DÜNYA - 23 Eylül 2025 Salı 20:04 | Son Güncelleme : 23 Eylül 2025 Salı 20:05

Bakan Bayraktar: "Rüzgar ve güneş enerjisinde 120 GW’lık kurulu güce ulaşmak istiyoruz"

A
A
A
Bakan Bayraktar: "Rüzgar ve güneş enerjisinde 120 GW’lık kurulu güce ulaşmak istiyoruz"

Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Alparslan Bayraktar, "Rüzgar ve güneş enerjisinde 120 GW’lık kurulu güce ulaşmak istiyoruz" dedi.

Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Alparslan Bayraktar, ABD’nin New York kentinde Türkiye-ABD İş Konseyi ve Atlantik Konseyi iş birliğinde düzenlenen 17. Türkiye Yatırım Konferansı Enerji Yuvarlak Masa Toplantısı’na katıldı. ABD’nin önde gelen enerji ve finans şirketlerinin temsilcileriyle bir araya gelen Bakan Bayraktar, Türkiye’nin enerji politikalarını ve bu konudaki önceliklerini anlattı.

Bakan Bayraktar, 2024 yılında Yenilenebilir Enerji Yol Haritasını oluşturduklarını ifade ederek, "Bu yol haritamız doğrultusunda çok ciddi bir potansiyelimiz olduğu rüzgâr ve güneş enerjisinde 120 GW’lık kurulu güce ulaşmak istiyoruz" dedi.
Yenilenebilir enerjide izin süreçlerini kısaltan, yatırımları kolaylaştıran düzenlemeleri hayata geçirdiklerini ve her yıl rüzgar ve güneşte 2 bin megavatlık yatırım yaptıklarını ifade eden Bayraktar, "Bunun için enerji altyapımıza 30 milyar dolarlık ciddi bir yatırım yapmamız gerekiyor" dedi.
Bayraktar, çok daha güçlü ve modern bir altyapı için yatırımcılara çağrıda bulunarak, "Bu yeni iletim mimarisi, Türkiye enerji piyasalarının omurgasını oluşturacak. Böylece daha rekabetçi ve daha ucuz enerji fiyatlandırması yapabileceğiz" dedi.

"Yapay zekanın enerji tüketimi üzerindeki etkisi henüz ölçülmüş değil"

Tüm dünyada olduğu gibi Türkiye’de de enerji talebinin arttığını bunda veri merkezlerinin, elektrikli araçların, iklimlendirme sistemlerinin ve yapay zekanın etkisi olduğunu bildiren Bayraktar, "Yapay zekanın enerji tüketimi üzerindeki etkisi henüz ölçülmüş değil. Ancak artan talebi karşılamak için altyapıya yatırım yapmak zorundayız" dedi.
Bayraktar, doğal gaz ve elektrikte bölgesel bağlantıları güçlendirdiklerini dile getirerek, "Azerbaycan, Gürcistan ve Bulgaristan ile yeşil elektrik iletimi ve ticareti konusunda önemli bir anlaşma sağladık. Güneş, rüzgar gibi yenilenebilir enerji kaynaklarından üretilen elektriği, Azerbaycan-Gürcistan-Türkiye-Bulgaristan rotası izleyerek Avrupa’ya ulaştırmayı hedefliyoruz" dedi.

Doğal gazda hem doğuda hem batıda kapasite arttırdıklarına değinen Bayraktar, Bulgaristan ve Yunanistan bağlantılarıyla Güneydoğu Avrupa ülkelerinin enerji arz güvenliğine önemli katkılar sağladıklarını söyledi. Bayraktar, geliştirdikleri projelerle 2025 yılında Suriye’ye ve Nahçivan’a gaz tedarikine başladıklarını anımsatarak enerjide merkez ülke olma hedefiyle hareket ettiklerinin altını çizdi.
Bayraktar, ABD’li şirketlerle petrol ve doğal gazda ortak arama faaliyetleri ile üçüncü ülkelerde ortaklıklar, uzun dönemli LNG anlaşmaları, küçük modüler reaktörler ve madencilik konularında iş birliği fırsatları bulunduğunu vurgulayarak bu fırsatları hızlı bir şekilde somutlaştıracak potansiyelin bulunduğuna işaret etti.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Malatya "İyilik Elçisi" Projesi gençlere yardımlaşma ve tarih bilinci aşılıyor Yeşilyurt Belediyesi Sosyal Hizmetler Müdürlüğü tarafından hayata geçirilen ‘İyilik Elçisi’ Projesi kapsamında Beydağı Anadolu Lisesi öğrencilerine yönelik anlamlı ve farkındalık dolu bir program düzenlendi. Programda gençlere yardımlaşma, paylaşma ve toplumsal dayanışmanın önemi anlatılırken, sosyal sorumluluk bilincinin küçük yaşlarda kazanılmasının gerekliliğine vurgu yapıldı. Yeşilyurt Belediyesi, "iyiliğin izinde, bilinçle büyüyen gençler" yetiştirmek amacıyla sosyal, kültürel ve eğitici projelerini kararlılıkla sürdürmeye devam ediyor. ‘İyilik Elçisi’ Projesi kapsamında gerçekleşen gezi ve inceleme ziyaretine katılan Beydağı Anadolu Lisesi öğrencileri, Yeşilyurt Belediyesi bünyesinde faaliyet gösteren Hayır Çarşısını ziyaret etti. Burada yürütülen yardım faaliyetleri hakkında detaylı bilgiler alan öğrenciler, ihtiyaç sahiplerine ulaştırılan desteklerin nasıl organize edildiğini yerinde görme fırsatı buldu. Emanet Çarşı’nın, dayanışma kültürünü güçlendiren ve iyiliği çoğaltan bir sosyal hizmet modeli olduğuna dikkat çekildi. Programın devamında öğrenciler için Savaş Müzesi, Tekstil Müzesi ve Cezaevi Müzesi gezileri düzenlendi. Gerçekleştirilen müze ziyaretleriyle gençler, Malatya’nın ve ülkemizin yakın tarihine, kültürel ve sosyal mirasına yakından tanıklık etti. Savaş Müzesi’nde milli mücadele ruhu ve fedakârlık duygusu ön plana çıkarken, Tekstil Müzesi’nde kentin üretim kültürü ve emeğin değeri anlatıldı. Cezaevi Müzesi gezisinde ise geçmişten günümüze toplumsal hafıza ve insan hikâyeleri üzerinden önemli mesajlar paylaşıldı. ‘İyilik Elçisi’ Projesi ile öğrencilerin hem sosyal sorumluluk bilinci kazanması hem de tarih ve kültürle bağ kurarak bilinçli bireyler olarak yetişmeleri hedefleniyor. Program sonunda öğrenciler, yardımlaşmanın ve paylaşmanın toplumsal birlikteliğin temel taşlarından biri olduğunu bir kez daha idrak ederken, tarih bilinciyle geleceğe daha güçlü adımlarla yürümenin önemini kavradı.
Diyarbakır DTSO Başkanı Kaya: "2026’da en büyük beklenti kredi faiz oranlarının düşmesi ve krediye erişimin kolaylaşması" Diyarbakır Ticaret ve Sanayi Odası (DTSO) Başkanı Mehmet Kaya, 2025 yılının hem ticaret hem de imalat ve sanayi sektörü açısından istedikleri düzeyde geçmediğini ifade ederek, 2026’ya yönelik en büyük beklentilerinin kredi faiz oranlarının düşmesi ve krediye erişimin kolaylaşması olduğunu belirtti. Diyarbakır Ticaret ve Sanayi Odası (DTSO) Başkanı Mehmet Kaya, 2025 yılını değerlendirdi. Kaya, "Doğrusu 2025 yılı, hem ticaret hem de imalat ve sanayi sektörü açısından istediğimiz düzeyde geçti diyemeyiz. Bu süreci olumsuz etkileyen en önemli faktörlerden biri, banka faiz oranlarının oldukça yüksek olmasıdır. Yüksek faiz oranları, işletmelerin büyümesini neredeyse imkansız hale getirmiştir. Burada iki durumu birlikte değerlendirmek gerekir. Birincisi, kredi kullanmış olan işletmeler, faiz oranlarının yüksekliği nedeniyle büyüme hedeflerinden vazgeçerek kredilerini kapatma yoluna gitmişlerdir. Bu durum, işletmelerin öz kaynaklarını nakde çevirmelerine ve dolayısıyla faaliyetlerini yavaşlatmalarına, hatta durma noktasına getirmelerine neden olmuştur. İkinci olarak ise büyümeyi hedefleyen işletmelerin, yalnızca öz kaynaklarıyla büyümelerinin mümkün olmaması ve krediye erişimde yaşanan zorluklar öne çıkmaktadır. Krediye ulaşabilen işletmeler ise yüksek faiz oranları ve düşük karlılık nedeniyle bu yoldan vazgeçmiş, bu da büyümeyi engellemiştir. Bu sürecin sonucu olarak özellikle istihdam kaybı yaşanmıştır. Diyarbakır için istihdam açısından büyük önem taşıyan, yoğun bir sektör olan hazır giyim ve tekstil sektöründe yaklaşık yüzde 30’a varan istihdam kaybı meydana gelmiştir. Bununla birlikte yalnızca istihdam değil, işletmelerin yaklaşık yüzde 30’unun faaliyetlerini durdurması gibi ciddi sonuçlar da ortaya çıkmıştır" dedi. 2026’da beklenti kredi faiz oranlarının düşmesi ve krediye kolay erişim 2026 yılına yönelik en büyük beklentilerinin kredi faiz oranlarının düşmesi ve krediye erişimin kolaylaşması olduğunu ifade eden Kaya, şu ifadeleri kullandı: "Kredi oranlarının düşmesi, bölgede sektörlerin hızlı bir şekilde gelişmesini sağlayacaktır. İlimizin sanayi altyapısı bu açıdan güçlüdür. Her türlü sanayi ürününü üretebilecek kapasitemiz, alanlarımız, altyapımız, beşeri sermayemiz ve genç nüfusumuz bulunmaktadır. Gelişmiş ülkelerin en önemli özelliklerinden biri, komşularıyla yaptıkları ticaretin yüksekliğidir. Barış süreci de tam olarak bunu etkileyecek bir unsurdur. Türkiye’nin güney komşularıyla yakalayacağı bir barış ortamı, en fazla sınır ve komşu illerin ticaretini ve ekonomisini olumlu yönde etkileyecektir. İhracat rakamlarına baktığımızda Irak’ın bu anlamda önemli bir örnek olduğunu görüyoruz. Irak, en çok ticaret yaptığımız ülkeler arasında hızla üst sıralara çıkmıştır. Aynı süreci Suriye için de yakalayabiliriz. Suriye’nin yeniden imarı ve kalkınmasında itici güç Türkiye, özellikle de bölge illeri olacaktır. Bu nedenle barış sürecinin en olumlu etkileyeceği alan ekonomidir. Bu süreç, hem Türkiye hem de güney komşularımız için önemli bir kalkınma modeli oluşturacaktır." 2026 yılı özellikle tüccarların, sanayicilerin ve imalatçıların arzu ettiği performansın yakalandığı bir yıl olmasını dileyen Kaya, "Barış sürecinin gelişmesi ve güney komşularımızla ilişkilerin güçlenmesi, hem ekonomimizin gelişmesine hem de yaşam kalitemizin artmasına katkı sağlayacaktır. Bu vesileyle hem üyelerimizin hem de halkımızın yeni yıla barış, huzur ve mutluluk içinde girmesini temenni ediyorum" diye konuştu.