SAĞLIK - 07 Aralık 2017 Perşembe 10:59

Aşırı tuz tüketimine dikkat

A
A
A
Aşırı tuz tüketimine dikkat

Tuzun vücutta suyun tutulması, kas ve sinirlerin çalışması için gerekli bir gıda olduğunu belirten Uzman Diyetisyen Aslıhan Küçük aşırı tuz tüketilmemesi konusunda da uyarılar da bulundu.

Uzman Diyetisyen Aslıhan Küçük, “Tuz vücudumuz için gerekliliği tartışmasız bir besin fakat yeterince tüketildiğinde. Dünya Sağlık Örgütü verilerine göre Türkiye, tuz tüketiminde oldukça yüksek bir orana sahip. Aşırı tuz tüketiminin çok ciddi hastalıklara risk oluşturduğunu biliyoruz, bu yüzden tuz tüketiminde aşırıya kaçmamaya dikkat. Besinlerin bileşiminde bulunduğu gibi göllerden, denizlerden ve kayalardan saf olarak da elde edilir. Elde edilen bu tuz, besinleri işleyerek saklamak ve yemeklerin lezzetini arttırmak için kullanılır. Medical Park Tokat Hastanesi Beslenme ve Diyet Uzmanı Candan Aktaş, Dünya Sağlık Örgütü verilerine dikkat çekiyor ve DSÖ’nün hipertansiyon, kalp hastalıkları, böbrek hastalıkları başta olmak üzere obezite, diyabet ve bazı kanser türlerinden korunmak ve kemik sağlığını olumsuz etkilememek amacıyla günlük olarak tüketilmesi gereken tuz miktarını günde 5 gram olarak önerdiğinin altını çiziyor. Bu miktar yemeklere tuz eklenmeden doğal olarak günlük tüketilen yiyecek ve içeceklerle sağlanabilecek bir oran” dedi.

“Türk toplumu aşırı tuz tüketiyor”

2008 yılında Türkiye Hipertansiyon ve Böbrek Hastalıkları Derneği’nin yaptığı ve ülke genelini yansıtan “Türk Toplumunda Tuz Tüketimi Çalışması”na göre tuz tüketiminin günde 18 gram gibi yüksek bir oranın saptandığını ifade eden Uman Diyetisyen Küçük, “T.C. Sağlık Bakanlığı tarafından Kasım 2011 yılından bu yana “Türkiye Aşırı Tuz Tüketiminin Azaltılması Programı” yürütülüyor. Söz konusu program kapsamında fazla tuz tüketiminin sağlık üzerine olumsuz etkilerine yönelik kamuda farkındalık oluşturulması ve bilgilendirme yapılması, aşırı tuz tüketiminin azaltılması amaçlarıyla dünyada olduğu gibi ülkemizde de “Tuza Dikkat Haftası” etkinlikleri yapılıyor. 2012’de Türk Hipertansiyon ve Böbrek Hastalıkları Derneği’nce 4 ilde (İstanbul, Ankara, İzmir ve Konya) ve 657 kişide gerçekleştirilen “Türkiye’de Tuz Tüketimi Çalışmasında (SALTurk 2)” kişi başı günlük tuz tüketiminin biraz azalmakla beraber halen sağlığı olumsuz etkileyebilecek düzeyde olduğu saptandı” diye konuştu.

“Fazla sodyum hastalık riskini arttırıyor”

Öncelikle bilinmesi gerekenin tuz alımının öğrenilmiş bir güdü olduğunu kaydeden uzman Diyetisyen Küçük, “Bu nedenle tuz eşiğini düşürmek için bir süre limitlerinizi düşük tutmalısınız. Aksi halde aşırı tuz tüketiminin sebep olduğu son derece ciddi hastalıklar için risk grubundasınız demektir. Bu hastalıkların başında yüksek kan basıncı (hipertansiyon) geliyor. Ayrıca, sodyum, vücudun su tutmasına (dehidrasyon) sebep olarak, kalp yetmezliğine, böbrek hastalıkları, akciğer hastalığı ve eklem yangısına sebep oluyor. Sodyum vücudun kalsiyum emilimini ve kullanımını engeller. Bunun sonucu olarak da kemik kütlesinin kaybolmasına ve kemiklerdeki gözenek miktarının artmasına neden olur. Menopozdan sonrası kadınlar, diyabetliler ve kemik erimesi riski taşıyan yaşlılar tuz tüketimi konusunda oldukça dikkatli olmalılar. Fazla tuzlu bir beslenme kemiklerde kırılma riskini ciddi oranda artırır ve diğer iskeletsel deformasyonlara neden olur. Tuz tüketiminin sebep olduğu diğer hastalıkların başında böbrek bozuklukları geliyor. Çalışmalar fazla tuzlu yeme alışkanlığının onikiparmak bağırsağı ve mide ülserlerinin ve kanser riskinin artmasına neden olduğunu ortaya koyuyor. Ayrıca yine fazla sodyum hem elektrolit hem de hormon dengesini bozabilir, sinir iletilerinin taşınmasını engelleyebilir ve baş dönmesi, kas krampları ve titreme gibi semptomları açığa çıkarabilir. Ayrıca algılamada bozukluğa, kafa karışıklığına ve depresif belirtilere yol açabilir” açıklamalarında bulundu.

Uzman Diyetisyen Aslıhan Küçük, tuz tüketiminin azaltılması için şu öneriler de bulundu:

“Sofranıza tuzluk koymayın. Tuzu, pişirirken değil yemeğin sonunda ekleyin. Bilinçli alışveriş yapın. Bir besini tadarak tuzunu anlamayabilirsiniz. Bunun için etiket üzerinde aşağıda yazan katkıların bulunmamasına dikkat edin: Monosodyum glutamat (MSG), kabartma tozu, Disodyum fosfat, Sodyum alginat, Sodyum nitrat veya nitrit. Limon, baharatlar tuzu çok iyi replike edebilir. Ambalajlı ürünlerin tuz içerikleri yüksek olduğundan dikkatli tüketin. Turşu, salamura yiyecekler ve şarküteri ürünlerini fazla tüketmeyin.” 

Özge Bozo
 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Bitlis Nemrut’ta Mayıs’ta bile kar kalınlığı 5 metreyi buluyor Bitlis’in Tatvan ilçesindeki Nemrut Dağı yolunda Mayıs ayına rağmen hala 5 metreyi bulan kar tünelleri bulunuyor. Zirvesinde dünyanın ikinci büyük krater gölü olan Nemrut Krater Gölü’nün yer aldığı Nemrut Kalderası kentin önemli turizm destinasyonlarının başında geliyor. Her yıl binlerce yerli ve yabancı turistin akın ettiği kaldera bu yılda yoğun kar yağışı aldı. Geçtiğimiz günlerde Tatvan Kaymakamlığı tarafından zirveye kadar olan karla kaplı yolu açılan Nemrut’ta Mayıs ayına girilmesine rağmen halan yer yer 5 metreyi bulan kar tünelleri bulunuyor. 2 bin 250 rakım yüksekte bulunan mükemmeliyet ödüllü krater gölünü görmek isteyen birçok ziyaretçi kalderaya akın ederken, kar tünellerinin içinde geçerek zirveye ulaşıyor. Yolu kardan tünelleri andıran kaldera yolu yılın büyük bölümü kapalı kalırken, zirveden kaldera içine kadar olan kısmın ise kısa süre sonra açılması planlanıyor. Araçlarıyla zirveye kadar çıkan vatandaşlar gördükleri kar manzaraları karşısında hayretlerini gizleyemezken, zirvede gördükleri manzaraya ise adeta hayran kalıyor. Yazı ayrı kışı ayrı güzel olan kaldera doğal güzelliği ile ziyaretçilerin yanı sıra uzaydaki astronotların bile dikkatini çekmişti. Kalderayı görmek için zirveye çıkan ziyaretçilerden Enes Akar, 5 metreyi bulan kar tünelleri arasında zirveye ulaşmanın ayrı bir keyif olduğunu ifade etti. Mayıs ayına rağmen hala kaldera zirvesinde metrelerce kar bulunduğunu anlatan Akar, herkesi kalderayı ziyaret etmeye davet etti.
Konya Tekvando Milli Takımı Avrupa Tekvando Şampiyonasında tüm madalyalara talip Tekvando Milli Takımı 10-12 Mayıs’ta Sırbistan’da yapılacak olan Büyükler Avrupa Tekvando Şampiyonası’nın hazırlıklarını Konya’da tamamladı. Tekvando Milli Takımı Teknik Direktörü Ali Şahin, bugüne kadar çok madalya aldıklarını, şampiyonada altın, gümüş tüm madalyaları almak istediklerini söyledi. 10-12 Mayıs’ta Sırbistan’da yapılacak olan Büyükler Avrupa Tekvando Şampiyonası’na Konya’da hazırlanan Tekvando Milli takımı hazırlıklarını tamamladı. 3 haftadır kampta olan takım, teknik direktör Ali Şahin gözetiminde antrenmanlarına devam etti. 8 milli sporcunun hazırlandığı Avrupa Şampiyonası’nın, olimpiyatlar öncesi güzel bir sınav olacağını ifade eden Ali Şahin, her türlü madalyaya talip olduklarını belirtti. Türkiye olarak tekvandoda altın yılları yaşadıklarını ifade eden Şahin, daha iyi yerlere gelebilmek için çok çalıştıklarının altını çizdi. “Hazırlıklarımız güzel bir şekilde devam etti” Konya’da gerçekleştikleri kamp sürecini değerlendiren Tekvando Milli Takımı Teknik Direktörü Ali Şahin, “Konya’daki kampımızda şuanda 8 milli sporcumuz var. Burada Avrupa Şampiyonası için hazırlanıyoruz. Olimpiyatlara kota alan 5 sporcumuz da burada. Onlar da Avrupa Şampiyonası’na katılacak. 2 erkek sporcumuz İzmir’de, 3 kadın sporcumuz da burada hazırlanıyor. Yıl boyunca güzel hazırlık maçları geçirdik. Geçen yıl Azerbaycan’da kadın takımımız dünya şampiyonu oldu. Erkek takımımız ise dünya 3’ncüsü oldu. Güzel bir başarı periyodu ile hep birlikte olimpiyatlara doğru adım adım gidiyoruz. Avrupa Şampiyonası olimpiyatlardan önce hem deneme hem de güzel bir müsabaka. Hazırlıklarımız Konya’da güzel bir şekilde devam etti. Kamplarımızı tümüyle genel olarak değerlendirirsek iyi geçti. İnşallah bu tamlamayı Avrupa Şampiyonası’nda çoğu altın madalya olarak zirveye çıkmayı düşünüyoruz” dedi. "Altın, gümüş ve tüm madalyaları almak istiyoruz" Türkiye’nin tekvandoda sürekli başarılarının olduğunu kaydeden Ali Şahin, “Türkiye devamlı hem dünyada hem de Avrupa’da ilk üçte oldu. Bunun 3’te 2’sini birincilikle geçirdik. 2023 Dünya Tekvando Şampiyonası’nda şampiyonluğa ulaştık. 2022 yılında da tüm kategorilerde dünya 1’ncisi olduk. Bunlar olimpiyatlar için önemli verilerdi. Bize moral verdi ama tabii ki sporda her zaman değişkenlik olabilir. Onun için çok dikkatli hazırlanıyoruz. Zirvedeki sporcularımızı özel taktik ve teknik olarak hazırlıyoruz. Performansımızı yükseltmeye çalışıyoruz. Tekvando, tüm olimpiyatlarda mutlaka madalya almıştır, kota olarak en iyi şekilde katılmıştır. 2024’te de bu yarışmalardan geçerek güzel bir başarı elde etmeyi düşünüyoruz” şeklinde konuştu. Takım olarak turnuvalardaki hedeflerini ifade eden Ali Şahin, “Olimpiyatlarda, şampiyonalarda çok güzel madalyalar aldık. Hedefimiz de bu madalyaları orada tekrarlamak. Altın, gümüş ve tüm madalyaları almak istiyoruz” diye konuştu. "Antrenmanlarımız çok güzel geçti" Tekvandoya 2011 yılında başladığını anlatan milli tekvandocu Zeynep Taşkın (20) ise, “Yıldızlarda Avrupa şampiyonluğum, ümitlerde Avrupa 3’ncülüğüm, Balkanlarda şampiyonluğum var. Spora aslında jimnastik ile başladım. Jimnastikte kolum kırıldı. Daha sonrasında tekvando ile devam ettim. Avrupa Şampiyonası’na 2-3 haftadan beri Ali hocamız ile birlikte hazırlanıyoruz. Kadromuz çok güçlü olduğu için antrenmanlarımız da çok güzel geçti” ifadelerini kullandı.