HDP Parti Sözücüsü Bilgen, HDP Grup toplantısında konuştu. Bilgen, gazetecilerin gününü kutlayarak konuşmasına başladı. Bilgen, Anayasa değişiklik teklifine değinerek, “Elbette birileri Meclisin kapısında son derce haklı olarak kendi gelecekleriyle ilgili sözlerin söyleyebilmek için Meclisin kapısına geldiler. Tepkilerin beklentilerini Parlamento’ya duyurmak için basın açkılaması için Meclis önünde buluşmaya çalıştılar. Ama 15 Temmuz’dan beri kim varsa herkesi Parlamento’ya buyur edenler dün Anayasa gibi son derce kritik konuda sendikaların tepkilerin Parlamento’ya duyurmak için Meclis kapısında buluşmalarına izin vermediler. Bu arbede bu çatını altında oynanan oyunu göstermeye yeter. Eğer halktan bir şey kaçırmıyorsanız, bu paket istikrar getirecekse sendikalar gelir, Meclis önünde seslerini duyurmaya çalışır” ifadelerini kullandı.
Bilgen açık oy kullanmaya ilişkin olarak, “’Evet’ oyu verdiklerinden emin olamadıkları için kulübenin içine bir kişi daha onun da doğru izleyip izlemediğini görmek için bir kişi daha, üç kişi, demokrasi yoğunluk o yüzden bu kadar yüksek. Vekillerin içtüzüğe uygun şekilde isimleri okunarak, gelip oy kullanmaları gerektiğini hatırlattık. Ama o arbede tam da onların istediği manzaraydı. ‘Hayır’ oyu vermenin 4 yolu vardır. Biri red oyu verirsiniz, ikincisi girer zarfı bilerek geçersiz oyla sandığa atarsınız. 3 boş oy verirsiniz, dördüncüsü bu tiyatroda yer almayız. Dilerseniz kullanamazsınız. İzin verin de biz karar verelim buna da. Biz hem vekillerin iradesini önemsiyoruz hem de halk bizi neyle görevlendirdiyse onun gereğini yapmayı ilkeli siyasetin gereği olarak görüyoruz. Türkiye Cumhuriyeti siyasetinin en büyük handikapı tutarsızlıktır” şeklinde konuştu.
Dışişleri Bakanı’nın ‘AB’siz Türkiye cumhuriyeti olmaz’ dediğini hatırlatan Bilgen, “Başika’dan çıkılırsa Hakkari’den çıkılmış olur diyenler onların yeni ortakları. Biz uygun bir zamanda çaktırmadan pılı pırtıyı alır gideriz. Ama tek şey talep ediyorlar, tek beklentiler var. O da Kürt anasını görmesin siyasetidir. Irak’taki Suriye’deki Kürtler için bir şey elde etmesinler. Sırf bunun derdi içinde Kürt siyasetçilerini rehin alıyorlar. Suriye’nin kuzeylinde Kürt oluşum olmasın diye sırf bunun için El Bab’ta her gün askerlerini kurban veriyorsunuz” diye konuştu.
Başbakan Yardımcısı’nın Suriye politikasının baştan yanlış olduğunu söylemesine ilişkin olarak Bilgen, “Bu yanlış politikayı 5 yıl boyunca dayatan kimdi? Yanlış varsa sorumlusu kim? Türkiye Cumhuriyeti’nin Suriye politikası yanlıştı. Şimdi başka bir yanlış uğruna yeni yanlışlarda ısrar ediliyor. Sadece Kürtler bir şey elde etmesin, gerekirse Esadla konuşurum. Düne kadar destek verdiğim Nusra belki ÖSO’yu da cami avlusunda bırakırım. Tek şartla Kürtler bir şey elde etmesinler. Bu politika kendini Irak’ta, Suriye’de de kendini net gösteriyor. Bu politikanın yüz yıllık yanlıştan kaynaklandığını gösteriyor. Artık bu coğrafyada Kürtlerin var olduğunu ve onurlu barış olacaksa bunu Kürtlerle olacağını ve yanlışta ısrar ederseniz bu coğrafyadaki tüm halklar ödemeye devam edecekler” dedi.
Ahmet Umur Öztürk
