KÜLTÜR SANAT - 23 Kasım 2017 Perşembe 14:29

Aydın Özgüven: 'Genç nüfusun köyden gitmemesi için daha çok yatırım yapılmalı'

A
A
A
Aydın Özgüven: 'Genç nüfusun köyden gitmemesi için daha çok yatırım yapılmalı'

Antalya’nın İbradı ilçesine bağlı Ormana köyünde yaptıkları turizm yatırımından bahseden Ormana Active’in kurucusu Aydın Özgüven, bölge halkının göç etmemesi için Ormana’ya daha fazla yatırımın yapılması gerektiğini söyledi.

Antalya’nın gizli kalmış doğal güzelliklerinden birisi olan İbradı ilçesindeki Ormana köyünde yaptığı yatırımla bölge halkının takdirini kazanan Aydın Özgüven, köye daha fazla yatırım yapılması gerektiğini söyledi. Özellikle plaj turizmine alternatif bir turizm hizmeti verdiklerini söyleyen Özgüven, Ormana’ya dönüş hikayelerini de anlattı. Emekli olduktan sonra memleketi olan Ormana’ya katkı sağlamak istediğini belirten Aydın Özgüven, "Buraya bir katkımız olsun istedik. Bu bir gönül işi. Burada bir nüfus problemi var. Burası Toros Dağları’nın tepesinde bin metrede bir ufak bir köy. Sadece 600 nüfus var. Genelde gençler buradan dışarıya gidiyor. Hiç gidemeyen Manavgat’a turizmde çalışmaya gidiyor, biraz gidebilen Antalya’ya, çok gidenler de İstanbul’a gidebiliyor. Bundan dolayı gençlerin burada kalabilmesi için birkaç sektörde iş açmak gerekiyor buraya. Burası dağ köyü ve ulaşımı zor olduğu için, hammaddesi dışarıdan gelen bir üretimi burada yapmak zor ve maliyetli. Turizm öyle değil ama. Turizmin hammaddesi yerinde. Bu güzelliği Türkiye ve yurt dışındaki insanlara gösterebilirsek, bundan köy olarak para kazanabiliriz ve insanlara iş verebiliriz diye başladık" diye konuştu.

"Hedefimiz 50 odaya ulaşmak"

2011 senesinde ilk adımlarını attıklarını ifade eden Aydın Özgüven, "2011 senesinde bu kararı alarak şu anda röportajı yaptığımız mekanı satın aldık. Burası bir ahırdı, mezbelelikti. Bu hale çevirdik ve 2013 senesinde turizme açtık. Burada bir restoran ve 2 odalı bir yer var. Buradan 50 metre uzaklıktaki Doğan Konağı’nı bünyemize kattık. Orası 10 odalı. Ardından 10 odalı Aktepe evini aldık. Bu şekilde 50 oda hedefliyoruz. Eğer 50 odaya ulaşırsak yurt dışı turlarını da yapmaya başlayabiliriz. Şu anda Belek-Alanya arasında kalan turistleri günübirlik olarak kahvaltıdan sonra alıyoruz ve bölgeyi gezdiriyoruz. Öğlen yemeğinin ardından Altınbeşik Mağarası’na gidiyoruz. Akşam yemeğinden önce de otellerine bırakıyoruz. Bu turlarla bu sene 30 bin kişiye yaklaştık. Konaklamalı turlarda da İstanbul’da çalışan, kültür turu yapan firmalarla anlaşmalarımız var. Bunun dışında da özel konaklamalı kalan misafirlerimiz var. Yürüyüş, yoga grupları, fotoğrafçı grupları geliyor genelde. 4 seneyi doldurmak üzereyiz. Bu süre içinde gayet iyi bir potansiyel yakaladık ve inşallah köyde bizi takip edenler olur ve başka tesisler de açılır. Bu şekilde Ormana’yı Akdeniz’in Safranbolu’su yapmak istiyoruz" açıklamasını yaptı.

"4 kez üst üste gelen yabancı turist var"

Özellikle Ormana’yı ziyaret edenlerin tepkilerinin kendileri için çok önemli olduğunun altını çizen Özgüven, "Misafirlerin tepkileri çok iyi. Burayı ziyaret etmekten dolayı çok memnun kalıyorlar. Hatta çok enteresandır günübirlik turistlerden dördüncü kez üst üste gelenler var içlerinde. Bu da ne kadar hoşuna gittiğini gösteriyor. 4 senede 4 kez Türkiye’ye gelmiş ve her geldiğinde Ormana’ya günübirlik tur yapmış. Bir giden bir daha gitmez gördüğü yere ama dördüncü kez geldiğine göre demek ki beğenmiş burayı" dedi. Yatırımların daha da artması gerektiğini söyleyen Özgüven, "Şu anda burası Ormana’nın en iyisi ve bu kalitedeki tek restoranı. İnşallah daha fazla restoranlar ve daha fazla kalınacak yerler olur burada. Bu tip köylerde yapılan kültür turizminin örnekleri gibi burasının da daha güzel bir potansiyel haline gelmesini istiyoruz" diyerek sözlerini tamamladı.

Doğası ve doğal yaşamı merak uyandırıyor

Ormana’nın bin metrede olması ve havasının temiz olması, özellikle yerli turistlerin ilgisini çekiyor. Bunun dışında doğal yaşamda en çok merak uyandıran noktalardan birisi. Eynif Ovası’ndaki yabani atları görmek ve fotoğraflamak isteyenlerin yanı sıra, özellikle fotoğrafçıların en çok merak ettiği nokta, sabahın erken saatlerinde yer değiştirmek için kayalar üzerinde uzun atlayışlar yapan dağ keçileri oluyor. 

Bozhan Memiş

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Kütahya Kütahya’daki barajların doluluk oranları açıklandı Kütahya’daki barajların doluluk oranlarının yüzde 18-96 arasında değiştiği açıklandı. Devlet Su İşleri (DSİ) 3. Bölge Müdürlüğünden verilen bilgiye göre, Mayıs 2024 tarihi itibariyle Kayaboğazı Barajında doluluk oranı geçen yıl yüzde 88 iken, bu yıl yüzde 96,4’e yükseldi. Çavdarhisar Barajında doluluk oranı geçen yıl yüzde 13,9 iken, bu yıl yüzde 73,3’e yükseldi. Kureyşler Barajında doluluk oranı geçen yıl yüzde 4 iken bu yıl yüzde 18 seviyesine yükseldi. Enne Barajında doluluk oranı, geçen yıl yüzde 51,4 iken bu yıl 90,9’a yükseldi. Beşkarış Barajında doluluk oranı geçen yıl yüzde 34,4 iken bu yıl 34,3 seviyesine düştü. Yapılan açıklamada, yağışların azlığı ve depolamalı tesislerde (baraj, gölet) yeterli su birikmemesinden dolayı, söz konusu durumun en az olumsuzlukla atlatılabilmesi için mevcut su durumuna göre hareket edilmesinin faydalı olacağının düşünüldüğü belirtildi. DSİ 3. Bölge Müdürlüğünün sorumluluk alanı içerisinde yer alan Kütahya’daki göletlerin 2 Mayıs 2024 tarihi itibariyle doluluk oranlarının yüzde 18-96 arasında değiştiğine vurgu yapılan açıklamada, ”Baraj ve göletler ile ilgili her türlü rutin bakım ve onarım çalışmaları “İşletme ve Bakım Talimatı” doğrultusunda her yıl ve sulama sezonu içerisinde yapılmakta baraj ve göletlerdeki kapak yapılarının boyanması, çalışır halde olması için gerekli muayenelerinin yapılması sağlanmaktadır. Kurak geçen yıllarda barajlara yeterli su gelmemekte; bu da sulamada sıkıntılara neden olmaktadır. Çiftçilerimizin buna göre davranarak ürün planlamaları yapmaları, büyük çaplı ekim yapmamaları, su ihtiyacı fazla olan bitkilerin ekilmemesi veya ektirilmemesi gerekmektedir. Konunun tüm sulayıcılara ve su kullanıcı örgütlerine ekim öncesi gerekli duyurular Valilikler, Kaymakamlıklar, İl, İlçe Tarım ve Orman Müdürlüklerine, Belediye Başkanlıklarına, Ziraat Odalarına, Muhtarlıklara bildirilmektedir” ifadelerine yer verildi.
Samsun İngiliz çift, asırlık klasik otomobille dünyayı turluyor İngiliz Kidby çifti, 1924 model Bean marka klasik otomobilleri dünya turuna çıktı. Dünya turunda güzergahlarındaki 9. ülke olan Türkiye’ye gelen çift, mola verdikleri Samsun’da ilgi odağı oldu. Maceracı Langley Richard ve Beverley İrene Kidby çifti, 26 bin km’lik karayolu turunu tamamlamak için memleketleri İngiltere’den 100 yaşındaki klasik otomobilleri ile yollara düştü. Kidby çifti, 1927 yılında dünyayı ilk kez arabayla dolaşan Avusturyalı maceracı Francis Britles’in 26 bin km’lik güzergahını tamamlamak için çıktıkları dünya turunda Samsun’da mola verdi. 2 gün boyunca Samsun’u gezen çift, bugün dünya turuna devam etti. 29 Şubat’ta İngiltere’den yola çıkan Kidby çifti, 100 yıllık klasik otomobilleri ile sırasıyla Fransa, Belçika, Almanya, Hollanda, Avusturya, Hırvatistan, Bulgaristan’ı geçtikten sonra Türkiye’ye geldi. Uzun bir yolcuğun ardından Samsun’da 2 gün konaklayan çift, bu sabah son hazırlıklarını tamamlayarak tekrardan yola koyulmadan önce Türk vatandaşların dikkatini çekti. 100 yıllık klasik otomobil herkeste merak uyandırırken, konakladıkları otel çalışanları ve çevre sakinleri maceracı çifti güzel bir şekilde uğurladı. 1927’deki otomobille yapılan ilk dünya turunu tekrarlıyorlar Klasik araçla yaptıkları dünya turu hakkında bilgi veren 70 yaşındaki Langley Richard Kidby, “İngiltere’den geliyoruz. Avrupa üzerinden İstanbul’a giriş yaptık. Oradan da Samsun’a geldik. Samsun’dan sonra Türkiye’den ayrılıp Avustralya’nın Melbourne şehrine doğru gideceğiz. Bu süreçte Hindistan, Pakistan, Myanmar gibi birçok ülkeye daha uğrayacağız. Dünya turumuzu tamamlayıp, Avusturya’ya geri döneceğiz. Amacımız, klasik araçla 1927’deki ilk dünya turunu aynı güzergah ve araçla tekrarlamak. Eşim ile birlikte dünyayı dolaşacağız ve sonrasında Avustralya’nın Melbourne şehrine ulaştıktan sonra yine aynı güzergah üzerinden Avusturya’ya dönerek dünya turunu tamamlayacağız” dedi. Langley Richard Kidby ve Beverley İrene Kidby çifti Türkiye’nin ardından İran, Pakistan, Hindistan, Bangladeş, Myanmar, Tayland ve Malezya’da da konaklayarak Avustralya-Melbourne ulaşacaklar. Çift, bir süre Avustralya’da kaldıktan sonra aynı güzergah üzerinden dünya turunu tamamlayacakları Avusturya’ya doğru yola çıkacaklar.
Ankara 5. İstihdam Atölyesi Meslek Kazandırma Programı başvuruları başladı Ankara Kalkınma Ajansı ile Ankara Sanayi Odası Sürekli Eğitim Merkezi iş birliğinde düzenlenen 5. İstihdam Atölyesi Meslek Kazandırma Programı başvuruları, 13 Mayıs’ta sona erecek. Ankara Kalkınma Ajansı ile Ankara Sanayi Odası (ASO) Sürekli Eğitim Merkezi (ASO-SEM) iş birliğinde yürütülen "İstihdam Atölyesi Meslek Kazandırma Programı" devam ediyor. Şimdiye kadar organize edilen ilk dört İstihdam Atölyesi Meslek Kazandırma Programı kapsamında eğitimlere katılan toplamda 304 kursiyerin 220 tanesi aldıkları eğitimlere göre ilgili sanayi firmalarında istihdam edildi. Başarı ile tamamlanan programların ardından kadın ve genç istihdamını artırmaya yönelik kadın başvuru sahiplerine öncelik sağlanacağı, kursiyerlerin en az yarısının kadın kursiyerlerden oluşacağı İstihdam Atölyesi Meslek Kazandırma Programına başvurular açıldı. Program, CNC tezgah operatörlüğü, elektromekanik bakım ve montaj uzmanlığı, kaynak teknolojisi uzmanlığı, dikiş makinesi operatörlüğü, endüstriyel otomasyon ve teknolojisi bakım ve onarım uzmanlığı, CMM uzmanlığı ve GES bakım onarım uzmanlığı alanlarında eğitim verilerek kişilerin istihdam sürecine katkıda bulunmayı amaçlıyor. 18-35 yaş arası gençlerin hedef alındığı programda eğitimler, Ankara Sanayi Odası Sürekli Eğitim Merkezi atölyelerinde haftada 5 gün, toplamda yaklaşık 200 saat sürecek. 20 Mayıs’ta başlayacak eğitimler, 9 Ağustos’ta sona erecek. İstihdam Atölyesi Meslek Kazandırma Programına başvurular, https://ankaraka.org.tr/ internet adresinden yapılacak. Bugün başlayan başvurular, 13 Mayıs’ta sona erecek.
Samsun İngiliz çift, asırlık klasik otomobille dünyayı turluyor İngiliz Kidby çifti, 1924 model Bean marka klasik otomobilleri dünya turuna çıktı. Dünya turunda güzergahlarındaki 9. ülke olan Türkiye’ye gelen çift, mola verdikleri Samsun’da ilgi odağı oldu. Maceracı Langley Richard ve Beverley İrene Kidby çifti, 26 bin km’lik karayolu turunu tamamlamak için memleketleri İngiltere’den 100 yaşındaki klasik otomobilleri ile yollara düştü. Kidby çifti, 1927 yılında dünyayı ilk kez arabayla dolaşan Avusturyalı maceracı Francis Britles’in 26 bin km’lik güzergahını tamamlamak için çıktıkları dünya turunda Samsun’da mola verdi. 2 gün boyunca Samsun’u gezen çift, bugün dünya turuna devam etti. 29 Şubat’ta İngiltere’den yola çıkan Kidby çifti, 100 yıllık klasik otomobilleri ile sırasıyla Fransa, Belçika, Almanya, Hollanda, Avusturya, Hırvatistan, Bulgaristan’ı geçtikten sonra Türkiye’ye geldi. Uzun bir yolcuğun ardından Samsun’da 2 gün konaklayan çift, bu sabah son hazırlıklarını tamamlayarak tekrardan yola koyulmadan önce Türk vatandaşların dikkatini çekti. 100 yıllık klasik otomobil herkeste merak uyandırırken, konakladıkları otel çalışanları ve çevre sakinleri maceracı çifti güzel bir şekilde uğurladı. 1927’deki otomobille yapılan ilk dünya turunu tekrarlıyorlar Klasik araçla yaptıkları dünya turu hakkında bilgi veren 70 yaşındaki Langley Richard Kidby, “İngiltere’den geliyoruz. Avrupa üzerinden İstanbul’a giriş yaptık. Oradan da Samsun’a geldik. Samsun’dan sonra Türkiye’den ayrılıp Avustralya’nın Melbourne şehrine doğru gideceğiz. Bu süreçte Hindistan, Pakistan, Myanmar gibi birçok ülkeye daha uğrayacağız. Dünya turumuzu tamamlayıp, Avusturya’ya geri döneceğiz. Amacımız, klasik araçla 1927’deki ilk dünya turunu aynı güzergah ve araçla tekrarlamak. Eşim ile birlikte dünyayı dolaşacağız ve sonrasında Avustralya’nın Melbourne şehrine ulaştıktan sonra yine aynı güzergah üzerinden Avusturya’ya dönerek dünya turunu tamamlayacağız” dedi. Langley Richard Kidby ve Beverley İrene Kidby çifti Türkiye’nin ardından İran, Pakistan, Hindistan, Bangladeş, Myanmar, Tayland ve Malezya’da da konaklayarak Avustralya-Melbourne ulaşacaklar. Çift, bir süre Avustralya’da kaldıktan sonra aynı güzergah üzerinden dünya turunu tamamlayacakları Avusturya’ya doğru yola çıkacaklar.
Çorum Hitit Üniversitesi ve Kastamonu Üniversitesi’nden iş birliği Çorum Hitit Üniversitesi ile Kastamonu Üniversitesi arasında gerçekleştirilen görüşmelerde iş birliğinin arttırılması için istaşarelerde bulunuldu. Hitit Üniversitesi ve Kastamonu Üniversitesi, başta ihtisaslaşma alanları olmak üzere akademik ve Ar-Ge odaklı iş birliklerini geliştirmek üzere toplandı. Kastamonu Üniversitesi ev sahipliğinde iki gün süren görüşmelerde, ihtisaslaşma çalışmaları, Performans Odaklı Stratejik Planlama, Hitit Üniversitesi Eylem Planı (HEP) sistemi tanıtımı, Teknoloji Transfer Ofisi Anonim Şirketleri faaliyetleri, eğitim ve akreditasyon sürecine dair konular masaya yatırıldı. Toplantıda konuşan Kastamonu Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ahmet Hamdi Topal, her üniversitenin özgün yapısı olduğunu dile getirerek aynı konularda aynı zorluklarla karşılaşan kurumların bunları müzakere etmesi ve karşılaşmış oldukları sorunlar için ortak çözümler üretmesi ve deneyimleri paylaşması gerektiğine dikkat çekti. Üniversitelerde personelin ortaya koymuş olduğu bir başarıyı, diğer üniversitelerin de tekrar etmesi, tecrübenin paylaşılmasının da oldukça önemli olduğunun altını çizen Rektör Prof. Dr. Topal, bu deneyimlerin paylaşımının hem zaman hem de maddi kayıptan kurtaran bir çalışma olduğunu söyledi. Kastamonu Üniversitesi olarak kalite ve sürdürülebilirlik alanında önemli çalışmalar yaptığını dile getiren Rektör Topal, bu süreçte personelin konuya dikkatli yaklaşarak hakim olması gerektiğinin altını çizdi. Hitit Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ali Osman Öztürk ise Hitit Üniversitesi olarak şu ana kadar biriktirmiş oldukları eğitim, üretim ve diğer kapasitelerin beraberinde eksiklikleri de fırsata dönüştürerek özgün ve kaliteli standartlara ulaşmak için daha çok çalışmak gerektiğini ifade ederek bu noktada farklı üniversiteler ile bilgi paylaşımlarına önem verdiklerini belirtti. Hitit Üniversitesinin kullandığı sistemlerin teknoloji ile entegre olduğunu ifade eden Rektör Öztürk, Türkiye’nin dünyada dijital uygulamalarda ilk 10’da olduğunu dile getirerek bu kullanımı verilerle düzenleyerek ölçülebilir bir performans yönetimi ve ondan önce de stratejik yönetim planı yapılması gerektiğinin altını çizdi. Her birimin özgün olduğunu söyleyen Rektör Öztürk, her birime uygun bir şekilde stratejik yönetim ve bütçe planlanmasından insan kaynaklarına kadar gelecek 10 yılın bütçe uygulamalarında bir projeksiyon gösterilmesi gerektiğini dile getirdi. Daha sonra Rektör Prof. Dr. Öztürk, Performans Odaklı Stratejik Planlama ve Hitit Üniversitesi Eylem Planı (HEP) Sistemi tanıtımını gerçekleştirdi. Toplantılarda her iki üniversitenin stratejik hedeflerini belirleme ve performanslarını ölçme konusundaki yaklaşımları paylaşıldı. Daha sonra, katılımcılar arasında akademik ve teknolojik iş birliği imkanlarını artırmak için atılabilecek adımları tartışmak üzere bir dizi oturum gerçekleştirildi. Oturumlarda, mevcut iş birliği alanları ele alınarak ortak projelere dair fikir alışverişi yapıldı.