DÜNYA - 10 Ocak 2023 Salı 20:10

Azerbaycan Cumhurbaşkanı Aliyev: 'Ermeni tarafı müzakere sürecini aksatıyor'

A
A
A
Azerbaycan Cumhurbaşkanı Aliyev: 'Ermeni tarafı müzakere sürecini aksatıyor'

Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev, “Ermeni tarafı müzakere sürecini aksatıyor ve bunun nedenlerini biliyorum” dedi.

Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev, Azerbaycan’ın ulusal televizyon kanallarına açıklamalarda bulundu. İkinci Karabağ savaşından sonra asıl görevlerinin Azerbaycan’ın askeri zaferinin siyasi düzeyde de göstermek olduğunu belirten Aliyev, “Hemen çalışmalara başladık. Çünkü biz bu zaferi siyasi alanda göstermezsek, bu zaferi dünya kamuoyunda kabul ettirmezsek bazı sorunlarla karşılaşabileceğimizi iyi biliyorduk. Hemen aktif çalışmaya başladık ve bugün, savaştan iki yıl sonra, savaşın sonuçlarının dünya tarafından kabul edildiğini kendimizden emin bir şekilde söyleyebileceğimizi düşünüyorum. Azerbaycan'ın haklılığı bir kez daha doğrulanmıştır ve savaşın sonunda oluşan durumu, yani konumumuzu daha da güçlendirmemiz gerekiyor. Son iki yılda hem uluslararası ilişkiler düzeyinde hem de ülke içinde istediğimizi elde edebildik" dedi.

“Azerbaycan sözünü açıkça söyleyen ve bağımsız siyaset yürüten ülkelerden biridir”

Azerbaycan'ın dünyada çok güvenilir ve ciddi bir ortak olarak kabul edildiğinin bir sır olmadığını vurgulayan Aliyev, “Azerbaycan sözünü açıkça söyleyen ve bağımsız siyaset yürüten ülkelerden biridir. Elbette bunun temelinde hem askeri gücümüz hem de şanlı zaferimiz var. Çünkü ben savaştan sonra, zaten Azerbaycan siyasetine karşı olumlu tutumun daha da arttığına, yani bize olan rağbetin daha da arttığına tanık oldum. Çünkü dünyanın siyasi eliti, bu zaferi ne pahasına elde ettiğimizi, hangi riskleri aldığımızı, hangi güçlere karşı mücadele verdiğimizi ve bugün de mücadele vermeye devam ettiğimizi çok iyi anlıyor. Yani savaş bitse de mücadele hala devam ediyor ve ben kazanacağımızdan eminim. Çünkü biz doğru yoldayız ve bizim hem askeri hem de siyasi gücümüz, aynı zamanda ekonomik bağımsızlığımız elbette gücümüzü artırıyor” dedi.

“Zengezur Koridoru stratejik bir proje”

Zengezur Koridoru’nun öneminden bahseden Cumhurbaşkanı Aliyev, “Bizim için Zengezur Koridoru projesi sadece ekonomik ve ulaşım projesi değil, stratejik bir proje. Bu projenin gerçekleşmesi bizim doğal hakkımız. Bu proje 10 Kasım 2020 tarihli bildiride yer alıyor. Bildiride ‘Zengezur Koridoru’ diye bir ifadenin olmadığı doğru. Çünkü ondan sonra jeopolitik sözlüğe ‘Zengezur Koridoru’ ifadesini ben ekledim. Çünkü bildiride Azerbaycan’ın batı bölgeleri ile Nahçıvan Özerk Cumhuriyeti arasında bir ulaşım bağlantısının olması ve Ermenistan'ın bunu sağlaması gerektiği açıkça belirtiliyor. Şimdi Ermenistan bundan kaçmak istiyor, fiili olarak üstlendiği yükümlülüklerini iki yıldan fazla bir süredir yerine getirmiyor. Ancak bu bizi durduramayacak. Yani bu, sadece bizim için stratejik bir proje değil, birkaç ülke ve geniş bir coğrafi alanı kapsıyor. Zengezur Koridoru'nun hayata geçirilmesi tarihi bir zorunluluktur. O yüzden Ermenistan istese de istemese de bu olacak dedim. Yani benim böyle bir fikrim olmamasına rağmen onlar bunu Ermenistan'da başka bir tehdit olarak algılıyorlar. Sadece bu kaçınılmazdır. Er ya da geç olacak. Tabii ki, biz bunun daha hızlı olmasını istiyoruz” dedi.

“Bakü-Tiflis-Kars demiryolunun kapasitesini 5 milyon tona çıkaracağız”

Şu anda Bakü-Tiflis-Kars demiryolu projesinin kapasitesini genişletilmesi ile ciddi olarak ilgilendiklerini belirten Aliyev, “Geçen yıl talimatlar verildi ve bütçeden 100 milyon dolardan fazla tahsis edilecek. Bu demiryolunun kapasitesini şu anda 1 milyon tondan 5 milyon tona çıkaracağız. Ama bu yeterli olmayacak. Orta Asya'dan gelen yük için yeni güzergahlar olması gerekiyor. Hazar üzerinden geçen güzergah zaman açısından çok cazip. Aynı zamanda ortak bir tarife politikası uygulayarak bu güzergahı ekonomik olarak daha cazip hale getirmeliyiz. Buradaki müzakerelerin de olumlu yönde olduğunu düşünüyorum. Yani Orta Asya ülkelerinin nakliye potansiyelini ve Avrupa'dan oraya giden kargoyu dikkate alırsak, tüm bu projeleri hayata geçirip yaygınlaştırsak bile yine de yeterli olmayacağını göreceğiz. Bu nedenle Zengezur Koridoru’nun ekonomik etkinliği şüpheye mahal verilmemelidir” ifadelerini kullandı.

“Azerbaycan'da Orta Koridor ve Kuzey-Güney Koridoru ile ilgili ana işler tamamlanmıştır”

Azerbaycan’ın uzun yıllardır taşımacılık alanında projeler hayata geçirdiğini ifade eden Aliyev, “Rusya-Ukrayna Savaşı yaptığımız işin önemini artırıyor. Azerbaycan topraklarında hem Orta Koridor hem de Kuzey-Güney Koridoru ile ilgili tüm büyük işler tamamlanmıştır. Sadece Kuzey-Güney Koridoru ile Azerbaycan topraklarından 15 milyon ila 30 milyon ton arası yükün taşınabileceğine inanıyoruz. Yani bu çok büyük bir rakam. Şu anda Azerbaycan’ın tüm transit imkanları bunun küçük bir yüzdesini oluşturuyor. Dolayısıyla Kuzey-Güney Koridoru, Orta Koridor ile rekabet edebilecek bir projedir” dedi.

“Trans-Hazar doğal gaz boru hattı meselesinin siyasileştirilmesine karşıyım”

Trans-Hazar doğal gaz boru hattı konusunun uzun yıllardır siyasileştirildiğini belirten Aliyev, “Ben buna karşıyım. Çünkü her zaman gerçek projelerde çalışmanın destekçisi olmuşumdur. Prensipte bu projenin ekonomik olarak uygulanabilir olduğunu düşünüyorum ama teknik ve ekonomik bir gerekçeye de ihtiyaç var. Gazın sahipleri ile hangi fiyattan satılacağı konusunda sözleşmeler imzalanmalıdır. Çünkü mesafe uzadıkça maliyetler de artıyor. Ama biz bu projeye her zaman siyasi destek verdik. Bu projeyle ilgili bize başvurulursa, yardımcı olmak için elimizden gelenin en iyisini yapacağız” dedi.

“Bu yıl yaklaşık 24 milyar metreküp gaz ihraç edilmesi bekleniyor”

Azerbaycan'ın gaz rezervlerinin en az 100 yıl boyunca uluslararası piyasalara arz edileceğini söyleyen Aliyev, “Teknolojiler geliştikçe üretim imkanları artacaktır. Bu nedenle, 2,6 trilyon metreküp, potansiyelimizin onaylanmış minimum hacmidir. Avrupa Birliği ile birlikte tüm gaz boru hatlarının inşasını da göz önünde bulundurarak arzı artırmayı hedefledik. Bu nedenle mevcut gaz boru hatlarının genişletilmesi gerekmektedir. Çünkü hem TANAP hem de TAP boru hatları taahhüdümüzü üstlendiğimiz hacimler için tasarlanmıştır. Bu kadar kısa vadede Avrupa’ya arzı ikiye katlama ihtiyacını dikkate almadık. Yani Bayan Ursula von der Leyen ile imzalanan belge tam da bu noktaya işaret ediyor. Bu yıl toplamda yaklaşık 24 milyar metreküp gaz ihraç edilmesinin bekliyoruz. Dolayısıyla Avrupa pazarı da dahil olmak üzere gaz pazarında şimdiden ciddi bir oyuncu haline geliyoruz. TANAP ve TAP’ın aktarım kapasitesini ikiye katlamayı düşünüyoruz” dedi.

“Ermeni tarafı müzakere sürecini aksatıyor”

Azerbaycan ile Ermenistan arasındaki barış anlaşmasının müzakere süreci ilgili soruyu yanıtlayan Aliyev, “Ermeni tarafı müzakere sürecini aksatıyor ve bunun nedenlerini biliyorum. Ermenistan'ın bir gücü olup olmadığı ve diasporanın bu güç üzerinde bir etkisi olup olmadığı sorusuna gelince, bence böyle bir etki var ve bunu engelleyen birine atıfta bulunmak, sorumluluğu değiştirmek için çok uygun bir yol. Eğer hükümet sorumluysa, eylemlerinin hesabını vermelidir. Her ülkenin, her liderin kendine göre zorlukları vardır, ancak bu konuda spekülasyon yapılamaz. Bu, deyim yerindeyse evin iç işidir, herkes bu işi sadece barış konusunu gündeme getirerek değil, halkı ikna ederek, gerçekten barış için çabalayarak yapmalı” dedi.

“Ermenistan makamları tüm sorumluluğu üstlenmeli”

Savaştan sonraki iki yıl boyunca Ermenistan’ın yapması gerekenlerin hiçbirini yapmadığını belirten Aliyev, “Bu bağlamda Ermenistan makamları tüm sorumluluğu üstlenmeli ve bir barış anlaşması imzalamaya hazır olmalıdır. Özellikle daha önce de söylediğim için, bu beş prensibi ortaya koyduğumuzda bunun bir tür çok ciltli olmaması gerektiğini söyledim. Çok basit bir kağıt, temel ilkeleri özetleyen basit bir belge olmalıdır. Elbette iç sorunlarımız ve Karabağ'la ilgili tüm meseleler konuşulamaz. Kanaatimce Ermeni liderliğinin meseleyi uzatmasının sebeplerinden biri de budur. Çünkü karar vermeleri ve esasen Prag'da kaydedilen ve ardından ekim ayında Soçi'de onaylanan sorunları çözmeleri gerekiyor” dedi.

Kamil Nadirli
 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İzmir Eşi ‘kalp affetmez’ deyince soluğu kalp doktorunda aldı İzmir’de son 14 yıl içinde çok ciddi sağlık sorunları yaşayan emekli öğretmen Musa Akkaya (67), baypas ameliyatı sonrası üçüncü hayatına başladığını söyledi. 2010 yılında karaciğer nakliyle ikinci hayatına başlayan, hastalıklarına hipertansiyon ve şekeri ekleyen 67 yaşındaki Musa Akkaya, tıkalı üç damar yüzünden bir kez daha ameliyat masasına yattı. Akkaya, "Doktorların sayesinde ikinci kez hayata tutunmuş oldum" derken, Doç. Dr. Cüneyt Narin de, "Hastamız karaciğer nakilli olduğu için en küçük kesiyle meme altı baypas yaptık. Şifayla taburcu ettik" dedi. Karaciğer naklinden sonra 3’lü baypas Ticaret lisesi muhasebe öğretmenliğinden emekli 2 çocuk, 1 torun sahibi Musa Akkaya’ya 2010 yılında siroz tanısı koyuldu. Nakil için Acıbadem Kent Hastanesi Karaciğer Nakli Bölümü’ne başvuran Akkaya, uygun verici olmadığı için kadavra listesine yazıldı. 8 Nisan 2009’da hastalanan Akkaya’ya bir yıl sonra bağış karaciğer çıktı. 21 Nisan 2010’da Prof. Dr. Murat Kılıç başkanlığındaki ekip tarafından nakil ameliyatına alındı. Akkaya, şifayla taburcu oldu. Doktorlarının önerdiği diyete uyan, ilaçlarını ve kontrollerini aksatmayan Akkaya yıllar içinde yeni hastalıklarla tanıştı. Şah damarında kireçlenme olan, 2017’de hipertansiyon, 2018’de şeker nedeniyle hayatına yeni ilaçlar eklenen Akkaya bir öğretmen disipliniyle doktor kontrollerini düzenli yaptırdı. Akkaya, yaklaşık bir buçuk ay önce göğsünde ağrı hissedince bir üniversite hastanesinde kardiyoloji uzmanına başvurdu. Doktorun isteği üzerine sanal anjiyo yaptırdı. Sonuçlar iç açıcı çıkmayınca kateter anjiyo yaptırması istendi. Bunun üzerine Akkaya, karaciğer naklinden sonra kasık fıtığı ameliyatı da olduğu Acıbadem Kent Hastanesi’ne başvurdu. Kardiyoloji Uzmanı Doç. Dr. Mustafa Zungur tarafından anjiyosu yapılan Akkaya’nın üç damarının tıkalı olduğu, stentle açılmasının mümkün olmadığı ortaya çıktı, baypas önerildi. Akkaya baypas için başvurduğu Acıbadem Kent Hastanesi Kalp ve Damar Cerrahisi Uzmanı Doç. Dr. Cüneyt Narin’e 14 yıl önce kadavradan karaciğer nakli geçirdiğini, hipertansiyon ve şeker hastası olduğunu, yanı sıra şah damarında kireçlenme olduğunu anlattı. Doç. Dr. Narin bunun üzerine karaciğer nakli ekibiyle bir değerlendirme yaptıklarını söyleyerek, "En küçük kesiden baypas yapılmasının uygun olacağı konusunda hemfikir olduk" dedi. Doç. Dr. Narin, sözlerini şöyle sürdürdü: "Organ nakli, kanser, kalp ya da beyin ameliyatı geçirmiş hastalar karşılarına yine böylesine ciddi rahatsızlık ve ameliyat kararı çıktığında korkabiliyor, tedaviden uzaklaşabiliyor. Bu da hayati risk oluşturuyor. Oysa ameliyat kararı alınmış bir hasta ameliyat öncesinde tüm hastalıkları ve tedavileri açısından değerlendiriliyor. Hastamız Musa Bey de karaciğer nakilli bir hastaydı. Üstelik şekeri ve yüksek tansiyonu vardı. Nakilli olduğu için de bağışıklık sistemini baskılayıcı ilaçlar kullanıyordu. Şah damarında kireçlenme vardı. Karaciğer nakli ekibimizle değerlendirme yaptık. Meme altı baypas ameliyatının bu hastamız için en uygun yöntem olacağına karar verdik. Nitekim bu yöntemle üç damarını değiştirdik. Karaciğer nakil ekibimizden Uzm. Dr. Rasim Farajov hastamızı takip etti, ilaç düzenlemelerini yaptı. Hastamızı sağlıkla taburcu ettik." Öte yandan baypas sonrası üçüncü hayatına başladığını belirten Akkaya, "14 yıldır karaciğer nakilli bir hastayım. Sonradan yeni hastalıklar da peşinden geldi. Göğüs ağrım olunca eşim Cemile, ‘kalp hata affetmez’ deyince soluğu doktorda aldık, sonrası malum. Nakilden sonra ikinci hayatıma başlamıştım. Şimdi baypaslı olarak üçüncü hayatıma başladım. Mutlu bir aileyiz, yaşamayı seviyorum. Yeni yaşamım için doktorlarıma çok teşekkür ediyorum" diye konuştu.
Bursa Bakan Yerlikaya: “Bursa merkezli 13 ilde düzenlenen ‘Mahzen-46’ operasyonlarında 3 ayrı organize suç örgütü çökertildi, 112 şüpheli yakalandı” İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya, Bursa merkezli 13 ilde düzenlenen “Mahzen-46” operasyonlarında elebaşılığını Vedat Kıpçak, Fırat Erdal ve Ersin Bulut’un yaptığı ulusal çapta faaliyet gösteren 3 ayrı suç örgütünün çökertildiğini açıkladı. İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya’nın paylaştığı bilgilere göre, Bursa merkezli İstanbul, Konya, Van, Kocaeli, Nevşehir, Muğla, Samsun, Diyarbakır, Şanlıurfa, Balıkesir, Tekirdağ ve Muş’ta “Mahzen-46” operasyonları düzenlendi. Düzenlenen operasyonlarla elebaşılığını Vedat Kıpçak, Fırat Erdal ve Ersin Bulut’un yaptığı 3 ayrı organize suç örgütü çökertildi ve toplamda 112 şüpheli yakalandı. Örgüt üyesi şüphelilerin; suç işlemek amacıyla silahlı örgüt kurmak, uyuşturucu madde ticareti, cebir, şiddet ve tehdit yoluyla suçluyu kayırma, suçtan elde edilen gelirlerin aklanması ve göçmen kaçakçılığı suçlarını işledikleri tespit edildi. Operasyonlarda, elebaşılığını Vedat Kıpçak’ın yaptığı organize suç örgütü üyesi 74 şüpheli yakalandı. 13 kilo metamfetamin, 87 litre sıvı metamfetamin, 450 bin adet uyuşturucu hap, muhtelif miktarda kokain, 5 adet ruhsatsız tabanca, 7 adet hassas terazi ele geçirildi. Elebaşılığını Fırat Erdal’ın yaptığı organize suç örgütü üyesi 22 şüpheli yakalandı. 9,5 kilogram metamfetamin, 3 adet hassas terazi, 3 adet ruhsatsız tabanca ele geçirildi. Elebaşılığını Ersin Bulut’un yaptığı organize suç örgütü üyesi 16 şüpheli yakalandı. 32 kilogram metamfetamin, 1 adet hassas terazi ele geçirildi.