Artvin Valiliği, Artvin vakıfları, federasyonları ve derneklerinin iş birliği ile İstanbul’a taşınan Artvin kültür ürünlerine her kesimden insan ilgi gösteriyor. 19 Nisan’a kadar ziyaretçilere açık olan Artvin Tanıtım Günleri’nde kentin kültürel özellikleri tanıtılıyor. Artvin’in geçmişinden beri verimli ama sınırlı topraklara sahip olduğu için kendi kendine yetemeyen bir ekonomisi olduğunu ifade eden Artvin Hizmet Vakfı Yönetim Kurulu üyesi Osman Bozkurt, Artvin’in genellikle kapalı kır ekonomisi üzerine şekillendiği için pazarla ilişkisinin zayıf olduğunu, bu nedenle Artvin halkının eğitime yöneldiğini söyledi. Artvin’in Türkiye için yüksek dayanışma konusunda bir model olduğunun altını çizen Bozkurt, “Artvin’in Türkiye için model olma özelliği vardır. Bu yönü yeterince değerlendirilmiyor. Çünkü Türkiye’de etnik sorunların çok kışkırtılan sorunlar olmasına karşın Artvin hiçbir kışkırtmanın başaramadığı yüksek bir dayanışma ve hemen her etnik kökenin bir diğerine empati kurduğu bir düzen vardır. Bu düzen zannediyorum Türkiye’de şu anda bir tek Artvin’de var. Antakya bu konuda iyi bir örnekti. Ama ne yazık ki şu anda başka sebeplere bağlı olarak o etnik durum başka bir hal aldı. Artvin örneği bütün Türkiye için rol model olarak düşünülmeli. Eğitime gösterdiği ilgi açısından da böyle düşünülmeli” dedi.
Türkiye’nin ihtiyacı olan Kafkas arısının damızlık olarak kalabildiği tek bölgenin Artvin Borçka ilçesindeki Macahel bölgesinde olduğunu söyleyen Macahel Arıcılık A.Ş. firmasının yöneticisi Mehmet Ali Bayrak ise, “Türk arıcılarının damızlık olarak kullanabileceği tek gen kaynağı Macahel bölgesinde. Bu bölgenin oradaki varlığı Artvin’e de değer anlamında önemli katkılar sağlıyor. Bizim projelerimiz arıcılık, eko-turizm ve organik tarım olmak üzere üç ayaklı olarak yürütülüyor. Artvin’in coğrafya yapısı tarım faaliyetlerine uygun değil. Arıcılık için çok daha uygun durumda. Arıcılığı daha fazla geliştirip oradaki mevcut arıları ıslah ederek ırklarını düzeltip tüm Türkiye’ye hatta uluslararası platforma açmak istiyoruz” ifadelerini kullandı.
Erzurum’a ait olduğu bilinen cağ kebabının aslında Artvin’in Ardanuç ilçesinden çıktığını dile getiren İstanbul-Artvin Dernekleri Federasyon Başkanı Sinan Temiz, cağ kebabının orijinal adının ‘eşkıya kebabı’ olduğunu ve aslında Artvin’in Ardanuç yöresine ait olduğunu söyledi.
