SAĞLIK - 21 Ocak 2015 Çarşamba 10:26

Bademcik ameliyatı kabusunuz olmasın

A
A
A
Bademcik ameliyatı kabusunuz olmasın

Özel İskenderun Gelişim Hastanesi Kulak Burun Boğaz (KBB) Uzmanı Op. Dr. Serkan Gökpınar, doktor kontrolü ile yılda 4 ve 5 defa iltihaplanma teşhisi konmuş çocuklarda bademcik ameliyatını gerekli gördüklerini belirterek, bademcik ameliyatının ‘Thermal Welding’ sistemi ile artık kolaylıkla gerçekleştirebildiklerini söyledi.

Çocukluk döneminde karşılaşılan en sık rahatsızlıklardan birisinin bademcik iltihabı olduğunu vurgulayan Gökpınar, gerekli görüldüğünde bademcik ameliyatının üç yaşından sonra yapıldığını belirterek, “Sıklık olarak çocukluk döneminde karşılaşılan hastalıklardan olan bademcik iltihapları, çoğu kez tekrarlanan antibiyotiklerle tedavi edilmektedir. Ancak hastalanma sıklığı üst üste yılda 4 veya 5 defadan fazla olduğunda, bademcik ameliyatına gerekli kalınıyor. Bademcik ameliyatı basit bir ameliyat olarak bilinmekle beraber, aslında kanama ve ağrı gibi ciddi komplikasyonları bulunan önemli bir ameliyattır. Bademcik ameliyatlarında, kanama riskini azaltmak amacıyla geliştirilen ‘Thermal Welding’ sistemi sayesinde bademcikler, çevre dokulara zarar vermeden artık kolaylıkla ayrılabiliyor. Biz de dört yıldan bu yana ‘Thermal Welding’ sistemini kullanmaktayız” açıklamasında bulundu. 

Thermal Welding yöntemiyle bademcik ameliyatının kolaylaştığını söyleyen Gökpınar, “Klasik yöntemle yapılan bademcik ameliyatlarında yaraların iyileşmesi, yaklaşık dört hafta kadar sürebilirken, Thermal Welding yöntemiyle süre yaklaşık bir haftayla sınırlı olmaktadır. Isı enerjisi kullanılan Thermal Welding yönteminde kanamasız bir ortam sağlanmasının yanı sıra, cerrahın ameliyat süresince tek alet kullanması ve alet değiştirmemesi sonucu, ameliyat süresinin de kısalmasını sağlar. Bu teknikle ağrının da az olması nedeniyle, hastanede kalış süresi de kısalır ve hasta aynı gün taburcu edilebilir” dedi.

Çocuklarda bademcik iltihabının yanı sıra geniz eti problemiyle de sıkça karşılaştıklarını belirten Op. Dr. Serkan Gökpınar, şöyle devam etti:

“Geniz eti, çocuğun burundan nefes almasını engeller, gece horlama ve burun tıkanması gibi şikayetlerine neden olur. Ayrıca uzun süre geniz eti problemi olan çocuklarda işitme azlığına da neden olabilir. Ebeveynlerin bu konuda çok dikkatli olması gerekir. Böyle bir durumla karşılaştıklarında ilk müracaat edecekleri branş, kulak burun boğaz poliklinikleri olmalıdır. Çünkü geniz etinin tedavisi genellikle operasyonla gerçekleşmektedir. Geniz eti ameliyatı, yine bademcik ameliyatı gibi aynı gün taburcu olabilecek kadar rahat bir ameliyattır. Ameliyat ağız içerisinden yapılır. 2 yaşından sonra geniz eti ameliyatı rahatlıkla yapılabilir. Kulakta su toplanması da bu rahatsızlıklarla beraber gelişebilecek bir rahatsızlıktır. Bu gibi durumlarda işitme testinin yaptırılıp, ona göre tedavisinin uygulanması gerekmektedir.” 

SEYİT ASLAN

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Eskişehir 6 gündür kayıp olan öğretmeni bulmak için çalışmalar devam ediyor Eskişehir’de 6 gündür kayıp olan 51 yaşındaki Türkçe öğretmeni Tuncay Arslan’ı, bulmak için AFAD Eskişehir İl Müdürlüğü koordinesindeki 40 kişilik ekip, havadan ve Porsuk Çayı’nın içinde arama çalışmalarını sürdürüyor. Eskişehir’de 6 gün önce kaybolan Türkçe öğretmeni Tuncay Arslan’ı arama çalışmaları devam ediyor. Öğretmenin son görüldüğü yer olan Porsuk Çayı’nın Gökmeydan Mahallesi kısmında Eskişehir İl Afet Ve Acil Durum Müdürlüğü’nden 9, Odunpazarı Belediyesi Arama Kurtarma Ekibi’nden (OBAK) 5, Dorlion Arama Kurtarma’dan (DAK) 4, MEB Arama ve Kurtarma Birimi’nden (AKUB) 5, Şişecam’ın Acil Vaka Ekibi (SAVE) 4, itfaiyeden 6,Tepebaşı Arama Kurtarma (TAK) 5 ve Sivil Arama Kurtarma Derneği’nden (SARTEM) 2 çalışan olmak üzere toplam 40 kişilik ekiple aramalar, öğretmenin kaybolmasının 6’ıncı gününde devam etti. Havadan dron ve su da ise hem ekiplerin girmesi hemde botlarla yapılan aramalar sabah saatlerinde başladı. Ankara’dan ve Bursa’dan getirilen özel burunlu köpeklerin işaret ettiği yerde arama çalışmaları yoğunlaştı. Ekiplerin kıyı taraması da sürüyor. Tuncay Arslan’ın yakınlarının da çalışmaları yakından takip ettiği bölgede gözlendi. AFAD Eskişehir İl Müdürü Aslan Mehmet Coşkun çalışmaları sahada koordine edip yakından takip ediyor.
Kahramanmaraş MADO’dan "Salep Manifestosu" MADO, Anadolu’nun kadim lezzetlerinden biri olan salebe yönelik yaklaşımını "Salep Manifestosu" ile kamuoyuyla paylaştı. Manifestoda salebin bir içeceğin yanı sıra, kültürel miras, doğaya saygı ve sürdürülebilir üretim vurgusu öne çıktı. MADO tarafından yapılan açıklamada, salebin Anadolu’nun bin yıllık topraklarında, Torosların eteklerinde yetişen orkide köklerinden elde edildiği hatırlatılarak, her fincanın bu coğrafyanın belleğini taşıdığı ifade edildi. Salebin geçmiş ile gelecek arasında bağ kuran bir sembol olduğuna işaret edildi. Kültürel miras olduğu da vurgulandı. Manifestoda, MADO’nun salebi yalnızca bir ürün değil, kültürel bir miras olarak ele aldığı belirtildi. Bu kapsamda Türkiye’de tescilli salep yetiştiriciliği yapan ilk markalardan biri olunduğu, kendi tarlalarında üretim yapıldığı ve orkide koruma ile yaygınlaştırma projelerinin yürütüldüğü kaydedildi. Salep üreticilerine alım garantisi sunularak sürdürülebilir tarımın desteklendiği aktarıldı. Ayrıca Tarım ve Orman Bakanlığı ile üniversitelerle iş birlikleri gerçekleştirildiği, Salep çalıştayları ve farkındalık programlarıyla üreticiler, öğrenciler ve kamuoyunun bilgilendirildiği ifade edildi. "Katkısız ve sürdürülebilir üretim" Doğallık ve saflık başlığı altında, ürünlerde katkı maddesi ve sentetik aroma kullanılmadığı belirtilirken, salep orkidesinin doğadaki dengesini korumak amacıyla kontrollü kök kullanımı ve sürdürülebilir hasat uygulamalarının hayata geçirildiği bildirildi. Manifestoda, gerçek salebin sabır ve ustalık gerektirdiği vurgulandı. MADO üretim sürecinde geleneksel yöntemlerin çağdaş tekniklerle birleştirildiği, her aşamanın deneyimli ustalar tarafından denetlendiği belirtildi. Salep kıvamı ve aromasının nesiller boyu korunan orijinal MADO reçetesiyle sağlandığı, bu bilgi birikiminin usta-çırak eğitim programlarıyla aktarıldığı kaydedildi. MADO’nun salebi yalnızca kış mevsimiyle sınırlamadığına dikkat çekilen açıklamada, Türkiye’de soğuk salep ürününü ilk kez ticarileştiren marka olduğu hatırlatıldı. Soğuk salep ve incirli, Antep fıstıklı, Türk kahveli gibi yeni çeşitlerle genç neslin damak zevkine hitap edildiği ifade edildi. "Her Mevsim Salep" vizyonu doğrultusunda global lansmanlar gerçekleştirildiği bildirildi. MADO, Salep Manifestosu kapsamında salebi çeşitlendirmeyi, geliştirmeyi ve yeniliklerle zenginleştirmeyi sürdüreceğini açıkladı. Soğuk salep çeşitleri ve farklı tat kombinasyonlarıyla salebin geleceğin içeceği haline getirilmesinin hedeflendiği belirtilirken, salebin Türk mutfak kültürünün evrensel elçisi olarak dünyaya tanıtılacağı vurgulandı. Orkide koruma ve sürdürülebilirlik konusunda da daha kapsamlı adımlar atılacağı ifade edildi.