GÜNDEM - 15 Eylül 2021 Çarşamba 12:07

Aşı olmayıp PCR testi yaptırmayınca 450 km uzaklıktaki evine yürümek zorunda kaldı

A
A
A
Aşı olmayıp PCR testi yaptırmayınca 450 km uzaklıktaki evine yürümek zorunda kaldı

Aşı olmayı ve PCR testi yaptırmayı reddeden Ahmet Tanman, şehirler arası seyahatlerde aşı ve PCR zorunluluğu nedeniyle otobüse binemeyince, yaşadığı duruma tepki göstermek için Ankara’dan İstanbul’da bulunan evine doğru protesto yürüyüşü başlattı. Bir haftada Kocaeli’ne ulaşan Tanman, “Giderim köyde, dağda yaşarım ama aşı yaptırmam. Çocuklarıma da aşı yaptırtmadım gerekirse çocuğumu okula göndermem” dedi.

Ankara’dan İstanbul’a gitmek isteyen ancak şehirler arası seyahatlerde aşı ve PCR zorunluluğu nedeniyle otobüse binemeyen 52 yaşındaki Ahmet Tanman, duruma tepki göstermek ve sesini duyurmak için 7 gündür Ankara’dan İstanbul’a yürüyor. 7 günün sonunda Kocaeli’ne yetişen Tanman, korona virüsü aşısına ‘şeytan sıvısı’ ismini verdiğini ifade etti. Maske takmayı reddeden ve ailesinden kimseye aşı yaptırtmadığını söyleyen Tanman, gerekirse çocuklarını okula göndermeyeceğini ve köye yerleşeceğini söyledi.

“Evime dönmek için Ankara’dan İstanbul’a yürüyorum”

Ayın 7’sinde Ankara’dan İstanbul’a dönmek için acenteye uğradığını söyleyen Ahmet Tanman, “Bilet almaya gidince içeride bana ‘Beyefendi sizin aşınız var mı, PCR testiniz var mı?’ diye sordular. Aşı ve PCR testi olmadığını ve olmak istemediğimi söyledim. ‘O zaman size bilet vermiyoruz’ dediler. Ben de evime dönmek için Ankara’dan İstanbul’a yürümeye karar verdim. Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayip Erdoğan Davos’ta kullanmış olduğu bir ifade vardı ‘One Minute’. Ben de diyorum ki Cumhurbaşkanı Recep Tayip Erdoğan’a sesimi duyun. Küreselcilerin kurmuş olduğu tuzağa da Cumhurbaşkanı Erdoğan ‘One Minute’ diyecek, ona hiç şüphem yoktur” dedi.

Aşı olmayıp PCR testi yaptırmayınca 450 km uzaklıktaki evine yürümek zorunda kaldı

“Aşıya ‘şeytan sıvısı’ diyorum”

Aşı karşıtı mısınız sorusuna cevap veren Tanman, “Ben ona aşı demiyorum, aşı karşıtı ayrı bir şey. İçeriği belli olmayan şeytan sıvısı diyorum. Hastalığı çıkaran onlar, bu hastalık laboratuvarda üretildi. İlacı veren onlar, talimatı veren onlar. Ben sizin talimatlarınıza uymuyorum. Küreselcilerin kararlarını elimin tersi ile itiyorum. Bu hastalığı ben de geçirdim, Kekik, limon, zencefil içtim. Gönderdikleri ilaçları tamamen lavaboya attım, kullanmadım. Aslanlar gibi 3 günde bu hastalığı bitirdim. Ailemden 13 kişi korona oldu, abimi halamı ve halamın eşini kaybettik” diye konuştu.

Aşı olmayıp PCR testi yaptırmayınca 450 km uzaklıktaki evine yürümek zorunda kaldı

“Maske de takmıyorum”

Asla aşı olmayacağını söyleyen Ahmet Tanman, “Gerekirse evimi taşırım giderim köyde dağda yaşarım. Yeter ya, akrabalık bitti, komşuluk bitti. Çocuklarım da okula gidiyor ama onlara da aşı yaptırtmadım. Gerekirse çocuğumu okula göndermeyeceğim, alıp evimi köye taşırım kader utansın derim. Maske de takmıyorum. Ne maskesi, maske nedir. insanlar neden evde uyurken sabahları odalarında cam açıyor? Temiz hava gelsin diye. Maske temiz havayı önlüyor. Neden ben maske takayım?” şeklinde konuştu.

Aşı olmayıp PCR testi yaptırmayınca 450 km uzaklıktaki evine yürümek zorunda kaldı

Aşı olmayıp PCR testi yaptırmayınca 450 km uzaklıktaki evine yürümek zorunda kaldı

Fehime Kartal - Harun Yıldız

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Karabük Polisten kaçan alkollü sürücü kaza yapınca yakalandı Karabük’te polisin "dur" ihtarına uymayıp otomobiliyle kaçan ehliyetsiz ve 1.85 promil alkollü sürücü kaza yapınca yakalandı. Hürriyet Mahallesi Melisa Caddesi’nde 78 ABL 583 plakalı otomobilin sürücüsü M.E.Y. (19), yolda zikzak çizince polis ekiplerin "dur" ihtarına uymayarak kaçtı. Buradan Karabük-Yenice kara yolu üzerinde devam eden kovalamaca sonucu sürücü, direksiyon hakimiyetini kaybederek önce kaldırıma ardından köprü ayağına çarptı. Çarpmanın etkisi ile otomobilin motoru yerinden fırlayarak koptu. Kazada sürücü M.E.Y ve yanındaki Z.C.K. (18) yaralanırken, kaza sonrası polise direnenince ekipler biber gazı sıkarak etkisiz hale getirdi. Bu sırada ihbar üzerine kaza yerine sağlık ve çok sayıda polis ekipleri sevk edildi. Olay yerinde ilk müdahaleleri yapılan yaralılardan otomobil sürücüsü M.E.Y, önce alkolmetreyi üflemek istemeyince ambulansa bindi. Bir süre sonra ambulanstan geri inen ve yüzüne yediği biber gazından dolayı zor anlar yaşayan sürücü polisle pazarlık yapmaya başladı. Trafik ekiplerin alkolmetreyi üflememesi durumunda cezaların katlanarak artacağı söylenen sürücü M.E.Y, 5 ay önce ehliyetini alkollü araç kullanmaktan dolayı alındığını belirterek, ’Alkolmetreyi üflersem mi daha çok yararıma" diye sormasının üzerine polisin üflemezsen cezan daha çok katlanır demesiyle alkometreyi üfledi. Yapılan ölçümde sürücünün 1.85 promil alkollü olduğu tespit edildi. Ambulanslarla Karabük Eğitim ve Araştırma Hastanesine kaldırılan yaralıların genel durumlarının ise iyi olduğu öğrenildi. 1,85 promil alkollü sürücüye, tarafik ekiplerince Karayolları Trafik Kanunu’nun "dur ikazına uymamak", "sürücü belgesiz araç kullanmak" ve "alkollü araç kullanmak" gibi 6 maddeden toplam 51 bin 948 lira idari para cezası kesildi. Sürücü hakkında ayrıca "trafik güvenliğini tehlikeye düşürmek" suçundan da adli işlem başlatıldı. Diğer yandan kazanın meydana geldiği yerde bulunan Soğuksu KYK kız yurdundaki öğrencilerde yurdun bolkonuna çıkarak yaşananları film gibi izledi.