SPOR - 23 Nisan 2018 Pazartesi 23:46

Aykut Kocaman: 'Olmayan şeylerin olmuş gibi gösterilmesi ayıptır'

A
A
A
Aykut Kocaman: 'Olmayan şeylerin olmuş gibi gösterilmesi ayıptır'

Fenerbahçe Teknik Direktörü Aykut Kocaman, 4-1 kazandıkları Antalyaspor karşılaşmasının ardından açıklamalarda bulundu. Kocaman, olaylı derbi hakkında, “Arsız birisi olsam hükmen kazanmamız lazım derim ama maç kaldığı yerden oynanmalı” derken, "Olmayan şeylerin olmuş gibi gösterilmesi ayıptır" diyerek derbi sonrası yaşananlara tepki gösterdi.

Antalyaspor’u sahasında 4-1 mağlup ederek puanını 60’a çıkartan ve şampiyonluk yarışında takibini sürdüren Fenerbahçe’de Teknik Direktör Aykut Kocaman, karşılaşmanın ardından basın toplantısında soruları yanıtladı. Maçı değerlendiren Kocaman, “Formda gelen bir takım vardı. Son 4 maçta 3 galibiyet ve 1 beraberlik almışlardı. Sezon başında şampiyonluk isteyip flaş transferler yaparak sonrasında dağılarak, Hamza hocayla çıkış yakalayan bir ekip. Şu anda küme düşme stresinden uzak kalmaya çalışıyorlar. Akhisar maçıyla kaybettiğimiz kontrol vardı. Rakiplerimizin puan kaybını beklemekten başka seçeneğimiz yok. Rakiplerimiz bu hafta maçlarını kazandı. Akışkan bir oyun olmamasına rağmen maçın başında arka arkaya golleri bulduk. 3. golü de attık, tamamen Antalyaspor’un kırılacağı anda golün iptal edilmesi yanlış bir karar oldu. Biz golü aradık. 2-0 olmasına rağmen oyunu kontrol etmemiz gerekiyordu. 2-0 öndeki bir takımdan ziyade hala skor arayan bir takım hüviyetindeydik. Antalyaspor direkt oyuna başladı. Önce topun kontrolünü aldılar ve rahat bir oyun sergilemeye başladılar. Sezona damga vuran olaylardan biri daha gerçekleşti ve ayağımızdaki topla Antalyaspor’u maçın içine çektik. Savruk ataklar yaptık sonrasında. İkinci yarıda Antalyaspor’u oyundan düşürmek istedik. Topu kontrol ettik ve sonrasında farkı artırabilecek çok pozisyon yakaladık. Ligin gidişatında gösteriyor ki bazı takımlara karşı ikili averajda gerideyiz, bazılarına karşı üstünüz. Galatasaray’a karşı da genel averajla sonuçlanabilir lig. Bu ritmi yakalamışken 1-2 fırsatı da heba ettiğimiz söylenebilir” diye konuştu.

“Hakkaniyetli olan şey, maçın kaldığı yerden devam etmesi” 

23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı’nı kutlayarak sözlerini sürdüren Kocaman, “Bu bayramı onlara armağan eden Gazi Mustafa Kemal Paşa ve arkadaşlarını şükranla ve minnetle anıyoruz” dedi.
Karşılaşma boyunca Şenol Güneş’e küfür edilmesiyle ilgili olarak da konuşan Kocaman, “Şenol Güneş’e edilen küfürleri şiddetle kınıyorum. Bunun kimseye yakışmadığını söylüyorum. Hiçbir arsızlık yapmayacağım. Arsız olsam, Beşiktaşlılar sahadan çıktı ve hükmen kazanmamız lazım demem gerekiyor. Burada hakkaniyetli olan şey, maçın kaldığı yerden devam etmesi. Saha içinde yaşananlar şiddetle kınadığımız, her statta olan şeyler. 19 yıldır antrenörlük yapan birisiyim. Bu ülkenin her stadında maça çıktım. O gün yapılanlar, Türkiye standartlarına bakıldığında tatil edilecek bir şey değil. O gün Şenol Hoca’nın başına bir cisim gelmesi ve ardından göğsüne gelen cisimle düşmesi, maçın tatil edilmesine neden oldu. Beşiktaş takımına karşı biz 10 kişiyle 2-1 öne geçtik. Beşiktaş da bizi 10 kişiyle yenebilecek kudrete sahip bir takım. Aslında önemli olan, 4 korner bayrağının olduğu tribüne yerleştirilen Fenerbahçeli olduğu söylenenler. Kaptan gidiyor, ben gidiyorum yapmayın diyoruz. Avantajlı bir durumdayız. Bu taraftar ve futbol sistematiğine aykırı bir durum. Maçın tatil edilmesini isteyen gruplar yerleştirilmiş gibi bir durum vardı. Beşiktaşlı hiçbir oyuncuya karşı bir şiddet yok. Beşiktaş’ın hocasına gelen cisim de münferit bir olay. Diğer cisim atılanlar içinde Şenol Güneş daha az değerli ya da daha çok değerli demiyorum. Mehmet Topal, Hasan Çetinkaya değersiz mi? Burası er meydanı. Beşiktaş burada kazanırsa ilk tebrik eden ben olurum” ifadelerini kullandı.

“Olmayan şeylerin olmuş gibi gösterilmesi ayıptır” 

Derbi sonrasında olmayan şeylerin olmuş gibi gösterilmesinin ayıp olduğunu söylediğini tekrarlayan Aykut Kocaman, “Maçın iptali ya da maç hakkındaki verilecek karar sanki Şenol hocanın kafasındaki dikişler ve sonrasında sürülen batikon üzerinden yürüyor. Her şey bunun üzerinden yürüyor. Ben hocayı ilk gördüğüm anda korumak ve yardım için o tarafa koştum. Hasan Çetinkaya’yla beraber gittik. Herhangi bir şey var mı diye sordum ve bir şey olmadığı söylenince rahatladım. Sonra seyircilere tepki göstermeye başladık. O ara Oğuzhan’ı biraz öfkeli gördüm. Kendisine ‘Otursana yerine, boşu boşuna ceza alacaksın’ dedim. Mustafa Pektemek’e de aynısını söyledim. Arkasından Şenol hocanın önümden gittiğini gördüm ve göğsüne su geldiğini gördüm. Tribünlere ‘Ne yapıyorsunuz’ dedim. Sonra da Tolga’nın çıktığını gördüm. ‘Oğlum biraz sakin olun’ dedim. Sonrasında çekilip kenara gittim. Bu benim gördüğüm şekildi. Sonrasında maçın iptal edildiği söylendi. Gördüğüm kadarıyla hocanın başından dolayı iptal oldu. Tırnak içinde söylüyorum, ‘Fenerbahçe vahşeti’ üzerinden yürüyor son yıllarda bu işler. Ama böyle bir şey yok. Şenol hocaya edilen küfürleri şiddetle kınıyorum, atılan cisimleri kınıyorum ama olmayan şeyleri olmuş gibi gösterenleri de kınıyorum. Allah sağlık versin hocaya. Hoca odaya giderken sağlıklı şekilde gidiyor, oradan sedyeyle ve ambulansla çıkıyor. Kafasına gelen cisim para gibi görünüyor. Ama kan yok kardeşim. Bu bölgeye pens atılıyorsa, bu kanar. Bence sağlıksız bir durum bu. Hoca bilincini kaybettiyse eğer, içeride bir şey yapıldı. Bu Fenerbahçe’ye mal edilmemeli. Desinler ki 'Aykut sen yanılıyorsun kardeşim', futbolu da bırakmaya hazırım” açıklamasını yaptı.

“Kimse kimseyi kandırmasın” 

Oyunun tatil edildiğini sonradan duyduklarını ifade eden Fenerbahçe Teknik Direktörü Aykut Kocaman, “Hakemle temas etmeye çalışıyorduk. Çıkan görüntülerde Gökhan Gönül’ün de ‘Aman içeriye gidelim ceza alırız’ dediği görülüyor. Ortada bir hata var ve düzeltilmesi gerekiyor. Beşiktaş için de, Fenerbahçe için de, Şenol Güneş gibi son dönemde büyük başarıları olan birisi için de bu olayın düzeltilmesi gerekiyor. Kimse kimseyi kandırmasın. Bu kulüp bu kadar medya manipülasyonlarıyla oynanacak bir kulüp değil. Tarih boyunca da olmadı. Herkes ayağını denk alsın, olmayan bir şeyle Fenerbahçe’yi kimse suçlamasın. Saha içindeki olaylardan dolayı şahsım adına herkesten özür diliyorum. Ama olmayan şeyleri de olmuş gibi göstermeye çalışmasınlar” dedi. 

Basın mensuplarının soruları üzerine sözlerini sürdüren Kocaman, “Burada 2 muhabirsiniz ve emekçi insanlarsınız. Bu sözlerim sizlere değil. Sezon başında futbola bakışımın futbol yorumcularından farklı olduğunu söyledim. Benden farklı düşünenlere saygı duyuyorum. Onlarla her türlü tartışmaya hazırım ve anlatabildiğim kadarını da anlatmaya hazırım. Bazı isimler var ki kurumunuzda, o zirzoplar hayatımda hiçbir zaman olmayacak. Herkese çirkeflik yapmaya çalışan bu insanlar hiçbir zaman hayatıma giremeyecek. Zaten yakında futbolu da bırakacağım. Evden işe işten eve gitmeye çalışıyorum. Futbol dünyasını kirleten zihinler bu zihinler” diyerek antrenörlüğü bırakacağının sinyallerini verdi.

“Beşiktaş hükmen mağlup olmalı ama hakkaniyetli davranılmalı” 

Bu ortamda çalışmanın kimseye mutluluk vermeyeceğini söyleyen Kocaman, “Bu berbat ortamda çalışmak kimseye mutluluk vermez. Zaten köklü bir karar alacağım yakında. Beşiktaş’ın soyunma odasına hakemden önce gittiği için hükmen mağlup olması gerekiyor. Ama hakkaniyetli olmak gerek ve maçın devam etmesi gerekiyor. Çünkü sözlerimin başında da söyledim, arsızlık yapmak istemiyorum ve Türkiye Kupası finalistinin sahadan çıkması gerektiğini düşünüyorum” dedi. 

Şenol Güneş’le arasında maçtan sonra bir diyalog geçmediğini söyleyen Kocaman, “Şenol hoca, hukukumuz olan bir insan. Direkt yanına gittim olay olunca. Hoca içeri gitmişti ve sonrasında sedye ve ambulansla çıktı. Ben soyunma odasında ne olduğunu bilmiyorum. Bunun açıklanması gerekiyor. Hocaya su atılıyor ve yere düşüyor. Sonrasında soyunma odasına gidiyor ve ardından sedyeyle çıkıyor. Hakem sanki olayı Şenol Güneş’in yere düşmesine bağlıyor. Beşiktaş soyunma odasında hocanın kafasına 5 pens atılması servis edildi. Bu kamuoyu oluşturmak için yapılan bir şeydi. Güçlülerin medya kontrolü çok yüksek. Bu hemen medyaya sunuldu ve insanların direkt olarak yargıda bulunmasına yol açıldı” diyerek sözlerini sürdürdü.

“Bizim için hükmen yenilgi çıkma ihtimali yok” 

Fenerbahçe için hükmen mağlubiyet verilme ihtimalinin olmadığını söyleyen Aykut Kocaman, “TFF doğru kararı verip hakkaniyeti sağlamak zorunda. Bu sonucun çıkmasıyla ilgili hiçbir neden yok. Ben gördüğümü ve olanları anlatıyorum” dedi. 

Yeniden Antalyaspor maçıyla ilgili konuşan Kocaman, “Ne yaparsak yapalım maçların bazı bölümlerinde zaman zaman kontrol etkinliği olacaktır. Böyle olunca takımda bir kaygı başlıyor ve biraz toptan kaçma hali başlıyor. Atakları da son pas üzerine kurulu ataklar üzerine getiriyoruz. 2-0’a geldikten sonra oyunun kontrolünü ele alma konusunda ne yaparsak yapalım kontrolü sağlayamıyoruz. Bu anlamda kaygıyı üzerimizden atamıyoruz” açıklamasını yaptı. 

Son olarak yaşanan olayların net şekilde ortada olduğunu sözlerine ekleyen tecrübeli çalıştırıcı, “Yaşanan olaylar net şekilde ortada. Baskın basanındır deyiminin biraz arkası gibi oldu davranış biçimleri. Maçın iptalini gerektirecek hiçbir şey yok ortada. Türkiye’yi biraz biliyorsak iptali gerektirecek hiçbir şey yoktu ortada” diyerek sözlerini tamamladı.  

Bozhan Memiş - Bora Akyol

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Sakarya SUBÜ’de yapay zeka ve dijital dönüşüm: 10 yeni program açıldı YÖK, başlattığı yapay zeka ve dijital dönüşüm çalışması çerçevesinde SUBÜ’nün sunduğu önerileri kabul etti. Bu çerçevede SUBÜ Karasu MYO ‘Bilişim Teknolojileri MYO’ adıyla tematik bir hale getirildi. Sakarya Uygulamalı Bilimler Üniversitesi (SUBÜ), Yükseköğretim Kurulu (YÖK) Başkanı Prof. Dr. Erol Özvar tarafından yapay zeka, dijitalleşme ve büyük veri alanlarında yeni program ve bölümlerin açılacağı üniversitelerden birisi olarak ilan edilmişti. Bu çerçevede SUBÜ’nün yaptığı çalışmalar bünyesinde sunduğu öneriler YÖK tarafından kabul edildi. Böylelikle SUBÜ Karasu Meslek Yüksekokulu’nun adı ‘Bilişim Teknolojileri Meslek Yüksekokulu’ olarak değiştirildi ve tematik bir okul haline getirildi. Ayrıca 3 MYO’da 10 yeni program açıldı. Açılan yeni programlar, Arifiye MYO’da İnsansız Araç Teknikerliği Programı; Hendek MYO’da Dijital Dönüşüm Elektroniği Programı, İmalat Yürütme Sistemleri Operatörlüğü Programı, Otonom Sistemler Teknikerliği Programı ile Robotik ve Yapay Zeka Programı; Bilişim Teknolojileri MYO’ya dönüşen Karasu MYO’da Arka-Yüz Yazılım Geliştirme Programı, Ön-Yüz Yazılım Geliştirme Programı, Bulut Bilişim Operatörlüğü Programı, Büyük Veri Analistliği Programı ve Yapay Zeka Operatörlüğü Programı, bu yıl Öğrenci Seçme ve Yerleştirme Merkezi (ÖSYM) kılavuzuna dahil edilecek. “Hedefimiz, uygulama becerisine sahip nitelikli insanlar yetiştirmek” Yeni açılan programlara ilişkin bir değerlendirme yapan SUBÜ Rektörü Prof. Dr. Mehmet Sarıbıyık, “Biz daha önce birçok programa hem yapay zeka ile ilgili dersleri hem de dijital dönüşümle ilgili dersleri eklemiştik. Bunun yanında YÖK tarafından gerçekleştirilen dijital dönüşüm ve yapay zeka çalışmaları çerçevesinde üniversitemizde tematik alana uygun olarak Karasu MYO’muzun adını Bilişim Teknolojileri MYO olarak değiştiriyor ve alana yönelik birçok programı orada hayata geçiriyoruz. Bunun yanında Hendek MYO’muz gelecek perspektifinde 2. Organize Sanayi Bölgesi’ne taşınacağı için yine konsepte uygun yeni programların bir kısmını orada açıyoruz. Ayrıca Arifiye MYO’muz otomotiv alanında tematik okul sayılacak düzeyde çalışmalar gerçekleştiriyor. Orada da yeni bir program açıyoruz. Hedefimiz güncel teknolojiyi kullanan, bu gelişmelerin farkında olan ve iş dünyasının ihtiyaç duyduğu uygulama becerisine sahip nitelikli insanlar yetiştirmek” dedi.
Bursa Erasmuslu öğrenciler Bursa Hayvanat Bahçesi’nde Hürriyet Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi, Erasmus öğrenci değişim programı çerçevesinde Bulgaristan’dan gelen 22 öğrenci ve 2 öğretmeni ağırlıyor. 18 gün boyunca Bursa’da çeşitli etkinliklere katılacak olan öğrencilerin bugünkü durağı Bursa Hayvanat Bahçesi oldu. Bulgaristan’ın Silistre ili Sredişte kasabası Nikola Yankov Vapstrov Tarım Meslek Lisesi’nden 22 öğrenci ve 2 öğretmen “Professionals Of The Future” adlı Erasmus+ projesi çerçevesinde işbaşı gözlem faaliyetlerini gerçekleştirmek üzere Bursa’ya geldi. Hürriyet Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi, Bulgaristan’dan gelen öğrenci ve öğretmenler için 18 günlük bir program hazırladı. Programlar çerçevesinde bir taraftan Bursa’yı keşfederek kentin tarihî mekânları hakkında bilgi sahibi olan öğrenciler diğer taraftan mesleki deneyim kazanma şansı da elde ediyorlar. Öğrencilerin ilgi odağı oldu Erasmus öğrencilerinin bugünkü durağı Bursa Hayvanat Bahçesi oldu. Yaklaşık 206 bin metrekare alandan oluşan, içerisinde 135 türden bin hayvana ev sahipliği yapan Bursa Hayvanat Bahçesi öğrencilerin ilgi odağı oldu. Hayvanların bakımları, yeme-içmeleri gibi konularda bilgi sahibi olan öğrenciler, kentin doğasıyla bütünleşen mekânda keyifli vakit geçirme fırsatı da yakaladılar. Bulgaristan’a döndüklerinde yaşadıkları tecrübeleri paylaşacaklarını ifade eden gençler Bursa’ya dair güzel hatıralar biriktirmenin mutluluğunu yaşadılar.
Sakarya SGC’de Matur yeniden başkan Sakarya Gazeteciler Cemiyeti olağan genel kurulunda Sezai Matur yeniden başkanlığa seçildi. Kongrede konuşan Matur, “Gazeteci, radyocu, televizyoncu, internetçi kim varsa cemiyetimiz üyesi olsunlar istiyoruz, bunun için de tüm kapılarımızı sonuna kadar açıyoruz” dedi. Sakarya Gazeteciler Cemiyet Olağan Genel Kurulu, cemiyetin toplantı salonunda gerçekleştirildi. Gazetecilerin yoğun ilgi gösterdiği genel kurulda mevcut başkan Sezai Matur, yeniden başkanlığa seçildi. Genel Kurulda konuşan SGC Başkanı Matur, geçen dönem seçimin ardından yoğun bir şekilde hayırlı olsun ziyaretleri yaptıklarını belirterek, “3 yılık görev süresi içinde mesleğimiz için anlamlı günlerde yayınladığımız basın bildirileriyle sorunlarımıza dikkat çekmeye çalışıp kamuoyunu bilgilendirdik. Çıkarılan ve kamuoyunda Dezenformasyon Yasası olarak bilinen yasa sürecinde, yasayla ilgili düşüncelerimizi milletvekillerimize ve üst kuruluşumuz olan TGF’ye ilettik” dedi. Sakarya Gazeteciler Cemiyeti’nin Sakarya basını için büyük bir çatı örgütü olduğunu vurgulayan SGC Başkanı Matur, “İlimizde faaliyet gösteren, diğer meslek örgütlerinin hiçbirini ötekileştirmeden, sadece meslek çıkarlarını koruyan ve mesleğin gelişimini en büyük hedef olarak gören bir anlayışa sahiptir. Mülkiyeti bize ait olan Sakarya Basın Merkezi, Cemiyet idare binasıyla ve kiracımız olan Basın İlan Kurumu’yla Türkiye’ye örnek gösterilen bir merkez durumda. Bunun haricinde sahip olduğumuz değeri giderek artan arsamız da Cemiyetimiz adına büyük bir güvence. En kısa zamanda üzerine inşa edeceğimiz iş merkezi de Cemiyetimiz için önemli bir kira geliri oluşturacak. Bu büyük ve güçlü cemiyet, cemiyet üyelerimiz ve meslektaşlarımız için gurur kaynağı olurken, bazılarını da rahatsız ediyor” diye konuştu. “Cemiyete üye olsunlar” Matur, “Her dönemde, cemiyetimizi içimize nifak sokarak ele geçirmeye çalışanlar oldu. Buna direndikçe her fırsatta bölüp parçalayarak birliğimizi bozmaya, gücümüzü kırmaya çabaladılar. Biz bölündükçe bundan keyif aldılar. Ben her fırsatta Sakarya Gazeteciler Cemiyeti’nin bir çatı örgüt olduğunu söylüyor ve Sakarya’da gazetecilik faaliyetinde bulunan her kim varsa bu çatı altına girmeye davet ediyorum. Gazeteci, radyocu, televizyoncu, internetçi, ajanscı kim varsa cemiyetimiz üyesi olsunlar istiyoruz, bunun için de tüm kapılarımızı sonuna kadar açıyoruz. Buradan diğer meslek örgütlerinde bulunan tüm arkadaşlarımıza seslenmek istiyorum. Gelin bu çatı altında buluşalım. Bu büyük çatının gölgesi hepimize yeter. Bir arada olduğumuzda emin olun, sesimiz çok daha gür çıkar. RATED üyesi, Birlik üyesi, DİJİMED veya başka hangi derneğe üye olursa olsun, kim bizim çatımız altına girmek isterse kapımızın açık olduğunu belirtmek istiyorum. Bunu söylerken, oraları kapatın demiyorum. İsteyen orda da olsun” şeklinde konuştu. “İstişareye önem verdik” Cemiyeti her ortamda en iyi şekilde temsil etmeye çalıştıklarını aktaran Sezai Matur, “Ben ve arkadaşlarım hiçbir zaman en iyiyi biz biliyoruz demedik. Eleştiriye, istişareye hep önem verdik. İyi niyetle yapılan her eleştiri başımızın tacı. Ama nifak sokmak adına, ortalığı karıştırmak adına yapılanlara, izin vermeyiz. Toparlamak gerekirse geçen 3 yıla yakın süre içinde Cemiyetimizi her ortamda en güzel şekilde temsil etmeye çalıştık. Bu güzel şehirde meslektaşlarımızın iyi ve kötü gülerinde yanlarında olmaya çalıştık. Bundan sonra da olmaya devam edeceğiz. Biz bir ve beraber olursak çok daha güçlü oluruz. Bu şehir de, bu cemiyet de hepimizin. Ötekileştirmeden, ayrıştırmadan gelip hep birlikte şehrimize, cemiyetimize de sahip çıkalım” ifadelerini kullandı. Matur yeniden seçildi Konuşmaların ardından yapılan kongrede mevcut başkan Sezai Matur ve Günay Yazıcıoğlu’nun listeleri yarıştı. Kongrede Sezai Matur 42 oyla yeniden başkanlığa seçildi. Matur’un rakibi Günay Yazıcıoğlu 16 oyda kaldı. Cemiyet üyeleri daha sonra hep birlikte yemek yedi. Sezai Matur’un yönetiminde ise şu isimler yer aldı; Mehmet Murat Uygun, Güven Hasbaş, Hüseyin Bahar, Hasan Coşkun, Sedat Balta, Mustafa Kaya, Emre Erdem Yıldırım, İbrahim Şener Sak. Yönetim Kurulu Yedek ise; Mine Yıldırım, Melike Kobaş, İsmail Erken, Serkan Özay ve Huriye Bolazar isimlerinden oluştu.
Şanlıurfa Birecik Belediye Başkanı ve meclis üyeleri DEM Parti’den istifa etti Şanlıurfa’nın Birecik ilçesinin DEM Partili Belediye Başkanı ve 4 meclis üyesi, partilerinden istifa ettiklerini açıkladı. 31 Mart yerel seçimlerinde DEM Parti’den Şanlıurfa’nın Birecik ilçe belediye başkanlığını kazanan Mehmet Begit ile meclis üyeleri Mahmut Dirier, Sakıp Yaşar, Reşit Çelikhan ve Ahmet Arar partilerinden istifa etti. İstifa etme gerekçelerini düzenledikleri bir basın açıklamasıyla kamuoyuna duyuran Begit, dışarıdan yapılan müdahaleleri kabul etmeyeceklerini belirtti. "Belediyeyi dışarıdan yönetmek istiyorlar" Belediyenin dışarıdan yönetilmek istendiğini ileri süren Begit, “31 Mart 2024 tarihinde gerçekleşen belediye başkanlığı seçimlerinde bana vermiş olduğunuz destek için sonsuz teşekkürlerimi sunuyorum. Bu seçim belediye başkanlığı seçim tarihinde en farklı oy ile alınmış başkanlık seçimidir. Halkımız bize inanmış ve güvenmiştir. Biz de bu inanç ile görevimize başladık. Öncelikle belirtmek gerekir ki söyleyeceğim lafların kesinlikle bize güvenip oy veren DEM Parti üyeleri ile bir ilgi ve alakası yoktur ancak seçimden sonraki süreç içerisinde özellikle bir grup tarafından bayrağımıza, Atatürk posterine ve Cumhurbaşkanı posterine yapılmak istenen müdahaleleri kabul etmemiz mümkün değildir. Ayrıca seçimden sonraki süreç içerisinde dışarıdan yönetme hususunda baskılar oluşmaya başladı. Ben ilçemiz Birecik halkı ile yönetmeye talibim. Birecik ilçesini sadece Birecik halkı yönetir. Bu hususta kararlıyım. Hiçbir irade halkın iradesinin üzerinde değildir. Bu sebeplerden dolayı DEM Partiden 4 encümen arkadaşımla birlikte istifa ediyorum. Birecik Belediye Başkanlığı görevime encümen arkadaşlarımla birlikte bağımsız olarak devam ediyoruz. Birecik halkının emrindeyiz” diye konuştu.