GÜNDEM - 10 Mayıs 2020 Pazar 11:44

Bahattin Duran: "Cüneyt Çakır saha içinde çok iyi bir lider"

A
A
A
Bahattin Duran: "Cüneyt Çakır saha içinde çok iyi bir lider"

Cüneyt Çakır ve Tarık Ongun ile birlikte 11 yıldır önemli işlere imza atan FIFA kokartlı yardımcı hakem Bahattin Duran, bu serüvene ilişkin önemli açıklamalarda bulundu. Cüneyt Çakır'ı 'lider' olarak tanımlayan Duran, "Cüneyt hoca saha içinde çok iyi bir lider, saha dışında da çok iyi bir arkadaş. Ekibi sürekli hazır ve yüksek heyecanda tutuyor" dedi.

Cüneyt Çakır ve Tarık Ongun ile birlikte 2015'te Şampiyonlar Ligi'nde final, 2014 ve 2018'de Dünya Kupası'nda yarı final mücadeleleri de dahil olmak üzere 3 kıtada, 33 farklı ülkede 296 maça çıkan FIFA kokartlı yardımcı hakem Bahattin Duran, korona virüs salgını sürecinde yaşadıklarını, ekip olarak biriktirdikleri anıları ve hedeflerini İhlas Haber Ajansı muhabirine anlattı.

Bahattin Duran:

"Eşimle birlikte çok iyi takım olduk"

Sözlerine korona virüs tedbirleri kapsamında karantinada bulunduğu süreçte evde nasıl vakit geçirdiğini anlatarak başlayan Bahattin Duran, "Korona günlerinde zamanımın çoğunu evde eşim ve çocuklarımla geçiriyorum. Oğullarım Can ve Kaan ile bol bol oynama imkanı buluyorum. Tabii işlerimi de evde telefonla hallediyorum. Bununla birlikte yeri geliyor oğlumun öğretmeni oluyorum, yeri geliyor bebek bakıcısı oluyorum. Evdeyken de zaman yönetimi çok önemli. İş, eş, çocuklar ve antrenman zamanlarını çok iyi organize etmek lazım. Bu konuda eşimle birlikte çok iyi bir takım olduk" ifadelerini kullandı.

"Sağlık çalışanlarının nasıl canla başla çalıştıklarını biliyorum"

Günlerce evde kalmanın psikolojisini nasıl etkilediği yönünde gelen bir soruyu ise başarılı hakem, "Evet, zamanda yılın 100-150 günü evimizden uzakta maçlarda ya da turnuvalarda oluyoruz. Daha önce hiç bu kadar ailemle birlikte olmamıştım. Onlarla birlikte olmaktan inanılmaz mutluyum. Evde kalmak, uzun süre dışarı çıkmamak psikolojimi hiç olumsuz etkilemedi. Gerçekten dışarı çıkmak zorunda olan ve çalışmak zorunda olan insanlar var. Bizler bu süreçte evde kalarak en azından onlara böyle destek olabiliriz. Eşim Ümran Duran hemşire. Pandemi süresince tüm sağlık çalışanlarının nasıl canla başla çalıştıklarını yakınen biliyorum. Bu vesile ile tüm sağlık çalışanlarımıza şükranlarımı sunuyorum" diye cevaplandırdı.

"Tarık Ongun ile açık havada koşu antrenmanları yapıyoruz"

Antrenmanlarını düzenli olarak sürdürdüğünü de belirten Duran, "TFF bünyesinde görev yapan performans antrenörlemiz bizim için evde yapabileceğimiz mükemmel bir antrenman programı hazırladılar. Düzenli olarak o antrenmanları yapıyorum. Bununla birlikte Tarık Ongun ile birlikte federasyonumuzun Beylerbeyi Tesisleri'nde açık havada koşu antrenmanlarımızı yapıyoruz" şeklinde konuştu.

"8 yıl sonra aynı heyecanı yaşadım"

Dünya Kupası ve Avrupa Şampiyonası karşılaşmalarının tekrarlarını fırsat buldukça izlemeye çalıştığını sözlerine ekleyen Bahattin Duran, "Geçen hafta sonu 2012 yılı Avrupa Şampiyonası yarı finalinde yönettiğimiz Portekiz-İspanya maçı vardı. 8 yıl sonra aynı heyecanı yaşadım. Bununla birlikte akşam çocuklar uyuduktan sonra kitap okuyarak ve dizi seyrederek kendimi dinlendiriyorum" diye konuştu.

"Birkaç haftalık süreye ihtiyaç olacak"

Liglerin yeniden başlaması durumunda hakemler olarak kendilerini hazır hale getirebilmek için belli bir süreye ihtiyaç duyacaklarını söyleyen FIFA kokartlı hakem, şu cümlelere yer verdi:

"Eminim tüm hakem arkadaşlarım evde de olsalar antrenmanlarına, yeme içmelerine dikkat etmişlerdir.

Hepimiz bulunduğumuz konumun farkındayız. Dışarıda antrenman yapamayan arkadaşlarımız için mutlaka birkaç haftalık süreye ihtiyaç olacaktır. Ama konuyla ilgili Merkez Hakem Kurulumuz ve antrenörlerimiz gerekli planlamayı yapacaklardır."

Bahattin Duran:

"Seyirci, hakemler için motivasyon kaynağıdır"

Korona virüs sebebiyle müsabakaların seyircisiz oynanacak olmasının hakemler üzerinde nasıl bir etkiye yol açacağına yönelik tecrübeli hakem, "Yalnızca ben değil eminim herkes futbolun seyirci ile güzel olduğu konusunda hemfikirdir. Seyirci, hakemler için baskı unsuru olarak görülse de aslında aynı zamanda çok büyük bir motivasyon kaynağıdır. Federasyon başkanımız, Spor Bakanımız ve Sağlık Bakanımız gerekli görüşmeleri yaptılar. Salgını belli bir noktaya kadar gerilettik. Alınacak her karar unutmayalım ki hepimizin sağlığı için olacaktır. Maçlar seyircisiz de olsa, çok özlediğimiz futbola kavuşmanın heyecanıyla ve yüksek motivasyonla biz hazır olacağız" dedi.

"Cüneyt hoca saha içinde çok iyi bir lider"

Cüneyt Çakır ve Tarın Ongun ile aynı ekipte olduğu için gurur duyduğunu ifade eden Bahattin Duran, bu uzun süreli birlikteliğin sırrını ise şöyle açıkladı:
"Cüneyt hoca ve Tarık ile 11 yıldır çok iyi bir takımın parçasıyım. Bu süre zarfında birlikte 3 kıtada, 33 farklı ülkede 296 maç yönettik. 2 Dünya Kupası, 2 Avrupa Şampiyonası, 1 Olimpiyat, 1 Kulüpler Dünya Kupası ve 3 defa da 20 Yaş Altı Dünya Kupası olmak üzere toplam 9 büyük turnuvaya katıldık. Bunun yanında 2015 yılında Juventus - Barcelona Şampiyonlar Ligi finalini yönettik. Cüneyt hoca saha içinde çok iyi bir lider, saha dışında da çok iyi bir arkadaş. Ekibi sürekli hazır ve yüksek heyecanda tutuyor. Hedeflerimiz hiç bitmiyor. 11 yılın özeti, istikrar. Dünya üzerinde bu kadar uzun süre birlikte ve başarılı olan bir hakem takımı yok. Bu takımın bir üyesi olmaktan gurur duyuyorum. Cüneyt hocaya bize ve ekibe kattıkları için teşekkür ediyorum."

"Cüneyt hoca ve Tarık ile her gün görüşüyoruz"

Merkez Hakem Kurulu'nun (MHK) düzenlediği online eğitimler dışında Cüneyt Çakır ve Tarık Ongun'la da görüntülü konuşarak klip analizleri yaptıklarını aktaran 44 yaşındaki hakem, "Bu süreçte Cüneyt hoca ve Tarık ile her gün görüşüyoruz. Haftada en az bir defa da görüntülü arama yapıyoruz. Cüneyt hoca her gün bize klipler gönderiyor. Hep birlikte klip analizleri yapıyoruz. Bunun yanında her hafta MHK ve UEFA tarafından gönderilen testler ve görüntüler üzerinden fikir alışverişinde bulunuyoruz" değerlendirmesini yaptı.

"Ülkemizi en iyi şekilde temsil ettik"

Arka arkaya iki Dünya Kupası'nda yarı final yöneten tek hakem üçlüsü olduklarının da altını çizen Bahattin Duran, şunları söyledi:
"Rahmetli Doğan Babacan hocamızdan 40 yıl sonra, Türk ekibi olarak ilk defa 2014 yılında Breziya’da yapılan Dünya Kupası'na katılma şerefine eriştik. İlk maçımız Brezilya - Meksika maçıydı. İnanılmaz gurur verici ve heyecanlıydı. Turnuva Türk hakem ekibi için mükemmel geçti. İlk katıldığımız Dünya Kupası'nda Arjantin-Hollanda yarı finalini yöneterek ülkemizi en iyi şekilde temsil ettik. Son olarak 2018 yılında Rusya’da yapılan Dünya Kupası'na katıldık. Ekibimiz için yine çok iyi bir turnuva oldu. Toplamda 3 maç ve İngiltere-Hırvatistan yarı finalini yönettik. Hakem üçlüsü olarak arka arkaya iki Dünya Kupası'nda da yarı final yöneten başka bir ekip dünyada yok."

"İlk hedefimiz Avrupa Şampiyonası"

2021 yılına ertelenen 2020 Avrupa Futbol Şampiyonası'nda görev almayı hedeflediklerini vurgulayan Duran, "Dediğim gibi ekibimizde hedefler bitmiyor. Şu anda ilk hedefimiz Türkiye Ligi'nde yöneteceğimiz ilk maç. Turnuva olarak da tabii ki ilk hedefimiz Avrupa Şampiyonası. En büyük amacımız milli takımımızla birlikte orada ülkemizi en iyi şekilde temsil etmek. Hayırlısıyla o turnuvaya katılıp bitirdikten sonra yeni hedefleri konuşuruz" diye konuştu.

"Unutamadığım bir çok maç var"

Unutamadığı maçların sorulması üzerine ise FIFA kokartlı yardımcı hakem Bahattin Duran, "Öncelikle 2015 Şampiyonlar Ligi finali. Sonrasında 2012 Avrupa Şampiyonası, 2014 ve 2018 Dünya Kupası yari finalleri. Aslında o kadar çok maç var ki yazmakla bitmez. Hepsinin kendine ait özel anıları var. Bunların haricinde 3-3’lük Fenerbahçe Beşiktaş derbisi var. Orada Tarık’ın maçın sonlarında maçı bitti zannedip bayrağını toplayarak sahaya girişi hiç aklımdan çıkmıyor" dedi.

Uygar Aydın

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Bolu Muhtarın zor anları: "Benim hiçbir şeyden haberim yok" Bolu’nun Mudurnu ilçesinde Avdullar Köyü Muhtarı Ahmet Temel, köyündeki su kaynaklarının ihaleye çıkarılmasını basından öğrendiğini belirterek duruma tepki gösterdi. Köylünün kendisine "Sattığın suları git durdur" diyerek tepki gösterdiğini söyleyen muhtar, "Benim hiçbir şeyden haberim yok. Ben bu konuyu dün medyadan öğrendim. Köylüm bana ’Köyümüzün sularını sattın’ diyor" ifadelerini kullandı. Mudurnu Belediyesi Düğün Salonu’nda, Mudurnu Muhtarlar Derneği Başkanlığı Genel Kurul Toplantısı gerçekleştirildi. Tek liste ile gidilen seçimde mevcut başkan Birol Taşkın güven tazeleyerek yeniden başkan seçildi. Toplantı sırasında eline mikrofonu alan Avdullar Köyü Muhtarı Ahmet Temel, köyündeki doğal mineralli ve jeotermal su kaynaklarının ihaleye çıkarılması sürecini değerlendirdi. İhaleye ilişkin kararı yerel medyadan öğrendiğini dile getiren Temel, bu durumun köy halkı arasında huzursuzluğa neden olduğunu ifade etti. "Böyle mi muhtarlık yapacağız?" Vatandaşların kendisini sorumlu tuttuğunu belirten Temel, kendisine söylenen ’Sattığın suları git durdur’ sözüne tepki göstererek, "Biz muhtarlar olarak neden her şeyden sorumluyuz? Maden ocağı konusunda mücadele verdik, 1,5 yıldır. Onun için Allah’a şükür bir şeyler yaptık ama şimdi de su olayı çıktı başımıza. Bunun için köylüyle akşam toplandık, karar aldık. Kararımızda itirazımızı beyan ettik. Biz sesimizi kime duyuracağız? Benim hiçbir şeyden haberim yok. Biz muhtarlar masada alınan kararları neden medyadan öğreniyoruz? Ben bu konuyu dün medyadan öğrendim. Köylüm bana ’Köyümüzün sularını sattın’ diyor. Böyle mi öğreneceğiz, böyle mi muhtarlık yapacağız?" dedi. Öte yandan, Resmi Gazete’de yayımlanan ilana göre, İl Encümeninin Mudurnu ve Mengen ilçelerindeki 4 farklı noktada jeotermal ve doğal mineralli su arama ruhsatı için ihaleye çıkacağı öğrenildi.
Trabzon Trabzon Film Festivalinde Altın Taka ödülleri sahiplerini buldu Trabzon Büyükşehir Belediyesi’nin ev sahipliğinde düzenlenen Trabzon Film Festivali’nin ödül töreni, sinema dünyasının önemli isimlerini bir araya getirdi. Farklı kategorilerde dereceye giren yapımlar ve sanatçılar, Altın Taka Ödülleri ile onurlandırıldı. Trabzon Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Metin Genç, uzun metrajlı filmleri de dahil ederek festivali geleneksel hale getireceklerini açıkladı. Trabzon Büyükşehir Belediyesi’nin öncülüğünde, Kültür ve Turizm Bakanlığı, Trabzon Valiliği ve Sinema Genel Müdürlüğü’nün destekleriyle bu yıl ilki düzenlenen Trabzon Film Festivali’nin ödül töreni yoğun katılımla gerçekleşti. Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Metin Genç’in ev sahipliği yaptığı törene, Trabzon Valisi Aziz Yıldırım, Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Batuhan Mumcu, sanatçılar ile sanatseverler katıldı. "Trabzon sinemayla yeni tanışmış bir şehir değildir" Konuşmasında "Trabzon sinemayla yeni tanışmış bir şehir değildir" diyen Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Metin Genç "1900’lü yılların başından itibaren sinema salonları, seyircisi ve sanatçılarıyla güçlü bir sinema kültürüne sahiptir. Belediyemizin arşivlerinde yer alan 1930’lu yıllara ait sinema ve tiyatro düzenlemeleri, bu kültürel birikimin somut göstergesidir. Merhum Erol Günaydın’dan Tanju Gürsu’ya, Ertem Eğilmez’den bugün aramızda bulunan çok kıymetli sanatçılarımıza kadar Trabzon, Türk sinemasına iz bırakan pek çok değer kazandırmıştır. Bu kadim mirası sinema yoluyla geleceğe taşımayı bir vefa ve miras sorumluluğu olarak görüyoruz. Altın Taka ödülümüz, 101 yıl önce Karadeniz’den cepheye cephane taşıyan isimsiz kahramanların hatırasına adanmıştır. Bu yıl İlkini gerçekleştirdiğimiz Trabzon Film Festivali’ni her yıl daha da büyüterek sürdürme sorumluluğunu taşıdığımızı huzurlarınızda bir kez daha ifade ediyorum" dedi. Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Dr. Batuhan Mumcu ise "Bu festivalin Karadeniz’e ve özellikle Trabzon’a çok yakıştığını açıkça ifade etmek isterim. Kültür ve Turizm Bakanlığı olarak, Türkiye Yüzyılı vizyonu doğrultusunda sanatı ve sanatçıyı merkeze alıyor, Trabzon’un doğası ve kültürüyle sinema için çok güçlü bir plato olduğunu görüyoruz. Bu kıymetli festivali hayata geçiren tüm ekibe, sanatçılarımıza ve emeği geçen herkese bakanlığımız adına teşekkür ediyor, bu tür projeleri desteklemeye devam edeceğimizi özellikle vurguluyorum" şeklinde konuştu. Hülya Koçyiğit ve Hüseyin Avni Danyal’a onur ödülü Onur Ödülü’ne layık görülen Hüseyin Avni Danyal da duygularını şu sözlerle dile getirdi: "Doğup büyüdüğüm topraklarda bir film festivalinin düzenleniyor olması beni inanın hepinizden daha çok heyecanlandırıyor. Geç kalınmış ama çok değerli bir adım olduğunu düşünüyorum. Bundan büyük bir onur ve gurur duyuyorum. Trabzonlu bir sanatçı olarak bu festivalin büyümesi ve uluslararası bir nitelik kazanması için üzerime düşen her türlü katkıyı vermeye hazırım." Onur Ödülü’ne layık görülen Türk sinemasının duayen isimlerinden Hülya Koçyiğit ise konuşmasında şunları söyledi: "Trabzon Film Festivali’nin ilk kez düzenlenmiş olmasına rağmen, bundan sonra geleneksel hale gelerek güçleneceğine ve yalnızca Trabzon’un değil tüm Karadeniz’in kültür ve sanat hayatında söz sahibi olacağına yürekten inanıyorum. Biraz geç kalınmış olsa da atılan bu cesur adımın arkasında durulacağına ve tüm Trabzon’un bu festivali sahipleneceğine inanıyor, emeği geçen herkese şükranlarımı sunuyor, başarılar diliyorum." Ödüller sahiplerini buldu Konuşmaların ardından, Trabzon Film Festivali’nde başarılı bulunan yapıtların sahiplerine ödülleri takdim edildi. Öğrenci Kısa Film Yarışması Jüri Ödülü, ’Çalınan Yük’ filmine verilirken, Öğrenci Kısa Film Yarışması En İyi Film Ödülü’nün sahibi ’Gülümse’ oldu. Ulusal Kısa Film Yarışması’nda belgesel kategorisinde Erol Günaydın Jüri Özel Ödülü, ’İyi Ölüm’ filmine layık görüldü. Altın Taka Deneysel En İyi Film Ödülü’nü ’Kim’ filmi kazandı. Belgesel dalında verilen ödül ’Pirlerin Düğünü’ filmine giderken, Ulusal Belgesel Film Yarışması’nda Jüri Özel Ödülü ’Muzaffer’ filmine, En İyi Film Ödülü de ’Berona’ filmine verildi.
Kütahya Kütahya’da "Dilek Arabası" ilgi odağı oldu Kütahya’da bir işletmenin öncülüğünde hayata geçirilen "Dilek Arabası" uygulaması, kısa sürede vatandaşların yoğun ilgisini çekti. Atatürk Bulvarı’nda faaliyet gösteren döner işletmesinin sahibi Kıymet Akgün, başlangıçta reklam amacıyla başlatılan çalışmanın beklenenden çok daha büyük bir etki oluşturduğunu söyledi. Uygulamanın ortaya çıkış sürecini anlatan Akgün, "Asıl amacımız reklamdı. Oğlumun hibrit arabası vardı, bir değişiklik olsun istedik. ‘Bu arabaya dileklerinizi yazın’ dedik. İlk başta bu kadar ilgi göreceğini düşünmemiştik ama çok güzel geri dönüşler aldık" dedi. Vatandaşların sadece dışarıdaki kağıtları kullanmakla kalmadığını belirten Akgün, "Kağıt kalmayınca içeriden kağıt isteyip dilek yazmak isteyenler oluyor. Her gün yüzlerce kağıt gidiyor, bazen rüzgarda uçanlar bile oluyor" ifadelerini kullandı. Uygulamanın sosyal medyada da etkili olduğunu vurgulayan Akgün, Instagram’da Levent Önerişleri hesabından yapılan paylaşımların büyük katkı sağladığını belirterek, "Bir akım başlattık. Dileklerini yazıp paylaşanlara yüzde 10 indirim yaptık. İlgi çok güzel oldu, memnun kaldık" diye konuştu. Dilek kağıtlarında her yaştan insanın hayallerinin yer aldığını söyleyen Akgün, "Öğrenciler sınavlarında başarılı olmak istiyor, KPSS yazanlar var. Kimi araba, kimi motor, kimi ev dilemiş. Asgari ücretle ilgili beklentiler var. Çocuklar aileleriyle gelip birlikte yazıyor. Çok samimi ve komik notlar da çıkıyor" dedi. Araca "Dilek Arabası" adını verdiklerini belirten Akgün, uygulamanın hem işletmeye hem de insanlara moral kaynağı olduğunu sözlerine ekledi.