ASAYİŞ - 17 Kasım 2022 Perşembe 09:05

Ayağı kırılan kedi acil servisin yolunu tuttu

A
A
A
Ayağı kırılan kedi acil servisin yolunu tuttu

Bitlis’in Tatvan ilçesinde ayağı kırıldığı için sekerek hastanenin acil servisine gelen kediye sağlık çalışanları tarafından gerekli müdahale yapıldı.

Olay, Bitlis’in Tatvan Devlet Hastanesi Acil Servisinde meydana geldi. Ayağı kırıldığı için sekerek hastanenin acil servisine gelen sokak kedisi, adeta sağlık çalışanlarından yardım istedi. Kedinin acil servisine gelerek kapıdan girişi ise güvenlik kamerasına yansıdı. Kameralarda acil serviste bir süre bekleyen kedi, daha sonra cerrahi müdahale odasından içeriye girdiği görülüyor. Sağlık çalışanlarının görev yaptığı sırada cerrahi müdahale odasına sekerek giren kedi, adeta yardım istedi. Kedinin davranışlarından acı çektiğini anlayan Hemşire Abuzer Özdemir, kedinin ayağının kırık olduğunu anladı. Hemen acı çeken kediye ilk müdahaleyi yapan Özdemir, kedinin ayağını sabitleyerek sargıya aldı.

Sağlık çalışanları tarafından “Davşo” isminin verildiği sevimli kedi, sağlık çalışanlarının gösterdiği merhamet ile ara sıra acil servisine gelerek tedavisine devam ediyor.

Ayağı kırılan kedi acil servisin yolunu tuttu

“Çalışırken içeri bir kedinin girdiğini gördüm ve seke seke yürüyordu”

Ayağı kırılan kediyi tedavi ettiklerini dile getiren Hemşire Abuzer Özdemir; “5 yıldır Bitlis Tatvan Devlet Hastanesinde hemşire olarak çalışıyorum. Çalışırken içeri bir kedinin girdiğini gördüm ve seke seke yürüyordu. Muayene etmek için elime aldığımda ayağının kırık olduğunu fark ettim ve ayağını atele (organları hareketsiz tutmak için kullanılan tıbbi ürün) aldım. Kediyi bir müddet gözetim altında tuttum. Daha sonra kedi rahatladı ve adeta yolu biliyor gibi yine geldiği yerden tekrar dışarı çıkıp gitti” dedi.

Mücahit Tarlan-Recep Gökhan Kılıç

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Eskişehir Nefessiz kalan öğrenci öğretmenin hızlı müdahalesi ile ölümden döndü Eskişehir’de 2 hafta önce uygulamalı ilk yardım eğitimi alan öğretmenin okul bahçesinde nefessiz kalan öğrenciyi Heimlich manevrası uygulayarak kurtardığı anlar, saniye saniye güvenlik kamerasına yansıdı. Olay, 2 Aralık’ta saat 14.48’de TOKİ Ümit Yaşar Oğuzcan Ortaokulu’nda meydana geldi. İddiaya göre, teneffüs zilinin çalmasıyla birlikte arkadaşlarıyla oynamak için bahçeye çıkan bir 5’inci sınıf öğrencisi, korkuluklardan kopardığı ve ağzına attığı sentetik çimlerin boğazına kaçması sonucunda nefessiz kaldı. Erkek çocuğunun yüzünün morardığını ve çevresindeki öğrencilerin panik olduğunu bir öğretmen, düdük çalarak diğer öğretmenlere haber verdi. O sırada kapıda olan teknoloji tasarım öğretmeni Nurcan Beşer, hemen öğrenciye müdahale etti. Boğulmak üzere olan öğrenci hızlı ve doğru müdahale ile kurtarıldı Öğrencinin nefes alamadığını fark eden Nurcan Beşer, Heimlich manevrası uyguladı. Beşer’in çabaları ilk başta sonuç vermezken, öğrenciler büyük panik yaşadı. Öğretmen Beşer’in müdahaleyi kararlılıkla sürdürmesi sonucunda küçük çocuğun boğazına takılan sentetik çimler ağzından çıktı. Hızlı ve doğru müdahale sayesinde ölümden dönen öğrencinin sağlık durumunun iyi olduğu öğrenildi. "Heimlich manevrası uyguladım fakat boğazındakini çıkartmakta çok zorlandık" Olay anını anlatan öğretmen Nurcan Beşer, "Geçen salı günü bahçede nöbetçiydik. Öğrencimiz, yan taraftaki okulun korkuluklarındaki sentetik çimlerden bir tanesini herhalde rulo yapmış ama koşarken farkında olmadan ağzına almış. Tabii biz bunu bilmiyorduk. Sonra arkadaşım elindeki düdüğü bir-iki kez çalınca bir şey olduğunu anladım. Hemen o tarafa doğru yöneldim. Orada öğrencinin bir tanesinin morardığını ve nefessiz kaldığını gördüm. Öğrenciye Heimlich manevrasını uygulamak istedim, fakat boğazındakini çıkartmakta çok zorlandık. İlk başta çıkmadı. Sonra öğrencilere şeker ve benzeri bir şey yiyip yemediklerini sordum. Onlar da böyle bir şey olmadığını söylediler. Öğlen yemeği yedi de boğazına maydanoz gibi bir şey kaçtı mı diye düşündüm. Sonra ağzına bir yudum su verip yuvarlamasını ve yutmamasını söyledim ama çocuk kendinde değil gibiydi. İkide bir yere yığılıyordu, nefes alamıyordu. Sonra ben bir kez daha Heimlich manevrası yapınca boğazındaki o parça çıktı. Tabii çocuk rahatladı ama ben hayatımda böyle bir an yaşamadım; hem üzüldüm hem de sevindim" dedi. "Çocuğumuzun o gün orada hayatını kaybedebileceğini düşündüm" Yaklaşık 2 hafta önce Milli Eğitim Bakanlığı’nın eğitim kursuna katıldığını anlatan Beşer, sözlerini şöyle sürdürdü: "Burada bu manevraları uygulamalı bir şekilde birebir öğrendim. Bunu her öğretmenin öğrenmesi gerektiğini düşünüyorum. Yardım anında kişilere uygulanacak adımları birebir olarak gösterdiler. Böyle olunca eğitim lafta kalmadı, uygulamalı olunca aklınızda bir şeyler kalabiliyor. Öğrendiklerimi o gün orada uyguladım ve bundan çok mutlu oldum. Bakanlığımızdan bunu özellikle rica ediyorum, bence bütün öğretmen arkadaşlarımıza böyle eğitimler verilmeli. Aile telefonla arayarak bana teşekkürlerini iletti. Çok stresli bir olaydı. Ben o olaydan sonra bir saat boyunca kendime gelemedim, derse giremedim. Çünkü rengim bile atmıştı. Çocuğumuzun o gün orada hayatını kaybedebileceğini düşündüm."