EĞİTİM - 24 Kasım 2016 Perşembe 12:11

Ayşe öğretmen odun topluyor, sobayı yakıyor, sınıfları temizliyor

A
A
A
Ayşe öğretmen odun topluyor, sobayı yakıyor, sınıfları temizliyor

Batman’ın Sason ilçesi Yolüstü köyü Ekinlik mezrasında ücretli öğretmenlik yapan Ayşe Akın, bin bir zorlukla öğrencilere ders veriyor. Ayşe öğretmen hem odun toplayıp sobayı yakıyor hemde sınıfları temizliyor.

Batman’ın Ekinlik mezrasında büyük fedakarlıklar yaparak görevini sürdüren Ayşe Akın, Ekinlik İlköğretim Okulu'nda hem öğretmenlik hem de hademelik yapıyor. Öğrencilere aynı zamanda anne ve babalık da yapan Ayşe öğretmen, odun topluyor, topladığı odunları kırıyor, soba yakıyor ve sınıfları temizliyor. Babasının evindeyken hiç soba yakmadığını belirten Ayşe Akın, çocukların üşümemesi için ücretli öğretmen olarak görev yaptığı okulda soba yakmayı öğrendiğini söyledi. Sabah uyandığında hızlıca kahvaltı yaptıktan sonra okula gelen öğrenciler üşümesin diye odun kırıp, sobayı yaktığını anlatan Ayşe öğretmen, “Sabah kalkıyorum okuluma geliyorum. Lojmanla okul bitişik. Küçük odunlardan oluşan çırpılarımı kırıyorum. Çırpıları ve odunları sınıfa getiriyorum, sonra sobamı yakmaya çalışıyorum. Soba yakarken zorlanıyorum. Çünkü daha önce soba yakmadım. Soba yakmasını bilmiyordum. Burada çok zorluk çektim, ama şu anda çocuklara soba yakabiliyorum. Kendimi zorladım. Buraya geldiğim zaman bir fedakarlığı almam gerektiğini biliyordum. Zaten bunu göze alıp da geldim. Ben babamın evinde şu ana kadar soba yakmadım. Babamın evinde soba yakmıyor, çırpı kırmıyordum. Ama buraya gelince soba yakmayı öğrendim. Bir gün soba elimin üzerine düştü, kemiğim kırıldı sandım. Ama yinede pes etmedim. Çocukları bırakıp gitmek istemedim. Burada onlarla birlikte eğitime devam etmek istedim. Bu çocukların okumasını gerçekten istiyorum. Bu çocuklar okumalı. Soba yandıktan sonra çocuklarla dersime başlıyorum. Çocuklarla güzel bir şekilde dersimizi işliyoruz” dedi.

Ayşe öğretmen odun topluyor, sobayı yakıyor, sınıfları temizliyor

"Ders bittikten sonra sınıfı temizliyorum"
Okul temizliğini de kendisinin yaptığını belirten Ayşe öğretmen, ders bittikten sonra fırçayı alarak temizlik yaptığını söyledi. Ayşe öğretmen, “Öğrencileri eve gönderdikten sonra ben kalıyorum. Çünkü okulun temizliği var. Sobamı yaktığım gibi dersten sonra sınıfı da temizliyorum. Bu okulun öğretmeniyim ama yeri geldiğinde okulun hademesiyim. Güzel bir şekilde fırçamı alıp okulumu temizliyorum. Camları kapatıp, sobamı kontrol ediyor, daha sonra da okula kilidi takıp lojmanıma geçiyorum. Bu defa kendi evimin işleri var. Yemeğimi yapmam lazım. Kendi sobamı yakmam lazım. Daha sonra sabahtan kalan bulaşıklarımı yıkarım. Akşam yemeğinden sonra dinlenmem gerekiyor, ama ben yarın çocuklara ne vermem gerekir onu düşünüyorum. Haliyle bu çocuklar için kitaplara göz atıyorum yarın neler yapabilirim diye. Şu an hastayım, çünkü gerçekten çok yoruluyorum. Bünyem yorgun düştü" diye konuştu.

"Çocuklar buraya bin bir zorluklarla geliyor"
Okula yol gitmediği için öğrencilerin 5-10 kilometrelik yokuş aşağı uçurum olan bir yoldan geldiklerini ve çok zor bir şekilde okula ulaştığını söyleyen Ayşe öğretmen, “Çocuklar buraya bin bir zorluklarla geliyorlar. Yollarımız taş toprak ve çok sapa kalıyor. Arada ben çocukları yollardan alıyorum getiriyorum. Ama ben de çok zorlanıyorum. Bu yollara alışık değilim. Okulumuz çok sapa bir yerde, çukurlukta, yolumuz kötü, çocuklarım küçük. Onları ellerinden tutup getiriyorum. Bazen ben onlara yardımcı oluyorum, bazen onlar bana yardımcı oluyorlar” ifadelerini kullandı.

"Öğretmenlik fedakarlık isteyen bir meslektir"
Büyük sıkıntılarla eğitim verdiğini belirten Ayşe öğretmen, bu mesleğin fedakarlık gerektirdiğini söyledi. Ücretli öğretmenlik yaptığı için sıkıntılarının fazla olduğunu ifade eden Ayşe Akın, kadrolu öğretmenlerin de bulundukları konumun kıymetini bilmeleri gerektiğini dile getirdi. Ayşe öğretmen, “Ben buradan bütün öğretmenlerimizin öğretmenler gününü kutluyorum. Kadrolu öğretmenlerimizin bulundukları konumun kıymetini bilmelerini istiyorum. Çünkü biz burada çok zorluk çekiyoruz. Onlar rahatlıkla derslerini verip evlerine gidiyorlarken bizim burada çektiğimiz zorluklar yaptıklarımız. Bunun karşılığında aldığımız ücret kesinlikle emeğimizin karşılığı değil. Çünkü burada sadece bir öğretmen değilsin. Benim burada aldığım ücret belli, kadrolu öğretmenin aldığı ücret belli. Burada bizim gerçekten görülmemiz lazım. Biz burada sadece öğretmenlik değil, fedakarlık da yapıyoruz. Yeri geldi anneleri, yeri geldi ablaları, yeri geldiğinde okulun hademesi oluyoruz, yeri geldiğinde ise öğretmenleriyiz biz buradaki çocukların. Zaten öğretmenlik mesleği başlı başına bir fedakarlıktır. Biz de okula gittik. Bizde ilkokul sıralarından geçtik, bizim de öğretmenlerimiz oldu. Onlar da bizim için fedakarlık yaptı. Şimdi sıra bizlerde, biz bu fedakarlığı yapıyoruz. Biz fedakar olacağız ki çocuklarımız da bunu görüp yarın öbür gün onlar da bu fedakarlığı yapabilsinler. Öğretmenlerinden gördükleri zaman onlar da aynısını illaki yapacaklardır” dedi.

"Ekmeğimizi köylüler getiriyor"
Köylülerin her sıkıntıda yanlarında olduklarını dile getiren Ayşe öğretmen, açıklamalarını şöyle sürdürdü:
"Köylüler bize gerçekten çok yardımcı oluyorlar. Biz buraya geldiğimiz zaman yemeğimizden temizliğine kadar her şeye yardım ettiler. Sağ olsunlar yemeğe çağırıyorlar. Ekmek getiriyorlar. Yeri geldiğinde gelip bizimle temizlik yapıyorlar. Lojmanımızı bizimle temizlediler. Bizi bir evlat benimsediler. Çünkü biz buraya geldiğimiz zaman onların evladı gibiyiz. Gerçekten evlatlarıyız.”

Ayşe öğretmene ev işlerinde yardımcı olan köylü genç kızlardan Melek Bastık, bu durumdan rahatsız olmadıklarını söyledi. Bastık, “Ayşe öğretmene yardım ediyoruz. İşimiz olmadığında burada vakit geçiriyoruz. Çok eğlenceli biridir. Onu çok seviyoruz. Bulaşıkları yıkıyoruz, yerleri temizliyoruz. Yemek yaptığında ona yardım ediyoruz. O sıkılmasın diye evimize yemeğe çağırıyoruz. Sıkılmasın diye birlikte geziyoruz, o da bize evde yardım ediyor” dedi.

Ayşe öğretmeni çok sevdiğini dile getiren köyün ileri gelenlerinden Hüseyin Bulgan ise, “Ayşe öğretmenin evinin elektriklerini, çeşme suyunu, banyosunu, mutfağını, çatıda akan suyunun tamiratını yapıyoruz. Ekmeğini yemeğini getiriyoruz" diye konuştu. Ayşe öğretmene gönüllü olarak yardımcı olduğunu söyleyen köy gençlerinden Saim Bulgan da, imkanlar ölçüsünde her türlü desteği verdiklerini söyledi.  

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Muğla Muğla Orman Bölge Müdürlüğü’nden Marmaris’te gerçeği aratmayan tatbikat Muğla Orman Bölge Müdürlüğü yangın söndürme ekipleri işbaşı eğitimleri Marmaris’te yapılan tatbikat ile tamamlandı. Muğla Orman Bölge Müdürlüğü’nde görev yapan ve yapacak olan alev savaşçılarının 2024 yılı iş başı eğitimleri tamamlandı. 12 Orman İşletme Müdürlüğü’nde yapılan iş başı eğitimlerinin sonuncusu Marmaris’te gerçekleştirildi. 23 Mayıs Perşembe günü Asparan Bölgesi’nde yapılan eğitim ve tatbikata Marmaris Orman İşletme Müdürlüğü emrinde görevli arazöz ve yangın söndürme ekipleri yanı sıra yangın söndürme helikopteri de katıldı. Orman Yangınlarıyla Mücadele Şube Müdürlüğü koordinesinde yapılan programda Muğla’nın Marmaris ilçesinde bağlı Asparan mevkiinde Marmaris Orman İşletme Müdürlüğü ekipleri ile AKUT, MAGAMESAR’ın da katılım sağladığı iş başı eğitim tatbikatında; haberleşme, iş sağlığı ve iş güvenliği, ilk yardım, ekipman kullanımı konuları da uygulamalı anlatılarak eğitim verildi. Muğla Orman Bölge Müdürü Mustafa Ülküdür Marmaris’te yapılan iş başı eğitimini ve tatbikatı yerinde takip etti. Eğitim sonunda arazöz ve yangın ekipleri ile gönüllülerin katılımı ile en hızlı hortum serme ve hortum ucuna en çabuk su verme yarışması yapıldı. Ekiplerin en hızlı olabilmek için kıyasıya mücadele ettiği yarışmada tatbikat senaryosu gereği ekiplerden 200 metre ötede yanan alana Marmaris İşletme merkez ekibi 1 dakika 59 saniyede ulaşarak ilk müdahale eden ekip oldu. Marmaris Değirmenyanı’nda konuşlu yangın söndürme helikopteri de ayrı bir alanda yakılan alevlere havadan müdahale ederek tatbikata katıldı. "Orman yangınları ile mücadele bir savaş halidir" Marmaris’teki İşbaşı eğitim ve yangın tatbikatı eğitimlerini takip eden Muğla Orman Bölge Müdürü Mustafa Ülküdür, katılım sağlayan personele teşekkür ve başarı dileklerini ileterek, orman yangınları ile mücadelenin bir savaş hali olduğunu belirtti. Ülküdür, "Muğla Orman Bölge Müdürlüğümüz olarak orman yangınlarıyla mücadele konusunda hem karadan hem havadan teknolojinin son imkanlarını kullanarak yangınlara karşı mücadele vermekteyiz’’ dedi. Muğla Orman Bölge Müdürü Ülküdür bugün yapılan eğitim ve tatbikat ile ilgili, "Bugün burada ’işbaşı Eğitimleri’ diye tabir ettiğimiz eğitimleri tamamlıyoruz. Şu ana kadar 11 işletme müdürlüğümüzde Nisan ayından itibaren eğitimlerimiz tamamlandı. Bugün sizlerle birlikte burada 12. İşletme Müdürlüğümüz, Marmaris’te de yangın sezonu öncesinde bu eğitimlerimizi tamamlamış bulunmaktayız. Burada kişisel koruyucu donanım malzemelerinden, ilkyardım malzemelerinden yine iş güvenliği ve sağlığı konularında uzman kişilerce de eğitimlerimiz verilmektedir. Bu eğitimlere orman işletme müdürlerimiz, muhafaza memurlarımız, müdür yardımcılarımız, işletme şeflerimiz, arazöz operatörlerimiz ve yangın söndürme işçilerimizin hepsi katılmaktadır. Ekiplerimiz bizzat yangında sahada görev alan ekiplerimizdir’’ şeklinde bilgi vererek 2024 yılında 157 teknik elemana, 400 orman muhafaza memuru ve 965 arazöz operatörü ve yangın işçisi olmak üzere toplamda bin 251 personelin eğitimleri tamamladığını belirtti. "Kara ve hava gücü envarterimiz ile mücadele ve müdahalelere hazırız" Ülküdür, "Muğla Orman Bölge Müdürlüğü olarak hava gücümüz ve kara gücüyle müdahale etmekteyiz. Kara gücümüzü 117 arazözümüz 40 su tankeri, 15 greyder, 15 dozer ve 151 ilk müdahale aracından oluşmakta. Yine bin 251 personelimizle kara gücü olarak görev yapmaktayız. Hava gücü olarak 6 helikopter, 6 uçağımız, 14 helikopterimiz ve 1 adet insansız hava aracı yangınları gözetlemek üzere kullandığımız toplamda 21 hava aracı ile mücadelemizi sürdürmekteyiz’’ dedi. "Orman gözetleme kulelerinde 360 derece dönebilen duman avcısı kameralar çalışıyor" Yangınları önleme ve yerinde tespit etmede önemli rol oynayan gözetleme kuleleri ve cihazları ile ilgili de konuşan Ülküdür, "Bölge müdürlüğümüz Aydın ve Muğla illerini kapsamakta olup, 1 milyon 156 bin 616 hektar ormanlık alana sahip. Burada 51 adet gözetleme kulemiz mevcut. Bunların 24 tanesinde akıllı gözetleme sistemi dediğimiz, kendi aramızda duman avcıları diye tabir ettiğimiz 360 derece görüş kamera kayıtları alabilen, 10 kilometre mesafede en küçük dumanı bizlere alarm ve sinyal vererek ikaz eden ürünlerimiz mevcut" ifadelerini kullandı.
Şırnak Cizre’de 6. sınıf öğrencileri 8 ayda hafız oldu Şırnak’ın Cizre ilçesinde hafızlık eğitimi alan 6. sınıf öğrencileri, 6 ve 8 ayda hafızlığını tamamlamanın gururunu yaşıyor. 130 hafız öğrenciye hizmet veren Hazreti Hatice Hafızlık Yatılı Kız Kur’an Kursu öğrencilerinin başarısı dikkat çekiyor. 6 ve 8 ay gibi kısa sürede hafız çıkaran kursta öğrencilere hafızlık eğitiminin yanı sıra sosyal aktivitelerle destek veriliyor. Cizre İlçe Müftülüğüne bağlı Hazreti Hatice Yatılı Kız Kur’an Kursu’nda hafızlık eğitimi alan ve aynı zamanda Şehit Ömer Halis Demir İmam Hatip Ortaokulu’nda eğitim gören öğrencilerden Şeyma Page 6 ayda hafız olurken, arkadaşları Ecrin Adanır, Tuana Akşit Meryem Bilik ve Eylem Dalga 8 ayda hafızlığını tamamladı Hafızlık projesi kapsamında eğitim verdiklerini söyleyen kurs yöneticisi Hacer Çağır, "130 öğrenciye hizmet veriyoruz. Öğrencilerimizin çoğu 6. sınıf öğrencisi. Öğrencilerimizin kısa zamanda hafız olmaları konusunda çalışıyoruz. Uzun dönem hafızlık yapan öğrencilerde akademik anlamda gerileme oluyor. Hafızlık yapan öğrencilerimize haftada bir örgün eğitimden dersler de veriyoruz. Okula giderek bu derslerini alıyorlar. Özel hocalarımızın desteği ile burada da eksik kalan derslerin eğitimini de veriyoruz" dedi. Hazreti Hatice Yatılı Kız Kur’an Kursu’nda öğrenci olduğunu belirten 6 sınıf öğrencisi Şeyma Page, "6 ayda hafız oldum. Hafızlık yaparken haftada bir gün örgün okula giderek matematik, fen bilgisi derslerini alıyoruz. Hocalarımız gece gündüz bizimle ilgileniyorlar, Allah onlardan razı olsun. Hafız bir doktor olmak istiyorum" diye konuştu. 11 yaşındaki Meryem Bilik, 8 ayda hafızlığımı bitirdiğini ifade ederek, "6 sınıf öğrencisiyim, haftada bir gün okula giderek diğer dersleri de görüyoruz. Hocalarımız bizimle ilgileniyorlar, bizlere destek oluyorlar. Peygamberimiz hafız olduğu için ben de onun gibi hafız olmak istedim. Hafız bir doktor olmak istiyorum" şeklinde konuştu. Hafız olan öğrencileri makamında kabul eden İlçe Müftüsü Süleyman Baran, öğrencilere kitaplar ve çeşitli hediyeler verip onları yetiştiren Kur’an kursu öğreticilerine ve ailelerine verdikleri emeklerden dolayı teşekkür etti.
İstanbul Esenyurt’ta kurban bayramı hazırlıkları başladı Esenyurt Belediyesi, yaklaşan Kurban Bayramı öncesi kurban satış alanında çalışmalara başladı. Vatandaşların ibadetlerini sorunsuz bir şekilde yerine getirebilmeleri için çalışan ekipler, altyapı çalışmaları ve çadır kurulumu yaparak modern ve hijyenik bir kurban satış ve kesim alanını hazırlıyor. Esenyurt Belediyesi, yaklaşan Kurban Bayramı öncesi vatandaşların kurbanlıklarını modern, hijyenik ve güvenilir bir ortamda satın almaları ve kesim yapmaları için tüm imkanları oluşturuyor. Selahaddin Eyyubi Mahallesi’nde 38 dönüm arazi üzerine kurulan kurban satış alanında; 124 büyükbaş hayvan çadırı ve 30 küçükbaş hayvan çadırı bulunuyor. Yol düzenlemeleri, çadır kurulumu, elektrik ve su tesisatı gibi tüm altyapı çalışmalarının devam ettiği kurban satış alanı; modern çadırlar, hijyenik tuvalet ve duş alanları, mescid, otopark ve kafeterya ile vatandaşların huzur içinde kurban alışverişi yapmasına uygun hale getiriliyor. İçerisinde kesimhanenin de bulunduğu alanda, zabıta ekipleri 7/24 güvenliği sağlayacak. Kurbanlıklar, 1 Haziran itibariyle veteriner hekim kontrolünde alana giriş yapacak. 6 bin 500 kurbanlık bu pazarda satışa sunulacak Kurban satış alanında çalışmaları denetleyen Esenyurt Belediye Başkanı Prof. Dr. Ahmet Özer, “Burası ilçemizde belediye eliyle yapılan en büyük alan. Ekiplerimiz buranın altyapı çalışmalarını tamamlayarak Kurban Bayramı’na hazır hale getiriyor. 38 bin metrekarelik alanda kurduğumuz çadırlarda 3 bin 500 tane büyükbaş kurbanlık ve 3 bin tane küçükbaş kurbanlık satışa sunulacak. Ekiplerimiz gece gündüz çalışarak kısa süre içerisinde büyük bir iş başardılar. Ayrıca buradan binlerce ton gübre çıkacak. Bu gübreleri, bir yıl sonra park ve bahçelerde yürüttüğümüz çalışmalarda kullanacağız” dedi.