DÜNYA - 18 Temmuz 2020 Cumartesi 17:09

Azerbaycan’ın Tiflis Büyükelçiliği önünde Ermenistan protestosu

A
A
A
Azerbaycan’ın Tiflis Büyükelçiliği önünde Ermenistan protestosu

Gürcistan’ın başkenti Tiflis’teki Azerbaycan Büyükelçiliği önünde Ermenistan ordusunun saldırıları protesto edilerek Azerbaycan Silahlı Kuvvetleri’ne destek sloganları atıldı.

Azerbaycan'ın Tiflis Büyükelçiliği binasının karşısında toplanan göstericiler, Ermenistan ordusunun Azerbaycan-Ermenistan sınırındaki Tovuz bölgesinde gerçekleştirdiği saldırıları protesto etti. Azerbaycan Silahlı Kuvvetleri’ne destek sloganlarının atıldığı gösteriye, Gürcistan topluluğunun temsilcileri, tanınmış tarihçiler ve siyaset uzmanları da katıldı.

Gösteride Ermenistan'ın Azerbaycan'a yönelik son saldırıları ve askeri provokasyonları kınandı. Ellerinde Gürcistan, Azerbaycan ve Türkiye bayrakları taşıyan göstericiler, “Azerbaycan var olsun, istemeyen kör olsun, Karabağ bizimdir, bizim olacak, Karabağ-Karabağ” şeklinde sloganlar attı.

Azerbaycan’a destek gösterisinin organizatörü Gürcistan Azerbaycanlılar Entegrasyon Merkezi’nin Yönetim Kurulu Başkanı Aygül İsayeva, "Karabağ Azerbaycan'dır ve Gürcistan Azerbaycan'ın haklı davasını desteklemektedir. 12 Temmuz tarihinde Azerbaycan-Ermenistan sınırında çatışma olmuştu, şehitlerimiz var, şehitler arasında aslen Gürcistan’dan olan İlgar Mirzeyev de şehit olmuştur. Biz Gürcistan Azerbaycanlıları her zaman Azerbaycan’ın yanındayız” dedi.

Gösteriye katılan Azerbaycan’ın Tiflis Büyükelçisi Dursun Hasanov, “Azerbaycan Ordusu, Ermenistan'ın askeri provokasyonlarına Cumhurbaşkanı İlham Aliyev'in talimatlarıyla gereken cevabı verdi. Gürcistan ve Azerbaycan birbirlerine hep destek oldu. Yurttaşlarımızın çoğunun Azerbaycan Ordusu'nda hizmet etmek istediğinden eminim” diye konuştu.

İlkin Hüseynov
 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Eskişehir Nefessiz kalan öğrenci öğretmenin hızlı müdahalesi ile ölümden döndü Eskişehir’de 2 hafta önce uygulamalı ilk yardım eğitimi alan öğretmenin okul bahçesinde nefessiz kalan öğrenciyi Heimlich manevrası uygulayarak kurtardığı anlar, saniye saniye güvenlik kamerasına yansıdı. Olay, 2 Aralık’ta saat 14.48’de TOKİ Ümit Yaşar Oğuzcan Ortaokulu’nda meydana geldi. İddiaya göre, teneffüs zilinin çalmasıyla birlikte arkadaşlarıyla oynamak için bahçeye çıkan bir 5’inci sınıf öğrencisi, korkuluklardan kopardığı ve ağzına attığı sentetik çimlerin boğazına kaçması sonucunda nefessiz kaldı. Erkek çocuğunun yüzünün morardığını ve çevresindeki öğrencilerin panik olduğunu bir öğretmen, düdük çalarak diğer öğretmenlere haber verdi. O sırada kapıda olan teknoloji tasarım öğretmeni Nurcan Beşer, hemen öğrenciye müdahale etti. Boğulmak üzere olan öğrenci hızlı ve doğru müdahale ile kurtarıldı Öğrencinin nefes alamadığını fark eden Nurcan Beşer, Heimlich manevrası uyguladı. Beşer’in çabaları ilk başta sonuç vermezken, öğrenciler büyük panik yaşadı. Öğretmen Beşer’in müdahaleyi kararlılıkla sürdürmesi sonucunda küçük çocuğun boğazına takılan sentetik çimler ağzından çıktı. Hızlı ve doğru müdahale sayesinde ölümden dönen öğrencinin sağlık durumunun iyi olduğu öğrenildi. "Heimlich manevrası uyguladım fakat boğazındakini çıkartmakta çok zorlandık" Olay anını anlatan öğretmen Nurcan Beşer, "Geçen salı günü bahçede nöbetçiydik. Öğrencimiz, yan taraftaki okulun korkuluklarındaki sentetik çimlerden bir tanesini herhalde rulo yapmış ama koşarken farkında olmadan ağzına almış. Tabii biz bunu bilmiyorduk. Sonra arkadaşım elindeki düdüğü bir-iki kez çalınca bir şey olduğunu anladım. Hemen o tarafa doğru yöneldim. Orada öğrencinin bir tanesinin morardığını ve nefessiz kaldığını gördüm. Öğrenciye Heimlich manevrasını uygulamak istedim, fakat boğazındakini çıkartmakta çok zorlandık. İlk başta çıkmadı. Sonra öğrencilere şeker ve benzeri bir şey yiyip yemediklerini sordum. Onlar da böyle bir şey olmadığını söylediler. Öğlen yemeği yedi de boğazına maydanoz gibi bir şey kaçtı mı diye düşündüm. Sonra ağzına bir yudum su verip yuvarlamasını ve yutmamasını söyledim ama çocuk kendinde değil gibiydi. İkide bir yere yığılıyordu, nefes alamıyordu. Sonra ben bir kez daha Heimlich manevrası yapınca boğazındaki o parça çıktı. Tabii çocuk rahatladı ama ben hayatımda böyle bir an yaşamadım; hem üzüldüm hem de sevindim" dedi. "Çocuğumuzun o gün orada hayatını kaybedebileceğini düşündüm" Yaklaşık 2 hafta önce Milli Eğitim Bakanlığı’nın eğitim kursuna katıldığını anlatan Beşer, sözlerini şöyle sürdürdü: "Burada bu manevraları uygulamalı bir şekilde birebir öğrendim. Bunu her öğretmenin öğrenmesi gerektiğini düşünüyorum. Yardım anında kişilere uygulanacak adımları birebir olarak gösterdiler. Böyle olunca eğitim lafta kalmadı, uygulamalı olunca aklınızda bir şeyler kalabiliyor. Öğrendiklerimi o gün orada uyguladım ve bundan çok mutlu oldum. Bakanlığımızdan bunu özellikle rica ediyorum, bence bütün öğretmen arkadaşlarımıza böyle eğitimler verilmeli. Aile telefonla arayarak bana teşekkürlerini iletti. Çok stresli bir olaydı. Ben o olaydan sonra bir saat boyunca kendime gelemedim, derse giremedim. Çünkü rengim bile atmıştı. Çocuğumuzun o gün orada hayatını kaybedebileceğini düşündüm."