EKONOMİ - 19 Temmuz 2021 Pazartesi 10:25

Azerbaycan’da bayram öncesi duygulandıran reklam filmi

A
A
A
Azerbaycan’da bayram öncesi duygulandıran reklam filmi

Kardeş ülke Azerbaycan’ın en önemli market zincirlerinden OBA Market tarafından Kurban Bayramı öncesinde yayınlanan reklam filmi, izleyenleri duygulandırıyor.

Kaybolmaya yüz tutan değerlerden biri olan komşuluk üzerine kurgulanmış olan reklam filminde yaşlı komşusu ile ilgili hassasiyetler yaşayan bir komşu kadının ona yaptığı sürpriz konu alınıyor.

“Sabah erkenden yataktan kalkan yaşlı adam, dışarıda oynayan çocukları görünce; o günün diğer günlerden farklı olduğunun farkına varıyor. Bunun üzerine hemen üzerini giyinip dışarı çıkarak markete gidiyor. Markette elinde aldığı pastayla kasada sırada beklerken karşı komşusu tarafından izlenen yaşlı adam, dışarı çıkarak bir süre elindeki pastayla parkta oturuyor. Eve gelirken yine karşı komşusunun radarına takıldığının farkında bile olmadan evine giriyor.

Akşam olup da pastasına koyduğu mumu yakmaya çalışırken bir telefon geliyor. Karşı komşusu acilen kendi evlerine gelmesini rica ediyor. Yaşlı adam her şeyi bırakıyor ve komşusunun başının dertte olduğunu düşünerek yardıma koşuyor. Eve gittiğinde odalara tek tek bakıyor ama kimseyi bulamıyor. En sonunda salona girdiğinde kalabalık bir aile ve doğum günü pastası ile karşılaşıyor” şeklinde bir senaryoya sahip olan reklam filminin sonunda komşuluğun aile ile eşdeğerde olduğu hatırlatılıyor.

Bu duygulandıran reklam filmi ile ilgili olarak OBA Market yetkilileri, “Günümüz ekonomik ve sosyal koşullarının dayattığı düzende komşuluk ilişkilerimizin git gide zayıfladığını görmekteyiz. OBA Marketler zinciri olarak da mahalle komşusu konseptiyle insanların hayatlarına girdiğimiz için bizi biz yapan bu öz değerlerimizin, ne kadar önemli olduğunun altın çizmek istedik” şeklindeki açıklamalarıyla değerlerin yaşatılmasına verdikleri önemi vurguladılar.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Muğla Muğla’da İŞKUR aracılığıyla 36 bin 553 kişi işe yerleştirildi İŞKUR Muğla İl Müdürlüğü tarafından 2024 yılının ilk on ayında 36 bin 553 kişi işe yerleştirildi. Geçen yılın aynı dönemine göre işe yerleştirme rakamlarında yüzde 22’lik artış kaydettiklerini belirten İŞKUR Muğla İl Müdürü Zahide Altınok, “2023 yılının Ekim ayı sonunda İŞKUR aracılığıyla 30 bin 28 kişi işe yerleştirilmiş olup, bu yıl geçen yıla göre, yüzde 22 artış sağlanarak işe yerleştirme sayısı 36 bin 553 kişi olarak gerçekleştirilmiştir” dedi. İŞKUR Muğla Müdürü Zahide Altınok 2024 yılının Ocak - Ekim ayları arasındaki çalışmaları değerlendirdi. Muğla’da geçen yıla göre yüzde 22 artış sağlanarak 36 bin 553 kişinin İŞKUR aracılığıyla yerleştirildiğini aktaran Altınok; “İş ve meslek danışmanlarımız marifetiyle gerek elektronik ortamda gerek yüz yüze yapılan ziyaretlerle alınan açık işlere yönlendirmelerimiz sonucu 36 bin 553 kişi İŞKUR aracılığıyla işe yerleştirilmiştir. Özel sektörde kadın işe yerleştirme sayısı 2024 yılının ilk on ayında 12 bin 328 olarak gerçekleştirilirken özel sektörde genç işe yerleştirme sayısı ise 2024 yılının ilk on ayında 15 bin 432 olarak gerçekleştirilmiştir. Ocak - Ekim döneminde 28 bin 527 kişiyle bireysel görüşme yapılmış, 7 bin 225 kişiyle de üniversiteler ve eğitim kurumlarında bireysel iş arama becerileri, meslek danışmanlığı konularında görüşmeler gerçekleştirilmiştir. Bilindiği üzere personelimizden engelli koçlarımız, kurumumuza kayıtlı engelli danışanların 2 bin 185 kişisine bireysel danışmanlık hizmeti vermiştir. Yine bu dönemde 766 engelli İŞKUR aracılığıyla işe yerleştirilmiştir. Kadınlar, uzun süreli işsizler, engelliler ve eski hükümlülerden oluşan dezavantajlı grupların kamu kurumlarında kısa süreli istihdamını sağlayan Toplum Yararına Program ile 2 bin 719, İşgücü Uyum Programı ile 807 kişi işe yerleşmiştir ve programlar halen devam etmektedir" dedi.
Bursa Yunan çipurası az olunca Türk çipurası kıymete bindi Türkiye’nin bu yılın ocak-ekim döneminde çipura ihracatı geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 21 artışla 427 milyon dolara yükseldi. Ege İhracatçı Birliklerinden alınan bilgiye göre, ekimde su ürünleri ihracatı geçen yılın aynı dönemine kıyasla 24 bin 479 tondan 28 bin 184 tona ve değer olarak 134,4 milyon dolardan 187,5 milyon dolara çıktı. Su ürünleri ihracatı bu yılın ocak-ekim döneminde ise miktar olarak 2023’e oranla yüzde 16’lık artışla 257 bin 712 tona ulaştı. Değer olarak ise 1 milyar 404 milyon dolardan yine yüzde 16 artışla 1 milyar 623 milyon dolara yükseldi. İhracatta ilk sırada levrek geldi. Bu balık türündeki ihracat yüzde 19 yükselerek 57 bin 121 tondan 68 bin 119 tona ve 402 milyon dolardan yüzde 17,6 yükselişle 473 milyon dolara çıktı. Çipurada birim fiyat 5,22 dolardan 6,32 dolara yükseldi Çipura ihracatında ise miktar olarak fazla değişiklik olmadan 67 bin 581 ton olarak gerçekleşse de değer olarak artış dikkati çekti. Çipura da ihracattan sağlanan döviz miktarı yüzde 21 artışla 353 milyon dolardan 427 milyon dolara yükseldi. Bu balıktaki ihracat birim fiyatı 5,22 dolardan 6,32 dolara çıktı. Türk somonu da yüzde 32’lik yükselişle 48 bin 103 tondan 63 bin 664 tona çıktı ve değer olarak ise yüzde 30’luk artışla 380 milyon dolara ulaştı. En fazla balık Rusya’ya Rusya Federasyonu’na su ürünleri ihracatı 51 bin 633 tondan yüzde 21’lik artışla 62 bin 532 tona, değer olarak ise 277 milyon 420 bin dolardan yüzde 28 yükselişle 357 milyon 266 bin dolara çıktı. İtalya’ya ihracat 25 binden 28 bin tona ve değer olarak ise yüzde 30,3’lük artışla 158 milyon dolardan 206 milyon dolara ulaştı. Hollanda’ya ihracat, 17,6 bin tondan 19 bin tona ve 127 milyon dolardan 142 milyon dolara yükseldi. Yunanistan’a ise miktar olarak su ürünleri ihracatı 17 bin tondan 23 bin tona ve değer olarak ise yüzde 38’lik artışla 100 milyon dolardan 138 milyon dolara çıktı. Yunan çipurası azaldı Ege Su Ürünleri ve Hayvansal Mamuller İhracatçıları Birliği Yönetim Kurulu Üyesi Ufuk Atakan Demir, Avrupa ülkelerinin bu sezon çipuraya ilgisinin yoğun olduğunu söyledi. Bu talep artışında Yunanistan’daki çipuradaki üretim azalmasının etkili olduğunu belirten Demir, “Bu yıl Yunanistan’da az üretim oldu. Yunan şirketlerinin arzının düşmesi de bizim fiyatların artışında etkili oldu. Birim ihracat fiyatı yükseldi” dedi. Demir, Türk somonunda talebin ve ihracatın giderek arttığını vurgulayarak, “Yüzde 30’ün üzerinde bir artış var. 380 milyon dolara ulaşıldı ihracatta. En çok Rusya talep gösteriyor somona ve su ürünlerimize. Japonya ve Vietnam da Türk somonunu severek tüketiyor” diye konuştu.
Bayburt Milli Eğitim Müdürü Güney: “Bu ara tatil, yorgunlukları geride bırakmak, yeni döneme daha enerjik başlamak için güzel bir fırsat” Bayburt İl Milli Eğitim Müdürü Rahmi Güney, ara tatil dolayısıyla bir mesaj yayımlayarak, “Bu ara tatil, yorgunlukları geride bırakmak, yeni döneme daha enerjik başlamak için güzel bir fırsat” dedi. 2024-2025 eğitim öğretim yılı 1. döneminde 1 haftalık ilk ara tatil nedeniyle mesaj yayımlayan Bayburt İl Milli Eğitim Müdürü Rahmi Güney, şu ifadelere yer verdi: “Yoğun geçen eğitim-öğretim sürecinde kısa bir mola vermek için bir haftalık ara tatil dönemine giriyoruz. Siz değerli öğrencilerimizin derslerdeki gayretini, öğretmenlerimizin özverili çalışmalarını ve velilerimizin desteğini takdirle karşılıyorum. Bu ara tatil, yorgunlukları geride bırakmak, yeni döneme daha enerjik başlamak için güzel bir fırsat. Sevgili öğrencilerimiz, tatil sürecini dinlenerek, kendinizi geliştirecek faaliyetlerde bulunarak ve ilgi duyduğunuz alanlarda vakit geçirerek değerlendirmenizi öneriyorum. Bu kısa molayı kitap okuyarak, ailelerinizle vakit geçirerek ve ilgi alanlarınıza yönelik etkinlikler yaparak en iyi şekilde değerlendirebilirsiniz. Değerli öğretmenlerimiz, özverili çalışmalarınızla öğrencilerimize her gün ilham kaynağı oluyorsunuz. Bu tatil sürecinde sizlerin de dinlenmesini ve yenilenmiş bir enerjiyle derslerimize dönmenizi diliyorum. Tüm öğrenci, öğretmen ve velilerimize sağlıklı, huzurlu ve verimli bir ara tatil diliyor, gösterdiğiniz tüm çaba için teşekkür ediyorum.”
Hatay Depremde uzvunu kaybeden vatandaşlara umut olacak Engelli Sosyal Girişimcilik Merkezi hasta kabulüne başladı Hatay’da depremde uzvunu kaybederek engelli kalan vatandaşlar başta olmak üzere bölge halkına hizmet edecek olan Engelli Sosyal Girişimcilik Merkezi’nin ortez-protez bölümü hasta kabulüne başladı. Depremzede vatandaşların yeni hayatlarına ilk adımlarını atacakları merkez, vatandaşlardan takdir topladı. Kahramanmaraş merkezli depremlerde Hatay’da yaklaşık 25 bin insan vefat etmiş ve 51 bine yakın insanda depremi yaralı olarak atlatmıştı. Bölgede depremde uzvunu kaybeden vatandaşlar başta olmak üzere engelli vatandaşların ihtiyaç duyduğu merkez, Hatay Mustafa Kemal Üniversitesi (HMKÜ) yerleşkesinde ve Hatay Valilği, HMKÜ, Doğu Akdeniz Kalkınma Ajansı ile Fiziksel Engelliler Vakfı işbirliğinde yaptırıldı. Engelli Sosyal Girişimcilik Merkezi ismi verilen merkezin içerisindeki ortez-protez bölümünde hasta kabulüne başlandı. Bölge halkının ihtiyaçlarına göre dizayn edilen merkez içerisinde; heykel, kil, origami, mozaik alanı, ahşap oyuncak tasarım ve geleneksel oyun ünitesi, kütüphane-sesli kütüphane, keşif ve atölye çalışmaları alanı, sanal uğraşı alanı, sinema-tiyatro, ortez, protez ve rehabilitasyon merkezi, müze-yerinde olsam deneme ünitesi, sportif beceri koordinasyon ünitesi, engelli kadın hamamı, anne çocuk hamamı, engelli anneler ve engelli kadınlar için üretim üssü ve lobi ile kafeterya bulunmakta. Hatay Valisi Mustafa Masatlı da merkezi ziyaret ederek yapılan çalışmaları yerinde inceledi. Resmi açılışının önümüzdeki günlerde gerçekleşmesi planlanan merkez ilk hastalarından da takdir topladı. “İnsanlarımızın hayatını kolaylaştırmak için böyle bir merkezin kurulmasıyla ilgili çalışma başlattık” Asrın felaketi sonrası kentin ihya ve inşasında başarılı çalışmalara imza atan Vali Masatlı, “6 Şubat depremiyle birlikte çoğrafyamız tarihin en büyük afetiyle yüz yüze geldi. Bu afette kaybettiğimiz vatandaşlarımıza Allahtan rahmet diliyorum. Bunun da yanında 51 bine yakın yaralımız oldu. Yaralılarımız içinde uzvunu kaybedenler de var. Bizlerde uzvunu kaybeden vatandaşlarımızın iyi olma haline destek olma bakımından engelli Sosyal Girişimcilik Merkezi adı altında bir merkez kurmak istedik. Deprem sadece canlarımızı almadı, sadece binalarımızı yıkmadı. Onun dışında insanlarımızın hayatından çok şey aldı. İnsanlar alınmış olan bu hayatı devam ettirmek zorunda. Bizlerde bu insanlarımızın hayatını kolaylaştırmak için böyle bir merkezin kurulmasıyla ilgili çalışma başlattık. Çok şükür açılış aşamasına getirdik, en kısa sürede buranın resmi olarak açılışını yapacağız” dedi. Fiziksel Engelliler Vakfı Yönetim Kurulu Başkanı Yaşar Tatar, merkez hakkında bilgi vererek “Burası sadece bir protez merkezi değil, türündeki diğer örneklerine benzemeyecek şekilde bir yaşam merkezi oluşturuldu. Özellikle protez yapıldıktan sonra rehabilitasyon süreçlerinin daha eğlenceli yürüyebileceği alanlar oluşturuldu” dedi. Depremde yaşadıklarını anlatan ve merkez hakkında fikirlerini dile getiren Tevhide Özkan, “Torunlarım 2 gün sonra enkazdan çıktılar. Birini İstanbul’a birini Ankara’ya götürdüler. Tedavileri devam etti ve buradan da haber gelince buraya geldik, memnunuz. Rabbim razı olsun büyüklerimizden, iyilerden rabbim eksik etmesin” şeklinde konuştu. “Geldiğimiz merkez çok güzel, rabbim açanlarda ve çalışanlardan razı olsun” Merkezin açılışında emeği geçenlere teşekkürlerini dile getiren Emine Kahramanoğulları “Ayağım deprem sürecinde yara oldu, iltihaplandı ve kangren oldu. Ardından ayağım kesildi. Geldiğimiz merkez, çok güzel. Rabbim açanlarda ve çalışanlardan razı olsun. Daha ilk hastayız” dedi.
Yozgat Yozgat’ta bir çorbadan daha fazlası: Arabaşı Kış aylarının gelmesiyle birlikte Yozgat’ta sıklıkla tüketilen arabaşı çorbası sezonu başladı. Diğer çorbalar gibi içilmeyip yutularak tüketilen bu çorba, lezzeti kadar tüketim biçimiyle de dikkat çekiyor. Yozgat’ın Sorgun ilçesinde yaşayan 39 yaşındaki Nermin Kaya, yaklaşık 5 yıldır aile bütçesine katkı sağlamak amacıyla yemek yapıyor. Arabaşı çorbası da iddialı olduğu yemekler arasında. Kış aylarının vazgeçilmez lezzeti olan arabaşı çorbasının püf noktalarını ve toplumdaki yönlerini anlatan Nermin Kaya, küçüklüğünde de annesinin bu çorbayı kazanlarla yaptığını ifade etti. “Çorbayı yapan aileler kaz eti ve tavuk etiyle yapanlar olarak ikiye ayrılır” Sorgun’da özellikle kış aylarında yıllardır bu lezzeti yiyen ve pişiren Nermin Kaya, çorbanın malzemelerinin de aile bütçesine göre şekillendiğini belirterek, “Kaz, hindi ve ördek etiyle yapanlar geliri yüksek olanlardır. Daha düşük geliri olanlar da tavuk eti kullanırlar” dedi. “Arabaşı tam bir şifa çorbasıdır” Kaya çorbanın şifa deposu olduğunu ifade edip, “Özellikle kışın yapılan çorbamız tam bir şifa çorbasıdır. Hastalanınca evlerden hiç eksik edilmez. Mutfağımızda sürekli yaparız. Çok sevdiğimiz bir yemektir. Çorbanın yapımı için ideal zaman kasım ve nisan ayları arasıdır. Atalarımız bu çorbayı kışın tercih etmişler. Büyük tepsilerle yapılıp servis edildiğinden saklama alanı konusunda da kışın tüketilmesinin tercih edildiğini düşünüyorum. Servis edilirken de pul biber ve olmazsa olmazı limondur” dedi. “Köy odalarında yapılan çorba ikramına herkes katılır, davet edilmeyenler ise küserdi” Arabaşı çorbasının kültürel anlamdaki yerine vurgu yapan Nermin Kaya, çorbanın eskiden köy odalarında yapılarak ikram edildiğini söyleyip, “Kadınlar evde, erkekler ise köy odalarında çorba içerdi. Çorba davetleri eskiden olduğu gibi günümüzde de sosyalleşme aracıdır. Arabaşı çorbası evlerde kış boyu yapılır. Çorbayı yapan ev sahibi komşularını davet etmezse komşular küserdi. Filanca komşuya haber verildi bana verilmedi, şeklinde küsen komşular olurdu. Bu çorba kalabalık toplulukların ve akrabaların bir araya gelmesine vesile olan bir yemektir” dedi. “Her ne kadar civar iller sahiplenmek istese de arabaşı çorbası Yozgatımızındır” Kaya, “Arabaşı çorbasının yöresi konusunda her ne kadar Sivas, Kayseri, Nevşehir gibi İç Anadolu Bölgesi şehirleri tarafından sahiplenilse de arabaşı çorbası Yozgat’ımızındır. Arabaşı çorbası eş, dost, akraba ile yenilen ve o şekilde tadı olan bir yemektir. Arabaşı yenmez, yutulur” şeklinde konuştu.