KENT HABERLERİ - 19 Haziran 2017 Pazartesi 13:19

Ataşehir ıhlamur koktu

A
A
A
Ataşehir ıhlamur koktu

Ataşehir Belediyesi tarafından düzenlenen Ihlamur Festivali’nde yüzlerce vatandaş, hoş kokular içinde ıhlamur topladı. Ihlamur toplayan vatandaşlar renkli görüntüler oluşturdu.

Ataşehir Belediyesi tarafından düzenlenen iki gün sürecek olan Uluslararası Ataşehir Ihlamur Festivali başladı. Ataşehir Atatürk Mahallesi’nde bulunan Atapark’ta gerçekleşen festivalde, yüzlerce vatandaş, gökdelenler, apartmanlar arasında bulunan ıhlamur ağaçlarına çıkarak her derde deva olan ıhlamur topladı. Sağlıklı olmasının yanı çevreye yaydığı hoş kokusuyla insanları mest eden ağaçlardan ıhlamurun toplanması renkli görüntüler oluşturdu. Bazı vatandaşlar merdiven yardımıyla ıhlamur toplarken bazı vatandaşlar da ıhlamur ağaçlarına tırmanarak ıhlamuru topladı.

Ataşehir Belediye Başkanı Battal İlgezdi, festival alanında ıhlamur toplayanları ziyaret etti. Festivalle ilgili bilgi veren Başkan İlgezdi, “Ataşehir’de bir ilki gerçekleştiriyoruz. Ihlamur Festivali yapıyoruz. Burada 2 bine yakın ıhlamur ağacı var. Her şey şahane gidiyor burada. Bugün 200’e yakın ıhlamur ağacını Ataşehir’de dikmeye çalışacağız. Bu bahaneyle Anadolu’nun her yöresinden vatandaşlarımız geldi. Yöresel ürünlerini tanıtıyorlar. Gayet güzel ve hoş oluyor. İki gün sürecek. Paneller olacak. Festivalimiz devam edecek. Ayrıca Bulgaristan ve Küba’dan gelen konuklarımız var onlar da kendi ürünlerini tanıtacak” dedi.

Belediye görevlileri tarafından toplanan ıhlamurlar gönüllü kadınlar tarafından kurutulacak. Ihlamur ayıklayan gönüllü kadınlar, “Toplanan ıhlamurları ayıklıyoruz. Çok da güzel oluyor. Bir yaprak bir çiçek olarak ayıklıyoruz. Ataşehir’de böyle bir etkinliğin düzenlenmesi güzel” dedi. Ihlamur toplayan vatandaşlar, “Çok güzel bunlar hem sağlığa yararlı hem güzel kokuyor. Yeter ki dallarını kırmadan toplayalım” diye konuştu.
Doğa tutkunlarının ıhlamur ağaçları altında gönüllerince iki gün geçirebilecekleri Ataşehir Ihlamur Festivali’nde Türkiye’nin yedi bölgesinden gelen otların tanıtıldığı stantlar da açıldı. Malatya’dan kenger, Ordu’dan melocan, Sivas’tan madımak, Taşköprü ve Tunceli’den sarımsak, Tokat’tan yaprak, Çorum’dan ısırgan otu, Kars’tan evelek ve Antakya’dan zahter bitkileri ile birçok yöreden çeşit çeşit gelen bitkiler festivalde tanıtıldı.
18-19 Haziran tarihleri arasında sürecek olan Ataşehir Uluslararası Ihlamur Festivali kapsamında Fransa, Küba, Bulgaristan ve Romanya’dan dans toplulukları etkinliğe katılarak gösteriler yapacak. Festivalin ilk gününde Yrd. Doç. Uğur Baran Kasırga tarafından “Neo Gastronomi”, ikinci gününde ise Ebru Şinik tarafından “Nefes Alma Teknikleri ve Kokuların Beyine Etkileri” ile Bulgaristan’dan katılan Prof. Desislava Fagradyan tarafından “Ihlamur” konulu söyleşiler düzenlenecek.
 

Mustafa Bakırhan
 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ankara Keneden korunmak için günlük vücut kontrolü yapmalı Ankara Üniversitesi’nden Doç. Dr. Ömer Orkun, “Günlük vücut kontrolleri ile kene görüldüğünde derhal çıkartılması esastır. Eğer siz keneyi bir an önce vücuttan uzaklaştırırsanız kene enfekte dahi olsa mikropları vermeden siz çok kolaylıkla kurtulabilirsiniz” dedi. Ateş, cilt içi ve diğer alanlarda kanama gibi bulgulara neden olan kene kaynaklı Kırım-Kongo kanamalı ateşi (KKKA) vakaları, Nisan ve Mayıs ayında artış gösterdi. Ankara Üniversitesi Veteriner Fakültesi Parazitoloji Anabilim Dalı Öğretim Üyesi, Keneler ve Kene Kaynaklı Hastalıklar Araştırma Laboratuvarı Sorumlusu Doç. Dr. Ömer Orkun, İHA muhabirine yaptığı açıklamada, Kırım-Kongo kanamalı ateşe neden olan kenelerden korunma yöntemlerini açıkladı. “Kene atlamaz, sıçramaz” Kenenin özelliklerini anlatan Doç. Dr. Orkun, “Bu avcı karakterli bir kene olup insanlara yerden yürüyerek geliyor. Bu kene atlamaz, zıplamaz ve sıçramaz. Bu kene otlara ve ağaçlara tırmanmaz. Ağaçlardan da düşmez. Bunun asıl geldiği yer, yerlerden yürüyerek geliyor” ifadesini kullandı. “Avına doğru yürüyerek gidiyor” Tarım yapan vatandaşları da uyaran Orkun, “Tarımsal faaliyetlerin olduğu tarım alanlarının etraflarında daha yoğun görüyoruz. Toprakta, taşın ve yaprağın altında saklanıyor. Hedef canlı grubu, bu insan, sığır, koyun ve keçi olabilir, oradan geçene kadar bekliyor. Oradan geçerken bir takım çok kompleks algaçlarıyla algılıyor. Tabiri caizse avına doğru yürüyerek gidiyor” diye konuştu. “İnsanları onlarca metre takip edebilir” Türkiye’de Kırım Kongo Kanamalı ateşin vektörü olan kene türünün çok hızlı hareket ettiğini ifade eden Orkun, “Hatta dünyada karşılaşabileceğimiz en hızlı ve en uzun yol kat edebilen, yürüyerek veya da koşarak yol kat eden bir türdür. İnsanları onlarca metre takip edebilir. Kene tutulmasının gördüğümüz yerlerde çok karşımıza çıkan bir durumdur. Yakalıyor ve ilk tercihen en çok girdiği yer paçanın içerisinden geliyor ve açık olursa deriye ulaşmaya çalışıyor” şeklinde konuştu. Doç. Dr. Orkun, Türkiye’de kenenin olmadığı hiçbir yerin olmadığı belirterek, tarım arazisinde vakit geçiren vatandaşların ciddi risk altında olduğunu da kaydetti. “Keneden korunmak için günlük vücut kontrolü yapmalı Birtakım alınacak önlemler ile vatandaşların keneden korunmasının mümkün olduğunu söyleyen Orkun, şöyle konuştu: “İlk 24 saatten 48-72 saate kadar ulaşan sürelere ihtiyaç var. Günlük vücut kontrolleri ve kene görüldüğünde derhal çıkartılması esastır. Eğer siz keneyi bir an önce vücuttan uzaklaştırırsanız kene enfekte dahi olsa henüz size ekolojik ajanı, yani iç organizmayı ve mikropları vermeden siz çok kolaylıkla kurtulabilirsiniz.” “Çivi söker gibi çıkarabilirsiniz” Kenenin vücuttan çıkarılmasının profesyonellik isteyen bir durum olmadığına dikkati çeken Orkun, şunları kaydetti: “Keneyi çok kolaylıkla bir cımbız yardımıyla veya onları bulamazsınız eldiven, yaprak ve naylon ile tutup çıkarabilirsiniz. Çivi söker gibi çok kolay. Patlatmamak burada esastır. Çünkü bazen patlattığınızda elinizdeki yarık ve çatlaklarda mikrobiyolojik ajanların girmesi de mümkün olabiliyor. Ama keneden bir an önce kurtulmanız sizin için esas.”