POLİTİKA - 07 Ağustos 2022 Pazar 13:47

Bakan Bozdağ: 'Kamuoyundan birinin ‘hükümet şunu da yapmalıydı’ diye söyleyebileceği bir şey yok'

A
A
A
Bakan Bozdağ: 'Kamuoyundan birinin ‘hükümet şunu da yapmalıydı’ diye söyleyebileceği bir şey yok'

Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, Kamu Personeli Seçme Sınavı'nın (KPSS) soruların sızdırıldığı iddiaları üzerine iptal edilmesine ilişkin, “Herhangi bir muhalefet partisi genel başkanı veya siyasetçi veya kamuoyundan birinin ‘hükümet şunu da yapmalıydı’ diye söyleyebileceği bir şey yok. Hemen hepsi yapıldı” dedi.

Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, Akit TV’de Ankara Kulisi programına katılarak gazeteci Sami Dadağlıoğlu’nun sorularını yanıtladı. Bakan Bozdağ yaptığı açıklamada Türkiye’nin geçmişte sağ-sol ve Alevi-Sünni ayrıştırmaları ile pek çok bedel ödediğini hatırlatarak, “Pek çok kıymetli evladımızı toprağa vermek zorunda kaldık ve geçmişi iyi bilenler, bunu yakından yaşayanlar bunun acısını derinden hissederler. Türkiye'nin birliği, beraberliği 82 milyon aziz vatandaşımızın her birinin birliği, huzur, kardeşlik ve barış içinde yaşamasından geçer. Ama maalesef Türkiye’nin birlik ve dirliğini bozmak isteyenler zaman zaman milletimizin farklılıklarını, zaman zaman milletimizin bazı konulardaki hassasiyetlerini kaşıdıklarını görüyoruz. Kaşımaya gayret ettiklerini görüyoruz, çabaları görüyoruz ve bunların somut örneklerini görüyoruz. Tabii Ankara’daki cemevlerini saldırılar fevkalade üzücü ve çok net bir şekilde provokasyon kokuyor. Bu nedenle ben öncelikle bu saldırıyı ve saldırıyı yapanı, ona destek olanların hepsini şiddetle kınıyor ve lanetliyorum” dedi.

“Birlik ve dirliğimize atılmış birer dinamit gibi görüyorum”

Bakan Bozdağ, 30 Temmuz’da muharrem orucunun ilk gününde birçok cemevi ve köy derneğine saldırılmasına ilişkin şunları kaydetti:

“Cemevlerine yapılan saldırı bu milletin her bir ferdinin kendisine yapılmış, evine yapılmış saldırı gibidir. Hepimizin manevi değerlerine yapılmış saldırı gibidir. Çünkü cemevi de bizim, cami de bizim, Alevi de bizim, Sünni de bizim. Bu memlekette yaşayan rengi dili ırkı cinsiyeti, inancı, felsefi görüşü ne olursa olsun ayrımsız her bir vatandaşımızın her birisi bizim kendi öz evladımız, hepimiz biriz, beraberiz. Onun için bu tür saldırıları birlik ve dirliğimize atılmış birer dinamit gibi görüyorum. Böylesi bir fitne fesadı bu milletin evlatları arasına kimse sokmayı başaramayacaktır. Tabii bu olay çok ilginç de bir olay. İzmir’de oturan biri, orada da cemevi var, ondan sonra eğer böyle bir şey düşünüyorsa bakıyorsun Ankara’ya geliyor. Ankara'da bir yerden bir yere adresi bilsem bile 45 dakika içerisinde gidip gelebilme imkanı kolay kolay mümkün mü? Mümkün değil. Bir bakıyorsun 45 dakika içerisinde üç ayrı yere gidiyor, üç ayrı yerde eylem yapıyor. Ondan sonra ayrılıp gidiyor. Ankara'yı bilmeyen, buralara ilişkin ön bilgisi olmayan veya birinin yardımını almayan, keşif yapmayan birisi bu kadar kısa süre içerisinde bu yerleri gezip üç ayrı yerde üç ayrı eylem koyup, ondan sonra Ankara’dan ayrılması hayatın olağan akışına uymaz.”

“Bize düşen işin fail veya failleri, azmettiricileri, önünde arkasında kimler varsa onlara hak ettiğinin verilmesini sağlamak”

Cemevi saldırılarına ilişkin bütün soruların cevaplarını adli sürecin aydınlatacağını dile getiren Bozdağ, “Tahkikat bütün boyutlarıyla devam ediyor. Eminim ki bu tahkikatın sonucunda gerçekler ortaya çıkacaktır. Halkın bir kesimini diğer kesimine karşı kışkırtmak. Tahrik etmek milletin bir kısmını diğer kesimine karşı düşmanlık, nefret duygularıyla beslemek ve onları birbirine düşürmek için bu ülkede çalışmalar hiç bitmedi. Dün de vardı bu, şimdi de var, muhtemel yarınlarda olacaktır. Ama bize düşen bu tür hadiseler karşısında aziz milletimiz de olduğu gibi sağduyulu, aklı selim içinde olmak, işin hakikatini kısa sürede aydınlatmak. Karanlık noktaları aydınlığa kavuşturarak milletimize bu konuda doğruları vermek ve bu işin fail veya failleri azmettiricileri önünde arkasında kimler varsa onların hukuk terazisinde tartıp, hak ettiği neyse onlara hukuku vermesini sağlamaktır” diye konuştu.

“Cumhurbaşkanımız derhal duruma müdahale etti”

Kamu Personeli Seçme Sınavı (KPSS) sorularının sızdırıldığının iddia edilmesi ve ardından sınavın iptal edilmesini değerlendiren Bozdağ, şunları söyledi:
“Öncelikle burada olan hadisenin önemli ve büyük bir hadise olduğunun altını çizmekte fayda var. Çünkü sınava giren on binlerce, yüz binlerce gencimizin geleceğiyle ilgili son derece önemli bir sınav. Bunun doğruluk, dürüstlük ilkelerine uygun bir biçimde yapılması devletin vazifelerinden bir tanesi. Devlet bunu temin edecek ve burada herhangi bir gölge, şaibe, endişe olmayacak, olmaması da icap eder. Onun için son sınavdan sonra ortaya çıkan tartışmalar nedeniyle burada bir, vatandaşlarımızı rahatsız eden insanımızın gönlüne şüphe düşüren, tereddütleri çoğaltan durumlar ortaya çıkınca Cumhurbaşkanımız derhal duruma müdahale etti. Yapılması gereken nedir işte öncelikle ÖSYM Başkanını görevden aldı. Evet, çünkü soruşturmanın sağlıklı yürümesi bakımından önemli. Devlet Denetleme Kurulunu derhal devreye soktu. Arkasından Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı, konuyu bütün boyutlarıyla soruşturmak ve aydınlatmak için bir soruşturma başlattı ve soruşturma kapsamında delillerin karartılmasını önlemek için bir takım adli kararlar alındı ve bunlar uygulandı. ÖSYM Başkanı değişti. Yeni ÖSYM Başkanı atandı ve sınavda iptal edilerek yeni bir sınavın yapılması kararlaştırıldı.”

“Kamuoyundan birinin ‘hükümet şunu da yapmalıydı’ diye söyleyebileceği bir şey yok”

Bakan Bozdağ, KPSS sorularının çalındığı iddialarını hiçbir tereddüde, şüpheye ve gölgeye mahal bırakmayacak bir şekilde soruşturmanın hem idari açıdan Devlet Denetleme Kurulu vasıtasıyla hem de adli açıdan savcılık vasıtasıyla yürümesinin son derece önemli olduğunu vurgulayarak, “Bir diğer durum da gençlerimizin onca emeklerinin boşa çıkmaması. Bazılarının haksız bir başarı elde etmemesi, herkesin hakkı olan sonucu elde etmesi için atılması gereken adımlar da atıldı. Sınav iptal edildi. Burada hükümetin yapması gereken ne varsa hükümet hepsini tek tek yaptı. Ben buradan herhangi bir muhalefet partisi genel başkanı veya siyasetçi veya kamuoyundan birinin ‘hükümet şunu da yapmalıydı’ diye söyleyebileceği bir şey yok. Hemen hepsi yapıldı” diye konuştu.

“Delillerin toplanması için ciddi adımlar atıldı”

KPSS sorularının çalındığı iddiası üzerine yürütülen çifte soruşturmada Devlet Denetleme Kurulunun devrede olduğunu anımsatan Bozdağ, “Adli tahkikat başlatıldı ve delillerin toplanması için ciddi adımlar atıldı ve bundan sonraki süreçte de bu kararlılıkla bu olayın esasında ne varsa maddi hakikati bütün boyutlarıyla ortaya çıkacaktır. Elbette burada kastı, kusuru olan var ve burada birtakım terör örgütlerinin parmağı var veya başka başka şeyler var ise bunlar da delilleriyle ortaya konduğu takdirde bunlarla ilgili de gereğini yapacağını, adalet terazisinin bu meselede dosdoğru tartıp herkese hak ettiğini vereceğinden hiç kimsenin şüphesi olmaması lazım” ifadelerini kullandı.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Karabük Antikalarla dolu iş yeri görenleri 100 yıl öncesine götürüyor Karabük’te antika eşyalar ile donatılan iş yeri müşterilerine 100 yıl öncesine yolculuk yaptırıyor. UNESCO Dünya Miras Listesinde yer alan Karabük’ün Safranbolu ilçesindeki yaşayan Hasan Boynueğrioğlu’nun, bir dönem çalıştığı butik otelde antika merakı başladı. Bu merakını yaklaşık 11 yıldır antika toplayarak gidermeye çalışan Boynueğrioğlu, malzemeleri 2013 yılında açtığı kafede sergilemeye başladı. İşyerinin her bir köşesine yerleştirdiği antikalar ise müşterilerin büyük ilgisini çekiyor. Eski vitrin, fincan takımları, radyolar, dikiş makineleri, daktilolar, duvar saatleri, fotoğraf makineleri, harman makinesi gibi birçok eşyalarla donatılan iş yeri gelen müşterilerini 100 yıl öncesine götürüyor. İhlas Haber Ajansı (İHA) muhabirine konuşan işletmeci Hasan Boynueğrioğlu, "Aga keyf kafemizi 2013 yılında kurduk. Şu anda yiyecek içecek sektöründe hizmet vermekteyiz. Burayı açmadan önce otelcilikle ilgileniyordum. Butik otelde en üst düzey sorumluydum. Oradan antika merakım vardı" dedi. Süreç boyunca antika biriktirdiğini ve sergilediğini ifade eden Boynueğrioğlu, iş yerinde antika dikiş makineleri, bavullar çeyiz sandıklarız fincan takımları, saatler, fotoğraf makineleri, hesap makineleri, daktilolar, komodin gardırop, vitrinler ve harman makinesi bulunduğunu söyledi. Müşterileri 100 yıllık harman makinesi karşılıyor Harman makinesinin 100 yıl önce kullanıldığına dikkat çeken Boynueğrioğlu, "Müşterilerin harman makinesinin başında fotoğraf çektirmeleri, daha çok hoşlarına gidiyor. Yani onu da bulduk ve getirdik. Eskiyi yaşatmayı seviyoruz. Yani müşterilerimiz çok hoşuna gidiyor, ilgi gösteriyor. Onlar da burada geçmişi yaşattığımızı hissedince onlar da kendi elindeki eşyalara sahip çıkmayı düşünüyorlar. Onlar da keyif alıyor" diye konuştu. Boynueğrioğlu, iş yerine gelen müşterilerinin de kullanmadıkları eski parçaları getirerek kendisine teslim ettiğini ve geldiklerinde kendi antika malzemelerini sergilendiğini görünce mutlu olduklarını aktardı. "Biz zaten işimize aşığız" diyen Boynueğrioğlu, "Antikaya da aşığız. Bu işi daha üst seviyelere çıkmayı düşünüyoruz. Antika ve kafecilik sektöründe de öyle. Manevi olarak biz zaten sevdiğimiz için bu işi yapıyoruz, yani zorluk da çekmiyoruz. Yaşamayı da seviyoruz. Yani sevdiğimiz için biz maddiyatı ön planda tutmuyoruz" ifadelerini kullandı. İlk defa antika dolu bir kafeye gittiğini anlatan Onur Altındağ da gördükleri karşısında zamanda geçmişe yolculuk yaptığını söyledi. Büyüklerinden dinlediği hikayelerin başrollerindeki eserleri işyerinde gördüğünü ifade eden Altındağ, "Antikalarla karşılaştıktan sonra beni biraz geçmişe götürdü. Geçmişte atalarımızın, annelerimizin, babalarımızın kullandığı dikiş makinaları, radyolar burada. Hele ki teknoloji o zaman bu kadar gelişmiş değildi. Dolayısıyla insanlar haberleri, günlük gelişmeleri, radyolardan saat başı yayınlar ile dinliyormuş. Büyüklerimizden bu hikayeleri dinlerdik. Tabii onları burada görmek bizi geçmişe götürdü” dedi. Antikalarla dolu bir işletmenin insana huzur verdiğini kaydeden Altındağ, "Gerçekten güzel bir mekan oluşturmuşlar, ortaya koymuşlar. Emek verilmiş, üzerinde çalışılmış, düşünülmüş. Biz de memnun olduk, mutlu olduk" şeklinde konuştu.
İstanbul Türkiye İş Bankası 19. İstanbul Yarı Maratonu’nu erkeklerde Hicham Amghar, kadınlar Sheila Chelangat kazandı Türkiye İş Bankası 19 İstanbul Yarı Maratonu’nu erkeklerde Faslı atlet Hicham Amghar, kadınlarda ise Kenyalı atlet Sheila Chelangat kazandı. İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) iştiraki Spor İstanbul’un düzenlediği Türkiye İş Bankası 19. İstanbul Yarı Maratonu, Tarihi Yarımada parkurunda ’En Hızlı Yarı’ sloganıyla koşuldu. Dünyanın en iyi 11, Avrupa’nın da 4 ’Gold Label’ yarı maratonundan biri olan İstanbul Yarı Maratonu, 10K ve 21K kategorilerinde yapıldı. Koşuya 72 farklı ülkeden yaklaşık 14 bin sporcu katıldı. Elit atlet kategorisinde ise 34 farklı ülkeden 47 erkek, 21 kadın olmak üzere toplam 68 sporcu yarıştı. Yenikapı’dan başladı, orada bitti Yenikapı’dan saat 09.15’te start alan yarışta atletler Kumkapı, Cankurtaran, Çatladıkapı, Sarayburnu, Sirkeci Işıklar ve Eminönü’nden sonra Galata Köprüsü’nden Karaköy’e geçti. Köprü bitimindeki ışıklardan ’U’ dönüşü yapan sporcular, Eminönü, Unkapanı, Cibali, Abdülezelpaşa caddesi, Ayvansaray, Haliç köprüsüne varmadan yine bir ’U’ dönüşü yaparak, ters istikamette aynı sahil yolunu kullanıp Yenikapı’ya geldi. Erkeklerde Hicham Amghar, kadınlar Sheila Chelangat kazandı Elit atletler kategorisi erkeklerde Faslı atlet Hicham Amghar 59.46’lık derecesiyle birinci oldu. İkinciliği 59.53’lük derecesiyle Etiyopyalı sporcu Dinkalem Ayele, üçüncülüğü ise 1.00.02’lik derecesiyle Etiyopyalı atlet Gemechu Bute elde etti. Kadınlarda ise 1.06.46’lık derecesiyle Kenyalı atlet Sheila Chelangat kazandı. İkinci sırayı 1.07.11’lik derecesiyle Kenyalı sporcu Miriam Chebet, üçüncülüğü de 1.08.16’lık derecesiyle Etiyopyalı atlet Zewditu Aderaw aldı. Türkiye yarı maraton şampiyonları da belli oldu İstanbul Yarı Maratonu aynı zamanda Türkiye Yarı Maraton Şampiyonası özelliğini de taşıdı. Erkeklerde 1.02.42’lik derecesiyle Ali Kaya, kadınlarda ise 1.13.32’lik derecesiyle Özlem Kaya Alıcı birinci oldu. 8 milyon TL para ödülü verildi İstanbul Yarı Maratonu’nda dereceye giren atletlere 8 milyon TL para ödülü verildi. Elit kadın ve erkek atletlerin birincileri 15’er bin Dolar alırken, ikinciler 10, üçüncüler 8, dördüncüler 6, beşinciler 5, altıncılar 4, yedinciler 3 ve sekizinciler 2’şer bin Dolar para ödülü kazandı. Bu yıl 34 Sivil Toplum Kuruluşu (STK) adına bin 500 gönüllü, bağış toplamak için koştu. Yarı maratonda 2020-2023 arasında yaklaşık 12 milyon TL’lik bağış toplanmıştı.