SAĞLIK - 21 Ocak 2021 Perşembe 12:26

Aşırı ağrı kesici kullanımı baş ağrısı sebebi

A
A
A
Aşırı ağrı kesici kullanımı baş ağrısı sebebi

Medline Adana Hastanesi Nöroloji Uzmanı Prof. Dr. Meliha Tan, tedavi için kullanılan ağrı kesicilerin ayda 10 günden fazla alınmasının kendi başına kronik bir baş ağrısı nedeni olduğu söyledi.

Nöroloji Uzmanı Prof. Dr. Meliha Tan, baş ağrısının nedeni, sıklığı, şiddeti ve yaşamsal sonuçlarının çok büyük farklılıklar gösterebileceğini belirterek, “Hastalar genellikle baş ağrılarının altta yatan ciddi bir sorunun belirtisi olduğundan korkar. Fakat çoğunda iyi seyirli ancak uzun yıllar boyu ataklar halinde devam eden bir süreç söz konusu” dedi.
Baş ağrılarının temelde iki grupta ele alınabileceğini anlatan Prof. Dr. Tan, “Bunlar, birincil (primer) ve ikincil (sekonder) baş ağrısı bozuklukları olarak tanımlanır. İkincil baş ağrısı bozukluklarında ağrı, beyin tümörü, inme-beyin kanaması, damar tıkanıklığı veya vücut dengesinde bozukluk gibi bir başka hastalığa bağlıdır ve bunların ortaya konulması tedavi açısından son derece önemlidir. Birincil baş ağrısında ise altta yatan, saptanabilir başka bir neden yoktur. Bu tip baş ağrıları hastadan alınan bilgiye göre isimlendirilir ve çoğunda tıbbi ve nörolojik muayeneler normaldir. Bu nedenle doğru tanı için eldeki en yararlı veri hastanın ayrıntılı öyküsü” ifadelerini kullandı.

Birincil baş ağrıları içinde en sık karşılaşılanlar migren ve gerilim tipi baş ağrıları olduğunu kaydeden Tan, “Bunlarla karşılaştırıldığında çok daha seyrek olmakla birlikte çok şiddetli, sık baş ağrılarına neden olmaları, geleneksel ağrı kesicilere yanıt vermemeleri ve farklı tedaviler gerektirmeleri nedeniyle küme baş ağrısı ve tekrarlayıcı yarım baş ağrısı da önemli bir birincil baş ağrısı hastalığı grubunu oluşturuyor. Çoğu kez bu hastalar doğru tanı alana kadar, bazen yıllarca şiddetli ağrılar çekebiliyorlar. Şu an için dünyada en sık görülen üçüncü baş ağrısı tipi ise ‘aşırı ağrı kesici ilaç kullanım baş ağrısı’ olarak değerlendiriliyor” dedi.

Migren

Prof. Dr. Tan, bu yüzden tedavi için kullanılan ağrı kesicilerin ayda 10 günden fazla alınmasının kendi başına kronik bir baş ağrısı nedeni olduğu konusunda hastalarda farkındalık oluşturmanın önemine dikkat çekerek ağrı tiplerini ise şöyle anlattı:
"Tüm baş ağrısı hastalıkları içinde doktora en fazla başvuru nedeni olarak bilinen migren ağrıları, kan damarlarının genişlemesi ve bu kan damarlarının çevresini saran sinir liflerinden çeşitli kimyasal maddelerin salınması nedeniyle oluşur. Migrenin karakteristik özellikleri; tekrarlayıcı olması, atağın ilaçsız olarak 4 saatten fazla sürmesi (ve 3 günden az), tek yanlı oluşu (yüzde 80 hastada), zonklayıcı olması, atak sırasında sıklıkla ışıktan ve sesten rahatsızlık, merdiven çıkma gibi fiziksel eylemlerle ağrıda artış, ağrıya sıklıkla bulantı veya kusmanın eşlik etmesi, ağrının orta şiddette veya şiddetli olmasıdır. Migren atakları çoklukla tekrarlayıcı ataklar şeklinde gelirken, en az 3 ay her gün veya günaşırı olacak şekilde kronikleşmiş olarak da görülebilir. Bu durumun en büyük nedeni ağrı kesici ilaç aşırı kullanımıdır.

Aşırı ağrı kesici kullanımı baş ağrısı sebebi

Gerilim tipi baş ağrıları

Birincil baş ağrıları içinde en sık karşılaşılan tür gerilim tipi baş ağrılarıdır. Bu ağrılar migrenden daha sık görülmekle birlikte görece olarak daha hafif baş ağrılarına neden olduklarından hekime başvuruda kısmen geri plandadır. Sıklıkla 20 yaş civarında başlar, her yaşta görülebilir.

Küme baş ağrısı

Her zaman tek taraflı göz çevresinde olan, çok şiddetli, gözde yaşarma, kızarma, şişme, burnun ağrılı yanında tıkanma veya akıntı, alında ya da yüzde terleme gibi bulguların eşlik ettiği bir baş ağrısı türüdür. Ağrı 15 dakika ile en uzun 3 saat kadar sürdükten sonra geçer. Ancak bu ataklar aynı gün ve takip eden haftalar içinde tekrar eder.

İlaç aşırı kullanım baş ağrısı

Aşırı ilaç kullanmaya bağlı baş ağrısı, ergotamin, triptan, basit analjezikler, opioidler veya kombine ağrı kesicilerin ayda 10-15 günden fazla alınmasına bağlı olarak gelişen baş ağrısıdır. Tipik bir klinik tablosu yoktur, genelde altta migren gibi primer bir baş ağrısı vardır. Tüm başa lokalize, dolgunluk hissi ile birlikte sıkıştırıcı veya zonklayıcı olabilir. Genelde hafif, eşlikçi semptomu olmayan devamlı bir ağrıdır; zaman zaman şiddetlenebilir."

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Kastamonu Kastamonu Üniversitesi’nin kayın kontrplak üretimine yönelik çalışması tescillendi Kastamonu Üniversitesi’nin hak sahipliğinde hazırlanan "Vidalama Tork Değeri Artırılmış Kayın Kontrplak Üretimi İçin Toz Haldeki Cam Lifi Takviyeli Fenol Formaldehit Tutkalı Karışımı" başlıklı çalışma, Türk Patent ve Marka Kurumu tarafından tescillendi. Kastamonu Üniversitesi hak sahipliğinde başvurusu yapılan ve Orman Fakültesi Orman Endüstri Mühendisliği Bölümü öğretim üyesi Prof. Dr. Önder Tor ile yüksek lisans mezunu Gökhan Kayacık’ın buluşçusu olduğu "Vidalama Tork Değeri Artırılmış Kayın Kontrplak Üretimi İçin Toz Haldeki Cam Lifi Takviyeli Fenol Formaldehit Tutkalı Karışımı" başlıklı çalışma, Türk Patent ve Marka Kurumu tarafından tescillendi. Patent, ahşap esaslı levha üretiminde kullanılan kontrplakların vidalama performansını artırmaya yönelik yenilikçi bir yaklaşım sunuyor. Geliştirilen tutkal karışımının, özellikle kayın kontrplak üretiminde teknik ve uygulamaya dönük katkılar sağlaması hedefleniyor. Konuya ilişkin değerlendirmede bulunan Kastamonu Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ahmet Hamdi Topal, Kastamonu Üniversitesi’nin bilgi üretme ve bu bilgiyi tescilli çıktılara dönüştürme yönündeki çalışmalarının kararlılıkla sürdüğünü belirterek, "Akademik birikimin uygulamaya aktarılması açısından patent çalışmalarını son derece kıymetli buluyoruz. Üniversitemiz bünyesinde ortaya konulan bu tür nitelikli buluşlar, hem bilim dünyasına hem de ilgili sektörlere katkılar sunmaktadır" ifadelerini kullandı. Rektör Topal, patentin tescillenmesinde emeği geçen Prof. Dr. Önder Tor ve Gökhan Kayacık’ı tebrik ederek, akademik ve yenilikçi çalışmalarının devamını diledi.
İstanbul Zes, Alkaş ile AVM’lerde şarj istasyonu ağını büyütüyor Zes, alışveriş merkezlerindeki gücünü artıracak önemli bir iş birliğine imza attı. AVM konsept yönetimi ve kiralama alanında sektörün önde gelenlerinden Alkaş ile iş birliği anlaşması yapan Zes, alışveriş merkezlerindeki elektrikli araç şarj istasyonu ağını stratejik olarak genişletiyor. Türkiye’de elektrikli araç kullanımının yaygınlaşmasına öncülük edenlerden ve 1.800’den fazla lokasyonda 5 bini aşkın elektrikli araç şarj istasyonuyla hizmet veren Zes, alışveriş merkezlerindeki varlığını güçlendirecek önemli bir iş birliğine imza attı. Markanın AVM’lerde daha erişilebilir, kaliteli ve kullanıcı dostu bir şarj deneyimini Türkiye genelinde yaygınlaştırmasını destekleyecek iş birliği anlaşması, Electrip Global CEO’su İnanç Salman ve Alkaş Yönetim Kurulu Başkanı Avi Alkaş’ın katılımıyla gerçekleştirildi. Yapılan açıklamaya göre marka, Türkiye’de AVM konsept yönetimi, kiralama ve yönetim kültürünü sektöre kazandıran Alkaş ile 5 yıllık bir iş birliği anlaşması imzaladı. Bu iş birliği, Zes’in AVM ağı stratejisine önemli bir ivme kazandırırken, kullanıcı odaklı ve erişilebilir şarj deneyiminin daha geniş kitlelere ulaşmasını sağlayacak. Alkaş’ın liderliğinde yürütülecek çalışma kapsamında, markanın AVM lokasyonlarının doğru şekilde konumlandırılması ve yeni lokasyon fırsatlarının tespiti süreçlerinde, şirket adına danışmanlık ve temsil görevi üstlenecek. Electrip Global CEO’su İnanç Salman, Alkaş ile yapılan iş birliğinin Zes’in AVM’lerdeki elektrikli araç şarj istasyonu ağını stratejik olarak büyüteceğini vurgulayarak şunları söyledi: "Şirket olarak uçtan uca hizmet verme kapasitemizi güçlendirmek ve e-mobilite dönüşümü hızlandıracak akıllı sistemlerle Türkiye’nin net sıfır hedeflerine katkı sağlamak için önemli iş birliklerine imza atıyoruz. Alkaş ile kurduğumuz uzun soluklu ortaklığın hem şirketimize hem de ülkemizin geleceğine değer katacağına inanıyoruz. Bugüne kadar Türkiye’nin farklı bölgelerinde 1600’dan fazla lokasyona şarj istasyonu kurduk. Hedefimiz, bu sayıyı önümüzdeki dönemde daha da artırmak. Bu iş birliği sayesinde, ülkemizin dört bir yanındaki AVM’lerde şarj istasyonu ağımızı genişleterek güçlü bir büyüme ivmesi yakalamaya devam edeceğiz." Alkaş Yönetim Kurulu Başkanı Avi Alkaş, iş birliğine ilişkin şu değerlendirmede bulundu: "Elektrikli araçlar ve sürdürülebilir ulaşım artık geleceğin değil, bugünün gerçeği. Alışveriş merkezleri ise bu dönüşümün en önemli temas noktalarından biri. Zes ile gerçekleştirdiğimiz bu 5 yıllık stratejik iş birliğiyle, AVM’lerde elektrikli araç şarj altyapısının doğru lokasyonlarda, doğru kapasiteyle ve kullanıcı deneyimini merkeze alan bir yaklaşımla yaygınlaşmasını hedefliyoruz. Şirket olarak, mekânları sadece ticaret alanı değil; yaşamın, dönüşümün ve sürdürülebilirliğin bir parçası olarak konumlandırıyoruz. Bu iş birliğinin hem sektöre hem de Türkiye’nin enerji dönüşümüne uzun vadeli değer katacağına inanıyorum."
Sivas Piyango konusunda Başvaizden net açıklama: "Haramdır, caiz değildir" Yeni yıla sayılı günler kala Milli Piyango bileti alanların sayısı arttı. Milli Piyango’nun bir kumar olduğu ifade eden Başvaiz Saffet Bölükbaşı, "Kumardan elde edilen kazanç açık ve net bir şekilde söylemek gerekirse haramdır, caiz değildir. İnsan hayır yapacaksa kendi kazancı ile hayır yapmalıdır" dedi. Yeni yıla girmeye sayılı günler kala Milli Piyango bilet satışları arttı. Halkı ikiye bölen piyango bileti hakkında açıklamalarda bulunan Sivas Müftülüğü Başvaizi Saffet Bölükbaşı, bunun haram olduğunu söyledi. Piyango ikramiyesiyle yapılacak hayır işlerinin kabul olmayacağını ifade eden Bölükbaşı, "Bu yapılan İslam’a taban tabana zıt bir durumdur" ifadelerini kullandı. "Haramdır, caiz değildir" Maide Suresi’nden örnek veren Başvaiz Saffet Bölükbaşı, "Yüce Rabbimiz -"Ey iman edenler! İçki, kumar, dikili taşlar, fal okları şeytan işi iğrenç şeylerden ibarettir. Bunlardan kaçının ki kurtuluşa eresiniz- diye ifade ediyor. Dolayısıyla kumardan elde edilen kazanç açık ve net bir şekilde söylemek gerekirse haramdır, caiz değildir. Peygamber Efendimizin (Sallallahü teala aleyhi ve sellem) de bu konuda dikkat çekici bir hadisi var. -İnsanoğlu elinin emeğinin karşılığında kazandığından daha değerli bir şey yememiştir- buyuruyor. Davut aleyhisselam da bizzat elleriyle yaptığı zırhlardan elde ettiği parayla geçimini sağlardı. Dolayısıyla insan için en değerli şey, bizzat alın teri dökerek zihnini, kafasını, bedelini kullanarak elde ettiği gelirdir. Bu yüzden kumar kolayca kazanılan bir şey olduğu için İslam dininde haram olarak kabul edilmiştir" dedi. "Haramın binası olmaz" Piyango ikramiyesi çıkması durumunda hayır işleyeceklerini söyleyen vatandaşlara da tavsiyede bulunan Bölükbaşı, "Atalarımız ‘Haramın binası olmaz’ derler. Dolayısıyla o kişinin ilk önce yapması gereken, o harama tevessül etmemesi, bulaşmamasıdır. Onun yaptığı hayır, kesinlikle Allah katında makbul değildir. İnsan hayır yapacaksa kendi kazancı ile hayır yapmalıdır. Cenab-ı Hak kendi imkanı olmayıp kazanamayan insanlardan böyle bir hayır istememektedir. Dolayısıyla bu yapılan, İslam’a taban tabana zıt bir durumdur. Maide Suresi’ndeki ilgili ayette Cenab-ı Hak bunun haram olduğunu ifade ediyor. Peygamberimiz de Davut aleyhisselam gibi bir kral peygamberin bile devlet gelirlerinden değil, bizzat kendi emeği ile yemesini ifade ediyor. Onun için bize düşen şey, Allah’ın verdiğine razı olup rızkın peşinde koşarak alın teri sonucunda elde edeceği yemeği yemelerini tavsiye ediyoruz" diye konuştu.
Tekirdağ Tekirdağ merkezli dolandırıcılık operasyonu: 6 tutuklama, milyonlarca liralık vurgun ortaya çıkarıldı Tekirdağ’ın Çerkezköy ilçesinde kendilerini kamu görevlisi olarak tanıtarak yaşlı kadını dolandıran suç örgütüne yönelik JASAT ve KOM ekiplerince düzenlenen projeli ve takipli operasyonda 6 şüpheli tutuklandı, yaklaşık 5 milyon 127 bin 650 TL değerinde para ve ziynet eşyası ele geçirildi. Tekirdağ İl Jandarma Komutanlığı JASAT ve KOM Şube Müdürlüğü ekipleri tarafından yürütülen soruşturma kapsamında, 6 Aralık 2025 tarihinde Çerkezköy ilçesi Gültepe Mahallesi’nde 70 yaşındaki S.Ç.’nin, kendilerini kamu görevlisi olarak tanıtan şahıslar tarafından yaklaşık 1 milyon 390 bin TL değerinde dolandırıldığı belirlendi. Olayın ardından başlatılan soruşturmada, mağdurdan altın ve paraları elden alan ve "eldenci" olarak tabir edilen 1 şüpheli, 11 Aralık 2025 tarihinde yapılan ara yakalama sonucu tutuklanarak cezaevine teslim edildi. Soruşturmanın derinleştirilmesiyle birlikte dolandırıcılık şebekesine yönelik 17 Aralık 2025 tarihinde İstanbul ve Tekirdağ’da 7 adrese eş zamanlı operasyon düzenlendi. Operasyonlarda 7 şüpheli yakalanırken, yapılan aramalarda 9 cep telefonu, 15 sim kart, 2 para sayma makinesi, 1 hassas terazi ile suçtan elde edildiği değerlendirilen 773 bin 400 TL, bin 655 euro, 11 bin 577 dolar, 32 altın bilezik, 5 altın zincir kolye, 11 çeyrek altın, 1 yarım altın, 5 tam altın, 4 adet 1 gram 22 ayar altın, 3 adet 1 gram 24 ayar altın ve 3 adet 0,5 gram altın ele geçirildi. Ele geçirilen mal varlığının toplam piyasa değerinin yaklaşık 5 milyon 127 bin 650 TL olduğu bildirildi. Ele geçirilen para ve ziynet eşyaları, işlemlerin ardından mağdur S.Ç.’ye teslim edildi. Gözaltına alınan şüpheliler 19 Aralık 2025 tarihinde adli makamlara sevk edilirken, dosya kapsamında 2 şüpheli adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı, 6 şüpheli ise tutuklanarak cezaevine gönderildi.
Elazığ Keban’da çiftçilere makine dağıtıldı Elazığ’ın Keban ilçesinde çiftçilere çapa, badem silkeleme ve ceviz soyma makineleri dağıtıldı. DAP Bölge Kalkınma İdaresi Başkanlığının desteğiyle Tarım ve Orman İl Müdürlüğü tarafından yürütülen DAP Elazığ Tarımsal Üretim Geliştirme Projesi sürüyor. Proje kapsamında Keban ilçesinde düzenlenen törenle hak sahibi üreticilere 110 çapa makinesi, 60 badem silkeleme ve 60 adette ceviz soyma makinesi teslim edildi. Proje kapsamında bir araya geldiklerini aktaran İlçe kaymakamı Furkan Atalık, "Çapa, ceviz soyma ve badem silkeleme makinelerini vatandaşlarımıza dağıtacağız. Geçen yıl bölgemizde ciddi bir kuraklık yaşandı. Ondan dolayı üretim rekoltemiz düşüktü. İnşallah gelecek yıl güzel bir rekolte elde edip, bu ürünlerimizi de kullanırız. Vatandaşlarımızın daha iyi bir üretim yapmasını gönülde istiyoruz" dedi. İl Tarım ve Orman Müdürü Saadettin Taşkesen ise "Bu tür kırsal alanlarda arazilerimizin çok büyük bir kısmı küçük ve parçalıdır. Burada büyük tarımsal aletlerin kullanılması mümkün değil. Bizim açımızdan da küçük ve parçalı alanların da tarıma kazandırılması, işlenmesi ve katma değer oluşması çok önemlidir. Bir karış arazimizin boş kalmaması için il müdürlüğümüz, bakanlığımız elinden gelen tüm çalışmaları göstermektedir. Bu kapsamda ilçe müdürlüğümüz küçük parçalı arazilerin işlenmesi için proje hazırladı. Bu proje çerçevesinde 110 çapa makinesi, 60 badem silkeleme ve 60 adette ceviz soyma makinesi var. Emeği geçenlere teşekkür ediyorum" diye konuştu.