GÜNDEM - 05 Kasım 2020 Perşembe 09:29

Avcılar İnşaat'tan depremzede 100 aileye yeni hayat

A
A
A
Avcılar İnşaat'tan depremzede 100 aileye yeni hayat

İzmir’de 1989 yılından bu yana inşaat sektöründe önemli işlere imza atan Avcılar İnşaat, 6.6 büyüklüğündeki depremin hemen ardından yaptığı projelerde yer alan kendi daireleri ve yatırımcılardan kiraladıkları 100 daireyi depremde evleri yıkılan veya ağır hasar gören depremzedelere tahsis ederek örnek bir çalışmaya imza attı. Kira değeri 4 milyonu bulan dairelerin anahtarları depremzede ailelere teslim edildi.

İzmir’de yaşanan depremin ardından çadırda yaşamak zorunda kalan depremzede ailelere Avcılar İnşaattan sevindiren haber geldi. Firma kendi elindeki ve yatırımcılarından kiraladıkları 100 daireyi depremzede ailelere tahsis etti. Firma, dairelerin bulunduğu sitelerin aidat, elektrik ve su masrafı gibi giderlerini de üstlenerek öncü bir harekete imza attı. Avcılar İnşaat Yönetim Kurulu Başkanı İdris Avcı kış aylarında depremzedelerin daha güvenli ortamlarda yaşayabilmesi için kendi üzerine düşen görevi yerine getirmeye çalıştıklarını ve başlattıkları bu hareketin diğer inşaat firmalarına da örnek olması temennisinde bulundu. Depremde hem evini hem de işini kaybetmiş aileler ise firmaya teşekkür ederek soğuk kış günlerinde çadır yerine sıcacık bir yuvada yaşamanın mutluluğu içinde olduklarını dile getirdi.

Çadırlarda kalan depremzedeler dün sabah özel araçlarla alınarak Avcılar Tanıtım Ofisi'ne getirildi. 100'e yakın aileye, Avcılar Cadde Bostan, Avcılar Effect, Avcılar Prestij başta olmak üzere İzmir'in çeşitli yerlerinde bulunan ve toplam kira değeri 4 milyon lirayı bulan dairelerin anahtarları teslim edildi. 100 depremzede aile için yeni bir hayat başladı.

Avcılar İnşaat'tan depremzede 100 aileye yeni hayat

Hem işini hem evini kaybetti

Mansuroğlu Mahallesindeki Deniz Apartmanının site görevlisiyken hem işini hem de evini kaybederek çadır kentte yaşamaya başladıkları sırada Avcılar inşaatın kendilerine umut olduğunu kaydeden depremzede Recep Gençoğlu, “Yaşadığımız anı anlatmaya kelimeler yetersiz kalır. Allah yar ve yardımcımız olsun. Çok zordu. Depremi anbean yaşadık Çocuklarımın korkusu bir yandan ben deprem sırasında başka bir yerdeydim orası da yıkıldı hemen çocuklarıma koştum yıkılmıştı. Çocuklarımı görünce dünyalar benim oldu. İşim gitti, evim gitti. Sağ olsun Avcılar İnşaata bize ev tahsis ettiler. Mutluluğumuz katlandı. Çadırda soğuk ve yaşamak çok zor. İzmir’in halkından Allah razı olsun. Büyüklerimizin bizim gibi gariban insanlara destek olmaları gerekiyor. Üç çocuğumuz var, kış yaklaşıyor, havalar soğuyacak doğal olarak en büyük ihtiyacımız başımızı sokacağımız bir ev bulmaktı. Ne yapacağımızı bilmez haldeyken Avcılar İnşaat el uzattı, bize bu imkanı sağladıkları için teşekkür ediyoruz" dedi.

Recep Gençoğlu’nun eşi Lale Gençoğlu, biri üniversite diğeri lise ve en küçük çocuğunun da 8. sınıf öğrencisi olduğunu ve çadırda yaşımın zor olduğunu belirterek, “Avcılar İnşaat bize evlerini açtı. Anahtarlarımızı teslim ettiler. Elektriğimizi ödeyecekler, suyumuzu ödeyecekler. Kapıcıydık, işimizde gitti evimizde gitti. İş olsa yine üstesinden gelinir. Bugüne kadar kimseden yardım talebinde bulunmadık.” diyerek Avcılar İnşaatın başlattığı uygulamanın diğer firmalara da örnek olmasını istedi.

Avcılar İnşaat'tan depremzede 100 aileye yeni hayat

İlk gün harekete geçti

Avcılar İnşaat Yönetim Kurulu Başkanı İdris Avcı, depremin ilk gününden itibaren sürecin yakın takipçisi olduklarını belirterek, “Hemen bir kriz masası oluşturup ihtiyaç sahibi aileler için alarma geçtik. Önce mühendislerimizle birlikte binalarımızın güvenliğini inceleyip onayladık.” dedi.

“İzmir için hep beraber”

Daha sonra temel ihtiyaçlardan biri olan barınma için depremzedelerden başvuruları aldıklarını belirten Avcı, “Kendi stok dairelerimiz ve yatırımcılarımızın ellerindeki daireleri kiralayarak 100’e yakın depremzede ailenin güvenli konutlarımıza yerleşmesini sağladık. Ancak hala evsiz olan yüzlerce aile var. Aynı durumda bizler de olabilirdik, empati yapmak zorundayız. Biz öncü olduk ancak yetmez, meslektaşlarımızdan destek bekliyoruz. İzmir için hep beraber hareket etmeliyiz” dedi.

Duygu dolu anların yaşandığı anahtar tesliminde, yeni evli çiftlerden Polis Memuru İbrahim Soner Kartal ve eşi Dr. Hanife Işıl Kartal ise, “Yeni evlendik, elimizdeki imkanlarla kurduğumuz evimiz başımıza yıkıldı. Şimdi hepsini en baştan kuracağız. Bu zor zamanda bize destek olan Avcılar İnşaat’a teşekkür ediyoruz.” diye konuştu.

Avcılar İnşaat'tan depremzede 100 aileye yeni hayat

“Güvenilir bir yuvamız oldu”

Anahtarını teslim alarak dairesine yerleşen bir diğer depremzede Halit Türkoğlu ise, “İzmir depreminde Cumhuriyet Sitesinde binamız ağır hasar aldı. Bu zor günümüzde Avcılar İnşaat bizi yuva sahibi yaptı. Bu zor günümüzde Avcılar inşaat bize destek oldu ve bizi yuva sahibi yaptı. Bu zor günlerimizi daha rahat ve huzurlu geçirmemizi sağladı. Diğer inşaat firmalarının da diğer depremzede arkadaşlarımıza yardımcı olmalarını istiyoruz. Bunu Avcılar İnşaatın başlatması bizleri sevindirdi. İnşallah diğer firmalar da peşi sıra gelirler.” diye konuşurken, bir diğer depremzede Muhammet Ali Köse de, “Zor günümüzde yanımızda oldular, kapılarını bize açtılar. Herkese örnek olmasını istiyoruz. İzmir'deki diğer firmalar da böyle bir destek başlatmalı. Çünkü çadırlarda acil barınmaya ihtiyaç duyan çok aile var." dedi.

Öte yandan dairelerin tamamının kira ile birlikte aidat, elektrik ve su gibi giderleri de Avcılar İnşaat tarafından karşılanacak.

Sadık Cangel - Aykut Yeniçağ

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Bolu Muhtarın zor anları: "Benim hiçbir şeyden haberim yok" Bolu’nun Mudurnu ilçesinde Avdullar Köyü Muhtarı Ahmet Temel, köyündeki su kaynaklarının ihaleye çıkarılmasını basından öğrendiğini belirterek duruma tepki gösterdi. Köylünün kendisine "Sattığın suları git durdur" diyerek tepki gösterdiğini söyleyen muhtar, "Benim hiçbir şeyden haberim yok. Ben bu konuyu dün medyadan öğrendim. Köylüm bana ’Köyümüzün sularını sattın’ diyor" ifadelerini kullandı. Mudurnu Belediyesi Düğün Salonu’nda, Mudurnu Muhtarlar Derneği Başkanlığı Genel Kurul Toplantısı gerçekleştirildi. Tek liste ile gidilen seçimde mevcut başkan Birol Taşkın güven tazeleyerek yeniden başkan seçildi. Toplantı sırasında eline mikrofonu alan Avdullar Köyü Muhtarı Ahmet Temel, köyündeki doğal mineralli ve jeotermal su kaynaklarının ihaleye çıkarılması sürecini değerlendirdi. İhaleye ilişkin kararı yerel medyadan öğrendiğini dile getiren Temel, bu durumun köy halkı arasında huzursuzluğa neden olduğunu ifade etti. "Böyle mi muhtarlık yapacağız?" Vatandaşların kendisini sorumlu tuttuğunu belirten Temel, kendisine söylenen ’Sattığın suları git durdur’ sözüne tepki göstererek, "Biz muhtarlar olarak neden her şeyden sorumluyuz? Maden ocağı konusunda mücadele verdik, 1,5 yıldır. Onun için Allah’a şükür bir şeyler yaptık ama şimdi de su olayı çıktı başımıza. Bunun için köylüyle akşam toplandık, karar aldık. Kararımızda itirazımızı beyan ettik. Biz sesimizi kime duyuracağız? Benim hiçbir şeyden haberim yok. Biz muhtarlar masada alınan kararları neden medyadan öğreniyoruz? Ben bu konuyu dün medyadan öğrendim. Köylüm bana ’Köyümüzün sularını sattın’ diyor. Böyle mi öğreneceğiz, böyle mi muhtarlık yapacağız?" dedi. Öte yandan, Resmi Gazete’de yayımlanan ilana göre, İl Encümeninin Mudurnu ve Mengen ilçelerindeki 4 farklı noktada jeotermal ve doğal mineralli su arama ruhsatı için ihaleye çıkacağı öğrenildi.
Trabzon Trabzon Film Festivalinde Altın Taka ödülleri sahiplerini buldu Trabzon Büyükşehir Belediyesi’nin ev sahipliğinde düzenlenen Trabzon Film Festivali’nin ödül töreni, sinema dünyasının önemli isimlerini bir araya getirdi. Farklı kategorilerde dereceye giren yapımlar ve sanatçılar, Altın Taka Ödülleri ile onurlandırıldı. Trabzon Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Metin Genç, uzun metrajlı filmleri de dahil ederek festivali geleneksel hale getireceklerini açıkladı. Trabzon Büyükşehir Belediyesi’nin öncülüğünde, Kültür ve Turizm Bakanlığı, Trabzon Valiliği ve Sinema Genel Müdürlüğü’nün destekleriyle bu yıl ilki düzenlenen Trabzon Film Festivali’nin ödül töreni yoğun katılımla gerçekleşti. Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Metin Genç’in ev sahipliği yaptığı törene, Trabzon Valisi Aziz Yıldırım, Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Batuhan Mumcu, sanatçılar ile sanatseverler katıldı. "Trabzon sinemayla yeni tanışmış bir şehir değildir" Konuşmasında "Trabzon sinemayla yeni tanışmış bir şehir değildir" diyen Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Metin Genç "1900’lü yılların başından itibaren sinema salonları, seyircisi ve sanatçılarıyla güçlü bir sinema kültürüne sahiptir. Belediyemizin arşivlerinde yer alan 1930’lu yıllara ait sinema ve tiyatro düzenlemeleri, bu kültürel birikimin somut göstergesidir. Merhum Erol Günaydın’dan Tanju Gürsu’ya, Ertem Eğilmez’den bugün aramızda bulunan çok kıymetli sanatçılarımıza kadar Trabzon, Türk sinemasına iz bırakan pek çok değer kazandırmıştır. Bu kadim mirası sinema yoluyla geleceğe taşımayı bir vefa ve miras sorumluluğu olarak görüyoruz. Altın Taka ödülümüz, 101 yıl önce Karadeniz’den cepheye cephane taşıyan isimsiz kahramanların hatırasına adanmıştır. Bu yıl İlkini gerçekleştirdiğimiz Trabzon Film Festivali’ni her yıl daha da büyüterek sürdürme sorumluluğunu taşıdığımızı huzurlarınızda bir kez daha ifade ediyorum" dedi. Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Dr. Batuhan Mumcu ise "Bu festivalin Karadeniz’e ve özellikle Trabzon’a çok yakıştığını açıkça ifade etmek isterim. Kültür ve Turizm Bakanlığı olarak, Türkiye Yüzyılı vizyonu doğrultusunda sanatı ve sanatçıyı merkeze alıyor, Trabzon’un doğası ve kültürüyle sinema için çok güçlü bir plato olduğunu görüyoruz. Bu kıymetli festivali hayata geçiren tüm ekibe, sanatçılarımıza ve emeği geçen herkese bakanlığımız adına teşekkür ediyor, bu tür projeleri desteklemeye devam edeceğimizi özellikle vurguluyorum" şeklinde konuştu. Hülya Koçyiğit ve Hüseyin Avni Danyal’a onur ödülü Onur Ödülü’ne layık görülen Hüseyin Avni Danyal da duygularını şu sözlerle dile getirdi: "Doğup büyüdüğüm topraklarda bir film festivalinin düzenleniyor olması beni inanın hepinizden daha çok heyecanlandırıyor. Geç kalınmış ama çok değerli bir adım olduğunu düşünüyorum. Bundan büyük bir onur ve gurur duyuyorum. Trabzonlu bir sanatçı olarak bu festivalin büyümesi ve uluslararası bir nitelik kazanması için üzerime düşen her türlü katkıyı vermeye hazırım." Onur Ödülü’ne layık görülen Türk sinemasının duayen isimlerinden Hülya Koçyiğit ise konuşmasında şunları söyledi: "Trabzon Film Festivali’nin ilk kez düzenlenmiş olmasına rağmen, bundan sonra geleneksel hale gelerek güçleneceğine ve yalnızca Trabzon’un değil tüm Karadeniz’in kültür ve sanat hayatında söz sahibi olacağına yürekten inanıyorum. Biraz geç kalınmış olsa da atılan bu cesur adımın arkasında durulacağına ve tüm Trabzon’un bu festivali sahipleneceğine inanıyor, emeği geçen herkese şükranlarımı sunuyor, başarılar diliyorum." Ödüller sahiplerini buldu Konuşmaların ardından, Trabzon Film Festivali’nde başarılı bulunan yapıtların sahiplerine ödülleri takdim edildi. Öğrenci Kısa Film Yarışması Jüri Ödülü, ’Çalınan Yük’ filmine verilirken, Öğrenci Kısa Film Yarışması En İyi Film Ödülü’nün sahibi ’Gülümse’ oldu. Ulusal Kısa Film Yarışması’nda belgesel kategorisinde Erol Günaydın Jüri Özel Ödülü, ’İyi Ölüm’ filmine layık görüldü. Altın Taka Deneysel En İyi Film Ödülü’nü ’Kim’ filmi kazandı. Belgesel dalında verilen ödül ’Pirlerin Düğünü’ filmine giderken, Ulusal Belgesel Film Yarışması’nda Jüri Özel Ödülü ’Muzaffer’ filmine, En İyi Film Ödülü de ’Berona’ filmine verildi.
Kütahya Kütahya’da "Dilek Arabası" ilgi odağı oldu Kütahya’da bir işletmenin öncülüğünde hayata geçirilen "Dilek Arabası" uygulaması, kısa sürede vatandaşların yoğun ilgisini çekti. Atatürk Bulvarı’nda faaliyet gösteren döner işletmesinin sahibi Kıymet Akgün, başlangıçta reklam amacıyla başlatılan çalışmanın beklenenden çok daha büyük bir etki oluşturduğunu söyledi. Uygulamanın ortaya çıkış sürecini anlatan Akgün, "Asıl amacımız reklamdı. Oğlumun hibrit arabası vardı, bir değişiklik olsun istedik. ‘Bu arabaya dileklerinizi yazın’ dedik. İlk başta bu kadar ilgi göreceğini düşünmemiştik ama çok güzel geri dönüşler aldık" dedi. Vatandaşların sadece dışarıdaki kağıtları kullanmakla kalmadığını belirten Akgün, "Kağıt kalmayınca içeriden kağıt isteyip dilek yazmak isteyenler oluyor. Her gün yüzlerce kağıt gidiyor, bazen rüzgarda uçanlar bile oluyor" ifadelerini kullandı. Uygulamanın sosyal medyada da etkili olduğunu vurgulayan Akgün, Instagram’da Levent Önerişleri hesabından yapılan paylaşımların büyük katkı sağladığını belirterek, "Bir akım başlattık. Dileklerini yazıp paylaşanlara yüzde 10 indirim yaptık. İlgi çok güzel oldu, memnun kaldık" diye konuştu. Dilek kağıtlarında her yaştan insanın hayallerinin yer aldığını söyleyen Akgün, "Öğrenciler sınavlarında başarılı olmak istiyor, KPSS yazanlar var. Kimi araba, kimi motor, kimi ev dilemiş. Asgari ücretle ilgili beklentiler var. Çocuklar aileleriyle gelip birlikte yazıyor. Çok samimi ve komik notlar da çıkıyor" dedi. Araca "Dilek Arabası" adını verdiklerini belirten Akgün, uygulamanın hem işletmeye hem de insanlara moral kaynağı olduğunu sözlerine ekledi.