SAĞLIK - 11 Şubat 2019 Pazartesi 13:35

"Aşırı fruktoz tüketimi birçok hastalığa neden oluyor"

A
A
A
"Aşırı fruktoz tüketimi birçok hastalığa neden oluyor"

“Nişasta bazlı şeker” üzerinden gündeme gelen “früktoz” konusunu değerlendiren Prof. Dr. Şükrü Karataş, früktozun aşırı tüketiminin başta obezite, kalp ve böbrek hastalıkları olmak üzere, gut hastalığına varana kadar birçok sorunu oluşturabileceğini söyledi.

Son günlerde Türkiye’deki üretim kotasının yüzde 2,5’e düşürülmesiyle tekrar gündeme gelen nişasta bazlı şeker (NBŞ) ile ilgili bir değerlendirmede bulunan İstanbul Aydın Üniversitesi (İAÜ) Gıda Uygulama ve Araştırma Merkezi (GAUM) Müdürü Prof. Dr. Şükrü Karataş, nişasta bazlı şekerin yüksek miktarda früktoz içerdiğini belirterek, “Aşırı früktoz tüketimi başta obezite, kalp ve böbrek rahatsızlıkları olmak üzere, gut hastalığına varana kadar birçok rahatsızlığı tetikler” dedi.

“Aşırı tüketilmediği sürece yararlı”

Früktozun meyve ve sebzelerin büyük bölümünde doğal olarak bulunduğunu, aşırı tüketilmediği sürece yararlı bir şeker türü olduğunu belirten Karataş, “Früktozun insan sağlığına olumlu-olumsuz etkileri konusunda toplumda çok büyük bir bilgi kirliliği mevcut. Piyasadaki gazlı, meyveli içeceklerde, hazır gıdalarda kullanılan yüksek früktoz içeren mısır şurubu, (nişasta bazlı şeker) hem pancar şekeri, (sakkaroz) hem de früktoz ve glikoz içerir. Gazlı, meyveli içeceklerden, şekerlemeye, çikolataya, bisküviye kadar pek çok üründe kullanılan nişasta bazlı şeker (NBŞ) olası sağlık risklerini tetikleyici özelliğinden dolayı Fransa, Hollanda, İngiltere gibi birçok Avrupa ülkesinde yasaklandı. ABD’de üretim kotası yüzde 10’dan yüzde 2’ye, ülkemizde de üretim kotası yüzde 5’ten yüzde 2,5’e düşürüldü. Kaldı ki ABD, dünyanın en büyük mısır şurubu üreticisidir. ABD’deki gazlı içeceklerin çoğunluğu dünya literatüründe HFSC (high fructose corn syrup-yüksek früktozlu mısır şurubu) olarak bilinen nişasta bazlı şekerden (NBŞ )üretiliyor” diye konuştu.

“Aşırı früktoz ürik asidi artırıyor”

Früktozun içeriğindeki glisemik indeksin düşük olması nedeniyle kandaki şeker miktarını ilk anda aşırı yükseltmediğine dikkat çeken Karataş, “Ancak früktoz, aşırı miktarlarda tüketildiğinde birçok hastalığın tetikleyicisi olarak değerlendirilir. Früktoz tüm şekerler arasında en hızlı yağa dönüşen şeker türüdür. Bu nedenle kandaki trigliserit düzeyini çok yükseltir. Früktozun aşırı miktarda tüketilmesi durumunda karaciğerin bu fazla früktozu vücudun şeker olarak kullanabilmesi için hızla işlemesi ve işe yarayacak şekere dönüştürmesi gerekir. Ancak karaciğer, bu früktozu hızla işleyemediğinden dolayı bunun yerine yağ oluşturmaya başlar ve oluşan bu yağ da trigliserit olarak kana karışır. Aşırı früktoz tüketen bireylerde kalp ve böbrekler için zararlı olduğu bilinen ürik asit miktarları da artar. Ürik asidin artması gut hastalığının tetikleyicisi olarak bilinir” ifadelerini kullandı.

“Tip 2 diyabeti bile tetikliyor”

Früktozun tek başına birçok hastalığın tetikleyicisi görmenin de doğru olmadığının altını çizen Karataş, “Hiç bir gıda maddesini tek başına hastalıkların tetikleyicisi olarak görmek doğru bir yaklaşım değil. Tüketilen besin miktarı, insanların beslenme ve yaşam biçimleri büyük oranda birçok hastalık riskini artırabilir. Günümüzde insanları tehdit eden dengesiz ve aşırı beslenme, hareketsizlik, olumsuz yaşam koşulları, vücudumuza aşırı oranda früktoz girmesine sebep oluyor. Bunun sonucu olarak da karaciğerde yağa dönüşen früktoz insanlarda obeziteye ve aşırı şişmanlığa ve beraberinde birçok sağlık riskini beraberinde getiriyor. Yapılan bilimsel çalışmalar doğal meyvede bulunan früktozun normal miktarlarda alındığında ince bağırsakta metabolize edildiğini, ancak özellikle işlem görmüş gıdalarla aşırı miktarda alınan işlem görmüş früktozun ince bağırsağı yorduğunu, karaciğere giderek orada yağa dönüştüğünü gösterir. Bu da Tip 2 diyabetin tetikleyicisi olduğu savını güçlendiriyor” dedi.

“Doğal gıdanın yerini hiçbir şey tutmaz”

Hiçbir işlem görmüş gıda maddesinin doğal gıda maddesinin yerini tutamayacağını hatırlatan Karataş, “Bu nedenle özellikle işlem görmüş gıdalardan mümkün olduğu kadar uzak durmak veya az tüketmek doğal meyve tüketiminde de miktarına dikkat etmek gerekir. Ayrıca tüketilecek meyve seçimine dikkat edip nispeten az şeker ihtiva eden meyveleri tercih edip mevsiminde tüketmeye gayret gösterilmesi iyi olur. Çok fazla tatlandırıcı ihtiva eden, işlem görmüş aşırı miktarda mısır nişastası şurubu ihtiva eden gıda maddeleri ve içecekleri çok fazla kullanmamaya özen gösterilmeli. Paketlenmiş gıdalarda ürün etiketlerine bakarak içeriği mutlaka incelenmeli. Çünkü früktozun tatlılık oranı 174, çay şekerin 100 ve glikozun ise 74’tür. Söz gelimi çay şekeri bir birim glikoz ve früktozdan oluşmaktadır” şeklinde sözlerini noktaladı.
 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Manisa Manisa’da iş yeri hırsızlığına 5 tutuklama Manisa’nın Turgutlu ilçesinde Organize Sanayi Bölgesi’nde bir iş yerinde meydana gelen hırsızlık olayıyla ilgili adım adım iz takip eden Manisa İl Emniyet Müdürlüğü ekipleri 7 şüpheliden 3’ünü İstanbul’da yakaladı, şüphelilerden 2’sinin farklı suçlardan cezaevinde oldukları öğrenildi. Mahkemeye çıkarılan 5 kişi tutuklanırken, 2 şüpheliyi yakalama çalışmaları devam ediyor. Manisa İl Emniyet Müdürlüğü ekiplerince, 13 Ekim 2025’i 14 Ekim 2025’e bağlayan gece saatlerinde Turgutlu ilçesi Selvilitepe Mahallesi Organize Sanayi Bölgesi’nde yaşanan iş yeri hırsızlığı olayıyla ilgili geniş çaplı çalışma başlatıldı. Asayiş Şube Müdürlüğü ve İstihbarat Şube Müdürlüğü ekiplerince yapılan çalışmalarda, iş yeri ve çevresinde bulunan çok sayıda güvenlik kamerası görüntüsü incelendi. Yapılan incelemelerde, yüzleri maskeli 4 şüphelinin iş yerine girdikleri, iş yerinde bulunan çelik kasayı keserek içerisindeki paraları aldıkları ve olayın ardından ara yolları kullanarak Manisa’dan ayrıldıkları belirlendi. Şüphelilerin yakalanmasına yönelik olarak 13-14 Ekim tarihlerinde kente giriş ve çıkış yapan yaklaşık 3 bin 500 araç incelemeye alındı. Yapılan çalışmalar sonucunda şüphelilerin İstanbul’dan Turgutlu’ya geldikleri tespit edilirken, olaya karıştığı belirlenen toplam 7 şüpheli şahıs belirlendi. Şüphelilerden H.K. (31) ve M.T. (25), İstanbul’da yakalanarak gözaltına alındı. 26 Aralık 2025 tarihinde Manisa’ya getirilen 2 şüpheli, sevk edildikleri adli makamlarca tutuklandı. D.Ç. (27) ve M.K. (24) isimli şüphelilerin ise farklı suçlardan cezaevinde bulundukları tespit edildi. Söz konusu 2 şüpheli, 29 Aralık 2025 tarihinde dosya kapsamında SEGBİS yöntemiyle sevk edildikleri adli makamlarca tutuklandı. Z.S. (27) isimli şüpheli ise İstanbul’da yakalanarak gözaltına alındı. 30 Aralık 2025 tarihinde Manisa’ya getirilen şüpheli, çıkarıldığı adli makamlarca tutuklandı. Olayla bağlantılı 2 şüphelinin yakalanmasına yönelik çalışmaların sürdüğü belirtilirken, soruşturma kapsamında şu ana kadar toplam 5 şüpheli tutuklandı.
İstanbul Somali Cumhurbaşkanı Mahmud: "Netanyahu’nun bu saldırgan tavrı, Somali’yi de içeren bu tavrı kabul edilemez" Somali Cumhurbaşkanı Hasan Şeyh Mahmud, "Netanyahu’nun bu saldırgan tavrı, Somali’yi de içeren bu tavrı kabul edilemez. Aslında bu saldırgan tavır, uluslararası hukukun da ihlalidir" dedi. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Somali Cumhurbaşkanı Hasan Şeyh Mahmud ile Dolmabahçe Çalışma Ofisi’nde bir araya geldi. Toplantı sonrasında Somali Cumhurbaşkanı Hasan Şeyh Mahmud basın açıklaması yaptı. Cumhurbaşkanı Erdoğan’a Somali’nin zor zamanlarında yanında olduğu ve liderliği için teşekkür eden Somali Cumhurbaşkanı Hasan Şeyh Mahmud, "Özellikle Somali’nin toprak bütünlüğü ve egemenlikle ilgili tehditle karşılaştığı bu dönemde biz, Türkiye’nin, Türk milletinin desteğini hissettik. Somali olarak biz de kendi kuvvetli hükümetimizi kurmak toprak bütünlüğümüzü eğemenliğimiz korumak için çalışıyoruz. Türkiye çok uzun yıllar önce Somali arasında arabuluculuk çalışmaları yapmıştır. O zamandan beri bu sorunun barışçıl dostane bir şekilde çözülebilmesi içinde çalışmalar yürütmüştür. Bugün Sayın Cumhurbaşkanı Erdoğan, yine Türkiye’nin Somali’nin yanında olduğunu bir kere daha tekrarlamıştır. Türkiye, Somali’yi desteklemek üzere Somali’nin yanında olacaktır. Türkiye’nin desteği, Somali’nin ilerlemesinde son derece önemli. Barış, istikrar ve iyileşme için Türkiye’nin işbirliği bizimle çok önemli" dedi. "Son 2 yılda Somali ve Türkiye farklı alanlarda yaptıkları çalışmalarla dikkat çekiyor" Türkiye ve Somali’nin yaptığı çalışmalarla dikkat çektiğini belirten Mahmud, "Netanyahu’nun bu saldırgan tavrı, Somali’yi de içeren bu tavrı kabul edilemez. Aslında bu saldırgan tavır, uluslararası hukukun da ihlalidir. Birleşmiş Milletler kurucu anlaşmasını ihlal eder niteliktedir. Yine Afrika Birliği’ni bir araya getirmiş olan anlaşmaların da diplomasinin de her türlü ilkesini ihlal eder niteliktedir. Toprak bütünlüğü, egemenlik ve bunlara müdahale etmemek bütün uluslararası sistemlerin altındaki temel değerlerdir. Somalili gruplar içerisinde de bazı gerginlikler var. Bu ayrımcılığı aşırı uç gurupları destekleyerek daha da derinleştirmek uluslararası ve dışarıdan müdahalelerle bunu derinleştirmek kimseye faydalı olmaz. Son 2 yılda Somali ve Türkiye farklı alanlarda yaptıkları çalışmalarla dikkat çekiyorlar. Güvenlik alanındaki çalışmalar buna bir örnek. Yine insani yardım çalışmaları da Somali’nin geçmiş olduğu en zor dönemde Türkiye’nin uzatmış olduğu yardım eli de çok önemli" şeklinde konuştu. Mahmud, "Bugün ortak olarak dedik ki Somali’nin petrol ve gaz kaynaklarının tetkik edilmesinde beraber çalışmalar yapıldığını ve anlamlı başarılar elde edildiğini duyurduk. Bu alanda uzun zamandır çalışma yapıyoruz. Türkiye’ye çok müteşekkiriz bu alanda öncülük ettiği için ve Somali’nin yanında durduğu için. Teknik ve bilimsel değerlendirmeler yapıldı ve bunun sonucunda olumlu sonuçlar elde edildi. Bu uzun süreli bir iş birliği ve yatırım. Bundan sonraki fazda yine sondaj çalışmaları devam edecek bu da çok büyük bir çalışma. Ağır bir görev. Fakat çok kısa süre içerisinde sondaj çalışmaları da başlayacak. 2026’ya çok iyi bir başlangıç yapacağız" diye konuştu. "Petrol ve gazın keşfedilmiş olmasının Somali’nin ulusal anlamda tekrar güçlenmesinde etkili olacaktır" Petrol ve gazın keşfedilmiş olmasının önemli olduğunu vurgulayan Somali Cumhurbaşkanı Mahmud, "Petrol ve gazın keşfedilmiş olmasının Somali’nin ulusal anlamda tekrar güçlenmesinde etkili olacaktır. Somalili insanın hayatını da iyileştirecektir. Somali insanı bu sayede daha yüksek bir refah seviyesine ulaşacaktır. Bunların yönetimi de hesap verebilirlik, eşitlik ve nesiller arası sorumluluk ile sürdürülmelidir. Biz bugün bu ilkelerin, bu sürecin temellerini atıyoruz. Biz, Somali-Türkiye işbirliğinin daha da kuvvetlenmesi yönünde kararlılığımızı bir kere daha tekrarlamak istiyoruz. Allah’ın izniyle bu çabaların somut sonuçlarını artık görmeye ve ülkemize bahşedilen bu zenginlikten fayda sağlamaya biz de başlıyoruz. Bu son derece önemli ve tarihi bir başarı bizim için. Ülkemizin egemenliğini ve toprak bütünlüğünü zayıflatmaya çalışanlara karşı kararlılıkla mücadelemizi sürdürürken bu zorlukların bizi doğal kaynaklarımızın sorumlu ve sürdürülebilir biçimde geliştirilmesi yönündeki hedefimizden alıkoymasına asla izin vermedik. Ve bu süreçte de Sayın Erdoğan’dan ve Türkiye’den her zaman destek gördük. Amacımız, halkımız için daha iyi ve daha müreffeh bir geleceği güvence altına almaktır" dedi.