EKONOMİ - 25 Mayıs 2015 Pazartesi 13:52

Babacan: ‘Keyfi bir ekonomi politikası uygulama lüksümüz yok’

A
A
A
Babacan: ‘Keyfi bir ekonomi politikası uygulama lüksümüz yok’

Türkiye Sermaye Piyasaları Birliği'nin 15. Olağan Genel Kurulu’nda konuşan Ekonomiden Sorumlu Başbakan Yardımcısı Ali Babacan, muhalefetin seçim vaatlerini değerlendirdi. Babacan vaatlerle ilgili olarak “Türkiye’yi, batmış olan Avrupa ülkelerinin durumuna düşürmeye yönelik adımlar” olarak değerlendirmesinde bulunarak “Keyfi bir ekonomi politikası uygulama lüksümüz yok” dedi.

Ekonomiden sorumlu Başbakan yardımcısı Ali Babacan, İstanbul'da düzenlenen Türkiye Sermaye Piyasaları Birliği'nin (TSPB) 15. Olağan Genel Kurulu'na katıldı. Genel kurula Ali Babacan’ın yanı sıra TSPB Başkanı İlhami Koç, Sermaye Piyasası Kurulu (SPK) Başkanı Vahdettin Ertaş, Borsa İstanbul Genel Müdürü Tuncay Dinç ile çok sayıda yetkili katıldı. Programda konuşan Başbakan Yardımcısı Ali Babacan, Bankacılık sektörünün bazı sınırlara dayandığını ve tedbir alınmasının gerektiğini ifade ederek, “Türkiye’de sermaye piyasalarımız bundan sonraki ekonomik büyümemizin tam da merkezinde olmak zorunda. Niye derseniz bankacılık sektörüyle ilgili artık bazı sınırlara doğru yaklaşıyoruz. Bizim bankalarımızın toplam aktif büyüklüğü toplam gayrı safi yurt içi hasılamızı geçti. Bu olabilir. Ama daha da dikkat edilmesi gereken husus toplam krediler mevduatı geçti. Yani mevduatın yüzde 121’i kadar bir kredi hacmi oluştu. Biz de hemen tedbir almak zorunda kaldık. Bankalarımızı daha çok öz kaynağa daha çok mevduata yönlendirip daha az dış borçlanmaya yönlendiren tedbirleri aldık. Dış borçlanma için kısa vadeye yönelme vardı. Bu Türkiye’nin kısa vadede dış borçluluğunu artırıyordu. Bankalarımızın için yurt dışından kısa vadeli borçlanmayı daha maliyetli hale getirip, orta ve uzun vadeli borçlanmayı daha az maliyetli hale getirdik. Bakıyoruz ki yeni borçlanmalar hep orta ve uzun vadeye doğru kaymaya başlamış durumda ve bankaların kısa vade dış borcu azalırken orta uzun vade dış borcu artıyor. Bu da iyi bir gelişme” dedi.

Finans çevrelerinin işlerini kolaylaştırmak amacıyla finans mahkemeleri kurulmasının hukuki çerçevesini oluşturduklarını ancak görevlendirmenin çeşitli sıkıntılar nedeniyle yapılamadığını aktaran Ali Babacan, “İhtilafların çözümü konusunda İstanbul Tahkim Merkezimiz tüzel kişiliğine kavuştu. Ayrıca Sermaye Piyasası kanunumuzda bir maddeyle finans mahkemelerini getirdik. Burada bankacılık için sermaye piyasaları için ve sigortacılık için ihtisaslaşmış mahkemelerden bahsediyoruz. Burada yetki Hakimler Savcılar Yüksek Kurulu'nda (HSYK). Biz kanunla bunun çerçevesini kurduk. HSYK, o görevlendirmeyi yaparak ihtisas mahkemelerini kurmuş olacak. Malum son dönemde yargı sistemimiz içinde yaşanan sıkıntılar, HSYK’nın yapısının ve yeniden görevlendirmelerinin değiştirilmesiyle ilgili olan süreç maalesef bizim finans mahkemeleri sürecimizi bir miktar gecikmesini beraberinde getirdi. Önümüzdeki dönemde işlerin sakinleşmesiyle birlikte ihtisas mahkemelerinin kurulacağını bekliyoruz” diye konuştu.

Konuşmasında muhalefet partilerinin seçim vaatlerini de isim vermeden eleştiren Babacan, “Seçime giderken şöyle bir bakın. Muhalefet partilerinin ortaya getirdiği projelerinin tamamı Türkiye’yi batmış olan Avrupa ülkelerinin durumuna düşürmeye yönelik adımlar. Ülkeler batıyor sonra oradan nasıl çıkacağız diye çırpınıyor. Çıkabilen ülke sayısı az ama bataklıkta çürüyen ülke sayısı çok. Popülizm ülkeleri yavaş yavaş bataklık zeminine kaydırıyor. Ancak bir ülkede dirayet varsa o ülkenin sadece bugünü değil gelecek nesillerini de düşünen bir iktidar anlayışı varsa o ülkede bakıyorsunuz ki daha rasyonel politikalar uygulanıyor. Bu istikrar ve güven ortamına hep beraber sahip çıkmalıyız. Çok yakın tarihimizde kötü politikalarla istikrarın bozulmasının nelere mal olduğunu hep beraber gördük yaşadık. Bu popülist söylem ve popülizmin hakim olmaya başladığı bir siyasi ortam Allah korusun zemini çok hızlı kaydırır. Ne olduğunu şaşırır bunlar nereden geldi başımıza deriz. Çok tehlikeli çok dikkat etmek zorundayız. Türkiye olarak keyfi bir ekonomi politikası uygulama lüksümüz yok. Bugün aklımıza bu geldi hadi bunu yapalım, yarın sabah da kalkınca aklımıza başka bir fikir daha geldi hadi işin yönünü değiştirelim şunu söyleyelim böyle bir şey yok. Biz cari açığı olan bir ülkeyiz ve bu cari açığı dış finansmanla finanse etmek zorunda olan bir ülkeyiz. Kendi birikimimiz kendi büyümemize yetmiyor” açıklamasında bulundu. 

MUSTAFA BAKIRHAN

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul Büyükçekmece’de kontrolden çıkan araç tırın altına girdi: 1 ölü, 2 yaralı Büyükçekmece’de gece saatlerinde kontrolden çıkan otomobil, seyir halindeki tırın altına girdi. Kazada araç içerisinde sıkışan 1 kişi hayatını kaybederken tırın ve kaza yapan aracın sürücüleri ise yaralandı. Kaza, saat 01.45 sıralarında Büyükçekmece E5 Karayolu Edirne istikametinde gerçekleşti. İddiaya göre kontrolden çıkan E.M. (42) idaresindeki 35 KH 1721 plakalı otomobil, E5 üzerinde seyir halinde olan S.G. idaresindeki 76 DE 334 plakalı tıra arkadan çarparak tırın altına girdi. Kazayı görenlerin ihbarı üzerine olay yerine polis, itfaiye ve sağlık ekipleri intikal etti. Kazada tır sürücüsünün yaralandığı öğrenilirken tırın altına giren otomobilin sürücüsü E.M. ve yan koltukta bulunan Ahmet Andırın (58) araç içerisinde sıkıştı. İtfaiye ekiplerinin kurtarma çalışmaları sonucu sürücü E.M. bulunduğu yerden yaralı şekilde kurtarılarak ambulansla hastaneye kaldırıldı. Sağlık ekipleri yan koltuktaki Ahmet Andırın’ın ise olay yerinde hayatını kaybettiğini tespit etti. Olay yeri inceleme ekipleri ve nöbetçi savcının incelemelerini tamamlamalarının ardından Ahmet Andırın’ın cenazesi ceset torbasına koyularak ambulansla en yakındaki hastane morguna götürüldü. İtfaiye ekiplerinin çalışması sonucu tırın altına sıkışan araç bulunduğu yerden çıkarılırken polis ekipleri kazayla ilgili inceleme başlattı.
Ankara AJet’in Ankara-Erzincan seferi yapan uçağı bomba ihbarı nedeniyle Ankara’ya geri döndü AJet’in VF4150 numaralı Ankara-Erzincan seferini yapan uçağı bomba ihbarı nedeniyle Ankara Esenboğa Havalimanına geri döndü. Edinilen bilgilere göre AJet’in VF4150 numaralı Ankara-Erzincan seferini yapan Boeing 737 tipi uçakta bomba ihbarı yapıldı. Ankara Esenboğa Havalimanından saat 23.55’te kalkan uçak, ihbar nedeniyle yaklaşık 40 dakika sonra Ankara Esenboğa Havalimanına döndü. Yolcuları tahliye edilerek güvenli bölgeye alınan uçakta güvenlik güçleri tarafından arama yapıldı. Yarım saat süren incelemenin ardından ihbarın asılsız olduğu öğrenildi. Uçakta bulunan yolculardan Murat Bozdelen ise o anları, “AJet firmasından Erzincan için biletimizi aldık. Saat 23.55’te bindik. Biz 40 dakikada indiğimizi sandık. Bize bilgilendirme yapılmadı. İndikten sonra sadece, kadınlar ve çocuklar çıksın, dediler. Biz de internete girip öğrendik ki bomba ihbarı varmış. Sonra buraya geldik, mağdur olduk. Bana kalsa ben biletin parasını isterim ama öyle bir şey yapmıyorlar. 7 gün bekletiyorlarmış” şeklinde anlattı. Uçakta bulunan başka bir yolcu Ayhan Akkaya ise “Saat 12’ye beş kala bindik. Uçak Ankara’ya geri indi. Bize hiçbir şey söylenmedi. 2 saat uçağın içerisinde bekledik. Yetkililerden cevap alamadık. Biz neden beklediğimizi sorduk. Pilot bey bilgi verecek, dediler ama bilgi veren olmadı. Güvenlik güçleri silahları ile gelince biz tedirgin olduk zaten. İlk önce bayanları aldılar. Sonra bizi aldılar. Buraya getirdiler bizi ama burada da yetkili bulamıyoruz” dedi.