında yer aldık. Cemal Kaşıkçı’nın Müslüman Kardeşler içinde olduğu iddia ediliyordu. Yakın bir ilişkimiz vardı. Aslında Kaşıkçı herkese açıktı. Demokrattı ve liberal fikirleri vardı. Bu fikirleri yazılarına ve tartışmalarına yansıyordu. Cemal Kaşıkçı, Arap ulusunun vicdanını, kırılma ve yenilgi döneminde temsil eden, özgürlük ve demokrasinin savunucusu olan bir medya platformuydu” ifadelerini kullandı.

“KAŞIKÇI’NIN ÖLÜMÜ SUUDİ ARABİSTAN ÜZERİNDE BÜYÜK BİR ETKİ OLUŞTURACAK” 

Kaşıkçı’nın ölümünün yansımalarının Suudi Arabistan’ı derinden tehdit etmeye başladığını söyleyen El-Tamimi, “Kaşıkçı’nın ölümü Suudi Arabistan üzerinde büyük bir etki oluşturacak. ABD’de, Amerika Senatosu ve Kongresi’nde, bu cinayete karışması nedeniyle Prens Muhammed bin Salman’ın görevi bırakması için talepler var. Kaşıkçı’nın ölümünün Suudi Arabistan ve onun yeni lideri için çok tehlikeli olacağını fark edilmedi. Cemal Kaşıkçı’nın ortadan kaybolma anı herkes için bir şok anıydı ve ölümünü beklemiyorduk, bu adam Arap dünyasındaki medya ve politik sahnede önemli bir role sahipti” dedi.  

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul Beyoğlu’nda Hıdırellez coşkusu Beyoğlu Belediyesi tarafından “Beyoğlu’nda Bahar” temasıyla düzenlenen Hıdırellez şenlikleri vatandaşların yoğun katılımıyla gerçekleşti. Alanı dolduran kalabalık yapılan gösterilerle Hıdırellez’i coşkuyla kutladı. Beyoğlu Belediyesi tarafından düzenlenen Hıdırellez şenlikleri Kızılay Meydanı’nda düzenlendi. Vatandaşların yoğun katılımıyla gerçekleştirilen şenliklerde sihirbaz, jonglör, ateşbaz, palyaço ve Roman dansı grubu sahne alırken Beyoğlu Belediye Başkanı İnan Güney yaptığı açıklamada, "Bütün milli bayramlarımızı, dini bayramlarımızı, manevi bayramlarımızı böyle coşkuyla, bir arada, kaynaşarak kutlayacağız. Her seferinde farklı mahallelerde bir araya geleceğiz. Belediyenin hizmetlerini farklı mahallelerdeki çocuklarımız hissetsin, farklı mahallelerde yaşayan komşularımız hissetsin diye tek bir noktada değil Beyoğlu’nun değişik mahallelerinde bu faaliyetlere devam edeceğiz. Bugün Hıdırellez bahar bayramı doğanın yeniden canlanması demek. Aynı 31 Mart’ta olduğu gibi. 31 Mart’ta da Beyoğlu yeniden canlandı. 31 Mart’ta Beyoğlu’nu hep beraber rengarenk yaptık. Hıdırellez duaların edildiği, darda kalanların çare aradığı, hasta olanların şifa bulmak için dua ettiği, yardıma muhtaç insanların dua ettiği dolayısıyla dileklerin kabul olduğuna inanılan bir gün. Bugün karada darda kalanlara yardım eden Hızır ile denizde zorda kalanlara yetişen İlyas’ın 5 Mayıs’ı 6 Mayıs’a bağlayan gece gül ağacının dibinde buluşmasına istinaden kutladığımız Hıdırellez bayramı. Bizler Beyoğlu’nda tüm kimliklere ait bayramları kutlayalım” dedi. Konuşmasının sonlarında Gazze’de zulüm gören insanlara dua eden Güney şunları söyledi: "Bizler Beyoğlu’nun renkliliğini el ele verip birlikte geleceğe taşıyalım. Yine dualarla dileklerle kapatalım. Özellikle Gazze’deki mazlumlara inşallah zulmün son bulduğu günler olsun diyorum. Hastaların şifa bulduğu günler olsun, darda kalanların darına Hıdırellez’in yetişmesini diliyorum. Hepinize buraya katıldığınız için, bu coşkuya destek verdiğiniz için bayramı bizlerle birlikte el ele kutladığınız için çok teşekkür ediyorum. Sağ olun var olun” ifadelerini kullandı. Güney’in konuşmasının ardından Hıdırellez balonu uçurulurken, etkinlik müzik ve dans gösterileriyle devam etti.
İstanbul Okan Buruk: "Beklemediğimiz kadar rahat bir galibiyet oldu" Galatasaray Teknik Direktörü Okan Buruk, Sivasspor karşısında çok üstün oyun ortaya koyduklarını söyleyerek, "Beklemediğimiz kadar rahat bir galibiyet oldu" dedi. Trendyol Süper Lig’in 35. haftasında Galatasaray evinde karşılaştığı Sivasspor’u 6-1 mağlup etti. Maçın ardından düzenlenen basın toplantısında açıklamalarda bulunan Galatasaray Teknik Direktörü Okan Buruk, "Maç öncesi rakibimizin savunma ağırlıklı bir dizilişle beklediğini, oynadığı maçlarda topu rakibe verdiğini, çok pozisyon vermediğini ve kalesinde gördüğü gol sayının da az olduğunu biliyorduk. Uzun topla gol bulan bir takımdı. Oyuna erken girdik, erken goller attık. Top bizdeyken hücum anlamında hareketliliğimiz iyiydi. Bu seneki en kaliteli maçlarımızdan biriydi. Çok baskı da görmedik. Icardi’ye 3 kişi yakın oynadı. Yön değiştirmede girdiğimiz pozisyonlar oldu. Bence skor daha da yukarıya gidebilirdi. Rakibimizin de girdiği pozisyonlar oldu. Çok üstün oyun ortaya koyduk. Beklemediğimiz kadar rahat bir galibiyet oldu. Sivaspor ligin dirençli takımlarından birisi. Maç öncesi bu anlamda herkesin gözünü korkutan bir Sivasspor vardı. Oyunun bütün bölümlerinde üstün oynadık. Her golü attıktan sonra tekrar oyunun içine girdik. Hak ettiğimiz bir galibiyet oldu. Bizim için gol sayısı çok önemli. Rakibimizle puan farklı açarken bir yandan da averajla olarak önüne geçtik. Son 6-7 maçta averajla olarak çok büyük sayıya ulaştık. Çok pozisyona girdik. Ofansif anlamda takımın performansından memnunum. Haftada 1 maçta farklı bir durum oldu. Muhteşem bir taraftar vardı. Onlara teşekkür ediyorum. Her türlü takımımıza destek verdiler. Onlarla birlikte çok güçlüyüz. Onlara da bu galibiyeti hediye ediyorum" diye konuştu. "Kendi konsantrasyonumuzdan ödün vermemek istiyoruz" Şampiyonluk yarışının devam ettiğini söyleyen Buruk, "Bugün maçımızı oynadık. Yarın rakibimizin maçı var. Devam eden bir lig var. Kendi konsantrasyonumuzdan ödün vermemek istiyoruz. Her hafta bunu arttırıyoruz, bu değerli. Rakibimizle puan farkına bakmadan 16 maç üst üste kazandık. 3 maçı da kazanıp bir yandan da Türkiye için yeni bir rekor kırmak istiyoruz. Önümüzdeki hafta da bu ciddiyetle Karagümrük maçına hazırlanacağız" şeklinde konuştu. "Lig bittikten sonra görüşürüz dedik" Sözleşmesinin uzatılma durumuyla ilgili sorulan soruya ise sarı-kırmızılıların teknik direktörü, "Konuştuk. Başkanımız, Erden Bey, yönetim kuruluyla bir aradayız. Burada zaten kader birliği yaptık. Bir sonraki sene için de lig bittikten sonra görüşürüz dedik. Benim de isteğim devam etmek. Önce şampiyonluğumuzu yaşayalım, şampiyonluk yolunda çok önemli bir yerdeyiz. Burada kafamızı karıştıracak hiçbir şey olmaması çok değerli. İnşallah en kısa zamanda bunu hallederiz. Avrupa da Türk adamları için bir yol tabii. Türk teknik adamlarının sayısı az. Benim ilk amacım, hayalim Galatasaray’da çok büyük başarılar kazanmak. Bu bunu devam ettirmek birinci düşüncem. İleride düşünülebilir. Çok önemli bir kulüpteyiz. Şampiyonlar Ligi’nde bu sene dünyada oyun olarak, isim olarak kendini gösteren bir kulüpteyim. Önümüzde sene kendimize daha büyük hedef koymak zorundayız" diye cevap verdi. "Daha çok sahada kalmamız gerekiyor" Teknik direktörlerin tansiyonu düşürmesi gerektiğini vurgulayan Okan Buruk, "Zaten çok büyük kavga var. Bunun içerisinde bizim çıkıp, yaptığımız açıklamalar bu anlamda hem bizi bir sonraki maç için baskı altına alır, farklı yerlere sokar. Bir yandan da hepimiz Türk futbolu için hizmet ediyoruz. Daha çok sahada kalmamız gerekiyor. Bugün sahada kaldık. Şampiyonluk haftalarındayız. Zeminler güzel olunca oyuncularımızın kalitesi de artıyor. Bülent hocanın ilk maçtan sonraki açıklamalarına taraftar tepki vermiş olabilir, bizim düşüncemiz futbol oynamaktı. Doğru oynadık. İzleyenlere güzel futbol seyrettirdik" ifadelerini kullandı. "İsteğim ve düşüncem bu kadro yapımızı korumak ve üzerine takviye yapmak" Bütün oyuncularının Avrupa’da oynama hedefi ve hayali olabileceğini söyleyen Buruk, "Burada kalıp 1 sene daha oynayıp, yurt dışına gitmek isteyen olabilir, Türk oyunculardan bahsediyorum. Benim isteğim ve düşüncem bu kadro yapımızı korumak ve üzerine takviye yapmak. Geçen sene çok oyuncu değiştirdik. Kiralıktan da dönecek çok fazla oyuncumuz var. Bu sene daha doğru adımlarla birlikte kadromuzu korumamız gerekiyor. Önümüzdeki sene için bütün planı yapıyoruz. Lig devam ediyor. 3 maç kaldı. Şampiyon olup, Şampiyonlar Ligi’nde oynamak için maçlara daha çok odaklanıyoruz" dedi. "Hakim Ziyech gelecek sene bizimle olacak" Faslı futbolcu Hakim Ziyech’in şu anda iyi durumda olduğunu ifade eden sarı-kırmızılıların teknik direktörü, "Hem sarı kart sınırında, hem de sakatlık riskinden korktuğumuz için bazen erken çıkarıyoruz. Hakim bizim oyuncumuz. Gelecek sene bizle olacak. Bizim için önemli ve değerli bir oyuncu" açıklamasında bulundu. Sarı kart sınırındaki futbolcuların çokluğunun hatırlatılması üzerine Okan Buruk, "Burada sadece gidişine bırakıyoruz. Ben de kart sınırındayım. Onun için dikkatli olmak gerekiyor. Bazen oyuncuları erken çıkıyoruz. En önemli ive değerli olan maç bir sonraki maç. O yüzden kazanmaya odaklanıyoruz. Onun dışında kötü düşüncelerimiz yok" diyerek sözlerini tamamladı.
İstanbul Beyoğlu’nda Hıdırellez coşkusu yaşandı Beyoğlu Belediyesi tarafından “Beyoğlu’nda Bahar” temasıyla düzenlenen Hıdırellez şenlikleri vatandaşların yoğun katılımıyla gerçekleşti. Alanı dolduran kalabalık yapılan gösterilerle Hıdırellez’i coşkuyla kutladı. Beyoğlu Belediyesi tarafından düzenlenen Hıdırellez şenlikleri Kızılay Meydanı’nda düzenlendi. Vatandaşların yoğun katılımıyla gerçekleştirilen şenliklerde sihirbaz, jonglör, ateşbaz, palyaço ve Roman dansı grubu sahne alırken Beyoğlu Belediye Başkanı İnan Güney de açıklamalarda bulundu. Güney alanı dolduran kalabalığın Hıdırellez şenliklerini kutlarken şu sözleri sarf etti, “Bütün milli bayramlarımızı, dini bayramlarımızı, manevi bayramlarımızı böyle coşkuyla, bir arada, kaynaşarak kutlayacağız. Her seferinde farklı mahallelerde bir araya geleceğiz. Belediyenin hizmetlerini farklı mahallelerdeki çocuklarımız hissetsin, farklı mahallelerde yaşayan komşularımız hissetsin diye tek bir noktada değil Beyoğlu’nun değişik mahallelerinde bu faaliyetlere devam edeceğiz. Bugün Hıdırellez bahar bayramı doğanın yeniden canlanması demek. Aynı 31 Martta olduğu gibi. 31 Martta da Beyoğlu yeniden canlandı. 31 Martta Beyoğlu’nu hep beraber rengârenk yaptık. Hıdırellez duaların edildiği, darda kalanların çare aradığı, hasta olanların şifa bulmak için dua ettiği, yardıma muhtaç insanların dua ettiği dolayısıyla dileklerin kabul olduğuna inanılan bir gün. Bugün karada darda kalanlara yardım eden Hızır ile denizde zorda kalanlara yetişen İlyas’ın 5 Mayısı 6 Mayısa bağlayan gece gül ağacının dibinde buluşmasına istinaden kutladığımız Hıdırellez bayramı. Bizler Beyoğlu’nda tüm kimliklere ait bayramları kutlayalım” dedi. Konuşmasının sonlarında Gazze’de zulüm gören insanlara dua eden Güney şunları söyledi, “Bizler Beyoğlu’nun renkliliğini el ele verip birlikte geleceğe taşıyalım. Yine dualarla dileklerle kapatalım. Özellikle Gazze’deki mazlumlara inşallah zulmün son bulduğu günler olsun diyorum. Hastaların şifa bulduğu günler olsun, darda kalanların darına Hıdırellez’in yetişmesini diliyorum. Hepinize buraya katıldığınız için, bu coşkuya destek verdiğiniz için bayramı bizlerle birlikte el ele kutladığınız için çok teşekkür ediyorum. Sağ olun var olun” ifadelerini kullandı. Güney’in konuşmasının ardından Hıdırellez balonu uçurulurken, etkinlik müzik ve dans gösterileriyle devam etti. (AU-