EKONOMİ - 23 Mart 2018 Cuma 12:30

Aşk internet güvenliğinin önüne geçiyor

A
A
A
Aşk internet güvenliğinin önüne geçiyor

Türkiye’nin de içinde bulunduğu 18 ülkede yapılan araştırma, çiftlerden birini genellikle teknolojiden daha az anladığını ve internette daha dikkatsiz davrandığı ortaya koydu. Çok sayıda bağlantılı aktivite ve cihaz paylaşan çiftlerde bu durum, verilerin açığa çıkmasına, cihazların hasar görmesine veya para kaybına neden olabiliyor.

Küresel siber güvenlik şirketi Kaspersky Lab, kullanıcıları cihazlarını, verilerini ve aktivitelerini ne kadar eşleriyle paylaşırlarsa çevrimiçi güvenliklerini o kadar riske sokabilecekleri konusunda uyardı. Yapılan araştırmada Türkiye’de çiftlerin yüzde 88’inin cihazlarını paylaştığı ortaya çıktı. Örneğin, Türkiye’de ankete katılan çiftlerin yüzde 82’si bilgisayarlarını eşleriyle paylaşırken yüzde 55’i ise akıllı telefonlarını paylaşıyor. Yüzde 82’lik bir kesim ise eğlence, banka, alışveriş veya eşleriyle birlikte yaptıkları başka bir aktiviteye ait hesap bilgilerini ortak kullanıyor.

Dijital cihazları paylaşmak her ne kadar modern ilişkilerin bir parçası haline gelmiş olsa da Kasperky Lab, paylaşımla birlikte internet güvenliğinin de ortak bir sorumluk haline gelmesi gerektiğini belirtiyor. Araştırmada Türk katılımcıların yarısı (yüzde 56), internet aktiviteleri ve güvenliği konusunda eşinden daha fazla bilgi sahibi olduğunu söylüyor. Erkeklerin çoğu (yüzde 74) eşlerine göre teknolojiden daha fazla anladığını belirtiyor.

İlişkide kendini teknolojiden daha çok anlayan kişi olarak görenler genellikle eşlerine yardım ediyor. Araştırmaya göre Türk katılımcıların yüzde 94’ü eşlerinin teknolojiyle ilgili sorularına sürekli yanıt vermeye çalıştığını dile getiriyor. Ancak, bazen yardım istemeye çekinenler de oluyor. Eşlerinin bilişim teknolojilerinden daha iyi anladığını söylen yüzde 14’lük bir kesim ise çevrimiçiyken zor bir durumla karşılaştıklarında yardım istemekten kaçınıyor. Araştırmaya göre çoğu insan internette dikkatsiz davranıyor, bu da bu tip durumlara çok sık düşüldüğü anlamına geliyor. Bu dikkatsiz davranışlar arasında güvenli olduğundan emin olunmayan Wi-Fi ağlarına girmek (yüzde 65), bilinmeyen sitelerden dosya indirmek (yüzde 40) veya bir cihazı herkese açık bir alanda başı boş bırakmak (yüzde 40) yer alıyor. Bunların tümü cihazları ve verileri tehlikeye atıyor.

Yaşanan bu durumlar çiftler için sorun teşkil edebiliyor. Araştırmaya göre Türkiye’de teknolojiden anlayan kişilerin yüzde 34’ü cihazlarını ve hesaplarını eşleriyle paylaşmaya başladıklarından beri çok daha fazla sorunla karşılaştığını belirtiyor. Araştırmada ortaya çıkan belli başlı sorunlar arasında cihazların hasar görmesi (yüzde 32), zararlı yazılımlara maruz kalmak (yüzde 32), eşlerin birbirinden habersiz kazara veya bilerek verileri paylaşması (yüzde 16) ve zararlı yazılım nedeniyle para kaybı (yüzde 18) bulunuyor.

"İnternet güvenliğinde sorumluluğu paylaşmak kulağa çok romantik gelmeyebilir fakat birbirlerinin dijital yaşantılarını paylaşan çiftlerin buna öncelik vermesi gerekiyor" diyen Kaspersky Lab Ürün Pazarlamasından Sorumlu Başkan Yardımcısı Dmitry Aleshin, "Çiftlerden birinin teknolojiden daha az anlaması kaçınılabilecek bir durum değil. Bu kimsenin suçu da değil. Ancak bu nedenle kişisel veriler veya cihazlar internetteki belli aktiviteler nedeniyle istemeden risk altına giriyor. Cihazları veya hesapları paylaşmak yakın ilişkilerde önemli olabilir fakat bu kadar fazla çevrim içi veri ve gizlilik söz konusuyken güvenlik ve güven de öne çıkmalı. Bu yüzden, internet güvenliğini ortak bir sorumluluk haline getirip korumayı birlikte yapmak gerekiyor" dedi.

Uzmanlar çiftlerin yalnızca birkaç basit adımla internet güvenliğinin sorumluluğunu paylaşabileceğini belirterek çözüm yollarını şöyle sıralıyor:

Nasıl devam etmesini istiyorsanız öyle başlayın: Bilgisayarlar, internet bankacılığı ve yayın üyelikleri gibi birbirinizin cihazlarını ve hesaplarını paylaşmaya ilk başladığınızda, neyi ne amaçla paylaşabileceğinize dair belirli kurallar koyun. Bu kurallara uyunca ikiniz de rahat edersiniz.

Birbirinizden yardım istemeye çekinmeyin: Özellikle biriniz teknolojiden daha fazla anlıyorsa sormaktan kaçınmayın. Teknolojiden daha çok siz anlıyorsanız eşinizin sizinle internet güvenliği hakkında konuşmasını sağlayın. Böylece onu ve ortak dijital krallığınızı daha iyi koruyabilirsiniz. Teknolojiden daha az anlayan kişi sizseniz ise yardım isteyin ve siber güvenlik konusunda açık olun. Zorluklarla tek başınıza uğraşmayın.
Sorumluluğu paylaşın: Her ikinizin de takip edeceği güvenlik kuralları belirleyin. Örneğin güvenli olmayan Wi-Fi ağlarına bağlanmamak veya bilinmeyen ya da onaylanmayan kaynaklardan dosya indirmemek gibi kurallar koyun.

Her ikinizi de koruma altına almak için teknolojiden faydalanın: Kaspersky Total Security gibi en yeni güvenlik çözümleri çiftlerin ortak dijital krallıklarını her açıdan ele alır, parolalarını korumaktan bilinen ve bilinmeyen tehditlere karşı savunma oluşturmaya kadar her konuda güvenlik sağlar. Bunlara ek olarak, teknoloji konusunda daha bilgili kişiler My Kaspersky hesabı ile eşlerini de koruma altına alabilir.  

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul Taksim Meydanı’nda geçtiğimiz yaz meydana gelen olayın görüntüleri ortaya çıktı: Kadınlar polis otosuna saldırdı, karakolu birbirine kattı Taksim Meydanı’na giren polis ekibinin önlerinden çekilmeleri için korna çaldığı iki genç kadın, hem çekilmeyip hem de küfürler savurunca ortalık karıştı. Polis otosuna da vuran iki kadın direnip hakaretler etmeyi sürdürünce polis tarafından güçlükle gözaltına alındı. Kelepçelenen iki kadın önce hastaneyi sonra da karakolu da adeta birbirine kattı. Yaşananlar kameralara yansırken, saldırgan iki kadın adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı. Beyoğlu Taksim Meydanı’nda geçtiğimiz yaz yaşanan olayda gece saatlerinde devriye gezen polis ekibi, cadde üzerinden meydana giriş yaptı. Burada ilerleyen ekip, önünde yürüyen iki kıza yoldan çekilmeleri için kornaya bastı. Ancak dansçılık yaptığı ve öğrenci olduğu öğrenilen Zeynep Beren B. (22) ekibe bağırarak, “Burası yaya yolu, siz kendinizi ne zannediyorsunuz, defolun başka yerden geçin" dedi. Polisin tekrardan yoldan çekilmeleri yönünde uyarıda bulunması üzerine kadın şahıs, ekibin geçişine engel olarak “üzerinizde ki üniformaya mi güveniyorsunuz” diyerek bu kez de küfürler savurmaya başladı. Polis otosunu yumruklayıp küfürler savurdu Çevredeki vatandaşların duyacağı şekilde hakaretler de savuran kadın, polis otosunun da kaputunu yumruklamaya başladı. Bunun üzerine araçtan inen polis ekibi, kadını uzaklaştırmaya çalıştı. Ancak uyarıları dikkate almayan kadın, bağırarak küfür etmeye devam etti. Bu sebeple polis kadını gözaltına almak istedi. Kadınlar ise polise direnerek tekme ve yumrukları savurdu. Kadın polis otosuna bindirilmek istenildiği esnada yanındaki arkadaşı Elif Aleyna Ö. (26), aracın kapısını açarak polis memuruna eliyle vurmaya başladı. Polis ekiplerinin müdahalesi sonucu iki kadın da güçlükle polis otosuna bindirildi. Yaşananlar güvenlik kameralarına anbean yansıdı. Küfür ve hakarete uğrayan doktor “beyaz kod” verdi Sağlık kontrolünden geçirilmesi için hastaneye götürülen iki kadın, polis otosu içerisinde polis memurunu darbederek direnmeye devam etti. Hastanede de aynı şekilde küfür ederek bağırmayı sürdüren iki kadını güvenlik görevlileri sakin olmaları yönünde uyardı ancak başarılı olamadı. Hastanedeki doktora da küfür ve hakaret ettiği öğrenilen iki kadın hakkında doktor, şikayetçi olacağını söyleyerek “beyaz kod” uyarısı verdi. Güçlükle alınan sağlık raporu sonrasında iki kadın, emniyete götürülmek üzere polis otosuna bindirilmek istendi. Ancak iki kadın, kendini yere atarak polis direndikten sonra tekme ve yumruklar salladı. Zorlukla araca bindirilen kadınlardan biri, "İnşallah anan, bacında bu duruma düşer” diye küfürler etti. Karakolu da birbirine kattılar Daha sonra polis otosuyla emniyete görürülen iki kadın, burada da rahat durmadı. Küfür ve hakaretler eden iki kadın, oturduğu yerden kalkarak polise saldırdı. Polis memuru yaşananları cep telefonuyla kayıt altına alırken, karakolu adeta birbirine katan iki kadının ifadesi alındı. Geceyi nezarethanede geçiren iki kadına, “tehdit-hakaret”, “görevi yaptırmamak için direnme”, “kamu aracına zarar verme” suçlarından ve “beyaz kod” verilmesinden dolayı adli işlem yapıldı. Ortalığı birbirine katan iki kadın serbest İşlemlerinin tamamlanması sonrasında adllyeye sevk edilen saldırgan 2 kadın, çıkartıldığı mahkemece adli kontrol şartıyla tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakıldı. Olayla ilgili mahkeme sürecinin halen devam ettiği ortaya çıktı.
İstanbul Hafriyat kamyonuyla polis memurunun ölümüne neden olan sürücüye ağırlaştırılmış müebbet hapis talebi ‘Dur’ ihtarına uymayıp hafriyat kamyonuyla çarptığı polis memuru Lütfü Baykar’ın ölümüne neden olan Sezgin Açık hakkında ağırlaştırılmış müebbet ile 32 yıl 6 aya kadar hapis cezası istendi. Sancaktepe’de 20 Ekim 2023 tarihinde Paşaköy Tır Garajı’nda babasına ait tırı çalarak, alkol ve uyuşturucu etkisinde kullandığı iddia edilen 22 yaşındaki Sezgin Açık, ‘dur’ ihtarına uymadığı polis memuru Lütfü Baykar’a çarparak ölümüne neden oldu. Ataşehir’de yakalanan sürücü tutuklanarak cezaevine gönderildi. Olaya ilişkin Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yürütülen soruşturma tamamlandı. Hazırlanan iddianamede, sanığın hafriyat kamyonuna uyuşturucu madde etkisi altında binerek annesi ve babasının geldiği araca çarparak garaj içerisinden ayrıldığı, Açık’ın içinde bulunduğu kamyonla Kartal sahil yolundan Maltepe sahil yoluna kaçtığı kaydedildi. İddianamede, sanık Maltepe Büyükyalı Caddesi’ndeki köprü altına geldiğinde şehit polis memuru Lütfü Baykar ve aynı ekipte bulunan çarşı ve mahalle bekçisi müştekiler Kerem A., Doğancan K., Eren S., Burak S., Tamer Y. ve Sezer Ç.’nin sanığı uygulama alanında karşıladığı, sanık Açık’ın hız kesmeden aracı buraya sürdüğü, Mustafa H.’ye ait araca, buradaki emniyet aracına, dışarıda bulunan şehit polis memuru Lütfü Baykar’a ve kaldırımdaki Kerem A.’ya çarptıktan sonra olay yerinden kaçtığı kaydedildi. Kanında uyuşturucu çıktı Adli Tıp Kurumu (ATK) Kimya İhtisas Dairesi Raporu’nda ise sanık Sezgin Açık’ın kanında uyuşturucu madde tespit edildiği belirtildi. Hazırlanan iddianamede, sanık Sezgin Açık’ın, "kişinin yerine getirdiği kamu görevi nedeniyle, bir suçu gizlemek, delillerini ortadan kaldırmak veya işlenmesini kolaylaştırmak ya da yakalanmamak amacıyla kasten öldürme" suçundan ağırlaştırılmış müebbet, "kasten öldürmeye teşebbüs", "kasten yaralama" ve 3 kişiye karşı "kasten yaralamaya teşebbüs" ile "mala zarar verme" suçlarından 16 yıl 4 aydan 32 yıl 6 aya kadar hapisle cezalandırılması talep edildi.
Adıyaman Adıyaman’da ışkın toplamak için Türk Dağına tırmandılar Adıyaman’ın Sincik ilçesinde karların erimesiyle ortaya çıkan ışkınlar, kilometrelerce yol yürüyen vatandaşlar tarafından toplanmaya başlandı. Doğu ve Güneydoğu Anadolu Bölgesi’ndeki yüksek rakımlı dağlarda kendiliğinden yetişen bir bitki türü olan ışkın, kuzukulağıgiller familyasında yer alıyor. Sincik ilçesinde 2 bin 600 rakımlı Türk Dağının yamaçlarında ki Teşikan yaylasında Mayıs ayında doğal olarak yetişen ışkın bitkisi, yöre halkının vazgeçilmezi haline gelmeye devam ediyor. Işkın bitkisini toplamak isteyen vatandaşlar, araçlarını yarı yolda bırakarak ışkın bitkisine ulaşmak için kilometrelerce yol yürüyor. Işkın toplamak için her yıl bu mevsimde Türk dağın yamaçlarında ki Teşikan yaylasına çıktığını söyleyen Azize Öztürk, "Işkın bitkisi, Doğu ve Güneydoğu Anadolu Bölgesi’nde 2 bin rakımın üzerindeki dağlarda yetişen bir bitkidir. Bu bitki şeker hastalığına çok iyi geliyor. Bizim yaylada bolca yetişen bir bitkidir. Biz her yıl bu mevsimde mutlaka ışkın toplamak için yaylaya geliyoruz. Kışın yayla yolu bozulmuş, şu anda daha yapılmadığı için meşakkatli bir yürüyüşten sonra ışkın bitkisine ulaşa bildik. Araçla belli bir mesafeye geldikten sonra 5 kilometre yürüyerek ancak ulaşabildik. Bu bitki karların erimesinden bir iki hafta sonra çıkıyor. Işkın, ömrü kısa olan bir bitkidir. Mevsimi kaçırırsanız bir sene beklemek zorunda kalırsınız" diye konuştu.
Adıyaman Gölbaşı’nda ilk defa perkütan nefrostomi takıldı Adıyaman’ın Gölbaşı ilçesinde bir hastanın iki böbreğine perkütan nefrostomi takıldı. Adıyaman’ın Gölbaşı İlçe Devlet Hastanesi’nde mesane tümörü olan ve tıkanıklığa bağlı böbreklerinde çift taraflı hidronefrozu (genişleme-şişme) olan hastanın, böbrek yetmezliğine girerek böbreklerini kaybetmemesi ve diyaliz hastası olmasının önlenmesi için iki böbreğine de perkütan nefrostomi takıldı. Başarılı geçen operasyon sonrası hastanın böbrek değerleri normale dönerek, böbrek yetmezliği gelişiminin önüne geçildi. Gölbaşı Devlet Hastanesi’nde ilk defa gerçekleştirilen, genellikle üniversite hastaneleri ya da eğitim araştırma hastanelerinde uygulanan bu özellikli ve detaylı işlemin başında Radyoloji Uzmanı Dr. Zekai Emre Sevgilioğlu ve Üroloji Uzmanı Dr. Osman Coşkun yer aldı. Operasyon sonrası değerlendirmede bulunan Radyoloji Uzmanı Dr. Zekai Emre Sevgilioğlu ve Üroloji Uzmanı Osman Coşkun, “Hastanemize başvuran ve yapılan kontrolleri sonrasında mesane tümörü nedeniyle her iki böbreğinde hidronefroz gelişen, böbreklerini kaybetme riski bulunan hastanın yapılan kontroller sonrasında kaybedecek zamanı olmadığı göz önüne alındığında hızlıca operasyonu planladık. Görüntüleme cihazları rehberliğinde her iki böbreğin cilt yoluyla drenajını sağlayacak sistemi birlikte başarıyla yerleştirdik” ifadelerini kullandı.