DÜNYA - 17 Temmuz 2020 Cuma 09:40

Azerbaycanlılardan Ermenistan'ın Washington Büyükeçiliği önünde protesto

A
A
A
Azerbaycanlılardan Ermenistan'ın Washington Büyükeçiliği önünde protesto

ABD'de yaşayan Azerbaycanlılar, Ermenistan'ın Azerbaycan'a yönelik saldırılarına tepki göstermek için Ermenistan'ın Washington Büyükelçiliği önünde protesto gerçekleştirdi.

Geçtiğimiz 12 Temmuz'dan bu yana Azerbaycan-Ermenistan sınır hattında gerilim devam ediyor. Ermenistan ordusunun, Azerbaycan'ın sınırdaki mevzilerine gerçekleştirdiği saldırılara bir tepki de ABD'de yaşayan Azerbaycanlılar'dan geldi. ABD’nin Washington ve komşu eyaletlerinde yaşayan 100’den fazla Azerbaycan ve Türk vatandaşları, Ermenistan'ın Washington Büyükelçiliği önünde bir araya gelerek protesto gerçekleştirdi. Daha sonra Türkiye’nin Washington Büyükelçiliğine yürüyen protestocular, Türk yetkililere verdiği destekten ötürü teşekkür etti ve Van’daki helikopter kazasında şehit olan askerler için başsağlığı diledi. Büyükelçilik önünde "Azerbaycan-Türkiye", "Yaşasın Azerbaycan", "Yaşasın Türkiye" şeklinde slogan atıldı.

Washington’da yaşayan Azerbaycanlı Cilenay Safarlı, “Biz bugün Washington’da yaşayan Azerbaycanlılar olarak buraya Ermenilerin son yaptıkları agresif ve Azerbaycan topraklarına, Azerbaycan askerine karşı yaptıkları agresifliğe itiraz etmek için toplandık. Neden Karabağ? Çünkü Karabağ’ı dünya tanıyor ve biliyor ki bizimdir. Ancak şu anki durumda Karabağ’a yok, başka bir arazilere saldırıyorlar ve bizim askerlerimizi öldürüyorlar. Biz buna itiraz ederek Ermeni Büyükelçiliğinin önüne geldik" dedi.

"Ermenistan’ın ne kadar işgalci bir ülke olduğunu göstermek istiyoruz"

Washington’da yaşayan Azerbaycanlı Azer Mammadli ise, “Burada toplanmamızdaki maksat Ermenilerin Azerbaycan’a karşı olan soykırımını dünya insanlarına, dünya devletlerine ulaştırmak. Biz de bu yolla dünya devletlerine, Amerika Birleşik Devletlerine, Avrupa devletlerine ve birliklerine Ermenistan’ın ne kadar işgalci bir ülke olduğunu göstermek istiyoruz” dedi. Mammadli, “Burada toplanan Azeri kardeşler, Türk kardeşlerimiz buradayız, bundan sonra da sesimizi duyuracağız. Onların işgalci siyasetini bir daha dünya birliğine göstermek istiyoruz. İnşallah bu bir yarar sağlar bize” diye konuştu. Azerbaycanlı Mammadli, “Zaten Birleşmiş Milletler’in kabul ettiği kararlar boş. Onlar hiçbir işe yaramaz kararlar. İnşallah bizim Karabağ, bizim bu kardeşlerimiz işgalden kurtaracak, yani biz kimseye güvenmiyoruz, bir tek kendimize güveniyoruz. Türkün Türk’ten başka da dostu yok, arkadaşı yok. Yaşasın Türk halkı. Türkiye, Azerbaycan zaten bu işin içinden çıkacaktır” ifadelerini kullandı.

"Azerbaycanlı kardeşlerimizin bilsin ki Türk milletinin kalbi onlarla atıyor"

Washington’da yaşayan Türk Mehmet Tavan da, “Sadece Azerbaycanlı kardeşlerimizin bilmesini istiyorum ki bütün Türk milletinin kalbi onlarla atıyor. Çünkü böyle zamanlarda aynı duyguyu paylaşmamız gerekiyor. Çünkü onların düşmanlığı sadece Azerbaycan’a değil. Onların düşmanlığı, onlar Türk olduğu içindir, başka hiçbir şey için değil” dedi. Tavan, “Yani sadece emin olun, onların iddia ettiği sözde soykırımın adını bile almak istemiyorum, bunun intikamını almaya çalışıyorlar Azerbaycan’la ve eminim bir gün göreceğiz çok yakın bir zamanda. Çünkü artık bu anlayış oluşmaya başladı” şeklinde konuştu.

"Türkiye de güçleniyor, Azerbaycan’la Türkiye birlikte güçlenecek"

Tavan, “Azerbaycan ayrı bir millet değil, onlar da bir Türk milletinin parçası olduğunun farkına varmaya başladı artık, birleşmeye başladık ve şimdi görüyoruz ki birçok millet ittifaka geliyor Ermenistan’a karşı bir oluşum içinde, bu onları korkutacaktır. Eğer bir daha böyle bir şey olduğu vakit kesinlikle ama kesinlikle sözden öte bir şekilde bir karşılık verilmesi gerekiyor” dedi. Tavan, “Şimdiye kadarki problem buydu. Geliyor, saldırıyor, ondan sonra biz sadece kınama. Kınama ile olacak işler değil bu, eğer güçlüysen kazanırsın. Türkiye de güçleniyor, Azerbaycan’la Türkiye birlikte güçlenecek diğer o oluşumla birlikte. İnşallah Karabağ da özgürlüğüne kavuşacaktır çok yakında. Buna tüm kalbimle inanıyorum” diye konuştu.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Eskişehir Nefessiz kalan öğrenci öğretmenin hızlı müdahalesi ile ölümden döndü Eskişehir’de 2 hafta önce uygulamalı ilk yardım eğitimi alan öğretmenin okul bahçesinde nefessiz kalan öğrenciyi Heimlich manevrası uygulayarak kurtardığı anlar, saniye saniye güvenlik kamerasına yansıdı. Olay, 2 Aralık’ta saat 14.48’de TOKİ Ümit Yaşar Oğuzcan Ortaokulu’nda meydana geldi. İddiaya göre, teneffüs zilinin çalmasıyla birlikte arkadaşlarıyla oynamak için bahçeye çıkan bir 5’inci sınıf öğrencisi, korkuluklardan kopardığı ve ağzına attığı sentetik çimlerin boğazına kaçması sonucunda nefessiz kaldı. Erkek çocuğunun yüzünün morardığını ve çevresindeki öğrencilerin panik olduğunu bir öğretmen, düdük çalarak diğer öğretmenlere haber verdi. O sırada kapıda olan teknoloji tasarım öğretmeni Nurcan Beşer, hemen öğrenciye müdahale etti. Boğulmak üzere olan öğrenci hızlı ve doğru müdahale ile kurtarıldı Öğrencinin nefes alamadığını fark eden Nurcan Beşer, Heimlich manevrası uyguladı. Beşer’in çabaları ilk başta sonuç vermezken, öğrenciler büyük panik yaşadı. Öğretmen Beşer’in müdahaleyi kararlılıkla sürdürmesi sonucunda küçük çocuğun boğazına takılan sentetik çimler ağzından çıktı. Hızlı ve doğru müdahale sayesinde ölümden dönen öğrencinin sağlık durumunun iyi olduğu öğrenildi. "Heimlich manevrası uyguladım fakat boğazındakini çıkartmakta çok zorlandık" Olay anını anlatan öğretmen Nurcan Beşer, "Geçen salı günü bahçede nöbetçiydik. Öğrencimiz, yan taraftaki okulun korkuluklarındaki sentetik çimlerden bir tanesini herhalde rulo yapmış ama koşarken farkında olmadan ağzına almış. Tabii biz bunu bilmiyorduk. Sonra arkadaşım elindeki düdüğü bir-iki kez çalınca bir şey olduğunu anladım. Hemen o tarafa doğru yöneldim. Orada öğrencinin bir tanesinin morardığını ve nefessiz kaldığını gördüm. Öğrenciye Heimlich manevrasını uygulamak istedim, fakat boğazındakini çıkartmakta çok zorlandık. İlk başta çıkmadı. Sonra öğrencilere şeker ve benzeri bir şey yiyip yemediklerini sordum. Onlar da böyle bir şey olmadığını söylediler. Öğlen yemeği yedi de boğazına maydanoz gibi bir şey kaçtı mı diye düşündüm. Sonra ağzına bir yudum su verip yuvarlamasını ve yutmamasını söyledim ama çocuk kendinde değil gibiydi. İkide bir yere yığılıyordu, nefes alamıyordu. Sonra ben bir kez daha Heimlich manevrası yapınca boğazındaki o parça çıktı. Tabii çocuk rahatladı ama ben hayatımda böyle bir an yaşamadım; hem üzüldüm hem de sevindim" dedi. "Çocuğumuzun o gün orada hayatını kaybedebileceğini düşündüm" Yaklaşık 2 hafta önce Milli Eğitim Bakanlığı’nın eğitim kursuna katıldığını anlatan Beşer, sözlerini şöyle sürdürdü: "Burada bu manevraları uygulamalı bir şekilde birebir öğrendim. Bunu her öğretmenin öğrenmesi gerektiğini düşünüyorum. Yardım anında kişilere uygulanacak adımları birebir olarak gösterdiler. Böyle olunca eğitim lafta kalmadı, uygulamalı olunca aklınızda bir şeyler kalabiliyor. Öğrendiklerimi o gün orada uyguladım ve bundan çok mutlu oldum. Bakanlığımızdan bunu özellikle rica ediyorum, bence bütün öğretmen arkadaşlarımıza böyle eğitimler verilmeli. Aile telefonla arayarak bana teşekkürlerini iletti. Çok stresli bir olaydı. Ben o olaydan sonra bir saat boyunca kendime gelemedim, derse giremedim. Çünkü rengim bile atmıştı. Çocuğumuzun o gün orada hayatını kaybedebileceğini düşündüm."